Ertuğrul Osman Efendi hiç unutamayacağım bir portredir. Çok özgün ve bronz gibi sağlam bir kültürel birikime sahipti. Yıllar boyunca başka bir pasaport kullanmadı. Bir noter kimliğiyle yaşadı ve iş yaptı. Nihayetinde, Türk vatandaşlığına yeniden döndü. “Bizim aile için bir felaket olan bu durum, millet için faydalı olmuştur” demesini bilirdi. Böyle bir vakara sahipti.
#Ertuğrul Osman Osmanoğlu1941’de Trabzon’da dünyaya gözlerini açtı ama dünyayı Karadeniz’den izlemekle kalmadı. 17’sinde aile şirketinde işe başlayan, aynı yıllarda futbol kulübü yöneticiliğine el atan Yılmaz Ulusoy, onlarca yıldır durup dinlenmeden çalışmaya devam ediyor. Bu hafta, vakti zamanında bir toplantıda “Dünyayı Trabzon’dan idare edemezsiniz” diyerek masaya elini vuran o idealist gencin yolculuğunu konuşmak için Yılmaz Ulusoy’la bir araya geldik.
#Tülay DemirBugün Erdebil ve Tebriz’de herkes Yavuz Selim ve Şah İsmail kavgasının ne kadar lüzumsuz ve tahripkâr olduğunu tekrarlar. Birisi Türk şiirinin en arı dilli şairi olan Şah İsmail, öbürü Fars şiirinin üstadı olacak derecede dil bilen Yavuz Selim’in savaşı bir medeniyet mücadelesi değildir. Peki bu kavga ne içindi? Şah İsmail’in anayurdunda bunu düşünmemek olmaz.
#İlber OrtaylıAtatürk'ün yaveri ve silah arkadaşı Kılıç Ali'nin gazeteci ve diplomat oğlu Altemur Kılıç'ın cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Kore gazisi olan Kılıç için Levent Camisinde askeri tören düzenlendi. Kılıç'ın Türk bayrağına sarılı tabutunun üzerinde fotoğrafı yer alırken, tabutun başındaki bir asker de Kılıç'ın babası Kılıç Ali'nin İstiklal Madalyası'nı taşıdı.
#Altemur KılıçAtatürk'ün yaveri ve silah arkadaşı Kılıç Ali'nin gazeteci ve diplomat oğlu Altemur Kılıç'ın cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Kore gazisi olan Kılıç için Levent Camisinde askeri tören düzenlendi. Kılıç'ın Türk bayrağına sarılı tabutunun üzerinde fotoğrafı yer alırken, tabutun başındaki bir asker de Kılıç'ın babası Kılıç Ali'nin İstiklal Madalyası'nı taşıdı.
#Altemur KılıçKitapları 18 dile çevrilen, onlarca baskı yapan Ayşe Kulin yeni romanı ‘Dürbünümde 40 Sene’de kendi hayatını anlattı: Oğullarım, “Bu zehiri içinden çıkarmalısın anne, yazmalısın. Yoksa bu kadar kızgınlık, kırgınlık, acı ve haksızlığa uğramışlık duygusunu içine tıkaçla kapatırsan hasta eder insanı” dediler