Güncelleme Tarihi:
Bu iki düğün de dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca kişinin büyük ilgisini çekti. İkisi de kraliyet düğünü olmasına rağmen yarattıkları atmosfer ve duygu birbirinden çok farklıydı diğer yandan da.
Nisan ayındaki ilk düğünde gelin ile damat arasında gerçekten, dışarıdan bile görülebilen bir aşk vardı... Genç kadın ile genç adam birbirlerine kelimenin tam anlamıyla içleri titreyerek bakıyordu.
Bundan iki ay sonra yapılan ikinci düğünde ise bir "donukluk" vardı. Üstelik bütün o gösterişe rağmen...
Önce herkes bunu, damadın yaşının gelinden daha büyük olmasına bağladı. Ama durum pek de öyle değildi. Gelinin yüzünde de öyle güller açmıyordu, üstelik düğünün bir kısmında da elinde mendiliyle uzun süre gözyaşı döktü.
Normal koşullarda bunun mutluluktan olduğu konuşulurdu. Ama gelinin daha önce birkaç kez düğünden kaçmak istediği haberleri basına sızdığı için kimse o gözyaşlarının sevinçten olduğuna bir türlü inanamadı.
'BİZİMKİ İLK GÖRÜŞTE AŞK DEĞİLDİ'
İşte bu ikinci düğüne ilgili olarak yıllar sonra üstelik de damattan çok ilginç bir açıklama geldi: "Bizimki ilk görüşte aşk değildi... O dönemde aşık mıydık, bilmiyorum.."
Bu çarpıcı sözler, 2011 yılında, halktan bir aileden gelen Güney Afrikalı Charlene Wittstock ile evlenen Monako Prensi Albert'a ait.
Evliliklerinin ilk döneminden bu yana haklarındaki boşanma söylentileri bir türlü bitmek bilmeye Prens Albert, yanında karısı Prenses Charlene ile birlikte Paris Match dergisine verdiği röportajda bu ilginç sözleri sarf etti.
Albert'in anlattığına göre Charlene ile aralarındaki kesinlikle ilk bakışta aşk değildi.
TANIŞTIKTAN SONRA YILLARCA GÖRÜŞMEDİLER
2000 yılında Sidney Olimpiyatları'nda tanışan Albert ile Charlene hemen flört etmeye başlamadılar. Bunun için bir beş yıl beklemeleri gerekti.
2005 yılında romantik bir ilişkiye adım attı Charlene ile Albert. Birlikte olduklarını 2006 Torino Olimpiyatları'nda dünyanın gözleri önüne serdiler. 2011 yılında da evlendiler.
Prens Albert, Fransız Paris Match dergisine verdiği demeçte "O zamanlar aşık mıydık, bilmiyorum" diye konuştu.
Bu arada Charlene'in de eski bir olimpik yüzücü olduğunu yeri gelmişken hatırlatalım. Tanıştıkları Sidney'de de Charlene ülkesini temsil eden takımda yer alıyordu. Ama tanıştıktan sonra hemen görüşmeye başlamadılar.
Albert, karısı hakkında o zaman neler düşündüğünü şu sözlerle anlattı: " Ondan sonra Charlene'i yıllarca görmedim. Onun harika bir yüzücü olduğunu düşündüm. Dost canlısı, neşeli ve ulaşılabilir" biriydi.
DAHA DÜĞÜN OLMADAN SÖYLENTİLER BİNİ AŞTI
Sonuç olarak 2011 yılının 1 Temmuz günü Albert ile Charlene evlendi.
Fakat daha düğün oluncaya kadar binbir türlü söylenti de ortada dolaştı. Albert'in gayri meşru çocukları ortaya çıktıkça Charlene'in düğünden vazgeçip Monako'dan kaçmaya çalıştığı ve her seferinde de yakalanıp Monte Carlo Sarayı'na geri getirildiği konuşuldu.
Hatta Charlene'in kendisinden yaşça büyük olan Albert ile ona veliaht doğurması için evlendiği bile ileri sürüldü.
Çiftin hemen çocuğu olmayınca ortalık bir kez daha karıştı. Sonunda çiftin ikizleri Jacques ile Gabriella dünyaya geldi de bu konu açıklığa kavuşmuş oldu.
2021 YILINDA NEREDEYSE BİR YIL ORTADA YOKTU... ÇOCUKLARINI BİLE GÖRMEDİ
2021 yılında ülkesi Güney Afrika'ya gidip uzun süre geri dönmeyince de dünya basını çiftin boşanacağı iddialarıyla doldu taştı.
