Gizem Altın Nance hiç alakası olmadığı halde ekonomi bölümünden mezun olmuş ve bir süre sonra kendini işten attırıp Interrail'le gezmeye başlamış. Daha sonra Amerika'ya taşınan Gizem, oradaki hayatını da bırakıp eşiyle dünyayı bisikletle gezmeye başlamış. Gizem'in macerasını kendi yazdığı "Bir Bilet Al" kitabında okuyabilirsin.
#Gizem Altın NanceGevende'den tanıdığımız Gökçe Gürçay, hayatındaki ilk yurtdışı tecrübesini İran‘da yaşamış. Bush‘un Ortadoğu‘yu “Şer Ekseni” ilan ettiği zamanlarda Gevende ile yola çıkıyorlar ve İran, Pakistan, Hindistan, Nepal‘de müzik yapıyorlar. Gökçe‘nin hayata bakışı değişiyor.
#Gezgin İle GölgesiTürkiye’de kış denince akla gelen ilk gezi macerası Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a yolculuk oluyor. Şu sıralar pandemiden dolayı ne yazık ki seferler başlamadı. Kısıtlamalar bitip normalleşme aşamasına dönünce ve seferler başlayınca yine herkesin gözdesi olacağı kesin. Peki Turistik Doğu Ekspresi nasıl bir deneyim sunuyor? Hangi şehirlere uğruyor, nereleri gezdiriyor? İşte Turistik Doğu Ekspresi ile ilgili tüm detaylar…
#Turistlik Doğu EkspresiDöviz kurlarındaki değişim bu yıl Şeker Bayramı tatilcilerinin dikkatini yurtiçine yöneltti. Altı günlük tatilde keşfedilebilecek, doğası ve tarihi özellikleriyle öne çıkan pek çok şehir, kasaba var. Hürriyet Seyahat yazarları Mehmet Yaşin ve Saffet Emre Tonguç, dört bölgeden altı eylül tatili alternatifini yazdı.
Döviz kurlarındaki değişim bu yıl Şeker Bayramı tatilcilerinin dikkatini yurtiçine yöneltti. Altı günlük tatilde keşfedilebilecek, doğası ve tarihi özellikleriyle öne çıkan pek çok şehir, kasaba var. Hürriyet Seyahat yazarları Mehmet Yaşin ve Saffet Emre Tonguç, dört bölgeden altı eylül tatili alternatifini yazdı.
Lale. Baş döndüren bir güzellik. Bir hafta süren ömrüyle; bu önlenemez gelip geçiciliğiyle sanki ona bakanlara kendi gelip geçiciliklerini hatırlatır. Lalenin güzelliğine dalıp giden bakışlarda, yaşamın sunduğu armağanları fark etmek varsa eğer, kenti “lalelendirmek” için gösterilen tüm çabalara değer. Lalelerin tadına varmak emek ister; yalnızca yetiştirmek değil, o hafif, zarif kokusunu duyabilmek için de bu narin çiçeğin önünde eğilip de koklamak gerekir.
İranlı genç, kara kaşlarının altından bakarak, küçük, kalın bir kitap uzattı ve rastgele bir sayfayı açmamı istedi. “Falına bak, bütün sırlar Hafız-ı Şirazi’de saklıdır” dedi. Biraz da bu mistik ve ilahi atmosferin etkisiyle titreyen parmaklarım kitabın sayfaları arasında gezindi, bir sayfada durdu. İranlı genç ona uzattığım şiiri Farsça’dan İngilizce’ye satır satır çevirmeye çalışırken Hafız’ı tercüme etmenin ne kadar zor olduğunu o da ben de anlamıştık. Sonra “Hepimiz Hafız’ın satırlarında kendimizden bir şeyler buluruz, hepimiz yolumuzu Hafız’la çizeriz, bu da senin yolun” dedi. Yolum Şiraz’dı, İranlılar’ın yolu. Daha İran’ı görmeden ülkeyi dolaşmış, daha insanlarını tanımadan sevmiştim.