Saffet Emre TONGUÇ<br>tonguc@saffetemretonguc.com
Son Güncelleme:
Kuzey ışıkları parladığında NORVEÇ
Norveç, Tanrı’nın boş vaktine denk getirip detay çalıştığı, adeta dantel gibi bir ülke. Her şey o kadar güzel ve şiirsel ki kendinizi bir ressamın tuvaline ya da bir şairin şiirine dalmış gibi hissediyorsunuz. Belki de, Yeni Zelanda ile birlikte dünyanın en güzel ülkesi. Yüzölçümü yaklaşık Türkiye’nin yarısı kadar, nüfusu ise 4,5 milyon! Kişi başına gelirde dünya lideri. Suç oranı yok denecek kadar az.
Başkent Oslo dahil tüm şehirleri huzurlu, yemyeşil, heykellerle süslü. Yazın fiyordlarıyla, kışın kutup bölgesiyle dünyadan ziyaretçi çeken ülkede sonbahar "kuzey ışıkları" zamanı. Eylül ve ekim gecelerinde, Tromso’da büyüleyici manzaralar oluşuyor. Bu hafta size Oslo’yu ve Norveç’te tren turunu anlatacağım. Gelecek hafta ise Bergen ve fiyordları.
Norveç dünyanın üçüncü büyük petrol üreticisi. Refah düzeyi tavan yapmış; dış borç sıfır, bütçe açığı hak getire. Paranın fazlasını kredi olarak dağıtıyorlar. Bu arada, her ne kadar Schengen vizesiyle gidilse de Norveç AB’ye üye değil. Türkiye, AB’ye girmek için uğraşırken Norveç halkı, 1972 ve 1994’de yapılan referandumlarla üyeliği reddetti! İşin enteresan tarafı ise, Avrupa’da Kopenhag kriterlerine en fazla uyum gösteren ikinci ülke olmaları. Bizim avunabileceğimiz tek konu paramızın değeri, 1 YTL’nin karşılığı 4,55 Norveç Kronu.
Norveç, Viking dönemi sona erdikten sonra, 1397’de Danimarka’nın egemenliğine girmiş ve bu 400 yıl devam etmiş. 1814’de İsveç’e geçmiş; ancak 1905 yılında bağımsızlıklarına kavuşmuşlar. Her yıl 17 Mayıs’ta büyük törenlerle bağımsızlıklarını kutluyorlar. Kral ve kraliçe bu özel günde, 1848’de neoklasik tarzda yapılan Kraliyet Sarayı’nın (Kongelige Slottet) balkonuna çıkıp halkı selamlıyor. Norveç, II. Dünya Savaşı’nda tarafsız kalmak istemiş ama Naziler 1940’da ülkeyi işgal etmiş. Kraliyet ailesi ancak işgalin bittiği 1945’te ülkesine dönebilmiş. 1969’da Kuzey Denizi’nde petrol ve gazın bulunmasıyla birlikte ülkenin kaderi değişmiş. Norveçlilerin çoğu bu bölgeye 8 bin yıl önce göç etmiş olan Nordiklerin kökeninden geliyor. Ülkede 40 bin civarında da Sami (Laponyalı) bulunuyor ve bunlar Ren Geyiği yetiştiriyor.
CİNLER TURİZMİN HİZMETİNDE
Norveç’te yazın "Beyaz Geceler" denilen güneşin her daim gülümsediği günler çok ilginç. Yatarken perdeleri sıkıca örtmek lazım. 01.30 gibi batan güneş, Bizans entrikası çevirip bir saat sonra geri dönüyor! Kışın ise sabah 10.00 gibi aydınlanan hava, 15.00’te kararıyor. Yaşam taşıyan güneş, cömertliğini esirgediğinde "Hoş geldin depresyon" durumları açığa çıkıyor. Bu da Norveç’te yaşamanın zor yanı. Yöneticiler akıllı, almışlar hemen tedbiri. Bir bardak bira yaklaşık 9 YTL, bir paket sigaraysa 13 YTL! Avuntu malzemesi de yok anlayacağınız! Bütün kapalı mekanlarda sigara içme yasağı cabası! Geceler uzun ve karanlık olunca Vikinglerin torunları da peri masallarında bulmuşlar mutluluğu. Norveçlilerin meşhur cinleri, troller. Yüksek dağlar, derin vadiler ve ormanlarda yaşadığına inanılan bu yaratıklar kimine göre sevimli, bence bir hayli çirkin. Öyküleri yüzyıllar boyu kuşaktan kuşağa aktarılmış, bugünse hediyelik eşyaları her köşe başında. Trol masallarında, Türk filmleri gibi her şey iyi sonla bitiyor, kötüler cezasını, iyiler de ödülünü alıyor, "esas oğlan" ise pek bir bilmiş olan Espen Askeladden.
