Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2006 00:00
Kızınızın göğüsleri büyüyor, oğlunuzun sesi gittikçe kalınlaşıyor mu? İşte ergenlik dönemi sizin çocuklarınızın da kapısını çalmış bulunmakta. Bu yeni gelişme nedeniyle, anne-baba olarak sizler de heyecanlanabilir, biraz gergin olabilirsiniz.
Ergenlik dönemine giren çocuklarınızın tepki ve davranışlarındaki değişmeler sizi hazırlıksız yakalamış olabilir. Eve dilediği gibi girip çıkan, hiçbir şeyi beğenmeyen, en ılımlı uyarılara bile sert tepkiler veren çocuğunuz karşısında soğukkanlı kalamayabilirsiniz. Onun davranışlarına siz de sert tepkiler verebilirsiniz.
Bu zorlu geçiş döneminde anne-babanın çocuklarının yanında olmaları ve onlara destek vermeleri, geçişin daha yumuşak olması açısından önemlidir.
İLK BELİRTİLER NELER
Kızlarda ergenlik döneminin ilk belirtileri yaklaşık 10 yaşlarında başlar. Bunlar boy uzaması, göğüs büyümesi ve cinsel organlarda tüylenme gibi belirtilerdir. Kızlar, bu belirtiler görülmeye başladıktan sonraki üç yıl içinde adet görür. Ancak bunun zamanı kişiden kişiye değişebilir. Ayrıca bazı araştırmalarda, babanın yoksunluğu ve aile için çatışmalar ile erken adet görme arasında bağ kurulmuştur.
Erkeklerin kızlara göre yaklaşık bir-iki yıl daha geç ergenlik dönemine girdiği söylenmektedir. Erkeklerde cinsel bölgede ve yüzde tüylenme, sesin kalınlaşması, boyun uzaması ve vücudun şekillenmesi gibi belirtiler görülür.
Ergenlik döneminin erken veya geç olması, çocuklarda kaygı uyandırabilir. Ergenlik döneminde erken gelişen kızlar, geç gelişen kızlara göre daha dezavantajlı görülebilirler. Fiziksel değişiklikleri nedeniyle kolayca fark edilebilirler. Örneğin kendi yaşıtlarından daha çabuk boyu uzayan veya göğüsleri büyüyen bir kız, bu durumdan dolayı utanç duyabilir. Göğüslerini saklamak için bol kıyafetler giyebilir.
En karmaşık olan da duygusal gelişim ile fiziksel büyümenin her zaman paralel olmamasıdır. Tam tersi durumlar da görülebilir. Örneğin bütün arkadaşlarının göğüsleri büyüyüp kendi göğüsleri henüz çıkmamışsa, bu durum o çocukta huzursuzluk yaratabilir. Erkeklerde ise bu durum tam tersidir. Erken gelişen erkekler, sosyal çevre içerisinde daha popüler ve daha güçlü görülebilir.
Gençlik çağında arkadaş grubunun genç üzerindeki etkisi, gencin içinde bulunduğu bütün diğer gruplardan daha önde gelir. Bu evrede ergen başkalarının, özellikle akranlarının kendisi hakkında verecekleri hükümler konusunda aşırı duyarlıdır. Güvensizlik duygusu ve çevrenin takdirini kazanma arzusu, gencin başarısızlıklarıyla baş etmesini güçleştirir. Bunun sonucunda da genç içine kapanabilir.
ERGENLERDE CİNSELLİK
Yapılan araştırmalar, günümüzde çocukların ilk cinsel deneyimlerini daha küçük yaşlarda yaşamaya başladığını gösteriyor. Çocukların erken yaşta cinsel olarak aktif olmaları, onların sosyal ve duygusal anlamda da belli bir olgunluğa eriştiğini göstermemektedir. Ergenlik dönemindeki çocukların yetişkin gibi giyinip onlar gibi hareket etmeye çalışmaları; onlar gibi düşünüp, onlar gibi hissettikleri anlamına gelmez.
İstatistiklerde ilk cinsel deneyimlerini çok erken yaşayan çocukların aileleriyle sorunları olduğu, ekonomik durumlarının yetersiz olduğu, okulda başarısız oldukları ve cinsellik hakkındaki bilgileri ailelerinden ya da okuldan değil arkadaşlarından öğrendikleri görülmüştür. Cinselliğin erken yaşanması, kızların küçük yaşta hamile kalması gibi olumsuz sonuçlara sebep olabilir. İçlerindeki bağımsızlık ve büyüme isteği, aynı zamanda anne-babanın güvenini ve korunup kollanmasını hissetme isteğiyle çatışabilir. Bu nedenle çocuklarınızla kurduğunuz iletişim, onların cinsel gelişimi açısından oldukça önemlidir.
