Charlene Wittstock

Böyle düğün görülmedi: 52 yaşındaki gelini köşe bucak sakladılar!

Sıradan ailelerde dünyaya gelip evlilik yoluyla kraliyet ailelerine katılan ve 'prenses', 'düşes' hatta 'kraliçe' olan birçok genç kadın var. Bu durum genel anlamda 'peri masalı' olarak nitelendiriliyor. Bunun en çarpıcı örnekleri arasında İngiliz kraliyet ailesinin göz önündeki gelinleri Kate Middleton ile Meghan Markle yer alıyor. Hiçbir soyluluk unvanı bulunmayan ama "Hollywood'un prensesi" olarak anılan Grace Kelly'nin Monako Prensesi olması, sonra tek oğlu Albert ile evlenen Zimbabwe'li olimpik yüzücü Charlene Wittstock'un da 'prenses tahtına' oturması bunun örneklerinden.

Buz gibi öpücüğüne kimse inanmamıştı: O zamanlar aşık mıydık bilmiyorum

2011 yılında dünya iki tane kraliyet düğününü çok konuşmuştu. Aslında dünya üzerinde çok da sık örneğine rastlanacak bir durum değildi bu. Düğünlerin ilki 29 Nisan'da yapıldı, ikincisi ise ondan sadece iki ay sonra, 1 Temmuz'da...

Tecavüzün laneti onlara da uzandı... Keşke yüzü kadar bahtı da güzel olsaydı

Bundan yüzyıllar önce küçük ama zengin bir ülkenin prensi güzel bir genç kadına "göz koymuştu..." Bir gün onu ülkesinin denize bakan kayalıklarına gezmeye götürdüğünde kendine hakim olamadı ve genç kadına tecavüz etti.

Mutsuz gelin kendini para harcamaya vermiş... Çocuklarını kaçak göçmenler büyüttü... Kocası metresleri için gizli banka hesapları bile açmış

Monako denilince aklınıza ne geliyor? Birçok kişiye bu soruyu sorsak farklı nesillere dahil olsalar bile çoğu bir tek isim söyler: Grace Kelly. Bir zamanlar Hollywood'un en parlak yıldızıyken bu küçük ülkenin prensi Rainier'nin kalbini çalıp gerçekten bir prensese dönüşen Kelly, ölümünün üzerinden bunca yıl geçmiş olmasına rağmen hala Monako'nun simgesi.

'Evlilik formalite' denilmişti... Tatil görüntüleri ortaya çıktı... Belki de açık evlilik yaşıyorlar, hem bundan size ne!

Dünya üzerinde haklarında en çok iddia ortaya atılan ünlü çift kim sizce? Büyük olasılıkla Kate ile William geldi aklınıza ama onlar değil. Evet, arada sırada onlarla ilgili aldatma söylentileri ortaya atılsa da bu iddia "ısıtılıp ısıtılıp" gündeme getirilse de Kate ile William bu sorunun yanıtı değil.

Ağlayarak evlenmişti... 'Kaçak gelin' sonunda yuvadan uçtu.. Çocuklarına hasret kalacak!

Takvimler 2011 yılını gösteriyordu. O yıl bütün dünya özellikle de monarşi aleminde olup bitenleri bir tür magazin olayı gibi izleyenler çok heyecanlıydı. Dile kolay bir değil iki tane kraliyet düğünü olacaktı birkaç ay arayla.

Balayında bile aynı otelde kalmamışlar! Babalık testi için acilen evine dönmek zorunda kaldı

Balayı, yeni evli bir çift için hayatın en önemli dönemeçlerinden biri kuşkusuz. Düğün sonrası, "karı-koca" olarak birlikte çıktıkları ilk tatil. Sadece birbirlerine ayıracakları zamanlar ve genellikle deniz kenarında geçirilen romantik günler - bütçe durumuna göre haftalar- demek.

Ağlaya ağlaya giydiği gelinliğin ne 'sırları' varmış

Takvimler 2011 yılını gösterdiğinde bütün dünya "masallara yaraşır" iki düğüne tanıklık etti. Hem de sadece birkaç ay arayla. İkisi de Avrupa'nın farklı ülkelerinde gerçekleşen bu törenlerde iki prens, iki genç kızla hayatını birleştirdi. Aslında her kraliyet düğünü ilgi çeker ama bu ikisinin böylesine ilgi toplamasının en önemli nedenlerinden biri gelinlerin "mavi kanlı" olmamasıydı. Yani her iki genç kız da "taçlı" ailelere mensup değildi.