IŞIKLAR DANSA BAŞLIYOR
Ülkenin başlıca kentleri Oslo, Bergen, Trondheim, Stavanger, Tromso. 525 bin nüfuslu başkent Oslo göl zengini. Çevresinde 343 göl var. Girişindeki Oslo Fiyordu üzerinde ise 40 ada. Norveç’in kuzeyine çıktıkça doğa daha da coşuyor ve etrafta insandan ziyade yeşil görüyorsunuz. Tromso’da Kuzey Kutup Dairesi’ne vardığınızda Aurora Borealis ışıklarının büyüsüne kapılıyorsunuz.
Yılda iki kez belirginleşiyor kuzey ışıkları. İlki mart, nisan arasında, ikinci ve en görkemlisi ise eylül, ekim arasında. Benjamin Franklin’den bu yana bilim bu ışıkların nedenini tartışıyor. NASA’nın geçen ay yaptığı açıklamaya göre, güneşteki fırtınalardan uzaya saçılan parçacıklar Dünya’nın manyetik alanına yapışıyor. Yüklenme kritik noktaya ulaştığında, fazlası aniden boşalıyor. İşte bu işlem sırasında kuzey ışıkları oluşuyor. En parlak ışıklar 11 yıllık güneş lekeleri döngüsünün tam ortasında görülüyor. Tahminlere göre yeni döngünün başlama tarihi 2009. Yani 2014’te Tromso’da şölen olacak. Kuzey ışıklarının dönemleri, şiddeti konusunda internetten (www.nasa.go, www.swpc.noaa.gov) bilgi alabilir, youtube gibi web sitelerinden büyüleyici görüntüleri izleyebilirsiniz.
TRENLE NORVEÇ
Oslo’dan yola çıkıp, keyifli bir yolculukla Bergen’e gidip yol üzerinde muhteşem yerler görebilirsiniz. Trenle giderseniz, ormanlardan, dağ köylerinden ve Hardangervidda Plato’sundan geçeceksiniz. Yolun ortasında Geilo var. Hostelinde (www.oenturist.no) bir gece konaklayıp etrafı keşfedebilirsiniz. Geilo’dan sonra tren 1200 metre yükseğe çıkıp göllerin ve karla kaplı dağların arasından geçiyor. Bu civardaki Finse’de yıl boyunca kayak yapılabiliyor, yürüyüşçüler için de ideal. Finse’den fiyordların üzerindeki Aurland’a uzanan dört günlük hoş bir yürüyüş rotası var. Aurland, Bergen’den 53 kilometre uzakta. Büyüleyici bir rotadan geçen, turistik Flam Treni’nin (www.flaamsbana.no) başlangıç noktası olan Myrdal da bu bölgede. Tren, 866metreden deniz seviyesine inerken, 20 tünelden geçip 20 kilometre yol katediyor. Olağanüstü mühendislik başarısı olan bu özel hat çok dik ve kıvrımlı. Üzerinde inanılmaz manzaralar var. Tren, suların 93 metreden döküldüğü bir Kjos Çağlayanı’nın önünde duruyor ve fonda Huldra müzikleri çalarken siz kameralarınızla bu anı ölümsüzleştiriyorsunuz. Tren deniz seviyesine indirdiğinde karşınıza 400 nüfuslu Flam Kasabası (www.visitflam.com) ve Norveç’in en uzun, derin fiyordu Sogne (www.sognefjorden.no) çıkıyor. Flam küçük bir yer ama senede 500 bin turist ağırlıyor! Bazı yerlerde 1000 metrelik dağlarla çevrili olan fiyordun üzerinde çok güzel, köyler ve çiftlikler var. Buradan tekne ile Gudvangen’e giderken fiyordu görmek mümkün. Bergen’den de ekspres teknelerle (www.fylkesbaatane.no) Sogne Fiyordu’nun köylerine ulaşmak mümkün. Ya da tekrar Mrydal’a dönüp Voss üzerinden muhteşem manzaralar eşliğinde Bergen’e gidebilirsiniz.
