Her yol mubah!..

YARGIÇLAR Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, 12 Ekim’de yapılacak HSYK seçimlerinden önce kamuoyuna ilginç bir açıklama daha yaptı:
“Seçimler yoluyla etkisi altında bir HSYK oluşması için her yolu deneyen, bunun için daha önce maaş zammı, sicil affı gibi konuları gündeme taşıyan siyasi iktidarın, şimdi de Yargıtay ve Danıştay’da yapılacak HSYK seçimleri öncesinde, bir kısım yüksek yargı mensupları için, İstanbul’da lüks TOKİ konutlarının gündeme getirildiği iddiası, bu kurumların Ankara’da bulunması nedeniyle lojman niteliği asla söz konusu olmayacağından, doğrudan seçimlere yönelik bu hareket, süreci kirletmekte ve kuralsız bir hale sokmakta, yargıyı rencide etmektedir.
Bu iddianın varlığı bile yargı adına son derece üzüntü vericidir. Çünkü yargıçlar, evrensel kurallara göre tarafsız olmak yanında, tarafsız görünmek de zorundadırlar. Hem erkler ayrılığını, bağımsızlığı ve tarafsızlığı savunmak, hem de iktidarla aynı kareye girmek, bu görüntüyü bozmaktadır.
İktidara süreçten elini çekmesi, yüksek yagıçlara yargıç kimlik ve onuruna sahip çıkan duruşu göstermeleri, ilgili kurumlara ise konu hakkında herkesi aydınlatacak açıklamada bulunmaları çağrısı yapıyoruz.”

KİMLERE VERİLDİ KİMLER ALDI

CHP milletvekili Umut Oran da, Başbakan Davutoğlu’na, “Emlak Konut GYO AŞ Genel Müdürü Murat Kurum’un, İstanbul’un Avrupa yakasında Başakşehir ve Bahçeşehir gibi bölgelerde yüksek yargı organı daire başkanı ve üyeleriyle birlikte bazı TOKİ projelerinde lüks konutlarda incelemeler yapmasının gerekçesi nedir? Lüks konutlardan ücretsiz veya özel fiyatla verilenler var mıdır? Bunlar hangi hâkim-savcılara verilmiştir?” diye sordu.
İktidar, HSYK seçimlerini kaybederse dünya mı batacak? Onun için mi düzeni ‘yargı sopası’yla sağlamak istiyor. Bunun bedeli ağır ödenir!

‘Alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete’

AKP iktidara geldiği günden bu yana yığınların algılarını öyle bir yönetti ki, sonunda bu yöntemle başarılar kazandı. Rehinelerin getirilişi, bu getiriliş nedeniyle yapılacak törenler, açıklamalar, Başbakan’ın ta Azerbaycan’dan Urfa’ya gelip bu karşılamayı şenlendireceğinin söylenmesi hepsi hepsi algı yönetimi ile ilgili bir alavere dalavereden ibarettir.
Bu muhteremler, rehinelerin nasıl tutsak alındığından tutalım da nasıl getirildiğine kadar arada yaşanan bir sürü olayı karanlıkta bırakacak ve kamuoyuna ise sadece ve sadece büyük devlet havalarında rehinelerin nasıl kurtarıldığnı gösterecektir. Bu yöntemle safların kandırılması her zaman için geçerli olmuştur ama ya saf olmayanlar nasıl olacak da bu oyunu yutacaklar dersiniz? Yoksa bizim düşündüğümüzün aksine ülkemizde safların oranı çok mu fazladır ki, AKP iktidarı her defasında dört ayak üstüne düşmeyi becerebilmektedir?
Hani bir söz vardır “Alavere dalavere Kürt Memed nöbete” diye... AKP’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın konumu da o hesap, her defasında 76 milyonu nöbete...
Turgut KOÇAK

O çocuk oyun hamuru mu?

DAVUTOĞLU’nun serbest bırakılan rehinelerin yakını olan çocuğu kafasından tutarak havaya kaldırıp ‘sevme şekli’ hem eleştiri konusu oldu, hem de espri... Hürriyet’ten Selahattin Sönmez’in çektiği fotoğraf sosyal medyayı salladı; Davutoğlu’nun kaldırdığı çocuğun baş ve boyun sağlığına dikkat çekerken, Başbakan’a dönük espriler de ihmal edilmedi: Çocuk lan o, oyun hamuru mu?.. Abi sen sevme Allah aşkına... Buna ne yorum yapabilirim, ne caps hazırlayabilirim... Başbakan dediğin halkın ayağını yerden kesmeli... Bu nasıl bir sevgi anlayışı lan. Çocuk ıstırap çekiyor orda... Çocuğun kafası koptu!..

Bir elçilik para karşılığında şenlik düzenleyebilir mi?