Hıncını yine saçlarından aldı... İki çocuk doğurdu ama hayatı kabusa döndü: 'Sanki beni kurtarın' diye bağırıyor

Şöyle bir düşünelim... Hollywood ünlülerinden sonra hatta kimi zaman onlardan çok daha fazla dünya kamuoyunun  gözleri önünde olan insanlar kimler? Evet, bildiniz! İlk bakışta modern çağlarda biraz tuhaf gibi görünse de dünyanın dört bir yanındaki kraliyet ailesi üyeleri... Ama en çok da bu ailelerin kadınları.

Hüzünlü prenses evlilik yüzüğünü tekrar taktı: Ayrılık söylentilerini yan yana poz verip böyle yalanladılar

Bir masal prensesine dönüşmek, dünyanın en büyük hanedanlarından birinin üyesi olmak, unvanlar, renkli ve hareketli bir yaşam ve sonsuz lüks… Bir kraliyet ailesinde yaşamak dışarıdan bakıldığında tüm saydıklarımızın toplamı ve imrenilen bir hayat gibi görünüyor. Ama kapalı kapıların ardında yaşananlar aslında bambaşka olabiliyor.

Durmadan ailesini suçlayan Harry, ağzındaki baklayı çıkardı: Karımdan ve benden özür dileyin!

Son iki yıldır İngiliz kraliyet ailesinin başını ağrıtan Prens Harry, sonunda "Bu kadar ardı ardına sıraladığı suçlamalarla ne yapmak istiyor?" diye soranların merakını giderecek bir açıklama yaptı. Anılarını toparladığı kitabı Spare'de, içinde doğup büyüdüğü İngiliz kraliyet ailesine - özellikle bazı üyelerine- yöneltmedik suçlama bırakmayan, konuk olduğu röportajlarda hayatının üstü kapalı kalmış bütün sırlarını açık eden Harry, The Telegraph Gazetesi'ne verdiği röportajda tüm ailesine "Karımdan ve benden özür dileyin" diye seslendi. Aynı ailenin gelini Kate, kocasıyla birlikte gittiği bir ziyarette yine nişan yüzüğünü takmadı ve yine bu yüzden ilgi odağı oldu. Monako'nun hüzünlü prensesi Charlene ile ilgili çarpıcı bir iddia var: Kızlarının fiziksel ve ruhsal sağlığından endişe eden anne ve babası, memleketlerini bırakıp Charlene'den birkaç dakika uzaklıktaki bir eve taşındı. Bu arada Monako Sarayı'na yeni bir bebek geleceği haberi ise bu küçük ülke ile ilgili şimdilik tek mutlu haber. Peki ya Avrupa monarşisi önümüzdeki hafta hangi cenazede buluşmaya hazırlanıyor? İşte meraklıları için taçlı ve tahtlı dünyadan haberler...

Dünyaya geldiği günü anlattı, akıllara o geldi: Bana çocuk doğurdun, işim bitti artık! Mutsuzluğu dillere destandı

Hiç kendinizi bir kraliyet ailesi üyesi gibi düşündüğünüz oldu mu? Tahtıyla, tacıyla, çeşit çeşit mücevheriyle ve elbette getirdiği ayrıcalıklarla. Büyük olasılıkla ilk anda kulağa çok güzel gelen bir hayal. Peki işin iç yüzü? Yani her şey dışarıdan göründüğü gibi kusursuz ve güzel mi? Öyle bir ortamda her türlü sorundan uzakta sadece keyifli anılar biriktirildiğini mi düşünüyorsunuz?

Gelinliğim taklittir! Çocukluğumdan beri hayâlini kuruyordum

Ünlü kişilerin hayatlarının en mutlu ve özel günü yani düğünleri onları tanımayan milyonlarca insanın bile dikkatini çeker. Özellikle de gelinin üzerindeki -genellikle- bembeyaz giysi, yani gelinlik. O süreçte hangi ünlünün gelinliği daha çok sükse yapmışsa birçok genç kız da düğününde o gelinliğini benzerini giyer ya da en azından bunun için çabalar.