İNTERNETTE NORVEÇ SÖRFÜ
www.visitnorway.com www.visitoslo.com www.visitbergen.com www.norwaynutshell.com www.norwayfestivals.com www.fjordnorway.com www.turistforeningen.no
OSLO’NUN YILDIZLARI
Karl Johans Caddesi
Başkent, dünyanın en pahalı şehirlerinden. O kadar ufak ki neredeyse İstiklal Caddesi kadar bir ana cadde ile limandan oluşuyor. Eski bir kralın adını taşıyan Karl Johans Gate (Caddesi), tren istasyonundan (Oslo Sentralstasjon) başlıyor, yayalara açık olan alışveriş bölgesiyle devam ediyor, sağda kafesiyle meşhur olan Grand Hotel ile soldaki Parlamento’dan geçiyor ve Milli Tiyatro ile Üniversite’yi geride bırakıp Kraliyet Sarayı’nda son buluyor. Bu caddedeki ara sokaklardan birinde bulunan Milli Galeri (www.nasjonalgalleriet.no), muhteşem bir resimkoleksiyonuna sahip. Cezanne, Gauguin, Van Gogh, Matisse ve Picasso’nun eserlerinin yanı sıra Edvard Munch’un meşhur "Çığlık" tablosu da burada sergileniyor. "Çığlık"ın bir başka versiyonunu Edvard Munch Müzesi’nde (www.munch.museum.no) görebilirsiniz. 1863-1944 arasında yaşayan sanatçı Oslo’ya 24 bin eser bırakmış, çoğu 1963’te adına açılan müzede sergileniyor. Beş yaşında annesini kaybeden ve çocukluğu hastalıklarla geçen sanatçının acıları eserlerine yansımış. Munch Müzesi’ndeki "Çığlık" 2004’te çalınınca, adli olaylara alışkın olmayan Norveçliler’in milli gururları çok incinmişti. Hırsızlar yakalandı, tablo yerine kondu.
Oslo Limanı
Sahildeki Belediye Binası, dışarıdan bakınca, özelliksiz, kırmızı tuğlalı bir yapı ama içinde Nobel Barış Ödülü’nün verildiği, mozaiklerle bezenmiş bir salon var. Burada sadece barış ödülü veriliyor, diğer Nobel ödülleri Stokholm’deki Belediye Binası’nda dağıtılıyor. Belediyenin yanındaki Akershus Kalesi, 1299’da yapılmış, 1624’de şehir bir yangın sonucunda kül oluncada bir Rönesans şatosu olarak yeniden inşa edilmiş. Kalede Nazilerin yaptığı zulmü gösteren bir Direniş Müzesi (www.nhm.mill.no) yer alıyor. Belediyenin diğer yanında eski tersane olan Aker Brygge (www.akerbrygge.no) bulunuyor. Burası başarılı bir restorasyonla alışveriş merkezi de içeren güzel bir kompleks haline getirilmiş. Sahilindeki restoranlar gayet başarılı, manzarası inanılmaz. Limandan çok ilginç müzelerin olduğu Bygdoy Yarımadası’na gemiyle gidebilirsiniz. Radhusbrygge 3 numaradan 20 ile 40 dakikada bir gemi kalkıyor, yol 15 dakika sürüyor.
Bygdoy Yarımadası
Yarımadadaki müzelerin en güzeli Viking Müzesi’nde (www.khm.uio.no), 800 ile 1050 yılları arasında Avrupa sahillerinde terör estiren Vikinglerin gemileri sergileniyor. Oslo Fiyordu’nda 1867 ile 1904 yılları arasında bulunan ve ünlü kişileri gömmek için kullanılan üç gemiden özellikle ikisi (Oseberg ve Gokstad) çok iyi korunmuş. Roald Amundsen’in kutuplara yolculuk yaptığı Fram (İleri) gemisinin sergilendiği müzede (www.fram.museum.no) insanoğlunun doğaya karşı verdiği mücadeleye tanık olacaksınız. 1892’de yapılan bu gemiyle Amundsen 1912’de Güney Kutbu’na ilk ulaşan insan olmuş. Hemen yan taraftaki müzede Thor Heyerdahl’ın okyanuslarda seyahat ettiği Kon-Tiki ve Ra isimli salları (www.kon-tiki.no) bulunuyor. Heyerdahl, her an batabilirmiş gibi gözüken Kon-Tiki salıyla 1947’de Peru’dan Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki Polinezya’ya gitmiş, eski medeniyetlerin okyanus aşırı seyahatler yapabildiğini ispatlamış. 1970’de ise Ra ile Fas’tan yola çıkıp Karayipler’e ulaşmış. Kon-Tiki Güney Amerikalıların, Ra ise Mısırlıların Güneş tanrısının adı. Yarımadadaki Norsk Folkemuseum, Norveç’in değişik köşelerinden getirilen 17. ve 18. yüzyıldan kalma 140 binanın olduğu bir müze.
