Aksi tesadüf

Önce olası yanlış anlamaların ve istismarların önüne geçmek için açık seçik belirteyim: Benim yeniden yazı yazmaya baÅŸlamam ile RahÅŸan Ecevit’in, ‘Din elden gidiyor’ demeci arasında hiçbir baÄŸlantı yoktur...Önce olası yanlış anlamaların ve istismarların önüne geçmek için açık seçik belirteyim: Benim yeniden yazı yazmaya baÅŸlamam ile RahÅŸan Ecevit’in, ‘Din elden gidiyor’ demeci arasında hiçbir baÄŸlantı yoktur. Zamanlama hatası denilebilir, aksi tesadüften söz edilebilir ama asla bilinçli bir tercihten söz edilemez!Yani bendeniz, ‘Madem din elden gidiyor, o halde bir mücahit bulalım ve dinin bahtı kara maderini kurtaralım’ ÅŸeklinde özetlenebilecek bir arayışın ürünü deÄŸilim.Olamam da.Çünkü Müslümanlık tezahürlerinin sonuna kadar serbest olmasını savunan bendeniz, ‘İncil yasaklansın, misyonerler tutuklansın’ diyecek, bu sakil teze sırtını dayayacak kadar idrak ve izan yoksunu deÄŸilim.Ayrıca ben hiçbir veriye dayanmayan o abartılı, ‘Türkler Hıristiyan olmaya baÅŸladı, misyonerler aldı başını gidiyor’ haykırışının bizatihi kendisinin Hıristiyanlık propagandası olduÄŸunu düşünüyorum. ***Ve yine belirtmeliyim ki:Benim yeniden yazı yazmaya baÅŸlamam ile anlı ÅŸanlı ateistlerin, ‘Galiba Tanrı var!’ demeye baÅŸlamaları arasında da herhangi bir baÄŸ yoktur.Bazıları benim, ‘Ateistlerin bile Tanrı’yı bulmaya baÅŸladıkları’ günlerin ve gündemin ortaya çıkardığı ‘vaatkár zemine’ iyi denk düşeceÄŸim ya da yakışacağım umuduyla yeniden yazı yazmaya baÅŸladığımı düşünebilir.Bunun çok yanıltıcı olduÄŸunu söylemeliyim.Çünkü ben hayatım boyunca herhangi bir ateiste, ‘Bak kardeÅŸim, güneÅŸ doÄŸuyor, güneÅŸ batıyor, bunun bir hareket ettiricisi var, hiç düşünmüyor musun?’ tarzı bir çıkış yapmadım.Ne doÄŸa olaylarıyla Tanrı’nın varlığını açıklamaya çalıştım, ne de, ‘Gelin size Tanrı’nın varlığını matematiksel olarak kanıtlayayım’ diye iddialı bir çıkış yaptım.19 mucizesi, Kur’an’daki matematik diziliÅŸ gibi tezlere de kafam hiç basmadı.Yani benim yeniden yazı yazmaya baÅŸlamam ile ateizmin görece iflası arasında herhangi bir baÄŸ kurulmamalı ve benden bir Cevat Babuna ya da bir Ömer Çelakıl gayreti beklenmemeli.***Son olarak yine bir ‘erken uyarı’ olarak belirtmeliyim ki:Benim yazı yazmaya baÅŸlamam ile AB rüzgárı, YTL’ye baÅŸarılı geçiÅŸ, enflasyonda elde edilen baÅŸarı, iÅŸ dünyasından gelen olumlu açıklamalarla rüzgárları dolan hükümetin daha birkaç dönem iÅŸ başında kalma ihtimali arasında da bir baÄŸlantı yoktur.Bu da bir aksi tesadüftür.Yani Tayyip ErdoÄŸan masayı terketseydi, Avrupa BirliÄŸi serüveni fiyaskoyla sonuçlansaydı, borsa çökseydi, yazarınız yine ÅŸu soÄŸuk ve ıslak günde oturmuÅŸ yazı yazıyor olacaktı.***TalihsizliÄŸimi kabul ediyorum.EÄŸer denk düşseydi ve mevzu bayatlamasaydı, şöyle ağır ve oturaklı bir ‘Kaynana Semra Hanım’ çeÅŸitlemesi ya da o efsunkár sinema yangınıyla iÅŸe baÅŸlamayı tabii ki ben de isterdim. Ama iÅŸte kaderimize ‘din elden gidiyor’ feryadı, Ahu TuÄŸba’nın gece namazları ve ateistlerin Tanrı’yı keÅŸfi düştü.Ne yapalım? BaÅŸa gelen çekilir.Talihsiz bir baÅŸlangıç ve kötü bir zamanlamayla iÅŸe baÅŸladım, dilerim hep böyle gitmez. Â