Müslümanlık elden gidiyor diye bizi kandırdılar

Güncelleme Tarihi:

Müslümanlık elden gidiyor diye bizi kandırdılar
Oluşturulma Tarihi: Nisan 23, 2006 00:00

Mevláná’nın doğduğu topraklardayız. Afganistan’ın kuzeyinde. Ne ki, Belh doğumlu Celaleddin Rumi’ye (Rum, Anadolu’ya verilen isim, Doğu Roma’dan geliyor) buranın halkı Celaleddin Belhi diyor. Burası, 800 yıl önce olduğu gibi bugün de Türklerin çoğunlukta olduğu bölge. 30 yılı bulan savaş içinde kıvranan bir ülke. Çamur duvarlı evleri, çamur kaleleri, uzun entarili erkekleri, sarıkları, at arabalarıyla, deve kervanlarıyla...

Türkmenistan sınırındaki Leyli Çölü’nde, Türkmenlerin bir zamanlar askeri lideri olan Oraz Muhammed Zabit’in konuğu olduk. Bizim için, bölgedeki tüm Türkmen eşraf ve aralarında kimi Peştun ileri gelenlerin de katıldığı bir ziyafet sofrası kurulmuştu Leyla ile Mecnun öyküsünün geçtiği çölde. Yemek bittikten, diğer konuklar ayrıldıktan sonra, bir Türkmen halısının üzerinde, Leyla ile Mecnun’un aşk hikáyesini değil savaşı konuştuk eski komutan Zabit’le.

İç savaş yeniden başlar mı?

-
Afganistan’da savaş komşulardan kaynaklanıyor. Komşularımız, Afganistan’ın gelişmesini istemiyor. Başka yere pazarlayamayacakları mallar üretiyorlar. Mesela araba lastiği. İlla Afganistan’a satmak zorundalar. Afganistan’da fabrikalar kurulmasın, devamlı savaş sürsün diye bu ülkeyi İslam kışkırtmalarıyla karıştırıyorlar.

Hangi ülkeler bunlar?

-
Pakistan başta geliyor. İran var. Bu ülkelerin birinci fitne silahı, İslam. İslam öyle değil böyledir, cihat edin diyerek savaş açtırıyorlar.

Nasıl?

- Bize önce dediler ki, yani Amerika ve Pakistan dedi ki; "İktidara küfür geldi, herkes cihada kalkışsın!" Biz bilemedik, derhal uyduk. Kimin için, kime karşı, hiç anlamadan. Cihat ederken rehberimiz, önderimiz kim bilmiyorduk. Müslümanlık elden gidiyor diye bizi kandırdılar, cihat ettik. Savaşmak için irademiz vardı ama akidemiz (fikrimiz) yoktu. Bundan sonra bu şekilde savaş olacağını zannetmiyorum. Çünkü mollaların yalan söylediğini anladık artık. Bu yalnızca bir İngiliz-Amerikan oyunuydu. Bugün istese Amerika, Talipleri yok edebilir. Talip (Taliban) ne etmiş ki, nereden gelmiş ki! Pakistan’dan geliyorlar. Eğitimi de orada alıyorlar.

Hálá oradan mı geliyorlar?

-
Halen oradan geliyorlar.

Peki Afganistan ne yapmalı?

- Afganistan halkı yok yere vuruşuyor. Ya Garp (Batı) medeniyetini kabul etsin ya da Şark medeniyetini. Bakın Rus medeniyetini kabul edenler, sonradan kimseye muhtaç olmadı. Kendi madenlerini çıkarabildiler, fabrikalarını kurabildiler. Afganistan bu gidişle, 100 yılda bile bir adım ileri gidemez.

Hangisini seçmek gerekir sizce?

-
Afganistan için Garp medeniyetini kabul etmek gerekir. İktisadi, kültürel, her bakımdan...

Tekrar Taliban’a dönersek...

-
Rusya bir cihan gücüydü. Ona karşı çıkmak için bir akide gerekti. O zaman Rusya’ya karşı İslam’la karşı durduk. Rusya çekilince, Amerika, İslam yönetimini bu ülkede istemedi.

Cihadı başlatan Amerika demiştiniz...

-
Evet, ama İslami yönetim istemedi. O yüzden Taliban’ı getirdi. Talibanlar Müslüman mı? Onlar, halkı İslam’dan soğutmak, halkı Müslümanlık’tan soğutmak için getirildiler. Talipler insanları zorla mescide götürdüler. Kadınları vurdular. Çok zulüm ettiler. Halk bu yüzden Taliban’dan kurtulduğuna seviniyor.

Amerika şimdi Afgan halklarını birleştirmiş gözüküyor, öyle mi?

- Bu ülkede pek çok siyasi parti var. Cümbüş, Milliislami, Cemiyeti İslami, Hizb-i Vahdet, Hizb-i İslami, Hizb-i İslami Halis, İttihad- İslami... Ama hiçbirinde fikir yok aslında. Amerika pul (para) verince hemen onun tarafına geçiyorlar. Pul kimdeyse iktidar onda.

En azından aralarında silahlı çatışma yok.

-
Bir vakit bizim bir mollamız vardı. (Gülmeye başlıyor.) Türkmenler’in dini önderi. Ona sordum: "Amerika diyor ki, Afgan halkı Hıristiyan olursa çok pul vereceğim. Sen ne dersin? Bu pulu alsak olur mu, olmaz mı?" Olur, olur, demişti. Pul verirse olur!

15 YIL SÜRGÜNDEYDİ

Oraz Muhammed Zabit, şimdi Leyli Çölü’nde inzivada. Kışları Şıbırgan’da oturuyor. 9 bin 500 askere komutanlık yapmış. Kuzeyde savaşın kazanılmasında büyük rolü olmuş. Ancak Sovyet yanlısı yönetim devrilince, kendi tabiriyle Özbek "savaş ağaları" iktidarları için silahları ona yöneltmiş. O da ailesini alıp Türkmenistan’a gitmiş, 91-92 yıllarında. Türkmenistan’da 15 yıl kaldıktan sonra, Taliban yönetimi gidince geri gelmiş. Bu arada tüm serveti, yokluğunda yağmalanmış. Birkaç defa, en son altı ay önce onu öldürmek için çölde pusu kurmuşlar. Her seferinde kurtulmuş. Söylediğine göre Özbek liderlerin, özellikle bugün Afganistan Genelkurmay Başkanı olan General Dostum’a dahi kafa tutan Özbek Resul Pehlivan’ın öldüremediği tek komutan.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!