Holmenkollen
Şehrin en güzel manzaraları görebileceğiniz tepesi Holmenkollen (www.holmenkollen.com) aynı zamanda kayaklaatlama merkezi. 1952 Kış Olimpiyatları burada yapılmış. Oslo ve Oslo Fiyordu tüm görkemleriyle, manzarayı renklendiriyor. Kente kışın giderseniz Tomm Murstad’dan (www.skiservice.com) kayak kiralayabilirsiniz.
Vigeland Parkı
Heykeltraş Gustav Vigeland’ın yarattığı park, Frognerparken’in içinde. 24 saat açık. 1869-1943 yılları arasında yaşayan sanatçı Oslo Belediyesi ile bir anlaşma yapmış, atölye karşılığında tüm eserlerini Oslo’ya bağışlamış. 40 yılda oluşturduğu parkı yılda 1 milyon kişi geziyor. 200 heykel, doğumdan ölüme hayat sürecini yansıtıyor. Kavga, oyun, aşk, keder var. Verilen mesaj ise tüm zorluklara rağmen yaşamın güzelliği. Heykellerin en ünlüsü, Ağlayan Çocuk geçtiğimiz yıllarda çalınmış, sonra bulunup yerine konulmuştu. Parka girdiğinizde önce bir nehrin üzerindeki köprüden geçiyorsunuz ve burada tam 58 bronz heykel bulunuyor. En tepedeki 17 metrelik granit dikilitaşın üzerinde ise 121 insan betimlenmiş.
ULAŞIM
á Tren bilgileri için www.scanrail.com ve www.nsb.no adreslerine bakabilirsiniz. Trenle Bergen’e 6-8 saatte, Stokholm’e beş saatte gidebilirsiniz. Danimarka’ya feribotla gitmek için www.dfdsseaways.com ve www.colorline.com adreslerini tıklayabilirsiniz. Norveç Fiyordlarını buharlı bir gemiyle gezmek isterseniz ve lükse düşkün değilseniz, Bergen’den her gece kalkan Hurtigruten (www.hurtigruten.no) gemileriyle altı günde 34 limanı görerek kuzey çıkabilirsiniz. Gezinin tamamını yapmak da şart değil. Gardermoen Havalimanı, Oslo’ya yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta. 20 dakika süren Ekspres tren (www.flytoget.no) 150, taksi yaklaşık 800 Kron (100 Euro) tutuyor. Şehir çok küçük olduğundan yürüyerek keşfetmek en güzeli. Tramvay, metro ya da otobüse binerseniz, bir saatlik bilet 30, günlük bilet ise 55 Kron değerinde.
NEREDE YENİR?
Norveç’te fiyatlar el yakıyor. Bazı restoranlarda, günün mönüsünü (Dagens ret) uygun fiyatla yiyebilirsiniz. Norveç Mutfağı ağırlıkla deniz ürünleri üzerine kurulmuş. Cod, somon ve ringa balıkları taze ve ucuz. Norveç’in peyniri (ost), dana etinden yapılma köftesi (kjottkaker), balina (hval) ve ren geyiği eti de gayet lezzetli. Frydenlund ülkenin en iyi birası. İçki tekel (Vinmonopolet) mağazalarında 18 yaşının üstündekilere satılıyor. Aker Brygge’deki en şık, en lezzetli yemeklere sahip restoran D/S Louise (www.dslouise.no). Deniz ürünleri için aynı yerdeki
Lofoten’i (www.fiskerestaurant.no) deneyebilirsiniz. Michelin yıldızlı restoran arıyorsanız Bygdoy Alle’deki Bagatelle’e uğrayın, şehrin en iyi restoranı. (Tel: 22121440) Lekteren, limandaki bir gemide (www.lekteren.no). Balina dahil her türden balığı uygun fiyatlara Kirkeveien’deki Lofotstua’da tadabilirsiniz.
ALIŞVERİŞ
Alışveriş için Karl Johans Gate üzerinde ve ara sokaklarında takılıp kalmayın, Grünerlokka ve Gronland bölgelerine de uğrayın. Bogstadveien’de de şık dükkanlar var. Cumartesi günleri Vigeland Parkı’nın yakınındaki Vestkanttorget’te Bit Pazarı (Loppe Markeder) kuruluyor.
NEREDE KALINIR?
