Çok adalar görürsün gezsen Yunanistan’ı
Yunanistan nüfusunun yaklaşık yüzde 10’u adalarda yaşıyor ama bu adalar her yıl bu nüfusun onlarca kat fazlasını turist olarak ağırlıyor. Gemi turlarıyla rahatça gidebileceğiniz yanı başımızdaki cennet olan Yunan adaları, başta Rodos, Mikonos ve Santorini, güzel vakit geçirmeyi garanti ediyor.
Üç bine yakın adası olan Yunanistan’ın nüfusunun yüzde 10’u adalarda yaşıyor. Yunan adaları özellikle ilk defa gemi turu yapan Türklerin en sık gittiği yerlerden. Geçmişte Mikonos, Santorini ve Girit popülerken son yıllarda 12 Ada ya da Dodecanese olarak geçen adalar çok gözde. Rhapsody of the Seas gemisi 1 Haziran’dan itibaren içinde Mikonos, Santorini, Girit ve Rodos’un olduğu, İstanbul çıkışlı on günlük programlar yapıyor. Celebrity’nin Equinox’u da Yunan adaları olan turlarını İstanbul’da bitiriyor.
Mikonos, Cyclades (Halkalar) diye geçen adalar topluluğunun bir üyesi. Kışın 10 bini bulmayan nüfus, yazın 100 binin üzerine çıkıyor. Turunuzda Mikonos varsa muhakkak geminin adadan ayrılış saatine bakın. Bazı gemiler geç saate kadar adada kalıyor, bu da adadan daha fazla keyif almanızı sağlıyor.
Mikonos’a günübirlik gemi turlarıyla gelen Türklerin çoğu plajlara koşuyor. Psarou Plajı Yunanlı ünlülerin mekanı, dolayısıyla etraf paparazzi kaynıyor. Bitişiğindeki Platis Gialos ise tam bir halk plajı. Süper Paradise adı üzerinde cennet gibi bir yer. “Ne artist takımı ne çılgın gençlik, ben sadece doğa istiyorum” diyorsanız benim favorim Panormos ile Fokos plajları.
MÜTHİŞ FON: SANTORINI
Volkanik patlamaların yarattığı romantik cennet Santorini, Yunanistan’ın belki de en çok fotoğraflanan yeri. Adanın başkenti Fira, turist istilasına uğrasa da çok güzel. 3 bin kişinin yaşadığı Fira 1956’daki depremde yıkılınca tekrar inşa edilmiş. Fira’nın sahilde ufak bir limanı var, gemiler buraya demirliyor ve filikalarla sizi sahile çıkartıyorlar. Bu limandan tepeye, 580 basamakla yürüyerek ya da eşek sırtında çıkabiliyorsunuz, dileyenler de fünikülerle, yorulmadan tepeye ulaşabiliyorlar.
Adanın sembolü Agiou Mina Kilisesi mavi kubbesi ve beyaz çan kulesiyle ziyaretçileri selamlıyor. Newsweek dergisinin dünyanın en güzel barlarından biri olarak seçtiği Franco’s bir yarın üzerinde yer alıyor, fonda klasik müzik çalıyor. Geminizi uzaktan seyrederken içkinizi yudumlayabilirsiniz. Otobüsle Fira’dan 25 dakika uzaklıkta bulunan Oia ise en güzel gün batımlarının merkezi.
ESKİDEN OSMANLI'YDI
On İki Adalar’ın başkenti Rodos’ta 120 bin kişi yaşıyor ama adaya bir kısmı yolcu gemileriyle olmak üzere senede iki milyona yakın turist geliyor! Adını bir su perisinden alan Rodos antik çağların en zengin şehirlerinden biriymiş. St. John Şövalyeleri’nin surlarla çevirdikleri tarihi bölümdeki saray ve hastane binaları çok etkileyici. 1522’de Kanuni Sultan Süleyman adayı ele geçirmiş. Geminizin kalacağı bir güne fazla şey sıkıştırmak mümkün değil. Yapabileceklerinizden bazıları şunlar: Kalithai çok sayıda güzel plajın olduğu bir bölge. Jordan, Nicholas ve Tassos gibi sahil tavernaları var. Merkezden 12 kilometre uzaktaki Faliraki’nin plajları da iyi. En güzel kumlu plaj ise Tsambika’da. Rodos’ta 2400 yıldır şarap üretiliyor. En bilinen markaları ise 2400. Kısa ziyaretinizde deneyebilirsiniz. Arkeoloji Müzesi’nin karşısındaki Dinoris adanın en iyi restoranlarından. Balıkları parmak yedirten cinsten. Adayı gezdikten sonra restoranda bir mola verip sonra geminize geçebilirsiniz.
