Adnan Hocacılara Yargıtay darbesi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2007 00:00
Yargıtay, Adnan Oktar’ın da aralarında bulunduğu 18 kişinin ’Adnan Hocacılar Grubu’ davasıyla ilgili zaman aşımı kararını bozdu. Yüksek Mahkeme, Oktar’ın ’çıkar amaçlı suç örgütü’ lideri, diğer 17 sanığın ise yöneticisi olduğunu belirtti.
YARGITAY 8. Ceza Dairesi, kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak tanınan Adnan Oktar’ın da aralarında bulunduğu 18 sanık hakkındaki davanın zaman aşımından ortadan kaldırılmasına ilişkin İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını bozdu. Daire, bu kişilerin örgüt yöneticisi ve örgüt adına faaliyette bulundukları gerekçesiyle zaman aşımı süresinin dolmadığına işaret etti.
Yüksek mahkeme, "Adnan Hocacılar Grubu" Davasıyla ilgili temyiz kararında delil durumuna göre Adnan Oktar’ın çıkar amaçlı suç örgütünün kurucusu ve lideri olduğu, diğer 17 sanığın ise örgütün yöneticisi olarak örgüt adına faaliyette bulundukları belirtildi.
ÖRGÜT İDDİASI Sanıkların grup olarak bir araya gelerek, basın-yayın kuruluşları üzerinde nüfuz elde etme, kendilerine ve başkalarına haksız çıkar sağlama, destekledikleri kişi ve siyasi partilerin seçimlerde oy elde etmesi için zor ve tehdit uygulamak suretiyle yıldırma, korkutma ve sindirme gücü kullanarak suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu kaydedildi.
Karara göre, örgütün erkek üyeleri "kardeşler", bayan üyeleri ise "bacılar" adı altında örgütlendi. Sanıklardan Fırat Develioğlu, Halil Hilmi Müftüoğlu, Kartal İş, Korkut Yasa ve Ufuk Özturgut’un grup hakkında yayın yapan gazeteciler hakkında cinsel sapıklık içinde oldukları, eşlerini pazarladıkları ve uyuşturucu kullandıkları" şeklinde incitici ve küçük düşürücü yazılar yazdıkları, fotomontajlı fotoğraflarını resmi kurumlara ve bu kişilerin yakın çevresine gönderdikleri kaydedildi. Örgütün, gazetecileri yıldırmak suretiyle haber yapılmasını engellemeye yönelik faaliyet yürüttüğü belirtildi.
Kararda, "Örgüt yöneticisi ve örgüt adına faaliyette bulunanların, Oktar’ın belirlediği kurallarla uyguladıkları farklı cinsel anlayışlarını devam ettirebilmek için yaşı küçük çocukların da bulunduğu kızları lüks yaşam tarzıyla etkileyip gruba kattığı, ayrılmak isteyenlere karşı gizli kamera görüntülerini kullandıkları anlaşılmıştır" denildi.
18 SANIK Kararda, eylemlerin Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu’nda baskı, cebir ve şiddet kullanarak çıkar amaçlı örgüt kurma ve yönetme suçunu düzenleyen 1. maddesi kapsamına girdiğinin sabit olduğu kaydedildi. Bu suç yönünden aralarında Oktar’ın da bulunduğu 18 sanık hakkında zaman aşımı süresinin dolmadığına işaret eden yüksek mahkeme, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını oybirliğiyle bozdu. Mahkeme, örgüt üyesi olmak suçu yönünden 17 sanık hakkında zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın ortadan kaldırılması kararını ise onadı.