á Hotel Continental: Oslo’nun en güzel oteli 1900’de inşa edilmiş, dört kuşaktır Brochmann Ailesi’nce işletiliyor. Kafesi meşhur (www.hotel-continental.no) á Grand Hotel: Geçmişte sanatçıların mekanıydı, şimdi Nobel ödüllüleri ağırlıyor. (www.grand.no) á Holmenkollen Park Hotel Rica: Muhteşem Oslo Fiyordu manzarasına sahip, eski, ahşap ve görkemli bir bina. Tek dezavantajı merkezden uzak olması. (Tel: 22 92 20 00) Uygun fiyatlı hoteller için www.thonhotels.no, www.choicehotels.no ile www.fjordpass.no ve hosteller için de www.vandrerhjem.no faydalı siteler.
Norveç dünyanın üçüncü büyük petrol üreticisi. Refah düzeyi tavan yapmış; dış borç sıfır, bütçe açığı hak getire. Paranın fazlasını kredi olarak dağıtıyorlar. Bu arada, her ne kadar Schengen vizesiyle gidilse de Norveç AB’ye üye değil. Türkiye, AB’ye girmek için uğraşırken Norveç halkı, 1972 ve 1994’de yapılan referandumlarla üyeliği reddetti! İşin enteresan tarafı ise, Avrupa’da Kopenhag kriterlerine en fazla uyum gösteren ikinci ülke olmaları. Bizim avunabileceğimiz tek konu paramızın değeri, 1 YTL’nin karşılığı 4,55 Norveç Kronu.
Norveç, Viking dönemi sona erdikten sonra, 1397’de Danimarka’nın egemenliğine girmiş ve bu 400 yıl devam etmiş. 1814’de İsveç’e geçmiş; ancak 1905 yılında bağımsızlıklarına kavuşmuşlar. Her yıl 17 Mayıs’ta büyük törenlerle bağımsızlıklarını kutluyorlar. Kral ve kraliçe bu özel günde, 1848’de neoklasik tarzda yapılan Kraliyet Sarayı’nın (Kongelige Slottet) balkonuna çıkıp halkı selamlıyor. Norveç, II. Dünya Savaşı’nda tarafsız kalmak istemiş ama Naziler 1940’da ülkeyi işgal etmiş. Kraliyet ailesi ancak işgalin bittiği 1945’te ülkesine dönebilmiş. 1969’da Kuzey Denizi’nde petrol ve gazın bulunmasıyla birlikte ülkenin kaderi değişmiş. Norveçlilerin çoğu bu bölgeye 8 bin yıl önce göç etmiş olan Nordiklerin kökeninden geliyor. Ülkede 40 bin civarında da Sami (Laponyalı) bulunuyor ve bunlar Ren Geyiği yetiştiriyor.
CİNLER TURİZMİN HİZMETİNDE
Norveç’te yazın "Beyaz Geceler" denilen güneşin her daim gülümsediği günler çok ilginç. Yatarken perdeleri sıkıca örtmek lazım. 01.30 gibi batan güneş, Bizans entrikası çevirip bir saat sonra geri dönüyor! Kışın ise sabah 10.00 gibi aydınlanan hava, 15.00’te kararıyor. Yaşam taşıyan güneş, cömertliğini esirgediğinde "Hoş geldin depresyon" durumları açığa çıkıyor. Bu da Norveç’te yaşamanın zor yanı. Yöneticiler akıllı, almışlar hemen tedbiri. Bir bardak bira yaklaşık 9 YTL, bir paket sigaraysa 13 YTL! Avuntu malzemesi de yok anlayacağınız! Bütün kapalı mekanlarda sigara içme yasağı cabası! Geceler uzun ve karanlık olunca Vikinglerin torunları da peri masallarında bulmuşlar mutluluğu. Norveçlilerin meşhur cinleri, troller. Yüksek dağlar, derin vadiler ve ormanlarda yaşadığına inanılan bu yaratıklar kimine göre sevimli, bence bir hayli çirkin. Öyküleri yüzyıllar boyu kuşaktan kuşağa aktarılmış, bugünse hediyelik eşyaları her köşe başında. Trol masallarında, Türk filmleri gibi her şey iyi sonla bitiyor, kötüler cezasını, iyiler de ödülünü alıyor, "esas oğlan" ise pek bir bilmiş olan Espen Askeladden.
IŞIKLAR DANSA BAŞLIYOR
Ülkenin başlıca kentleri Oslo, Bergen, Trondheim, Stavanger, Tromso. 525 bin nüfuslu başkent Oslo göl zengini. Çevresinde 343 göl var. Girişindeki Oslo Fiyordu üzerinde ise 40 ada. Norveç’in kuzeyine çıktıkça doğa daha da coşuyor ve etrafta insandan ziyade yeşil görüyorsunuz. Tromso’da Kuzey Kutup Dairesi’ne vardığınızda Aurora Borealis ışıklarının büyüsüne kapılıyorsunuz.