ALMANYA Ankara Büyükelçiliği’nde 27 Eylül Cumartesi günü düzenlenecek olan Oktoberfest Şenliği için 23 Eylül Salı günü 14.30-15.30 arasında bilet satışı gerçekleşecektir. Satış sadece Paris Caddesi No: 29, Konsolosluk girişinde yapılacaktır! Bilet satış fiyatı kişi başı için 35 Euro’dur. Maalesef sadece Euro kabul edilecektir, TL’yi Euro’ya çevirmemiz mümkün değildir! Peki fatura ve fiş veriliyor mu?
Aynı şeyi Berlin’deki Türk Büyükelçiliği yapsa, Almanlar ne der? Maliye yetkilileri bu konuda bir açıklama yapabilir mi?
Oktoberfest’e sadece 18 yaşından büyükler katılabilir. Biletinizi alırken bunu lütfen göz önünde bulundurunuz.
(Deutsche Botschaft Ankara Facebook sayfasından görebilirsiniz.)
Nejat TEKİNER

MESAJ PANOSU

DİN dersi, çocuklara zorunlu olmaktan çıkarılmalı, hukuk dersi, devlet yöneticilerine zorunlu olmalı.
(Selahattin SARIOĞLU)
TÜRKİYE Cumhuriyeti, IŞİD’i tanıdı mı? Başbakan, IŞİD ile yapılan görüşmeleri kapalı oturumda TBMM’de paylaşmalıdır. (Erdal AKSÜNGER)

BİLİYOR MUSUNUZ

ABD İstanbul Başkonsolosu Charles Hunter’ın, Tekirdağ Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Tekirdağ NKM Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek’e ayrı ayrı nezaket ziyaretinde bulunduğunu...
BAHÇELİEVLER Emniyet Müdürü Nazım Dorak’ın bir yıl aradan sonra Balıkesir Polis Okulu’na atanması üzerine yapılan veda toplantısında Bahçelievler’in AKP’li Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun, “Emniyet müdürlerinin görev yerlerini sık sık değiştirme politikasını” eleştirdiğini...
CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker’in, Bank Asya ile ilgili basında ve sosyal medyada çok fazla kirli bilgi dolaşması üzerine Bakan Ali Babacan’a BDDK tarafından bankanın 71. madde kapsamına alınıp alınmadığı sorduğunu...
HALK ozanı Ruhi Su’nun ölümünün 29. yılında bugün Zincirlikuyu’daki mezarı başında anılacağını...

OKUYUNUZ

Gazi kimdir bilir misiniz?

MERSİN’den avukat İzzet Uludağ, dünkü Gaziler Günü için ”Gaziler Günü Kutlu olsun(!)muş!” dedikten sonra anlayanlar için çok anlamlı bir yazı kaleme almış. Diyor ki:
Vatanı, Milleti ve Bayrağı için bu kavram ve değerlerin düşmanıyla savaşa girişmiş yiğit!
1919’larda İstiklal Savaşı ile emperyalizmi kovarken kelleyi koltuğa almış, ama cephe gerisinde ‘Kartallı Bahçıvan Kazım’ gibi toprak sahibi olmamış, yaralanmış, savaşa aç gitmiş gözü tok, gönlü bol ve huzurla dönmüş.
Cumhuriyet, bunların kırık kanatları üzerinde yükselmiş.
Fabrikalar, limanlar, demiryolları, okullar bunlar sayesinde hayat bulmuş.
1990’larda ABD destekli PKK teröristlerine karşı vatanın bütünlüğünü, milletin birliğini savunmak için düşmüş bu kez yollara... Arkasında sevdiklerini bırakarak, bırakın gazi olmayı şehitliği göze alarak.
Yıllar yılları kovalamış bu günlere gelmişiz.
Bu gün uğrunda savaştığı bütün değerler, post modern bir Dünya’nın girdabına dolanmış.
Sadece savaşanlar değil vatan, bayrak ve millet de yaralanmış.
Gazilerimizin ve tüm Mehmetçiklerin vatan ve birlik için savaştığı terör örgütü, benim de Mustafa Kemal’in partisidir diye hiç bir şey beklemeden üye olduğum ana muhalefet partisinin (CHP) de şehit ailelerinden helallik ve gazilerimizden onay almadan desteklediği ‘açılım yasası’ ile neredeyse uluslararası imtiyaza mazhar bir duruma yükselmiş.
110 milletvekili bu yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurur diye beklemiş gazilerimiz.
Bu kez de yasanın çıkması için TBMM’de açık destek vermeyen muhalefet partisi (MHP), bu yasanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi için bir tek imza bile atmamış.
Gazilerimiz, terör örgütünün kurşunlarından sonra bu kez de Meclis’ten gelen haberle kolundan kanadından değil ama yüreğinden, beyninden vurulmuştur.
Ama bugün bütün bunlar hiç yaşanmamış gibi, kendilerini arkadan vuran milletvekillerinden, bölünme sürecini destekleyen siyasetçi ve devlet adamlarından, liberal tayfasından o kadar çok ‘Gaziler Günü’nü ‘kutlama mesajı’ aldılar ki, esas bu ikiyüzlülük karşısında kahroldular.
Ey Gaziler!
Siz bizim gözümüzde ve gönlümüzde yükseklerde uçan dev kartallar gibisiniz! Nazım Hikmet’in seslendiği üzere Sakarya’da, İnönü’nde, Afyon’da, Dumlupınar’daki Kuvâyi Milliye şehitleri gibi tarihte yerinizi aldınız. Ülkeyi ve milleti savunmak için gölgeniz bile yeter bize güç vermeye.
Siz sağ olun! Uzun yaşayın!
Millet de yaşasın!
Avukat İzzet ULUDAĞ - MERSİN