Yeme-içme sektörünün en bilinen merkezlerinden biri olan dünyaca ünlü Kadınlar Pazarı en sakin günlerini geçiriyor. Bölge esnafı ise pandemi sonrasında hızlı bir çıkış yapmak için yeni atılımlar peşinde. Salgın döneminde tüketicilerin alışkanlıklarının değiştiğini belirten Siirt Şeref Büryan İşletmecisi Levent Avcı, “2.5 milyon dolar yatırım yaparak işletmemizi uluslararası standartlara uygun hale getirdik. Artan hijyen duyarlılığına uygun olarak el değmeden üretim yaptığımız sistemler kurduk. Yerin 3 metre altındaki tandırda pişen büryan artık 7’nci kattaki müşterinin önüne bile el değmeden gelebiliyor” diye konuştu.
#BüryanMaalesef ülkemizdeki içkili lokantaların büyük çoğunluğunda yemekler uydurma. Gerçek lezzet duraklarıysa ülkenin dört köşesine dağılmış durumda ama sorunları ortak: Bu tip mekânlar ya genelde bir veya birkaç yemek sunuyor ya da içkisizler. Dayak yer gibi hızlı hızlı yemek yiyip kalkıyorsunuz. Bundan ötürü hiçbiri destinasyon lokantası haline gelemiyor...
#LokantaBaşlıkta büryanı görünce “Siirt mi Bitlis mi?” tartışmasına gireceğimi düşünüyorsanız, yanıldınız. Büryanın tescilini, 14.06.2005’te Siirt, 26.01.2021 tarihinde ise Bitlis alıyor. “İyi de arkadaşım ikisi birden nasıl tescillenir” diyeceksiniz. Yapılışları farklı. Bitlis usulü büryan şöyle yapılıyor; Kuzu ikiye bölünüyor ve bu şekilde kuyuya indiriliyor. Piştiği zaman askıya asılıyor. Müşteri ne zaman gelirse et kesiliyor tabağa konuyor. Et soğuyunca kuyuya indirilip tekrar ısıtılıyor. Siirt’in büryanı ise; Oğlak ya da süt kuzusunun eti yıkanıyor. Et ikiye bölünüyor. Ardan kemikler ayrılıyor ve 3 metre yüksekliğindeki kuyuya indiriliyor. Kemiğinden ayrılan etler askıya asılıyor. Buttan düşen yağlar, kemiklerin üzerine düşüyor. Kapağın etrafına çamur sürülerek hava almayacak şekilde kapanıyor. Buhar kesinlikle havayla temas etmiyor, dışarı çıkmıyor. Etler, buharla pişiyor. Müşteri geldiğinde kesilip servis edilmeden önce etler fırında ısıtılıyor. Her iki usulde de pişirilme süresi 2 saat. Farkı ise Bitlis usulü pişirimde hayvan komple kuyuya indirilip pişirilirken, Siirt usulü pişirmede kemikler etten ayrıldıktan sonra pişiriliyor. Unutmadan söyleyeyim büryanın bir diğer adı da perive...
#BüryanBiryan nasıl yapılır? Biryan yani kuyu kebabı Türk mutfağının en tanınmış yemekleri arasında yer alıyor. Eti özel kuyularda pişirilen gerek tadı gerekse görüşünü ile ilgi gören bu lezzeti sofralarında farklılık arayanların mutlaka denemesi gerekiyor. Dünyada da girerek yayılan büryan kebabını misafir sofralarınız için sizler de hazırlayabilirsiniz. İşte, Türk mutfağının en tanınmış lezzeti olan biryan kebabı tarifi ve malzeme listesini bir araya getirdik.
#Biryan NedirTürkiye’de köklü aile geleneği düşünülünce de, iş dünyası deyince de, kültür sanattan bahsedince de akla ilk gelen isimlerden biri o. Eczacıbaşı Holding ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Yönetim Kurulu, İstanbul Modern Sanat Vakfı’nın da Mütevelli Heyeti Başkanı Bülent Eczacıbaşı, pek çok hayata yön verecek deneyim ve birikimlerini bir kitapta topladı. ‘Işim Gücüm Budur Benim’i fırsat bilip buluştuk. Geçmişten bugüne hayatını, dünyaya bakışını, memleketin yönünü ve gençlere önerilerini konuştuk.
#Bülent EczacıbaşıTürkiye’ye gelen yabancılar yemeye doyamıyor, yurtdışına giden Türkler en çok onları özlüyor. Döneri, kebabı, çiğköftesi, lahmacunu bir yanda, kuru fasulyesi, mantısı, karnıyarığı öbür yanda… Her biri başlı başına ülkeyi sevme sebebi... Peki en iyisi hangisi? Hurriyet.com.tr okurlarına sorduk. Oylamaya 45 bin kişi katıldı, birinci yaprak sarma oldu. Bununla yetinmedik, yemek yazarlarımız Mehmet Yaşin ve Vedat Milor’dan favorileri öğrendik, Türkiye’nin önde gelen şeflerinden görüşlerini aldık. Yemeksepeti.com rakamlarına baktık. Akademisyenlerden, yemek yazarlarından Türk mutfağını neyin özel kıldığını öğrenmeye çalıştık. İşte Hürriyet Pazar’ın dev yemek dosyası…
#ÇiğköfteDoğu Anadolu veya Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne doğru hiç yolculuk yaptınız mı? Yaptıysanız bilirsiniz, o ıssız yollar öylesine çok şey çağrıştırır ki. Hele yolculukta yalnızsanız. Baharda yeşillerle süslenmiş, yazın sarının tonlarına bürünmüş, kışın bembeyaz örtüsünün altına gizlenmiş bu ıssız topraklar insanı bereketli kollarıyla içine çeker.