Yılda iki kez belirginleşiyor kuzey ışıkları. İlki mart, nisan arasında, ikinci ve en görkemlisi ise eylül, ekim arasında. Benjamin Franklin’den bu yana bilim bu ışıkların nedenini tartışıyor. NASA’nın geçen ay yaptığı açıklamaya göre, güneşteki fırtınalardan uzaya saçılan parçacıklar Dünya’nın manyetik alanına yapışıyor. Yüklenme kritik noktaya ulaştığında, fazlası aniden boşalıyor. İşte bu işlem sırasında kuzey ışıkları oluşuyor. En parlak ışıklar 11 yıllık güneş lekeleri döngüsünün tam ortasında görülüyor. Tahminlere göre yeni döngünün başlama tarihi 2009. Yani 2014’te Tromso’da şölen olacak. Kuzey ışıklarının dönemleri, şiddeti konusunda internetten (www.nasa.go, www.swpc.noaa.gov) bilgi alabilir, youtube gibi web sitelerinden büyüleyici görüntüleri izleyebilirsiniz.
TRENLE NORVEÇ
Oslo’dan yola çıkıp, keyifli bir yolculukla Bergen’e gidip yol üzerinde muhteşem yerler görebilirsiniz. Trenle giderseniz, ormanlardan, dağ köylerinden ve Hardangervidda Plato’sundan geçeceksiniz. Yolun ortasında Geilo var. Hostelinde (www.oenturist.no) bir gece konaklayıp etrafı keşfedebilirsiniz. Geilo’dan sonra tren 1200 metre yükseğe çıkıp göllerin ve karla kaplı dağların arasından geçiyor. Bu civardaki Finse’de yıl boyunca kayak yapılabiliyor, yürüyüşçüler için de ideal. Finse’den fiyordların üzerindeki Aurland’a uzanan dört günlük hoş bir yürüyüş rotası var. Aurland, Bergen’den 53 kilometre uzakta. Büyüleyici bir rotadan geçen, turistik Flam Treni’nin (www.flaamsbana.no) başlangıç noktası olan Myrdal da bu bölgede. Tren, 866metreden deniz seviyesine inerken, 20 tünelden geçip 20 kilometre yol katediyor. Olağanüstü mühendislik başarısı olan bu özel hat çok dik ve kıvrımlı. Üzerinde inanılmaz manzaralar var. Tren, suların 93 metreden döküldüğü bir Kjos Çağlayanı’nın önünde duruyor ve fonda Huldra müzikleri çalarken siz kameralarınızla bu anı ölümsüzleştiriyorsunuz. Tren deniz seviyesine indirdiğinde karşınıza 400 nüfuslu Flam Kasabası (www.visitflam.com) ve Norveç’in en uzun, derin fiyordu Sogne (www.sognefjorden.no) çıkıyor. Flam küçük bir yer ama senede 500 bin turist ağırlıyor! Bazı yerlerde 1000 metrelik dağlarla çevrili olan fiyordun üzerinde çok güzel, köyler ve çiftlikler var. Buradan tekne ile Gudvangen’e giderken fiyordu görmek mümkün. Bergen’den de ekspres teknelerle (www.fylkesbaatane.no) Sogne Fiyordu’nun köylerine ulaşmak mümkün. Ya da tekrar Mrydal’a dönüp Voss üzerinden muhteşem manzaralar eşliğinde Bergen’e gidebilirsiniz.
