KONYA'da yer altı sularının çekilip, toprağın göçmesiyle oluşan obrukların sayıları her geçen gün artarken, kuraklık nedeniyle derinliği 5 metreyi bulan yüzey yarıkları oluşmaya başladı. Konya Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Arif Delikan, “Bölgenin ortasında çökeller kalın, kenarlarındaki genç çökellerin biraz daha ince olmasından kaynaklanan bir durumdur bu. Orta kesimdeki fazla çökme, havza kenarları bunu karşılamadığı zaman havza kenarlarından itibaren yarıklar başlıyor. Maalesef bu kuraklık devam ettiği sürece yüzey deformasyonları Konya Hotamış, Konya merkezde, Zazadın Hanı, Aşağıpınarbaşı, Tuzlukçu bölgesi, Çumra bölgesinde 4-5 metre derinliğe ulaşan yarıklar oluşuyor, oluşmaya devam edecek” dedi.
#KonyaKonya'nın Çumra ve Karapınar ilçelerindeki bazı kırsal mahallelerde önceki yıllarda oluşan kilometrelerce uzunluktaki yüzey yarıkları, yöre sakinlerini endişelendiriyor. Prof. Dr. Yaşar Eren, Adakale Mahallesi'nin yakındaki mezarlıkta çökmelerin gözle görülür şekilde arttığına işaret ederek, "Bir yıl içerisinde mezarlıkta bu kadar düşey atım yoktu, baya artmış gibi görünüyor. Mezarlıktaki kemikler ortaya çıkmış.'' dedi.
#KonyaDoğa ve Sürdürebilirlik Derneği ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Türkiye'de son 60 yılda Van Gölü'nün üç katı büyüklüğünde, 60'a yakın gölün kuruduğunu, birçok gölün de kirlilik ve ciddi derecede kuruma tehlikesi yaşadığına işaret etti.
#VANKONYA'nın 100 yüz yıllık rüyası olan ve ovanın susuzluğuna çare olacak Konya Ovası Projesi kapsamında yapımı devam eden Mavi Tünel Projesi hızla ilerliyor. 4.2 metre çapında, 17 bin metre uzunluğunda olacak, yerin 300 metre altında inşa edilen tünelde şu ana kadar 7 bin 290 metreye ulaşıldı.
Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Güler Göçmez, 100'den fazla obruğun oluştuğu Karapınar bölgesindeki bu çöküntülerin, bölgedeki genç volkanlardan çıkmaya devam eden karbondioksidin yer altı sularına karışmasıyla gerçekleştiğini söyledi.
Uzun süredir kirlilikle mücadele eden Van Gölü, şimdi de kuraklıkla savaşıyor. Özellikle son bir yılda bölgedeki yağışlarda da yüzde 39’luk bir düşüş var. Gidişat da iyi değil. Van Gölü'nün durumu bölge halkı ve Türkiye için ne anlama geliyor? Uzmanlar hurriyet.com.tr’ye anlattı.
#Van GölüBir dönem 'flamingo cenneti' olarak tanınan Tuz Gölü’nde suya erişemeyen yüzlerce flamingonun can vermesi, gözleri Türkiye'deki kuş popülasyonuna çevirdi. Dik kuyruk, tepeli, ak pelikan gibi birçok kuş çeşidi tarihe karıştı bir o kadarı da nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Peki bu fotoğraf nasıl ortaya çıktı? İşte acı tablo...
#FlamingıoDaha birkaç sene öncesine kadar kimse varlığından haberdar değildi. Ta ki “Türkiye’nin Maldivler’i” diye Instagram’da şöhrete kavuşana, ardından da kıyısına ‘Millet Bahçesi’ yapılacağı ilan edilip tartışmaların merkezi olana kadar. Artık en şöhretlisi o. Oysa o iki milyon yıldır olduğu yerde ve göller bölgesinin diğer tüm gölleri gibi birçok sorunla boğuşuyor, karanlık bir geleceğe doğru yol alıyor. Salda Gölü’nden yola çıktık, göllerin karanlık derinliklerine indik.
#Salda GölüBaşı karlı Erciyes Dağı artık çıplak, ‘Anadolu’nun nazar boncuğu‘ denen Meke Gölü’nün mavi suyu çekildi, Eşmekaya Sazlığı ta içinden yanıyor... Seller, kuraklık, aşırı sıcak, aşırı soğuk, yaşam alanları değiştiği için yok olmanın eşiğine gelen canlılar, belirsizliklerle dolu bir gelecek... Tüm bunlar neden değil, sonuç. Neyin mi sonucu? İnsanlığın yeryüzündeki eylemlerinin! Yoksa siz de “Benden sonra tufan” diyenlerden, ömrünü sorunsuz tamamlayacağını düşünenlerden misiniz? Öyleyse çok yanılıyorsunuz! Türkiye’yi dolaştık, iklim değişikliğinin ülkemizdeki etkilerinin peşine düştük. Gördük ki, yaşananlardan ve yaşanacaklardan hiçbirimiz muaf değiliz. Size olacaklardan değil, olanlardan bahsedeceğiz...
#İklim DeğişikliğiHarita ve Kadastro Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof.Dr. Ferruh Yıldız, son 5 yıl içinde kuraklık ve bilinçsiz sulama nedeniyle bazı göl ve göletlerin kuruduğunu, bazılarında aşırı su kaybı olduğunu, bu yüzden yer şekillerinde belirgin değişiklikler olduğunu söyledi. Yıldız, yer şekillerinde değişiklikler olmasına rağmen, harita ve atlaslarda bunların yer almadığını hatırlattı. Yıldız, Tuz Gölü'nün yüzde 85, Eber Gölü'nün yüzde 85 oranında küçüldüğünü söyledi.