14 Şubat Sevgililer Günü'ne günler kala, Taşkışla Caddesi'nde etkinlik alanı olarak hizmet veren bir işletmede 'Eski Sevgili Pazarı' kuruldu. 'Eski sevgilinden kalanları sat, yeni sevgiline hediye al' konseptiyle kurulan tezgahlarda; birçok kişi kıyafet, kitap, çanta, cüzdan, saat, tarak, kahve fincanı gibi farklı ürünleri sergileyerek satışa sundu.
#Eski SevgiliOsmanlı başkenti olmanın mimari mirasını günümüze taşıyan tarihi ve güzel kent Bursa’yı çocuklar da çok seviyor. Tarihi kişiliklerle ilgili bilgileri somut olarak görebiliyor, dünyadaki benzerleriyle yarışan bilim merkezi Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) Ay yürüyüşünü deneyimleyebiliyorlar. Henüz plan yapmayanlara sömestirin ikinci yarısı için önerilerimiz var.
#SeyahatCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı yayında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Erdoğan, Trump'ın 24 saat içinde yapacağı açıklamayla ilgili "DEAŞ'a karşı zafer ilanı olabilir.' yorumunda bulundu. "FETÖ tam bir metastas yapmış." diyen Erdoğan, "Şimdi görüyorsunuz değişik yerlerde palazlanıyorlar. İade sürecinin takipçisiyiz, bir kısmını paketledik, diğer paketler de gelecek." ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Türkiye'yi AB'ye almamalarının nedenini açıklıyorum artık. İfşa ediyorum tek sebebi var; biz Müslümanız, Müslüman olduğumuz için almıyorlar." dedi. Erdoğan yeni askerlik düzenlemesiyle ilgili de "6-9-12 şeklinde şuan belirlenmiş şeklinde." diye konuştu. "Tanzim satış yaygınlaşarak devam edecek." diyen Erdoğan, "Bizim bu alanlarda bulunmak gibi bir derdimiz yok. Bu iş düzeldi düzeldi. Düzelmediği taktirde biz TESCOM ve TESK ile ilgili bakanlıklarımız oturacaklar, konuşacaklar. Bunu çok daha yaygın bir şekilde yapılacak." ifadelerini kullandı.
#ErdoğanHem ruhu, hem de tarihiyle, en sevdiği semt olan Nişantaşı’nda Gülse Birsel ile bir araya geldik! Senaryosunu yazdığı film, yeni kitabı ‘Memleketi Ben Kurtaracağım’, mizah, onu çok heyecanlandıran tiyatro hayali ve İstanbul, sohbetimizde başroldeydi.
#Gülse BirselKÜÇÜK MUTLULUKLARIN RÖPORTAJI<br>Neco’nun 63 yaşında, yeniden, bir kere daha baba olacağını okuyunca, “Onu mutlaka görmeliyim, ruh halini öğrenmeliyim” dedim. Sebebi yok, merak. Belki de kafamın bir tarafında, hepimizin, ikinci bir hayat şansı olabileceğine inanmak istemem.
’Edebiyatçı sofraları’nın geleneği ta Osmanlı’nın "Yaran Toplantıları" ile Mustafa Kemal’in "Çankaya Sofrası"na dayanmaktadır, kesinlikle hafife almamak gerekir. Hiç kuşku yok, o sofralar da birer "edebiyatçı sofrası"dır. Bu nedenle biz edebiyatçılar da rakı ve geyik muhabbeti için biraraya gelmiyoruz asla. Geyik muhabbeti ile zaman öldürecek kadar yaşlanmadık henüz.