Bu süre uzadıkça da Grimaldi çiftinin evliliğinin bittiği artık milyonların gözünde kesinlik kazandı.
Sonunda Charlene evine çocuklarına döndü. Ama yine tedavi için bir süre görevlerine dönmeyeceği kocası tarafından açıklandı.
Sonunda Charlere usul usul eski hayatına döndü. Bu kez de Albert ile bir para anlaşmasına vardıkları, resmi görevlerine gidip kamuoyu karşısına çıkması karşılığında kendisine Albert tarafından yüklü bir ödeme yapılacağı iddiaları çıktı.
Durum böyleyken Charlene ise kocasıyla birlikte verdiği röportaja evliliklerinde herhangi bir sorun olmadığını, bu tür söylentilerin can sıkıcı ve yorucu olduğunu söyledi.
ÖPÜCÜĞE BİLE KİMSE İNANMADI
Charlene ile Albert hakkında daha evlendikleri günden itibaren söylentiler bitmek bilmedi. Daha nikahlarının kıyıldığı ilk gün birbirlerinin dudaklarına kondurdukları öpücük bile inandırıcı bulunmadı.
Bunun bir formalite evliliği olduğu, ikilinin sadece tahta veliaht için hayatlarını birleştirdiği konuşuldu
Böyle başlayan söylentiler bir türlü bitmek bilmedi. Bunlardan biri de çiftin balayı ile ilgiliydi. Bu konudaki iddialara göre Charlene ile Albert balayında bile aynı otelde kalmadılar.
BALAYI İÇİN GELİNİN MEMLEKETİNE GİTTİLER
Biz yine Monako Prensliği'nin tahtında oturan çifte dönelim. Çift, düğünden sonra balayı için Güney Afrika'daki Durban'a gitti.
Orada dönemin Devlet Başkanı Jacob Zuma ile buluştular. Albert ile Charlere sadece Monako Prensliği'ni temsil ettiği için önemli konuk olarak nitelendirilmedi. Güney Afrika'nın aynı zamanda Charlene'in anavatanı olduğunu da not düşelim.
Albert ile Charlene, Devlet Başkanı Zuma ile buluşmaya birlikte gitti. Fakat toplantı sonrasında olup bitenler basının gözünden kaçmadı.
Yerel gazetelerin "çarşaf çarşaf" yazdığına göre Albert ile Charlene, o toplantının ardından, her yeni evli çiftin yapacağı gibi el ele ayrılmadı. İkisi farklı araçlara binip farklı yönlere gitti. Belirtilenlere göre bir tür paparazzileri atlatma taktiği değildi bu üstelik.
KİLOMETRELERCE UZAKTA İKİ AYRI OTELDE KALDILAR
Albert, o balayı tatilinde Durban'daki Hilton Oteli'nde kaldı. Charlene ise ondan yaklaşık 16 kilometre uzaktaki Oyster Box Otel'e yerleşti.
İşte bu durum sadece Güney Afrika'da konu edilmedi. Haber, ülke sınırlarını aşıp dünyaya yayıldı. Yeni evli çiftin neden ayrı otellerde konakladığı hakkında çeşitli iddialar ortaya atıldı.
O dönemde Monako Sarayı'ndan bu kadar merak uyandıran konuyla ilgili yapılan açıklamada durumun "pratik nedenlerden" kaynaklandığı ifade edilmişti.
Bu açıklama daha da merak uyandırdı. Aslına bakılırsa aradan geçen bunca zamana karşın, hala bu konu net bir yanıta kavuşmadı. Bu yüzden de çiftin her evlenme yıl dönümünde yeniden gündeme geliyor.
ERTESİ SABAH TOPLANTIYA KATILACAĞI BELİRTİLDİ
Albert ile Charlene'in balayında farklı otellerde kalmalarıyla ilgili bir açıklama gerçekten ilginçti. Gelin, onu da bir hatırlayalım.
Kimseyi tatmin etmeyen bu açıklamaya göre Albert'in ertesi sabah erken saatlerde, konakladığı Hilton Oteli'nde bir toplantısı vardı. Geceyi karısının kaldığı otelde geçirip ertesi sabah tekrar Hilton'a giderken trafiğe takılmamak için orada konaklamayı uygun gördü. Ama Charlene'in neden kocasıyla kalmadığına dair tatmin edici bir açıklama yapılamadı.
Daha da ilginci Albert'in neden balayında bu tür bir toplantı planlandığı sorusu da kafalarda mantıklı bir yanıt bulabilmiş değil.
