Güncelleme Tarihi:
ALENEN ÖZÜR BEKLEDİĞİNİ İTİRAF ETTİ
Elbette "taçlı ve tahtlı" dünyanın başrolünde yine İngiliz kraliyet ailesinin "haşarı" prensi Harry var. Gerçi birçok yoruma göre artık onun durumu "haşarılık" diye sevimli bir kelime ile özetlenemez hale geldi, ama biz yine de onu yıllar önceki unvanıyla analım. Oprah Winfrey röportajıyla başladığı ailesine yönelik "eleştiri bombardımanını" bir dijital platform için hazırlanan belgesel, ardından Spare (Yedek) adlı kitabıyla sürdüren Harry, katıldığı röportajlarda da dozu giderek artırdı. Sonunda da The Telegraph'dan Bryony Gordon'a verdiği röportajda, açık açık, ailesinin karısı Meghan Markle'dan ve kendisinden özür dilemesini istedi. Harry, bu isteğini şu sözlerle ifade etti: "Siz ne yaptığınızı biliyorsunuz. Ben de bunu neden yaptığınızı biliyorum. Ve siz yakalandınız, o yüzden gerçeği kabul edin."
'BENÄ° DÄ°NLESEYÄ°NÄ°Z BUNLAR OLMAZDI': Harry, röportajda eÄŸer ailesi çok önceden kendisini dinleseydi aralarında bu kadar büyük bir uçurum oluÅŸmayacağını ileri sürdü.Â
Harry bununla da yetinmedi. Bu mücadelede Meghan'ın yanında yer alarak iyi bir şey yaptığını savundu. Harry, verdiği röportajda "Eğer insanlar benim endişelerimi daha önce dinlemiş olsalardı, ben, karım ve ailenin geri kalanı arasındaki uçurum bu kadar derinleşmeyecekti" diye sürdürdü sözlerini. Prens, Spare adlı kitabının piyasaya çıkmasından önce verdiği röportajda, yaşanan bu kavgadan ailesini sorumlu tuttu. Prens, kendisi, karısı ve ailesiyle yaşanan bu kavganın aslında önlenebilir bir durum olduğunu belirtip, yine ailesini suçladı: "Ama onların kendilerine bile faydaları olmadı." Harry, o röportajda amacının monarşiyi yıkmayı amaçlamadığını aile üyelerini kendilerinden korumak istediğini sözlerine ekledi.
Harry, konuşmasında daha iddialı sözler de etti. İki küçük çocuğu Archie ve Lilibet'in çıkarları doğrultusunda monarşide reform yapma zorunluluğu hissettiğini vurguladı. Kendi açısından gerçekleri anlattığı ve bunun neden şoke edici olarak nitelendirildiğini anlamadığı da Harry'nin söyledikleri arasında. Bu arada Harry, ailesine bir mesaj da gönderdi bu röportaj aracılığıyla... Elinde ağabeyi William ve babası Charles ile ilişkileri başta olmak üzere ikinci bir kitap yazacak kadar malzeme olduğunu söyledi: "Özellikle benimle ağabeyim arasında, benimle babam arasında olup biten daha pek çok şey var. Sadece dünyanın bunları bilmesini istemiyorum." Harry, eğer onları da açıklarda babası ve ağabeyinin kendisini affedeceklerini sanmadığını da sözlerine ekledi.
'KENDÄ°M VE KARIM İÇİN ÖZÃœR BEKLÄ°YORUM': Aralarındaki gerilim ve giderek açılan uçurum için ailesini suçlayan Harry açık açık özür beklediÄŸini belirtti.Â
Prens Harry ailesinden isteklerini de şöyle dile getirdi: " Eğer benimle doğru dürüst oturup konuşsaydınız, benim kuruntulu ve paranoyak olduğumu söylemek yerine gerçekten oturup benimle konuşsaydınız sizi affetmeyi arzuluyordum. Oturum ve bunun hakkında benimle doğru düzgün bir konuşma yapın. Benim istediğim biraz olsun hesap verebilir olmanız" Harry bu sözlerin ardından hem kendisi hem de karısı için ailesinden bir özür beklediğini söyledi.
