Günlerdir gözümüz kulağımız komşumuz İran’da ve yeni bir özgürlük arayışıyla, rejim karşıtı sloganlarla, 40’tan fazla şehirde ölüm pahasına sokağa dökülen halkında. ‘Diktatöre ölüm’ sloganlarının hedefindeki isim, İran’ı demir yumrukla yöneten dini lider Ayetullah Hamaney şaşırtmadı; protestoları dış güçlerin kışkırttığına hükmetti. Rejim yanlıları da sokağa çıktı. Giderek kötüleyen ekonomik koşulların tetiklediği ve 2009’daki Yeşil Devrim hareketinden farklı olarak taşrada yükselen yeni protesto dalgası, ülkede gerçek anlamda bir siyasal değişim sürecinin önünü açar mı tahmin etmek güç. İran’daki son eylemlerin sürprizi ise muhafazakârlığıyla bilinen şehirlerde, ülkede yıllarca Batı’nın güçlü desteğiyle modern ve laik bir yaşam tarzını empoze eden devrik İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi lehine sloganlar atılmasıydı. Öyle ki, bu teveccühten Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin oğlu, sürgündeki hanedanın son temsilcisi Prens Rıza Pehlevi de nasibini aldı. Prens Pehlevi, 1979 yılında babasını deviren devrimden beri hanedanın diğer üyeleri gibi sürgünde yaşıyor. Mısır, Fas, Fransa; pek çok ülke dolaştıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşmiş. Kendisini uzun yıllardır yaşadığı Washington’da buldum. Yardımcısının röportajı yapacağımız mekâna Pehlevi Hanedanı’nın bayrağını getirdiğini görünce içimden “2018 yılında hâlâ Şah rejimine övgüler düzmekten başka söyleyecek şeyi yok mu acaba?” diye hayıflandığımı itiraf etmek isterim. Oysa konuştukça ortaya çıktı ki İran için hayalini kurduğu, babasının hanedanı değil, laik parlamenter bir demokrasiymiş. Geçmişini inkâr etmeden önerdiği siyasi metotla babasıyla, dedesiyle arasına mesafe koymaya çalışan bir Pehlevi çıktı karşıma. “Bugün İran muhalefetindeki farklı grupları birleştirecek ses benim” gibi iddialı bir misyonun peşinde bir Pehlevi…
#İranİran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 7.3 büyüklüğündeki deprem sonrası yüzlerce insanın hayatını kaybettiği Kirmanşah vilayetinde incelemelerde bulundu. Ruhani, ‘Devlet denetiminde yapılan konutlar yerle bir olmuş halbuki onun yanında halkın kendisi tarafından yapılan bina sağlam kalmış’ dedi.
#İran‘Dünyanın En Büyük Satranç Koleksiyonu’na sahip Ankaralı işadamı Akın Gökyay’ın hobiden tutkuya uzanan 40 yıllık satranç yolculuğu, Hamamönü’nde açılacak Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nde sergilenecek. Gökyay, “Satranç bir savaş aracı olmanın ötesinde bir barış aracı” diyor.
Oradaki göstericilere ‘çapulçu’ değil ‘çer-çöp’ denmişti. “Ahmedinecad’ı yedirmeyiz” diyen siyasiler peydah olmuştu. Üniformasız, ‘eli sopalılar’ saldırmıştı protestoculara. Peki dört yılda ne değişti ve ılımlı aday Ruhani’nin cumhurbaşkanı seçilmesi ne anlama geliyor İran’da?
NEW YORKHer yerde Orta Doğu konuşuluyor. Bölgede nasıl heyecanlı bir satranç oyunu oynandığı tartışılıyor. Masanın bir yanında İran, Suriye, Irak, Rusya ve Çin var. Karşıda ise, ABD'nin liderliğinde Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Körfez Ülkeleri, Mısır ve Ürdün. Oyunun sonunda tüm ilişkiler ve sınırlar yeniden oluşturulacak.
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) 4. Olağanüstü Zirve Toplantısı bugün Suudi Arabistan'ın Mekke şehrinde yapılıyor. Suriye'nin üyeliğinin askıya alınmasının görüşüleceği toplantıya, bugüne kadar Şam rejimine destek veren İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad da katılıyor. Mekke'ye gelmişken bir de umre ziyareti yapacağını açıklayan İran lideri zirve öncesi ihramlı görüntülendi.