Son iki olay![/images/100/0x0/55ea3d4cf018fbb8f8735597]()
Adnan Hoca ve grubu son olarak Prof. Dr. Cevat Babuna’nın Adnan Hocacı olarak bilinen çocuklarıyla olan iddiaları ve aynı gruba mensup Ceylan Özgül’ün 9 Mayıs günü babası Feridun Özgül tarafından kaçırılmasıyla gündeme geldi. Oktar Babuna babasının organ kaçakçısı, annesinin gayri ahlaki ilişkiler içinde olduğunu söylerken bir kaç gün önce de babasının kendisini öldürmek için iki tetikçi tuttuğunu öne sürmüştü. Ceylan Özgül de serbest kaldıktan sonra düzenlediği basın toplantısında, babasının dolandırıcı olduğunu iddia ederken, seçtiği hayattan çok memnun olduğunu söyledi.
Yüksek mahkeme, "Adnan Hocacılar Grubu" Davasıyla ilgili temyiz kararında delil durumuna göre Adnan Oktar’ın çıkar amaçlı suç örgütünün kurucusu ve lideri olduğu, diğer 17 sanığın ise örgütün yöneticisi olarak örgüt adına faaliyette bulundukları belirtildi.
ÖRGÜT İDDİASI Sanıkların grup olarak bir araya gelerek, basın-yayın kuruluşları üzerinde nüfuz elde etme, kendilerine ve başkalarına haksız çıkar sağlama, destekledikleri kişi ve siyasi partilerin seçimlerde oy elde etmesi için zor ve tehdit uygulamak suretiyle yıldırma, korkutma ve sindirme gücü kullanarak suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu kaydedildi.
Karara göre, örgütün erkek üyeleri "kardeşler", bayan üyeleri ise "bacılar" adı altında örgütlendi. Sanıklardan Fırat Develioğlu, Halil Hilmi Müftüoğlu, Kartal İş, Korkut Yasa ve Ufuk Özturgut’un grup hakkında yayın yapan gazeteciler hakkında cinsel sapıklık içinde oldukları, eşlerini pazarladıkları ve uyuşturucu kullandıkları" şeklinde incitici ve küçük düşürücü yazılar yazdıkları, fotomontajlı fotoğraflarını resmi kurumlara ve bu kişilerin yakın çevresine gönderdikleri kaydedildi. Örgütün, gazetecileri yıldırmak suretiyle haber yapılmasını engellemeye yönelik faaliyet yürüttüğü belirtildi.
Kararda, "Örgüt yöneticisi ve örgüt adına faaliyette bulunanların, Oktar’ın belirlediği kurallarla uyguladıkları farklı cinsel anlayışlarını devam ettirebilmek için yaşı küçük çocukların da bulunduğu kızları lüks yaşam tarzıyla etkileyip gruba kattığı, ayrılmak isteyenlere karşı gizli kamera görüntülerini kullandıkları anlaşılmıştır" denildi.
18 SANIK Kararda, eylemlerin Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu’nda baskı, cebir ve şiddet kullanarak çıkar amaçlı örgüt kurma ve yönetme suçunu düzenleyen 1. maddesi kapsamına girdiğinin sabit olduğu kaydedildi. Bu suç yönünden aralarında Oktar’ın da bulunduğu 18 sanık hakkında zaman aşımı süresinin dolmadığına işaret eden yüksek mahkeme, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını oybirliğiyle bozdu. Mahkeme, örgüt üyesi olmak suçu yönünden 17 sanık hakkında zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın ortadan kaldırılması kararını ise onadı.
Son iki olay
Adnan Hoca ve grubu son olarak Prof. Dr. Cevat Babuna’nın Adnan Hocacı olarak bilinen çocuklarıyla olan iddiaları ve aynı gruba mensup Ceylan Özgül’ün 9 Mayıs günü babası Feridun Özgül tarafından kaçırılmasıyla gündeme geldi. Oktar Babuna babasının organ kaçakçısı, annesinin gayri ahlaki ilişkiler içinde olduğunu söylerken bir kaç gün önce de babasının kendisini öldürmek için iki tetikçi tuttuğunu öne sürmüştü. Ceylan Özgül de serbest kaldıktan sonra düzenlediği basın toplantısında, babasının dolandırıcı olduğunu iddia ederken, seçtiği hayattan çok memnun olduğunu söyledi.