Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetti, Almanya ve Avusturya-Macaristan imparatorlukları gibi yenilginin ardından, tarihe karıştı. 1914’ten 1918’e kadar devam aden büyük savaşta sekiz cephede birden savaşmak zorunda kalan Osmanlı Ordusu, müttefikleriyle birlikte büyük yenilgilerin yanısıra, önce Çanakkale’de, sonra da Irak’taki başarılarıyla askeri tarihe iki de büyük zafer armağan etmişti. 29 Nisan 1916’da Osmanlı Ordusu’nun Büyük Britanya Ordusu’nu hezimete uğratarak, beşi general binlerce askerin teslim alındığı Kut’ül-Amare zaferinin üstünden tam 100 yıl geçti. Türkiye’ye artık çok uzak olan bir bölgede kazanılan bu zafer, büyük savaşın gidişatını ise sadece kısa bir süre etkileyebilmişti. İstanbul ve Berlin’deki büyük karargahların yanlış kararları 10 ay sonra İngiliz Ordusu’nun ilerleyişi durdurulamamış, büyük çöküş önlememişti.
#Kut’Ül-Amareİkinci Abdülhamid devrinin sonlarına doğru, devlet iki Fransız tüccardan alınan borcu ödeyemeyince, Fransız donanması Midilli Adası’nı işgal ederek, Ada’daki Osmanlı gümrüğüne el koymuştu. Abdülhamid, eşinden aldığı parayla borcu ödemiş, adayı işgalden kurtarmıştı ama bu olay büyük yolsuzluk iddialarına konu olmuştu. Padişahın en yakınındaki iki isim hakkında, bu işten servet elde ettikleri iddiaları ortaya atılmıştı.
The Lancet dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, hipnozlu hastalar daha az ilaç kullandıkları gibi, ağrı ve korku düzeyleri de normal tedavi görenlere kıyasla çok daha düşüktü. Hipnozlu hastaların ameliyat süresi ortalama 17 dakika daha kısaydı ve bunlara uygulanan standart radyolojik işlemlerin maliyeti de 638 dolardan 300 dolara düşmüştü.