İki yıl sonra ilk kez! Her zaman gülmek kolay mı sanıyorsunuz?

İster gösteri dünyasından olsun ister en az onlar kadar ilgi çeken kraliyet ailesi mensupları arasında yer alsın, ünlülerin ortak bir özelliği var: En kötü günlerinde bile olsalar yine de kameralar karşısında gülümsemeyi ihmal etmiyorlar. Kimi zaman kendilerini hiç de öyle gülümseyecek kadar iyi hissetmiyor olsalar bile belki de haklarındaki dedikoduları önlemek için kameralara yakalandıklarında ilk iş olarak gülümsüyorlar. Bir tek istisna dışında.

Aşk, evlilikten önce ölmüş: Yalnız... Öpmezsen sevinirim!

Bundan tam 11 yıl önce bütün dünyanın gözlerini merakla çevirdiği bir törenle evlendiler... Sosyetenin ve monark ailelerin önde gelen temsilcileri bu mutlu anlara tanık olmak için törende hazır bulundu. Gelin, sade beyaz kıyafeti içinde gerçekten nefes kesecek kadar güzeldi. Damadın mutluluğu da yüzünden okunuyordu. Ama bir sorun vardı... Gelin, düğünün bir noktasından sonra ağlamaya başladı! Uzun süre,  gözyaşlarını sildiği beyaz mendili elinden bırakmadı. Üstelik yüzünün ifadesine göre bu gözyaşları, her gelinin akıtması beklenen mutluluk gözyaşları değildi.

'Meleklere fısıldayan prenses' aşkı uğruna tacını bıraktı: Nişanlısına 'şarlatan' diyorlardı

Sıradan ailelerde dünyaya gelip evlilik yoluyla kraliyet ailelerine katılan ve 'prenses', 'düşes' hatta 'kraliçe' olan birçok genç kadın var. Bu durum genel anlamda 'peri masalı' olarak nitelendiriliyor. Bunun en çarpıcı örnekleri arasında İngiliz kraliyet ailesinin göz önündeki gelinleri Kate Middleton ile Meghan Markle yer alıyor. Hiçbir soyluluk unvanı bulunmayan ama "Hollywood'un prensesi" olarak anılan Grace Kelly'nin Monako Prensesi olması, sonra tek oğlu Albert ile evlenen Zimbabwe'li olimpik yüzücü Charlene Wittstock'un da 'prenses tahtına' oturması bunun örneklerinden.

Evlilik dışı iki çocuğuyla birlikte ilk poz: Farklı kadınlardan dünyaya geldiler

Aslında yıllar boyunca çapkınlığını da çeşitli ilişkilerinden dünyaya gelen evlilik dışı çocuklarını da kimseden saklamadı. Bu durum skandal yaratsa bile! Hatta yapılan DNA testleriyle babaları olduğu kanıtlanan iki çocuğuyla değişik zamanlarda çeşitli etkinliklere katıldı. Kameralardan da hiç saklanmadı.

Tam 41 yıl oldu: Tasarımcı düğünde gelinliği görünce dehşete kapıldı

Takvimler 29 Temmuz 1981'i gösteriyordu. Milyonlarca kişinin aylar öncesinden nefeslerini tutarak beklediği evlilik töreni için kararlaştırılan gün sonunda gelmişti. O gün birçok kişinin gözünde "bir peri masalı" gerçeğe dönüşüyordu. Ülkesinin tahtına oturacak olan prens, her ne kadar soylu bir aileden gelse de kral ya da kraliçe kızı olmayan gencecik bir gelinle hayatını birleştirecekti. Zaten gelini milyonlarca kişi daha ilk gördükleri andan itibaren çok sevmişti.

Ünlü çift hakkında dudak uçuklatan iddia: Yanında dursun diye... Milyonluk anlaşma

Son bir yıldır gündemden hiç düşmeyen Monako Prensi 2. Albert ve eşi Prenses Charlene ile ilgili dudak uçuklatan bir iddia ortaya atıldı. Bu iddia da yaşadığı sağlık sorunlarını öne sürerek uzun süre hem Monako'daki evinden ve ikiz çocuklarından hem de aile üyesi olarak görevlerinden uzak kalan Prenses Charlene ve Prens Albert arasında yaşandığı öne sürülen gerilimi bir kez daha ön plana çıkardı.

