Yeşille mavinin kucaklaştığı Kaz Dağları, Türkiye’nin en özel bölgelerinden biri. Ormanları, şelaleleri, kanyonlarıyla büyülüyor. Üstelik tam bir oksijen deposu. Binlerce yıl önce dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı, Zeus’un doğduğu, Troya Savaşı’na sahne olan topraklar... Aynı zamanda Emine’nin aşkına Hasan’ın kendini sulara attığı, Sarıkız’ın dağlara çıktığı, efsaneleriyle ünlü, namı diğer İda Dağı...
#Kaz DağlarıBir zamanlar bataklık olan Düzce ovası Romalılar döneminde ıslah edilerek ziraate ve yerleşime uygun hale getirilmiş. Doğa harikalarıyla dolu. Bundan yaklaşık 2000 yıl önce bir yanında en mükemmel otlaklarda beslenen sığırların sütünden peynirler yapılır, diğer yanında ‘kuru yerler kazılarak’ topraktan balıklar çıkarılırmış. Bu balıklar nemli topraklarda dört yıl boyunca havasız yaşayabilen bir balık türü. Artık yoklar ama ben şu meşhur peynirin izini takip etmek niyetindeyim.
#SeyahatYunanistan nüfusunun yaklaşık yüzde 10’u adalarda yaşıyor ama bu adalar her yıl bu nüfusun onlarca kat fazlasını turist olarak ağırlıyor. Gemi turlarıyla rahatça gidebileceğiniz yanı başımızdaki cennet olan Yunan adaları, başta Rodos, Mikonos ve Santorini, güzel vakit geçirmeyi garanti ediyor.
#Yunan AdalarıBayramla birlikte sıcaklar daha da insafa gelecek. Türkiye’nin yazlık mekanlarında en güzel günler başlıyor. Onun için kısa da olsa bu tatili değerlendirmekte yarar var. Tatili sadece denize girmekle kısıtlamayın. İzleyeceğiniz ilginç rotalar da yaşam pilinizi şarj etmenize yardımcı olacaktır.
Son 10 yılda Karayipler’den Antarktika’ya, Norveç Fiyordları’ndan Yeni Zelanda’ya tüm kruvaziyer rotalarında 100 civarında yolculuk yaptım. Hatta geçen ay tüm dünyanın konuştuğu Costa Concordia’yla bile Akdeniz’de 10 tura çıktım. Kaptanı Francseco Schettino’yla sohbet ettim, fotoğraf çektirdim. Farklı coğrafyaları keşfederken Türk gezginlere yararlı olabilecek notlar aldım. İşte en popüler kruvaziyer rotaları ve önerilerim...
Sonbaharın renkleriyle yazın sıcağını birleştiren dört günlük eylül tatili için hazır mısınız? Eğer planınızı hâlâ yapmadıysanız seyahat yazarlarına kulak verin. Londra’da bu hafta festival atmosferi yaşanıyor. Prag sonbaharın renklerine büründü. Sanat şehri Floransa bağbozumu döneminde bir başka güzel. Guilin yılın en güzel dolunayını şölenle kutluyor. Yurtiçinde kalacaksanız Bozcaada, Abant, Alanya ve Kemaliye sayısız sürprizler vaat ediyor.
Norveç, Tanrı’nın boş vaktine denk getirip detay çalıştığı, adeta dantel gibi bir ülke. Her şey o kadar güzel ve şiirsel ki kendinizi bir ressamın tuvaline ya da bir şairin şiirine dalmış gibi hissediyorsunuz. Belki de, Yeni Zelanda ile birlikte dünyanın en güzel ülkesi. Yüzölçümü yaklaşık Türkiye’nin yarısı kadar, nüfusu ise 4,5 milyon! Kişi başına gelirde dünya lideri. Suç oranı yok denecek kadar az.
İstanbul’a feribot ve deniz otobüsleriyle iki saat uzaklıkta olan Mudanya, Bursa’nın bitişiğinde. Gemlik Kurşunlu’dan başlayıp Zeytinbağı’na kadar giden sahil yolu üzerinde, birbirlerine yakın yerleşimler, Bizans mimarisinin ilginç yapıları, Osmanlı sivil mimarisinin ve şehir dokusunun güzel örneklerini görebilirsiniz. Hepsi, bir günlük bir gezi için ideal bir çevre oluşturuyor. Bazıları son zamanlarda çekilen dizi flimlerle gündeme gelen bu yerleşimler, kültür turizmi açısından çok rahat kullanılabilecek durumda. Mudanya ve Zeytinbağı’nda açılan konaklama tesisleri de bölgeyi daha çekici hale getiriyor.
Yazar Ahmet Ümit tek başına seyahati hiç sevmiyor, yanında ya eşi ya da çekirdek grubundan arkadaşları olmadan hiçbir yere gitmiyor. Tek başına gittiği yerler, imza günleri seyahatleri ama onları da limitli tutuyor. Bana öyle geliyor ki davet edildiği tüm imza günlerine gitse, altı ay boyunca turneden dönemeyen assolist gibi olur.