Siz de gençken sürekli annesini ya da babasını eleştirip bir yaştan sonra aynı ona benzediğini düşünenlerden misiniz? Peki nasıl oluyor da onlar yaptığında hoşumuza gitmeyen, hatta deyim yerindeyse bizi çıldırtan davranışları, bir müddet sonra kendimizde görüyoruz? Bunu kabul etmek zor ama çoğumuz gerçekten gün geçtikçe anne babalarımızın birer kopyası oluyoruz. Bir Sorudan Fazlası serimizde 'Siz de yaşlandıkça annesine ya da babasına benzeyenlerden misiniz?' diye sorduk ve bu durumu yaşayanların dönüşüm hikâyelerini dinledik.
#Anneye BenzemekDeğişen yaşam koşulları, eğitim düzeyinin artması, kadının iş hayatında daha aktif rol alması baba profilini de değişime uğrattı. Önceden babalar daha otoriter bir portre çiziyordu. Şimdi ise çocuklarının bakımlarında sorumluluk alan, hatta neredeyse anneler kadar emek harcayan babalar var. Günümüz babaları da iş - özel yaşam dengesinden sıkıntılı, onlar da çocuklarıyla daha çok vakit geçirmek ve takdir edilmek istiyor.
Işıl, Antalya’da 17 yaşında bir genç kız. Güzel mi güzel... Onu beğenip peşine takılanlardan biri de Rüştü Reçber. Rüştü tam iki sene uğraşıyor, notlar yazıyor, mektuplar, çiçekler gönderiyor, ne yapıp ediyor, sonunda Işıl’ı ikna edebiliyor, Işıl’ın da henüz 19 yaşındayken soyadı Reçber oluyor. Işıl Reçber’in onca yıldan sonra bile Rüştü’den söz ederken gözleri parlıyor.
En uyumlu ailelerde bile zaman zaman sorunlar yaşanır. Özellikle çocuklar ilk gençlik çağına girdiklerinde, aile içinde işler karışır. Kızlar, anneleriyle çatışmalar yaşarken, erkekler de babalarının neredeyse hiçbir düşüncesini kaale almaz. Ebeveynlerle çocukları arasında yaşanan bu gerginliğin nedenlerine gelin şöyle bir göz atalım.