İNTERNETTE NORVEÇ SÖRFÜ
www.visitnorway.com www.visitoslo.com www.visitbergen.com www.norwaynutshell.com www.norwayfestivals.com www.fjordnorway.com www.turistforeningen.no
OSLO’NUN YILDIZLARI
Karl Johans Caddesi
Başkent, dünyanın en pahalı şehirlerinden. O kadar ufak ki neredeyse İstiklal Caddesi kadar bir ana cadde ile limandan oluşuyor. Eski bir kralın adını taşıyan Karl Johans Gate (Caddesi), tren istasyonundan (Oslo Sentralstasjon) başlıyor, yayalara açık olan alışveriş bölgesiyle devam ediyor, sağda kafesiyle meşhur olan Grand Hotel ile soldaki Parlamento’dan geçiyor ve Milli Tiyatro ile Üniversite’yi geride bırakıp Kraliyet Sarayı’nda son buluyor. Bu caddedeki ara sokaklardan birinde bulunan Milli Galeri (www.nasjonalgalleriet.no), muhteşem bir resimkoleksiyonuna sahip. Cezanne, Gauguin, Van Gogh, Matisse ve Picasso’nun eserlerinin yanı sıra Edvard Munch’un meşhur "Çığlık" tablosu da burada sergileniyor. "Çığlık"ın bir başka versiyonunu Edvard Munch Müzesi’nde (www.munch.museum.no) görebilirsiniz. 1863-1944 arasında yaşayan sanatçı Oslo’ya 24 bin eser bırakmış, çoğu 1963’te adına açılan müzede sergileniyor. Beş yaşında annesini kaybeden ve çocukluğu hastalıklarla geçen sanatçının acıları eserlerine yansımış. Munch Müzesi’ndeki "Çığlık" 2004’te çalınınca, adli olaylara alışkın olmayan Norveçliler’in milli gururları çok incinmişti. Hırsızlar yakalandı, tablo yerine kondu.
Oslo Limanı
Sahildeki Belediye Binası, dışarıdan bakınca, özelliksiz, kırmızı tuğlalı bir yapı ama içinde Nobel Barış Ödülü’nün verildiği, mozaiklerle bezenmiş bir salon var. Burada sadece barış ödülü veriliyor, diğer Nobel ödülleri Stokholm’deki Belediye Binası’nda dağıtılıyor. Belediyenin yanındaki Akershus Kalesi, 1299’da yapılmış, 1624’de şehir bir yangın sonucunda kül oluncada bir Rönesans şatosu olarak yeniden inşa edilmiş. Kalede Nazilerin yaptığı zulmü gösteren bir Direniş Müzesi (www.nhm.mill.no) yer alıyor. Belediyenin diğer yanında eski tersane olan Aker Brygge (www.akerbrygge.no) bulunuyor. Burası başarılı bir restorasyonla alışveriş merkezi de içeren güzel bir kompleks haline getirilmiş. Sahilindeki restoranlar gayet başarılı, manzarası inanılmaz. Limandan çok ilginç müzelerin olduğu Bygdoy Yarımadası’na gemiyle gidebilirsiniz. Radhusbrygge 3 numaradan 20 ile 40 dakikada bir gemi kalkıyor, yol 15 dakika sürüyor.
Bygdoy Yarımadası
Yarımadadaki müzelerin en güzeli Viking Müzesi’nde (www.khm.uio.no), 800 ile 1050 yılları arasında Avrupa sahillerinde terör estiren Vikinglerin gemileri sergileniyor. Oslo Fiyordu’nda 1867 ile 1904 yılları arasında bulunan ve ünlü kişileri gömmek için kullanılan üç gemiden özellikle ikisi (Oseberg ve Gokstad) çok iyi korunmuş. Roald Amundsen’in kutuplara yolculuk yaptığı Fram (İleri) gemisinin sergilendiği müzede (www.fram.museum.no) insanoğlunun doğaya karşı verdiği mücadeleye tanık olacaksınız. 1892’de yapılan bu gemiyle Amundsen 1912’de Güney Kutbu’na ilk ulaşan insan olmuş. Hemen yan taraftaki müzede Thor Heyerdahl’ın okyanuslarda seyahat ettiği Kon-Tiki ve Ra isimli salları (www.kon-tiki.no) bulunuyor. Heyerdahl, her an batabilirmiş gibi gözüken Kon-Tiki salıyla 1947’de Peru’dan Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki Polinezya’ya gitmiş, eski medeniyetlerin okyanus aşırı seyahatler yapabildiğini ispatlamış. 1970’de ise Ra ile Fas’tan yola çıkıp Karayipler’e ulaşmış. Kon-Tiki Güney Amerikalıların, Ra ise Mısırlıların Güneş tanrısının adı. Yarımadadaki Norsk Folkemuseum, Norveç’in değişik köşelerinden getirilen 17. ve 18. yüzyıldan kalma 140 binanın olduğu bir müze.
Holmenkollen
Şehrin en güzel manzaraları görebileceğiniz tepesi Holmenkollen (www.holmenkollen.com) aynı zamanda kayaklaatlama merkezi. 1952 Kış Olimpiyatları burada yapılmış. Oslo ve Oslo Fiyordu tüm görkemleriyle, manzarayı renklendiriyor. Kente kışın giderseniz Tomm Murstad’dan (www.skiservice.com) kayak kiralayabilirsiniz.
