Yeniden merhaba

ÇOK bilinen bir soru vardır.
“Tek başınıza bir adaya gitseniz; yanınıza alacağınız üç şey nedir?” diye...

Haberin Devamı

Cevaplar hep farklıdır; kişiden kişiye değişir eminim.

Klasik olanlar da vardır, yaratıcı olanlar da...

Böyle bir soru duydum mu; kendi kendime hemen cevap veririm.

“Küçük not defterleri...”

Alışkanlık işte...

Benim olmazsa olmazım.

Her ceketimin cebinde küçük not defterleri vardır.

Evimde, ofisimde, kullandığım arabada...

***

Seyahate mi çıktım.

Yediğim yemeği de, gördüğüm yeni yerleri de, beni etkileyen insanları da, yaşadığım o güzel anları da yazmadan duramam.

Bir tanıdıkla mı karşılaştım.

Söyledikleri ilginç ise, benim için yeniyse; alırım elime kalemi karalarım çaktırmadan...

Bir toplantıya mı gittim.

Dikkatim kürsüde, gözlerim defterimdedir.

Bir haber mi okudum.

O haberi okumakla kalmaz; keser arşivime koyar, ne olur ne olmaz diye de kırmızı kalemle altını çize çize yazarım.

Televizyonda farklı bir şey mi duydum.

Aklımdan uçup gitmesin diye; hemen koşar defterimi alır gelirim.

Uykum kaçtıysa, gecenin bir vakti aklıma bir şey geldiyse, kalabalıklar içinde tek başıma kaldıysam...

Yanıbaşımdaki deftere uzanırım.

Bazen tırnağı açar; duyduklarımı sıralarım.

Bazen ise, o sözlere kendi yorumumu eklerim.

Bazı zaman parantezi açar; dipnotlar çıkarırım.

Bazense “Araştır, üzerine git...” gibi notlar düşerim.

Kısa, ama çarpıcı cümlelerle…

Yanlara konulan yıldızlar ya da altı çizilen sözcüklerle...

“Küçük not defterlerim” aslında benim “akıl defterlerim” dir.

Bir gazetecilik refleksiyle sayfalar dolusu yazarım.

Çünkü...

Bilirim ki...

Bazı notlarım manşet olacak, bazıları haber, bazıları bir yazı konusu...

Bazıları haber merkeziyle paylaşılacak, bazıları yazı işlerinde konuşulacak.

Bazıları ise, bana kalacak.

***

Yıllarca böyle yaşadım.

“Küçük not defterlerim” doldu taştı ve orada yazdıklarımı sizlerle her gün paylaştım.

Her gün...

Çok zorunlu olmadıkça hiç aksatmadan...

İki, üç haftadır yazmayınca dostlar daha fazla arar oldu.

Milliyet’teki “Veda yazımı” okuyanlar; son cümlemde kullandığım “yeni başlangıcı” merak etmeye başladılar.

İşte yeniden buradayım.

Hürriyet’te...

Size yeniden ve gönülden bir “merhaba” demek istedim.

Yazarın Tüm Yazıları