Harry ailesinin neden kendisinden özür dilemesini istediÄŸini açık olarak söylemedi. Ama karısını ve kendisini kötü etkileyecek kararlar aldıklarına tanık olduÄŸunu, konuÅŸmak istediÄŸini ama ailesine ulaÅŸamadığını ekledi.Â
YÃœZÃœK YÄ°NE ÇIKTI: Galler Prensesi Catherine'in yüzük parmağı geçtiÄŸimiz gün gittiÄŸi ziyarette yine boÅŸtu. Elbette meraklıları bu durumu gözden kaçırmadı. Â
Belli ki Harry'nin daha söyleyecek çok sözü var. Ama biz bunları burada kesip aynı ailenin başka bir üyesine bakalım: Galler Prensesi Catherine'i inceleyelim. Kayınbiraderi Harry'nin bütün bu çıkışları sırasında konumları gereği sessiz kalan Kate ve William, cuma günü Liverpool'da bir hastane ziyareti yaptı O sırada her zaman olduğu gibi giyim kuşamı ilgi çekti. Kocasıyla uyumlu renklerde giyinen Kate'in o gün çok büyük bir eksiği vardı. Birkaç kez daha aynı durum yaşanmış ve hemen söylentiler çıkmıştı. Ama bu kez söylenti çıkacak bir görüntü de yoktu, çünkü Kate ile William, gerçekten çok uyumlu ve aile içinde yaşanan gerilime rağmen mutlu görünüyordu.
Ama dedik ya Kate'te büyük bir eksiklik vardı. En değerli takısını takmamıştı. Yani ilk olarak kayınvalidesi Diana'ya ait olan, sonra William'ın evlenme teklif ederken ona verdiği o iri taşlı yüzük parmağında yoktu. Buna ek olarak William'ın hediye ettiği değerli alyansı da parmağında değildi. Elbette bu ayrıntı dikkatli gözlerden kaçmadı. Kate'in parmağında o gün sadece kraliyet ailesi kadınlarının hepsinin taktığı Galler altınından klasik alyansı vardı. Bunun nedenine gelirsek... Kate , o değerli taşlı yüzüğünü bazen takmıyor. Yani bunun eşiyle arasında sorun yaşamasıyla ilgisi yok. Genellikle hastane tarzı yerleri ziyaret ederken sağlıkla ilgili sebepler yüzünden o ünlü yüzüğünü evde bırakıp sadece klasik alyansıyla yetiniyor. Liverpool'daki hastane ziyareti sırasında da olan işte buydu.
ANNE VE BABASI EVLERÄ°NÄ° KAPATIP YANINA TAÅžINDI: Monako'nun hüzünlü Prensesi Charlene'in anne ve babasının, Güney Afrika'daki evlerini kapatıp kızlarına yakın bir köye taşındıkları ileri sürüldü. Â
Şimdi dikkatimizi İngilitere'den uzağa Monako'ya çevirelim, ülkenin hüzünlü prensesi Charlene'e bakalım. Çünkü onunla ilgili birçok iddia geçen yılın son haftalarından bu yana basının gündeminde. Boşuna dememişler, insan kaç yaşına gelirse gelsin annesini ve babasını hep yanında hissetmek ister. Çünkü aile, hangi konumda olursa olsun insanın yaslanacağı bir dağ. Bu durum, göz kamaştıran bir zenginlik içinde yaşayan, her tür imkanı ellerinde barındıran şanslı insanlar için de geçerli. Zorda kaldığı her an elini uzatıp annesine- babasına ya da ailesinde kendini yakın hissettiği kim varsa ona ulaşmak ister.
