Güncelleme Tarihi:
Adnan Oktar organize suç örgütünde yer aldıkları gerekçesiyle 4'ü tutuklu yargılanan 5 Babuna kardeş, 2017 yılında hayatını kaybeden babaları Cevat Babuna'nın ölmeden önce hazırladığı vasiyetnamede, kendilerini mirasından mahrum bırakmasını dava konusu yaptı.
Ahmet Oktar Babuna tarafından Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın dilekçesinde, Cevat Babuna'nın, 15 Eylül 2017'de vefat ettiği, geriye mirasçı olarak da eşi Lütfiye Semin Babuna, çocukları Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Hüma Babuna, Mihrinaz Tuba Örmen, Ferhunde Eda Babuna ve Ahmet Oktar Babuna'nın kaldığı belirtildi.
Cevat Babuna'nın 14 Ekim 2015'te el yazısıyla bir vasiyetname hazırladığı ve Kadıköy 6. Noterliği emanetine saklanmak üzere teslim ettiği anlatılan dilekçede, söz konusu vasiyetnamenin 22 Kasım 2017'de Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılıp okunduğu kaydedildi.
Dilekçede, Cevat Babuna'nın vasiyetnamesinde, çocuklarını mirasından mahrum ederken, tüm mal varlığını da eşi Lütfiye Semin Babuna'ya bıraktığı aktarıldı.
Davacı Ahmet Oktar Babuna'nın söz konusu vasiyetnamenin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptalini talep ettiği belirtilen dilekçede, vasiyetnamenin yapıldığı sırada Cevat Babuna'nın 92 yaşında ağır hasta olduğu, geçirdiği rahatsızlık nedeniyle vasiyetname yapma ehliyetine sahip olmadığı savunuldu.
Dilekçede, Medeni Kanun'un 58. maddesinde "El yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek başından sonuna kadar miras bırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur." hükmünün bulunduğu, bu nedenle bu hükme uygun şekilde tanzim edilmeyen vasiyetnamenin iptali gerektiği vurgulandı.
"Kötü niyetli kişilerin yönlendirmesi ile mirasından mahrum bıraktı"
Cevat Babuna'nın vasiyetnamesini hazırlarken birtakım kötü niyetli kişilerin ve yakınlarının etkisi altında hareket ettiği savunulan dava dilekçesinde, şu ifadelere yer verildi:
"Müvekkilimiz babasına karşı her zaman son derece saygılı ve hürmetli davranmıştır. Babası ile aynı mesleği seçerek doktor olmuştur ve kendisini çok iyi yetiştirmiştir. Babasının sağlığına son derece titizdir. Cevat Babuna birtakım kişilerin kötü niyetli yönlendirmesi sonucu müvekkilimizi mirasından ıskat etmiştir. Bu nedenle söz konusu vasiyetnamenin Cevat Babuna'nın özgür ve hür iradesiyle tanzim edildiğini ve son arzularını içerdiğini düşünmüyoruz. Cevat Babuna el yazılı vasiyetname ile müvekkil davacıyı mirasından ıskat etmiş olup ıskat gerekçesi olarak; 'müvekkilin, kız kardeşleriyle birlikte evden ayrılarak Adnan Hoca adıyla anılan Adnan Oktar grubuna girdiğini, bu gruba girdikten sonra arkadaşlarıyla birlikte Cevat Babuna ve eşine karşı cephe aldıklarını, basın önünde kendilerine hakaret ederek toplum önünde küçük düşürdüklerini, iftirada bulunduklarını, bu hakaret ve iftiralarını savcılıklara taşıyarak ifade vermelerine neden olduğu gibi mahkemede yargılanmalarını sağladıklarını' gerekçe göstermiştir. Vasiyetnamedeki ıskat tasarrufu açıkça hukuka aykırı olduğundan iptal edilmesi gerekmektedir."
"Amcam bu vasiyetnameyi yapmasaydı bütün malları Adnan Hoca'ya gidecekti"
Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın duruşmasına, davacı olan Ahmet Oktar Babuna'nın avukatı ile davalı anne Lütfiye Semin Babuna ve avukatları katıldı.
Davalı Lütfiye Semin Babuna'nın avukatı Emine Rezzan Aydınoğlu, Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik hazırlanan iddianamede, Babuna kardeşlerin eylemlerine yönelik yazılan bölümleri mahkemeye sundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Adnan Babuna, ölen Cevat Babuna'nın amcası olduğunu belirterek, "Amcamı sık sık ziyaret ederdim. Akıl sağlığı da son derece yerindeydi. Çocuklarının akıl sağlığı yerinde değildi. Eğer amcam bu vasiyetnameyi yapmasaydı bütün malları Adnan Hoca'ya gidecekti. Son derece yerinde karar verdi." dedi.
Çocuklarının Cevat Babuna ve Lütfiye Semin Babuna'yı hiç arayıp sormadığını kaydeden Adnan Babuna, şunları anlattı:
"Çocukları sadece amcamın ölümü ve malların kendilerine kalmasıyla ilgilendiler. Çünkü Adnan Hoca öyle talimat vermiş. Kendileri çocuklarını ana baba şefkatiyle yetiştirmişti. Amcam birçok kez ameliyat oldu ama çocuklarını hiç görmedim. 2006'dan beri çocukları ile aile ilişkilerini kestiklerini biliyorum. Biz olayın başından beri işin içindeyiz. Amcam verilen malların Adnan Hoca'ya gideceğini düşünerek vasiyet yaptı. Çocuklarının Adnan Hoca'dan ayrılacağına dair ümidini kaybettiği için böyle bir yola başvurduğunu düşünüyorum. Cevat Babuna daha önceden 30-40 dükkanı çocuklarına onar onar dağıtmıştı. Çocuklar da bu taşınmazları götürüp Adnan Hoca'ya vermişti. Bu tapuda bellidir."
Eda Babuna, cezeavinde benimle görüşmek istedi
Diğer tanık Nezahat Babuna, Cevat Babuna'nın eşinin kardeşi olduğunu ifade ederek, şunları anlattı:
"1999 yılından beri bu ailenin içindeyim. Evlerine gittiğimizde çocuklarını hiç görmedim. Cevat Babuna'nın akıl sağlığı gayet yerindeydi. Bir gün kızları Hüma Babuna, Ceyda Ertüzün ve Eda Babuna size çay içmeye geleceğiz diye telefon etti. Geldiklerinde 'Amca babama söyle malları satsın, parasını bize versin.' dediler. Eşim de 'Kızım ben buna karışmam. Ağabeyim bu malları tırnaklarıyla kazıyarak kazandı. Beni bu işe karıştırmayın.' dedi."
Nezahat Babuna, bir gün yengesi Lütfiye Semin Babuna'nın kendisini aradığını ve cezaevinde olan kızı Eda Babuna'nın aileden kimseyle görüşmek istemediğini, sadece kendisiyle görüşmek istediğini söylediğini belirterek, "Ben de Kandıra Cezaevi'ne gittim ziyaretine. Beni çok dürüst bulduğu için çağırmış, annesinden para ve kıyafet istedi. Ben aralarındaki irtibatı sağladım. Annesiyle neden görüşmediğini sordum. Bana 'Bizim burada olma nedenimiz annem.' dedi. Ben de 'Neden para istiyorsun o zaman?' diye sordum. O da 'Bizi buraya o attı, bakmak zorunda.' diye cevap verdi." ifadelerini kullandı.
Mahkeme Hakimi, Cevat Babuna'nın vasiyetnamesini hazırladığı tarihte akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için dava dosyasının Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.