DÜNYANIN EN GÜZEL ÜLKESİ
Bence Norveç, Yeni Zelanda ile birlikte dünyanın en güzel ülkesi. Norveç fiyortları cennet. Burada yazın ‘Beyaz Geceler’ denilen güneşin hep gülümsediği günler çok ilginç. 01.30 gibi batan güneş bir Bizans entrikası çevirip bir saat sonra geri dönüyor! Kışın ise sabah on gibi aydınlanan hava, üçte kararıyor. Norveç Fiyortları turunu bu zamana denk getirmeye çalışın. Norveç’in kuzeyine çıktıkça doğa daha da coşuyor ve etrafta insandan ziyade yeşil görüyorsunuz. Tromso’da Kuzey Kutup Dairesi’ne vardığınızda Aurora Borealis ışıklarının (Kuzey Işıkları) büyüsüne kapılıyorsunuz ama bunun için on bir ya da on iki günlük gemi turuna katılmak gerekiyor.
KÜÇÜK AMA GÖRKEMLİ: OSLO
Fiyort turlarında çoğu gemi Oslo’ya da uğruyor. Dünyanın en pahalı şehirlerinden olan Oslo o kadar ufak ki neredeyse İstiklal Caddesi kadar bir ana cadde ile bir limandan oluşuyor. Sahildeki Belediye Binası, ilk bakışta, özelliksiz, kırmızı tuğlalı yapı ama içinde Nobel Barış Ödülü’nün verildiği, bir salon var. Belediyenin yanında eski tersane olan Aker Brygge bulunuyor. Burası gemilerin yanaştığı limanın yanı. Sahilindeki restoranlar gayet başarılı, manzara çok hoş. Bygdoy Yarımadası ise müzeler bölgesi, Viking Müzesi, Vikinglerin gemilerinin bulunduğu sıradışı bir yer. Şehrin en güzel manzaralarından biri Holmenkollen isimli kayakla atlama pistinin olduğu tepe. Şehrin olmazsa olmazlarından biri de ünlü Heykeltıraş Gustav Vigeland’ın yarattığı 200’ün üzerinde heykel bulunan Vigeland Parkı. Park, Frognerparken’in içinde.
YEDİTEPELİ BERGEN
Bergen bir yarımada, yedi tepe ve yedi fiyort üzerine kurulmuş bir şehir. Dar sokakları, küçücük ahşap evleriyle hayaller âleminden kare gibi. 320 metre yükseklikteki Floyen Tepesi şehrin en güzel manzaralarından birine sahip. Gözünüz daha yükseklerdeyse Ulriksbanen Teleferiği ile 642 metredeki Ulriken Tepesi’ne çıkıp, panoromik manzarayı seyredebilirsiniz. Bergen’e giderken şemsiyenizi unutmayın, yılın 275 günü yağmur var!
Limanda iki adım atınca UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası Listesi’nde yer alan Hansa Birliği’nin ahşap evlerini görüyorsunuz. Alman tüccarların şehrin ekonomisine hâkim oldukları dönemde Bryggen bölgesinde yaptırdıkları bu binalar, 18. yüzyıla kadar, özellikle balık ticaretinin merkezi olmuş. İyi yemek için Bolgen og Moi’yi tavsiye ederim.
Bergen yakınlarında Flam Treni’nin başlangıç noktası Myrdal var. Flam Treni 866 metrelik rakımdan deniz seviyesine inerken, 20 tünelden geçip 20 kilometre yol kat ediyor. Tren 93 metreden suların döküldüğü Kjos Çağlayanı’nın önünde de duruyor. Flam Treni sizi deniz seviyesine indirdiğinde ise yolcu gemilerinin Norveç Fiyortları’nda muhakkak durdukları Flam Kasabası’na varıyorsunuz. Burası Norveç’in en uzun ve en derin fiyordu olan Sogne. Geminiz 204 kilometrelik fiyordun neredeyse tamamında mükemmel manzarayı size gösterecek. Flam küçük bir yer ama senede 500 bin turist ağırlıyor! Bazı yerlerde 1000 metrelik dağlarla çevrili olan fiyordun üzerinde çok güzel, köyler ve çiftlikler var.