Elbette bu durum, dünyanın belki de konumuna en çok özenilen kadınlarından biri olan Monako Prensesi Charlene için de geçerli. Sıradan bir ailenin kızı olarak, üstelik bugün tahtında oturduğu ülkenin kilometrelerce uzağında dünyaya gelen Charlene Wittstock, sahip olduğu hiçbir şeyde tam olarak mutluluğu bulamadı. Ne evliliği ne kocası ne de ülkeye tepeden bakan bir yerde inşa edilen konutu onu bu durumdan uzak tutmaya yetmedi. Üstelik son iki yılı aile tarafından yapılan resmi açıklamalara göre sağlık sorunları, söylentilere bakılırsa da evliliğindeki sarsıntılar nedeniyle sıkıntı içinde geçirdi.
FİZİKSEL VE RUHSAL SAĞLIĞI TAM OLARAK DÜZELMEDİ: Evliliğinin kötü gittiği iddiaları bir yana fiziksel ve ruhsal sağlığı da bir türlü tam olarak düzelmedi.
Ailesinin yaşadığı ve memleketi olan Güney Afrika'ya gidip 10 ay kalan, defalarca ameliyat geçirdiği söylenen Charlene sonunda ülkesine döndü. Bir süre daha ortadan kaybolduktan sonra tekrar eski düzenine döndü. Yani yine kocası Prens Albert ile birlikte resmi görevlerine devam ediyor. Yine çocuklarıyla ilgileniyor. Hatta arada sırada yüzünün güldüğü bile oluyor. Herkes bunun nedenini bütün sorunlarının çözülmesine bağlıyordu. Ama ardından bambaşka bir gerçek çıktı. Prenses Charlene artık ailesinin sıcak kollarında! Bunu duyunca iki çocuk annesi 44 yaşındaki Charlene'in yeniden memleketine, anne ve babasının yanına gittiğini düşünmeyin, çünkü böyle bir durum yok. Bunun tam tersine Charlene'in annesi ve babası Güney Afrika'daki evlerini bırakıp kızlarının yakınındaki bir köye taşındı. Tabii ki amaçları, gerçekten zor zamanlar geçiren Charlene'e destek olmak.
Monako sarayına yakın kaynakların belirttiğine göre babası Mike ve annesi Lynette Wittstock, belirsiz bir süre için Monako'dan otomobille birkaç dakika uzaklıktaki bir Fransız köyü olan La Turbie'ye taşındı. Bu arada Charlene'in erkek kardeşlerinden birinin zaten Monako'da yaşadığını hatırlatalım.
Prenses Charlene, geçen yılın aralık ayında verdiÄŸi bir röportajda "Ailem ve sevdiÄŸim insanlar benim sırtımı yasladığım bir kaya" diye konuÅŸmuÅŸtu. 64 yaşındaki eÅŸi Prens Albert ve 7 yaşındaki çocukları Jacques ve Gabriela ile birlikte yaÅŸadığı, 800 yıllık sarayda verdiÄŸi röportajda Charlene'in bunları söylerken sadece çekirdek ailesini kast ettiÄŸi sanılmıştı. Oysa iddialara göre gerçek tam olarak öyle deÄŸil. Charlene'in annesi ve babası da onun tam olarak saÄŸlığına kavuÅŸabilmesi için ellerinden geleni yapmaya hazır. Zaten evlerini kapatıp kızlarına yakın bir yere taşınmaları da bunun bir göstergesi. Charlene o röportajda, bu durumu net olarak açıklamasa da "Ä°lk olarak söylemek istiyorum ki bugün kendimi son yıllarda olduÄŸumdan çok daha iyi hissediyorum" diye konuÅŸmuÅŸtu.Â
Â
KENDÄ°NÄ° DÄ°NÄ° Ä°NANÇLARINA VERDİĞİ Ä°LERÄ° SÃœRÃœLDÃœ: Charlene'nin sorunlarıyla baÅŸa çıkabilmek için dini inançlarına daha sıkı sarıldığı da ileri sürüldü.Â
Bu arada Charlene ile ilgili başka bir iddia daha var. O da Prenses'in yaşadığı bütün sağlık sorunları ve evliliğindeki tökezlemelerden sonra kendini daha fazla dine verdiği. Bu iddialara göre Charlene sorunlarının üstesinden gelebilmek için Tanrı ve dini inançlarıyla daha fazla yakınlaşmaya karar verdi. Saraya yakın kaynaklara göre bu durum Charlene'in karanlık günlerde daha güçlü olmasını sağlıyor.