TATİLİ BABALIK TESTİ İÇİN KISA KESTİ İDDİASI
Tabii bu açıklamalara kimsenin inanmamasının önemli bir nedeni var. O dönemde ayrı otellerde geçirilen balayı konusunda başka bir iddia daha vardı.
Buna göre Albert ile Charlene, balayında da öyle sanıldığı kadar mutlu mesut değildi. Bunun nedeni de düğün öncesi Charlene'in Monako'dan tabi iki düğünden kaçmasına neden olan Albert'in evlilik dışı çocuklarıyla ilgili iddialardı. Charlene daha nişanlıyken her kaçma girişiminde yalanıp Monako Sarayı'na geri getirildi ileri sürülenlere göre.
İşe o balayı sırasında da Albert'in evlilik dışı bir başka çocuğu olduğuna dair bir söylenti yayıldı. . Albert de Güney Afrika'dan erken ayrılıp Monako'ya döndü. Nedeni ise bir babalık testi
yaptırmak zorunda olmasıydı. Yani Albert balayını kısa kesip babalık testi yaptırmak için ülkesine döndü.
İKİ EVLİLİK DIŞI ÇOCUĞU OLDUĞU RESMEN DOĞRULANDI
Tabii Albert'in bu telaşı da Charlene'in kaçmak istemesi de boşuna değildi. Zaten Albert'in, kendisinden olduğu babalık testleriyle kanıtlanmış iki tane çocuğu bulunuyor.
Bunlardan bir tanesi Amerikalı Tamara Rotolo ile ilişkisinden dünyaya gelen 31 yaşındakikızı. Ki bu genç kızın adı Jazmin Grace Grimaldi. Yani hem Albert'in soyadını taşıyor hem de annesi Prenses Grace'n adını.
Diğer evlilik dışı çocuk ise eski bir hostes olan Nicole Coste'den dünyaya geyen Alexandre Grimaldi Coste.
Bu evlilik dışı çocuklardan Jazmin Grace, taht üzerinde herhangi bir hak iddia etmeme konusunda babasıyla bir anlaşma imzaladı ve bunun karşılığında hatırı sayılır bir maddi destek aldı. Net olarak bilinmese de oğlu Alexandre'in da aynı durumda olduğu konuşuluyor.
Bu arada Albert ile Charlene'in uzun uğraşlardan ve tedavilerden sonra sahip oldukları ikizleri bulunuyor. Biri kız diğeri erkek olan Jacques ve Gabriella adındaki ikizler 9 yaşında. Tahtın ilk sıradaki varisi Jacques, ikizi Gabriella ise ikinci sırada.
TANIŞTIKLARINDA CHARLENE 22, PRENS 42 YAŞINDAYDI
Albert ile Charlene, 2000 yılında Monako'da düzenlenen bir yüzme etkinliğinde tanıştı. O sırada Charlene 22, Albert ise 42 yaşındaydı.
2006 yılında romantik bir ilişki yaşadıklarını resmen duyurdular. Charlene Wittstock, bir yıl sonra sporu bıraktı. 23 Haziran 2010'da da nişan haberi geldi çiftten. Fakat düğüne kadar geçen zaman içinde Albert'in çapkınlık haberleri de manşetlerden düşmez oldu, gayri meşru çocukları birer birer ortaya çıktı.
'VARİS DOĞDUKTAN SONRA İKİSİ DE ÖZGÜR KALACAK''
Paris merkezli VSD dergisine konuşan bir kaynak çiftin evliliği hakkında çok çarpıcı sözler sarf etmişti: "Charlene taht için meşru bir varis üretmek zorunda. Bu gerçekleştikten sonra her ikisi de yeniden özgür olacak. Boşanmak, Grimaldi ailesinde bir gelenektir."
Ama bu öngörü gerçekleşmedi. Her ne kadar son iki yıldır haklarındaki ayrılıyorlar söylentileri hiç durmasa da çift evliliklerini sürdürüyor. En azından görünüşe göre!
Öyle ya da böyle Charlene ile Albert hakkındaki söylentiler yıllar geçse de zamanlar değişse de asla son bulmayacak.
Bundan birkaç yıl önce de Grace Kelly'nin, Monako tahtının geleceği için seçilip Prens Rainier ile evlendirildiği konuşulmuştu.
Herkes Albert'in karısı Charlene'i çok az gülümsediği için "mutsuz prenses" ya da "hüzünlü prenses" olarak anıyor.