Aşık Veysel'in 123. yaş günü tüm Türkiye ve Dünya'da araştırılan konular arasında yer almaya başladı. Aşık Veysel, her 25 Ekim’de olduğu gibi bu yıl da büyük bir özlemle ve sevgiyle anılıyor. Bugün 123. yaşını kutladığımız Aşık Veysel, şiirleriyle olduğu kadar hayat hikayesiyle yüreklere dokunan bir isim. Daha önce iki ablasını almış olan çiçek hastalığı nedeniyle gözlerini kaybeden Aşık Veysel, hastalığını kendi ağzından anlatmıştı. Peki, Aşık Veysel kimdir? İşte, Aşık Veysel hakkında çok özel derlemeler.
#Aşık Veyselİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Şimdiye kadar çok seçim geçirdim. Hiç bu kadar sahiplenici bir tavır görmedim. Daha büyük bir sahipleniş var. Şahsıma yönelik değil, büyük bir yürüyüşe sahipleniş var. İstikamete yönelik bir sahipleniş var" dedi.
#Süleyman SoyluCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün gerçekleşen Adana ziyareti sonrası 81 ilden üniversite kazanan öğrencilerle gerçekleştirdiği Gençlerle Buluşma Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm siyasi hayatı boyunca gençlerle çalıştığını belirterek, "Bazılarının bizim gençlerimizle samimi olmamızdan rahatsız duyduklarını anlıyorum. İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı iken de gençlerle birlikteydim, Başbakanlık görevini üstlendiğimden de arkadaşlarımın çoğu gençlerden oluşuyordu. Cumhurbaşkanı oldum, yine gençlerle birlikteyim. Eğer bir gün Külliye'ye yolunuz düşerse oradaki çalışanların gençlerden oluştuğunu görürsünüz. 8 torunum var. Aile dostlarımız vesilesiyle yine gençlerle beraberim" ifadelerini kullandı.
#Cumhurbaşkanı Erdoğan“Öldü” demek zor. Yaşadı Fikret Otyam. Denizin, dağın, ormanın, insanın bir olduğu noktada yaşamı ciddiye alarak yaşadı. Yaşattı da. Türkiye’nin en uzak köşelerinde, kuytularında akıp giden yaralı, çileli, çelebi yaşamları memleketin geri kalanına bağladı.
#Fikret OtyamAnnelik kadınlara gerçekten de bambaşka bir enerji, bambaşka bir güzellik katıyor. Ünlü yorumcu Zara da şu sıralar anneliğin tadını çıkaran isimlerden. “Ben bir aşk evliliği yaptım İzzet” diyor gözlerinin içi ışıldarken: “Akif’le 2012’nin mart ayında evlendik ve en az iki sene gezip, tozup kendimizi yaşayalım dedik. Bir mayıs günü ‘Akif biz anlaşmayı bozduk’ dedim. Beklemediğimiz bir zamanda olmuştu Dila. İyi ki de olmuş, deliler gibi aşığız ona.” İşte size bir yanı Kürt bir tarafı Türk, anne tarafından Alevi baba tarafından Sünni ama tepeden tırnağa aşk ve müzik dolu güzeller güzeli bir kadının, Zara’nın öyküsü efendim... Bu aralar Zara, içinde İbrahim Tatlıses’ten Orhan Gencebay’a, Müslüm Gürses’ten Ferdi Tayfur’a kadar bir devre ışık tutan eserlerin yer aldığı “Derin Aşk” isimli yeni albümünün heyecanını yaşıyor. Ben onunla çok keyif alarak konuştum, size de keyifli okumalar...
“Kimine saz vermiş çalar eğlenir/ Kimi zevk içinde güler eğlenir/ Veysel gözyaşları siler eğlenir/ Yeter gayrı yumma gözün kör gibi...” Aşık Veysel deyince kimi “Kara Toprak”ı, kimileri “Uzun İnce Bir Yoldayım”ı baş köşesine koyar. Ben ise onun bu mütevazı ama müthiş bir hayat felsefesi içeren dörtlüğünü hatırlarım. Bana göre silahlı, külahlı kahramanlar çağının sona erdiği bir dönemde gerçek bir halk kahramanıdır Veysel... Tek bir kitap okumadan, bir gün bile okula gitmeden hayatı özümsemiş ve asıl önemlisi kendisinden sonraki nesillere müthiş bir miras bırakmıştır. O, derdin değerini bilen, derdi derman olarak gören bir toprak adamıydı... Soy ve mezhep ayrımcılığına karşı çıkmış, gözleri görmese de geleceği belki de çok net görebilmiş bir barış elçisiydi. Onun mirasını yaşatmaya çalışan ise bir “plaza kadını” olan torunu Çiğdem Özer...
Onlar tam "oldies but goldies". Yani eskiler ama altın değerindeler. 60’ların, 70’lerin, 80’lerin yıldızları, belki sahnelerde oldukları dönemden bile daha popülerler şu ara. Karma albümlerde onlar, kitaplarda onlar, dizi müziklerinde onlar var. Gece kulüplerindeki en kalabalık partilerde onların şarkıları çalıyor. İstiklal Caddesi’ndeki müzik dükkanlarından, aranjman çağı yıldızlarının şarkıları duyuluyor.