Ä°ngiliz ve Fransız basınında bu iddialar yer alırken, Charlene'in annesive babasının Fransa'ya taşındığını bizzat erkek kardeÅŸinin karıı yalanladı. Ailenin gelini Chantall Wittsock, Prenses'in anne ve babasının La Trubie köylüne taşınmadıklarını Güney Afrika olduklarını söyledi. Bu arada anne ve babasının, Charlene'e yakın olmak için ülke deÄŸiÅŸtirdikleri iddiası, Prenses'in açıklananların dışında daha ciddi bir saÄŸlık sorunu olup olmadığı konusunda merak uyandırdı.Â
MUTSUZ AÄ°LEDEN GÃœZEL HABER: Malum, Monako Sarayı'ndan mutlu haber gelmesi pek alışıldık bir durum deÄŸil. Ama bu kez gerçekten iyi bir haber var.Â
Gelelim Monako Sarayı'ndaki mutlu habere... Malum bu aileden böyle haberler çok fazla gelmiyor... Prenses Caroline'nin kızı Charlotte Casiraghi ve eşi Dimitri Rassam, ikinci bebeklerini bekliyor. 36 yaşındaki Casiraghi'nin üçüncü bebeğine hamile olduğu belirtildi. Belki de kafanız karıştı.. Hemen açıklayalım. Dünyanın en güzel kadınlarından biri olarak nitelendirilen Casiraghi'nin en büyük oğlu Raphael, onun bir süre nişanlı kaldığı oyuncu Gad Elmahel ile ilişkisinden dünyaya geldi. Küçük oğlu Balthazar'ın babası ise şu anda evli olduğu Dimitri Rassam. Çift; şimdi bir ortak çocuğa daha anne- baba olacaklar. Bu arada Rassam'ın da eski evliliğinden bir kız çocuğu daha olduğu hatırlatalım. Çift uzun süre nişanlı kaldıktan sonra 2019 yılında evlenmişti.
Charlotte'un kocası Dimitri Rassam, Fransız sinema yapımcısı Jean-Pierre Rassam ile bir döneme damgasını vuran oyuncu Carole Boquet'nin oğlu.
EN ÅžIK KRALİÇE BÄ°LE UCUZ ELBÄ°SE GÄ°YDÄ°: Dünyanın en şık kadınlarından biri olan Ä°spanya Kraliçesi Letizia, yine tutumluluÄŸuyla dikkat çekti.Â
Dünyanın en şık ünltlerinden biri olan İspanya Kraliçesi Letizia'ya bakalım mı biraz? O da eşi Kral Felipe ile birlikte Minorka'dakİ Isla del Rey'de bir resmi açılışa katıldı. Ayaklarındaki sorun nedeniyle artık sık sık düz topuklu ayakkabılar giyen Letizia, yine bu kuralı bozmamıştı. Alçak topuklu çizmeler giyen Letizia, desenli elbisesinin üstüne açık renk bir manto giydi. Bu arada bazen kızlarının, bazen kayınvalidesinin elbiselerini giyen Letizia bu kez de ünlü bir İspanyol giyim markasının uygun fiyatlı bir tasarımını tercih etmişti.