Fotoğrafta mutlu görünen tek şey oyuncak tavşan: Para, pul, ihtişam hepsi tamam ama...

Modern zamanların "hüzünlü prensesi" Charlene, aylar sonra ilk kez dolaylı yoldan da olsa kamuoyu karşısına çıktı. Sağlık sorunları nedeniyle 10 ay kaldığı Güney Afrika'dan döndükten sonra bu kez de yine aynı gerekçeyle İsviçre'de bir klinikte tedavi gören 44 yaşındaki Prenses Charlene uzun bir zaman sonra ilk kez sosyal medya sayfasında güncel görüntüsünün de yer aldığı bir paylaşım yaptı.

'Kayıp' Prenses Charlene'den haber var: O kararını çoktan vermişti

Bir yılı aşkın süredir kamuoyundan uzakta ama söylentilerin merkezinde yer alan Monako Prensesi Charlene'den haber var.

'Kayıp' prensesten haber var! Resmi olarak açıklandı

10 ay kaldığı Güney Afrika'dan Monako'ya dönen ancak sonra yeniden ortadan kaybolan Prenses Charlene'den haber var...

'Evet' dediği gün hayatı kararmış: Bütün ülke yıllarca onun hamile kalmasını bekledi

Dışarıdan bakıldığında her şey "masal gibi" görünüyordu. Sıradan bir genç kız ülkenin en gözde bekar erkeğinin yani prensinin kalbini çaldı. Onu kendine körkütük aşık etti ve görkemli bir törenle evlendi. Ama kapalı kapılar ardında yaşananlar pek de öyle kusursuz değildi. Saraya gelin giden genç kız daha ilk günden itibaren kendini büyük bir baskı altında hissetmeye başladı: Bir an önce çocuk yani veliaht doğurması gerekiyordu. Süre uzadıkça onlara akraba olmayanlar bile: "Neden hala hamile kalmadı?" diye sorgulamaya başladı... Genç kız aynı anda iki veliaht dünyaya getirdi ama kendi hayatı da deyim yerindeyse zindana döndü.

Harry, Meghan, Archie ve Lilibet'in ilk aile pozu: Sonunda kızları ortaya çıktı

İngiliz kraliyet ailesinden ayrılıp ABD'ye taşınan Prens Harry ile Meghan Markle altı ay önce dünyaya gelen kızları Lilibet ile çekilen aile pozlarını ilk kez paylaştı.

Prenses Charlene kamera karşısına çıkamayınca kutlama için resmini çizdirdi

Neredeyse bir yıldır net olarak açıklanmayan sağlık sorunları yüzünden sadece ailesini ve yakınlarını değil tüm dünyayı endişelendiren Monaco Prensesi Charlene, uzun süren sessizliğini sanal dünyada da olsa bir kez daha bozdu.

Monako Prensesi Charlene'in gizemli hastalığı hakkında "yok artık" dedirten iddia!

Son bir yıldır dünyanın gündeminden hiç düşmedi Monako Prensesi Charlene. Yaklaşık bir yıldır evinden uzakta olan 43 yaşındaki Prenses hakkında bu konuyla ilgilenip de görüşünü belirtmeyen kimse kalmadı.

Mutsuz hayatı o 'buz gibi' öpücükle başlamıştı: Kimsenin ne yaşadığını bilemezsiniz

Sıradan bir ailede yetişen yüzme tutkunu bir genç kızın, dünyanın en göz önünde kraliyet ailelerinden birine gelin gitmesi başından beri milyonlarca kişinin dikkatini çekti. Herkes bunun da bir tür "modern peri masalı" olduğunu düşündü ama işler beklendiği gibi gitmedi. Şimdi o prenses, sarayından kaçabilmek için elinden geleni yapıyor. Hatta son dönemde buna mecbur kaldığı bile söylenebilir.

Prens Albert ve Prenses Charlene'in düğünü: O öpücük çok konuşuldu

Prenses Charlene ile Prens Albert, 2011 yılında gösterişli bir törenle hayatlarını birleştirdi. Çiftin düğününe seçkin konuklar katıldı. Bunun yanı sıra ülkedeki televizyonlarda da naklen yayınlandı.