Su toprağa kavuşunca Anadolu’nun her köşesi farklı renklere bürünür; ağaçları ve çiçekleriyle doyulmaz manzaralar sunar. Doğaya âşık 4 Hürriyet Seyahat yazarı Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz’den en sevdikleri yürüyüş yollarını yazdı. Yürümeye yeni başlayanlara kolay, dağlara tırmanmak isteyenlere zorlu; şelaleli, dereli; kimi gizli, kimi çok bilinen bu adreslerden biri sizi de harekete geçirecek.
#SeyahatTrabzon'un Maçka ilçesindeki Zigana Dağı eteklerinde bulunan ve doğal güzelliklerinin yanı sıra sütlacı ile de meşhur olan Hamsiköy'de yapılması planlanan taş ocağı tepkilere neden oldu. Yılda 300 bin dolayında turisti ağırlayan vadide açılmak istenen taş ocağı ve tesise karşı 2 binden fazla imza toplayan yöre halkı, kararın geri çekilmesini istiyor. Çıralı Mahallesi Muhtarı Recep Gürsoy, “Bu güzel yaylamıza kimseyi sokmayacağız” dedi.
#HaberYaprakların hafiften kızarmaya başladığı, doğanın dinginleştiği eylül ayı Doğu Karadeniz’in de en az yağış aldığı, havanın açık olduğu dönem. Üstelik çay ve bal gibi ürünlerin de hasat sonu... Bölgenin bu fotojenik dönemini yerel tatlarla taçlandırmak isteyenler için muhlamadan çeşit çeşit pideye peşine düşülmesi gereken lezzetleri sıraladık.
#SeyahatHülya Meral, seyahat etmeyi yaşam biçimi haline getirenlerden. Şimdiye kadar yurtiçi ve yurtdışında birçok şehir gezdi. Yeni kültürleri keşfetmeyi seviyor. Gümüşhane gezisi sırasında yolu Torul İlçesi’ne bağlı Karaca Mağarası’na düştü. “Mağara içi kadar, dışındaki manzaradan da etkilenmemek mümkün değil” diyor.
Ankara’da hükümet çevrelerinin ‘İyi Fransız’ lakabını taktığı AB Komisyonu’nun Türkiye Delegasyonu Başkanı Marc Pierini, beş yıllık görev süresinin ardından geçen cuma günü Ankara’ya veda etti. Türkiye ile AB arasında yaşanan pek çok krizin bir numaralı tanığı olan eski büyükelçi giderayak Fransız Parlamentosu’nun Ermeni soykırımını inkar edenlerin cezalandırılmasını öngören yasa teklifini onaylamasıyla çıkan toz dumandan kaçamadı ve bu konudaki görüşlerini açıkladı
Evet, haklısınız, uzun zamandır yurtdışı röportajlara kilitlendim kaldım. Türkiye’yi ihmal eder gibi oldum. Ama tek suçlusu ben değilim... Kimle konuşsam, kime sorsam, bir yurtdışıdır gidiyor. "Yok mu kardeşim şu ülkenin ezberlediğimiz kıyı köşesi dışında farklı bir yerlerine giden birileri" diye düşünürken, aklımıza müzisyen Volkan Konak geldi. Dikildim oradaki lakabıyla Volis’in karşısına, "Bana Maçka’yı anlatır mısınız" dedim.
Ben çocukken, anneannem, "Dört mevsimin yaşandığı bir ülkede yaşamak kadar büyük bir nimet yoktur" derdi. Kışın soğuğundan hazzetmediğim, tek mevsime endeksli ülkelerden habersiz olduğum yıllarda bunu hiç anlamazdım. Yazın veya kışın diktatörlüğünden kurtulamayan coğrafyaları görünce anladım Türkiye’nin kıymetini.