Bu arada Kral Felipe ile Kraliçe Letizia, önümüzdeki 16 Ocak'ta Atina'da bir cenazeye katılacak. Çünkü Kral Felipe'nin dayısı olan devrik Yunan Kralı Constantine, geçtiğitimiz 10 Ocak'ta 82 yaşında hayata veda etti. Tören Atina'daki Ortodoks Metropolitan Katedrali'nde gerçekleşecek. Görüşüne göre Avrupa'nın birçok kraliyet ailesi ile kan bağları bulunan devrik kralın cenazesi bir tür monarşi zirvesi şeklinde gerçekleşecek.
KIZ KARDEŞİM BENÄ°M: Genç yaÅŸta ölen Lisa Marie Presley'in, Ä°ngiliz kraliyet ailesinin eski gelini Sarah Ferguson'ın arkadaşı olduÄŸu ortaya çıktı.Â
Yine Londra'ya dönelim.. Çünkü orada şaşırtıcı bir gelişme var. İngiliz kraliyet ailesinin birkaç kuşak önceki en olaylı geline Sarah Ferguson ile ilgili bu durum. Yani Prens Andrew'nun eski eşiyle. Rock müziğin kralı olarak bilinen Elvis Presley'in Priscilla Presley ile yaptığı evlilikten dünyaya gelen tek çocuğu Lisa Marie Presley, henüz 54 yaşında beklenmedik bir şekilde öldü. Elbette bu ailesi başta olmak üzere tüm dünyayı şoke etti ve yasa boğdu. Birçok ünlü de Lisa Marie'nin ardından sosyal medya hesaplarından taziye mesajları paylaştı. İşte bunlardan biri de Sarah Ferguson'dı. Paylaşımında yazdıklarına göre Sarah ile Lisa Marie arasında çok da uzak olmayan bir arkadaşlık vardı.
Ferguson, Lisa Marie Presley ile çekilen bir fotoğraını paylaşıp şu satırları yazdı: "Sana her gün merhaba diyorum ve seni seviyorum benim kız kardeşim. Ben sana her gün merhaba demeye devam edeceğim." Ferguson, bu paylaşımını Lisa Marie ile birlikte çekilen bir fotoğrafı eşliğinde yaptı. Sonra da satırlarını şöyle sürdürdü. "Sen benim kız kardeşim, Ben, Riley, Haper ve Finey'e harika bir anneydin. Ve Priscilla'nın sevgi dolu kızıydın. Sen benim yıllarca benim özverili arkadaşımdın. Ben de senin ailene destek olmak için buradayım. Çok derinden üzgünüm kız kardeşim . Kalbimdesin" diye yazdı. Söylenenlere göre Sarah ile Lisa Marie, 2010 yılında Presley'in eski eşi Michael Lockwood ile birlikte İngiltere'de Sussex'te yaşadığı dönemde tanıştılar ve arkadaş oldular.
BRONZ TENİYLE GÖREVLERİNE BAŞLADI: Danimarka Prensesi Mary, memleketinde yaptığı tatilin ardından resmi görevlerine başladı.
Turumuzu Danimarka ile tamamlayalım. Birkaç ay önce Kraliçe Margrethe'nin, küçük oğlundan dünyaya gelen torunlarının unvanlarını iptal etmesiyle gerginlik yaşanan Kopenhag Sarayı şimdilik eski günlerine dönmüş gibi. Yeni yıl tatilinin ardından da aile üyeleri yine çalışmaya başladı. Veliaht Prens Frederick'in eşi Prenses Mary, Noel ve yeni yıl tatilini memleketi Avustralya'da geçirdikten sonra Danimarka'ya döndü. Ayağının tozu ve anavatanında bronzlaştırdığı teniyle de geçen hafta Kopenhag'daki bir kanser araştırmaları merkezindeki açılışa katıldı. Siyah ve gri ağırlıklı giyinen Mary'ye hem Avustralya'daki aileisni görmenin hem de dinlenmenin yaradığı görüldü.
Â