Taliban'ın 'ele geçirdik' açıklaması sonrası Pençşir'deki direniş hareketinin liderinden flaş bir çağrı geldi. Ulusal Direniş Cephesi komutanı Ahmed Mesud Taliban'a karşı "ulusal ayaklanma" çağrısında bulundu.
#Dünya"Afganistan Sofrası"nda eski büyükelçi Abdul Selam Asım, yaklaşık 10 yıldır ülkesine özgü yemekleri ve kültürünü tanıtıyor. Orta Asya, Afrika, Avrupa ve Arap ülkelerinden birçok kişinin ziyaret ettiği lokantada Buhara mantısı, Özbek pilavı, badıncan burani ve Afgan köftesi rağbet görüyor
#Afganistan SofrasıDiplomasında ‘siyaset bilimci’ yazıyor ama biz onu daha çok mutfak ve yemek kültürü üzerine yaptığı televizyon programlarından, yazılarından ve arka arkaya yayınladığı kitaplarından tanıyoruz. Prof. Dr. Artun Ünsal ile merkez üssü Çengelköy’de buluştuk; hem eski albümlerini karıştırdık hem de sosyolog gözüyle günümüzün sofralarını konuştuk.
#Prof. Dr. Artun ÜnsalAmerika'lılar farklı bir karakter özelliğine sahip. Olup-bitenden kolay etkilenmiyorlar. Tepkileri ise kısa süreli. Olaylara kayıtsız kalanların sayısı fazla. Ülkenin kalbi sayılan New York aşk, macera, cürüm romanlarına tükenmek bilmez malzeme bolluğu içinde. Sabah kahvesini aceleyle yudumlarken TV'de ana haberlere kısaca göz gezdiriyorlar.
Atatürk’ün, dünyada uzun söylev rekorunu kıran 400 bin sözcüklü ‘Nutuk’u kaleme alışı sırasında yanında olan iki kişiden biri Ali Rıza Erdim. Nam-ı diğer Bebe Rıza. Zira o dönem Köşk’te dört tane Rıza var. Hasan Rıza Soyak (Kalem-i Mahsus), İstanbul Mübayaa (satın alma) memuru Köse Rıza (Özak), Köşk’ün ihtiyarı Ankara Erzak Mübayaacısı Baba Rıza ve evrak katibi Ali Rıza Erdim. Erdim, Ankaralılar küçüklere ‘bebe’ dediği için kendisine öyle seslenildiğini söylüyor. Köşk’ün ‘bebe’si, Atatürk’ün diğer önemli kararında da yanında bulunuyor. İsmet İnönü’nün başbakanlıktan ayrıldığını duyuran izin yazısı onun kaleminden çıkıyor...
Mevláná’nın doğduğu topraklardayız. Afganistan’ın kuzeyinde. Ne ki, Belh doğumlu Celaleddin Rumi’ye (Rum, Anadolu’ya verilen isim, Doğu Roma’dan geliyor) buranın halkı Celaleddin Belhi diyor. Burası, 800 yıl önce olduğu gibi bugün de Türklerin çoğunlukta olduğu bölge. 30 yılı bulan savaş içinde kıvranan bir ülke. Çamur duvarlı evleri, çamur kaleleri, uzun entarili erkekleri, sarıkları, at arabalarıyla, deve kervanlarıyla...
Asırlardır doğu ile batı arasında köprü rolünü üstlenmiş olan Anadolu, çok sayıda uygarlığa evsahipliği yaptığı gibi, tek tanrılı üç dinin de kavşak noktası olmuş. Binlerce arkeolojik yerleşime sahip ülkemizde çok tanrılı dinlerden Yahudiliğe, Hıristiyanlıktan Müslümanlığa kadar çok sayıda dine ait yer bulunuyor. Konu ve Türkiye’deki kaynaklar o kadar zengin ki, bu yazıda anlatılanlar deryada sadece bir damla.