Türkiye’nin en iyi okullarından mezun oldu, New York Üniversitesi’nde ihtisas yaptı, ancak parlak bir cerrah olmak yerine Adnan Oktar’ı seçti. Oktar’la birlikte hem kendi hem de onlarca genç kadının ve ailelerinin hayatını mahveden Oktar Babuna, şimdi 168 yıllık hapis cezasını çekmek üzere cezaevinde...
#Oktar BabunaAdnan Oktar organize suç örgütüne yönelik davada yargılanan Ahmet Oktar Babuna ile 4 kız kardeşinin, mal varlıklarını Adnan Oktar'a verecekleri gerekçesiyle kendilerini mirasından mahrum bırakan babaları merhum Cevat Babuna'nın hazırladığı vasiyetnamenin iptali için dava açtıkları ortaya çıktı. Duruşmada tanık olarak dinlenilen Cevat Babuna'nın yeğeni Adnan Babuna, 2017 yılında vefat eden amcasının, çocuklarının Adnan Oktar örgütünden ayrılacağına dair ümidi olmadığı için bu vasiyetnameyi hazırladığını anlattı. Adnan Babuna, ''Eğer amcam bu vasiyetnameyi yapmasaydı bütün malları Adnan Hoca'ya gidecekti. Son derece yerinde karar verdi'' dedi. Mahkeme, Cevat Babuna'nın vasiyetnamesini hazırladığı tarihte akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için dava dosyasının Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verdi .
#Adnan OktarAdnan Oktar organize suç örgütüne yönelik soruşturma sonucunda haklarında dava açılan ve örgütün elebaşı Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 167'si tutuklu 226 sanığın yargılandığı davada, sanıkların savunmaları alındı. Duruşmada tutuklu sanıklardan 1998 yılında hayatını kaybeden eski milletvekili Tevfik Ertüzün'ün oğlu, profesör Cevat Babuna'nın torunu Saim Erdem Ertüzün'ün savunması alındı. Ertüzün dosyanın müştekilerinden anneannesi Semin Babuna ve abisi Emre Ertüzün için 'kandırmışlar' ifadelerini kullandı.
#BabunaAdnan Oktar suç örgütüne yönelik hazırlanan 171'i tutuklu 226 şüphelinin yer aldığı 3 bin 908 sayfalık iddianamenin detayları ortaya çıktı. İddianamede örgütün silahlanmak için sahte kuyumcu ve şirketler kurduğu, yine silahlı örgüt yapısını kuvvetlendirmek ve örgüt içerisindeki silah sayısını artırmak için çalışmalar yürüttüğü vurgulandı. İddianamede, aramalarda ele geçirilen notlarda örgüt üyelerinin silahların hangi marka ve model olacağına kadar 'mehdi' olarak görülen örgüt lideri Adnan Oktar'dan görüş aldığının altı çizildi. İddianamede, 1990'lı yılların son dönemlerinden başlamak kaydıyla örgütün günümüze kadar eleman kazanma yöntemlerine birinin turnike sistemi olduğu kaydedilerek, ''Dini telkinlerle kandırılıp cinsel istismar ve tecavüze uğrayan kadınların psikolojileri ve benlikleri kırılıp, iradeleri ellerinden alınarak örgüte dahil edilmekte, söz konusu tecavüzlerin video kaydına alındığı hissettirilerek - gösterilerek şantaj yoluyla kopmaların ve şikayetçi olunmasının önüne geçilmektedir'' denildi.
#Adnan OktarAdnan Oktar ve grubuna yönelik soruşturmada tutuklanan 168 şüpheli arasında bulunan mübaşir, polis memuru ve avukatların hakimlik ifadelerinin ayrıntıları ortaya çıktı. Şüphelilerden Avukat Fatih Mehmet Doğan, örgütün miraslara ne şekilde el koyduğunu açık açık anlattı. Doğan, 'Dilem-Gizem Köknar isimli kişilere babalarından kalan İzmir Karşıyaka’da bulunan 11 dükkanın Erol Şimşek ve Halil Müftüoğlu isimli kişiler tarafından bürokratik sorunları çözülerek satılmaya çalışıldığını biliyorum' dedi.
#Adnan OktarAdnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonda gözaltı sayısı 190’a ulaştı. ‘Kedicikler’ olarak bilinen kadınların birbirlerine benzemelerini nedeni de ortaya çıktı. Kadınlara estetik Oktar’ın beğeni kriterlerine göre yapılmış. Polisin yaptığı çalışmada örgütün ‘Turnike’ sistemi adı altında bir tecavüz çarkı kurduğu öne sürüldü. Turnike sisteminden sonra örgüte dahil olan kadınların karşı çıkması halinde kaş kazıtma, saç kestirme ve dayak cezası verilip yeniden turnike sistemine sokulduğu öne sürüldü. Günlük hayattan bilgileri dahi olmayan bazı kadınların 5 yıl önce yaşananlardan dahi haberdar olmadıkları belirtiliyor.
#Adnan OktarCumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan, bakanlar ve üst düzey bürokratların cenazesine katıldığı Profesör Sabahattin Zaim kimdi? "Hocaların Hocası", "İktisadın Duayeni" diye tanımlanan Prof. Zaim’in ünlü akrabaları kimlerdi? İşte Rumeli göçmeni bir muhacirin yaşam hikáyesi...
Turgut Özal hükümeti zamanında, Sarıyer Maden Mahallesi’nde Boğaziçi Kanunu’nda yapılan değişiklik sonrasında ruhsat alınarak yapımına başlanan, ancak Anayasa Mahkemesi’nin kanundaki değişikliğe ilişkin kararı iptali üzerine 1987’de yapımı durdurulan Uyum Villaları, 20 yıl sonra dün yıkılmaya başladı.