İzmir’deki Folkart Gallery, ‘Ayasofya ressamı’ olarak anılan Türk resminin büyük ismi Şevket Dağ’ın Türkiye tarihindeki ilk kişisel sergisini ağırlıyor. Hazırlığı dört yıl süren ‘Zaman ve Mekânın Büyüsünde Bir Ressam: Şevket Dağ’ sergisinde aralarında sanatçının başyapıtı ‘Ayasofya İçi’nin de olduğu çeşitli koleksiyonlardan derlenen 60 eser yer alıyor.
#Şevket DağFausto Zonaro, İtalya’dan bir gemiye atlayıp Akdeniz’i geçer ve İstanbul’a gelir. Osmanlı’nın son yıllarıdır. Aklında tek şey vardır, o da Sultan Abdülhamit’in saray ressamı olmak. İstanbul’da karşılaştıkları onu şaşkına çevirir. Saray entrikaları, yasak aşklar, savaşlar, tablolar ve birbirinden farklı insanlarla dolu bu şehirde neler yaşadı? O hayali bir kahraman değildi. Gerçek bir kişilikti. Abdülhamit’in saray ressamı da olmayı başardı. Peki, ama nasıl? Yanıtı, Orhan Bahtiyar’ın Ateş Kırmızısı kitabında…
#Orhan Bahtiyarİnsanlığın ortak kültür hazinelerini, yeryüzünün en nadide doğal oluşumlarını belirleyip korunmasını sağlamayı hedefleyen Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 1972’de, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi’ni kabul etti. Ardından insanlığın ortak mirası listelendi. Dünya Mirası Listesi’ndeki 911 yerden 9’u Türkiye’de. Yaz başında dünya miraslarımızı tanımak için yolculuğa çıkacaklar için bir rehber hazırladık.
Antik AŞ tarafından düzenlenen “Osmanlı Eserleri, Tablolar ve Antikalar” müzayedesinde, Türk resim sanatının en önemli isimlerinden Şevket Dağ'ın “Ayasofya” adlı tablosu, 1 milyon 700 bin TL'ye satıldı. Eserin fiyatı böylece Burhan Doğançay'ın 2.2 Milyon TL'ye satılan Mavi Senfoni isimli tablosuna çok yaklaşmış oldu.
Şevket Dağ’ın 1914 yılında Berlin’de açılacak sergi için özel olarak çalıştığı tablo 1. Dünya savaşının başlaması nedeniyle yurtdışına gönderilemedi. Bu tabloyu daha sonra Son Mekke Emiri Vezir Ali Haydar Paşa satın aldı. 11 Nisan’da Antik A.Ş.’de müzayedeye çıkacak olan tablonun açılış fiyatı ise 900 bin TL.
Hollywood’un son dönem büyük yankı uyandıran filmlerinin hayranlıkla izlenen dijital efektleri, Türk sanatçı Metin Güngör’ün imzasını taşıyor. Güngör, Kurtuluş Savaşı ve Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili filmlerde, büyük imkanlar sunan dijital efektlerle "harikalar yaratılabileceğini" kaydetti.