Bazı aileler, çocuklarının akademik olarak diğer çocuklardan daha iyi ve daha ilerde olmaları için onlara baskı yaparlar. Bu tip aileler, çocukları bazı şeyleri ne kadar erken öğrenirse o kadar iyi olduğunu düşünürler. "Çabuk olan iyidir" inancını benimseyen aileler, konu cinsel ve sosyal yaşama gelince çocuklarının yeni gelişmelerle mümkün olduğu kadar geç tanışmasını isterler. Bu zıtlıklarla baş etmek ergen için hiç de kolay değildir.
ÇATIŞMALARI AZALTIN
á Ergenlik dönemindeki çocuğunuzu öncelikle bir insan olarak kabul edin. Ona saygı ve sevgi gösterin.
á Çocuğunuzla her türlü konuyu konuşmaya açık olun. Sizinle konuşması için onu destekleyin, fakat paylaşmak istemeyeceği şeyler hakkında da onu zorlamayın. Çocuğunuzun mahremiyetine saygı gösterin.
á Ergenlik döneminin çocuğunuz için fırtınalı ve zor bir dönem olduğunu göz önünde bulundurun, ona destek olun.
á Çocuğunuzun bütün gelişimine aynı tepkiyi gösterin. Akademik olarak hızlı ilerlemesini isterken sosyal olarak geç ilerlemesini beklemeyin.
á Sorduğu sorulara cevap verirken onun gelişimini göz önünde bulundurun. Çocuğunuzun konuya olan ilgisinin derecesine göre konuşmalarınızı ayarlamaya çalışın.
á Çocuklar ergenlik dönemine girdiklerinde kendilerindeki değişiklikleri fark ederler. Onlarla anne-babaları olarak bu konular hakkında konuşmanız onların olumlu gelişimleri açısından çok önemlidir. Kız çocuklarınızı adet görme, göğüs büyümesi gibi ergenlik döneminde yaşayabileceği değişikliklere hazırlayın. Erkek çocuklarınızı ise cinsel organlarının gelişimi, ereksiyon gibi konular hakkında 12 yaşına gelmeden önce bilgilendirin.
á Çocuğunuzu karşı cinsle ilgili konularda bilgilendirin. Karşı cinsten birine karşı bir şeyler hissetmesinin normal olduğunu ona belirtin.
á Konuşma ve tartışmalar sırasında, doğru düşündüğü durumlarda çocuğunuza hak verin. Düşünce ve önerisini gerçekleştirmesi için yardımcı olun.
á Ona bol bol öğüt vermek yerine, davranışlarınızla örnek olun.
á İster kız ister erkek olsun, onlarla cinsel gelişimleri hakkında konuşurken karşı cins hakkında da bilgi vermeye çalışın.
á Gelişim ve olgunluğun çocuktan çocuğa değiştiğini göz önünde bulundurun ve onu başkalarıyla karşılaştırmayın.
á Cinsel konulardaki sorularına verdiğiniz kısa, gerçek ve net cevaplar, onlar için yeterli olacaktır.
á Kız çocuklar erkek çocukların cinsel organlarıyla daha erken ilgilenmeye başlarlar. Kendilerinde olmadığı için üzüntü duyar ve bunu açığa vururlar. Çocukken anne-babaların açıklama yapmaması, ergenlik döneminde karmaşık sorunlara sebep olabilir.
ÇOCUKLAR EBEVEYNLERİNİ ELEŞTİRMEYE BAŞLIYOR
Gençlik çağının başlangıcına kadar anne-babaya benzemek, onlarla bir olmak, onların davranışlarını benimsemek ve içselleştirmek, onlarca beğenilmek çok önemlidir. Çocuk gençlik çağına yaklaştıkça anne-babanın dokunulmazlığı azalır. Çocuklar, anne-babalarını başkalarıyla karşılaştırıp gerçekçi olarak değerlendirmeye başlarlar. Bu durum gençlik çağında daha da hızlanır. Kendisini evrenin merkezinde, etkin ve güçlü; anne-babasını ise etkisiz, güçsüz ve yetersiz görmeye başlar.
Ebeveynler, çocuklarının kendilerinden uzaklaştığını, hatta kendilerine düşman gözüyle baktığını anlayınca, artık sevilmediklerini, çocuklarını bir anda kaybettiklerini düşünüp üzüntü ve paniğe kapılabilirler. Öğütleri batar, iyi niyetli sözleri geri teper. Böylece iletişim kopar, ilişkiler karşılıklı bağrışmaya ve meydan okumaya dönüşür. Karşılıklı hakaretler edilir, kapılar çarpılır. Belleğindeki anne-baba imgesinin silinmesi, gencin onlara duyduğu güveni azaltır. Onların uzantısı olmaktan kurtulmak için değişim ve yeni iletişim kaynakları arar.