Vigeland Parkı
Heykeltraş Gustav Vigeland’ın yarattığı park, Frognerparken’in içinde. 24 saat açık. 1869-1943 yılları arasında yaşayan sanatçı Oslo Belediyesi ile bir anlaşma yapmış, atölye karşılığında tüm eserlerini Oslo’ya bağışlamış. 40 yılda oluşturduğu parkı yılda 1 milyon kişi geziyor. 200 heykel, doğumdan ölüme hayat sürecini yansıtıyor. Kavga, oyun, aşk, keder var. Verilen mesaj ise tüm zorluklara rağmen yaşamın güzelliği. Heykellerin en ünlüsü, Ağlayan Çocuk geçtiğimiz yıllarda çalınmış, sonra bulunup yerine konulmuştu. Parka girdiğinizde önce bir nehrin üzerindeki köprüden geçiyorsunuz ve burada tam 58 bronz heykel bulunuyor. En tepedeki 17 metrelik granit dikilitaşın üzerinde ise 121 insan betimlenmiş.
ULAŞIM
á Tren bilgileri için www.scanrail.com ve www.nsb.no adreslerine bakabilirsiniz. Trenle Bergen’e 6-8 saatte, Stokholm’e beş saatte gidebilirsiniz. Danimarka’ya feribotla gitmek için www.dfdsseaways.com ve www.colorline.com adreslerini tıklayabilirsiniz. Norveç Fiyordlarını buharlı bir gemiyle gezmek isterseniz ve lükse düşkün değilseniz, Bergen’den her gece kalkan Hurtigruten (www.hurtigruten.no) gemileriyle altı günde 34 limanı görerek kuzey çıkabilirsiniz. Gezinin tamamını yapmak da şart değil. Gardermoen Havalimanı, Oslo’ya yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta. 20 dakika süren Ekspres tren (www.flytoget.no) 150, taksi yaklaşık 800 Kron (100 Euro) tutuyor. Şehir çok küçük olduğundan yürüyerek keşfetmek en güzeli. Tramvay, metro ya da otobüse binerseniz, bir saatlik bilet 30, günlük bilet ise 55 Kron değerinde.
NEREDE YENİR?
Norveç’te fiyatlar el yakıyor. Bazı restoranlarda, günün mönüsünü (Dagens ret) uygun fiyatla yiyebilirsiniz. Norveç Mutfağı ağırlıkla deniz ürünleri üzerine kurulmuş. Cod, somon ve ringa balıkları taze ve ucuz. Norveç’in peyniri (ost), dana etinden yapılma köftesi (kjottkaker), balina (hval) ve ren geyiği eti de gayet lezzetli. Frydenlund ülkenin en iyi birası. İçki tekel (Vinmonopolet) mağazalarında 18 yaşının üstündekilere satılıyor. Aker Brygge’deki en şık, en lezzetli yemeklere sahip restoran D/S Louise (www.dslouise.no). Deniz ürünleri için aynı yerdeki
Lofoten’i (www.fiskerestaurant.no) deneyebilirsiniz. Michelin yıldızlı restoran arıyorsanız Bygdoy Alle’deki Bagatelle’e uğrayın, şehrin en iyi restoranı. (Tel: 22121440) Lekteren, limandaki bir gemide (www.lekteren.no). Balina dahil her türden balığı uygun fiyatlara Kirkeveien’deki Lofotstua’da tadabilirsiniz.
ALIŞVERİŞ
Alışveriş için Karl Johans Gate üzerinde ve ara sokaklarında takılıp kalmayın, Grünerlokka ve Gronland bölgelerine de uğrayın. Bogstadveien’de de şık dükkanlar var. Cumartesi günleri Vigeland Parkı’nın yakınındaki Vestkanttorget’te Bit Pazarı (Loppe Markeder) kuruluyor.
NEREDE KALINIR?
á Hotel Continental: Oslo’nun en güzel oteli 1900’de inşa edilmiş, dört kuşaktır Brochmann Ailesi’nce işletiliyor. Kafesi meşhur (www.hotel-continental.no) á Grand Hotel: Geçmişte sanatçıların mekanıydı, şimdi Nobel ödüllüleri ağırlıyor. (www.grand.no) á Holmenkollen Park Hotel Rica: Muhteşem Oslo Fiyordu manzarasına sahip, eski, ahşap ve görkemli bir bina. Tek dezavantajı merkezden uzak olması. (Tel: 22 92 20 00) Uygun fiyatlı hoteller için www.thonhotels.no, www.choicehotels.no ile www.fjordpass.no ve hosteller için de www.vandrerhjem.no faydalı siteler.