Yılmaz Özdil

Toki yanı... İmara açık tarla vasfında cennette arsa

7 Mart 2012
Ben Veysel Karani hazretleriyim diyen bi uyanık... Aralarında hakimlerin, avukatların, öğretmenlerin de bulunduğu kerizlere cennetten tapu satarak, 6 milyon lira tokatlamış. *
Bence yanlış yapmış.
*
Eyüp Sultan’ım deseydi...
Rahat 16 milyon götürürdü.
*
Çünkü bu ülkede...
Başbakanlığa bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü, Bayındırlık Bakanlığı’na bağlı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ne resmi yazı gönderip, Hazreti İsa’nın tapu kayıtlarını istedi birader!
*
Nası yani dersen?
*
Sayın devletimiz, azınlık vakıflarına emlak beyannamesi gönderdi, azınlık vakıfları mülk sahibi hanesine “Hazreti İsa” yazdı, sayın devletimiz de tapuları Hazreti İsa adına tescil etti. Bilahare... Sayın hükümetimiz, bugünlerde çok popüler olan bi tarihte “28 Şubat”ta, ama, malum 28 Şubat’ta değil, 28 Şubat 2008’de AB’ye uyum ayaklarıyla, azınlık vakıflarına ait taşınmazların iadesini yasalaştırdı. E adamlar da mülklerini geri istedi. E adamlar mülklerini geri isteyince, sayın başbakanlığımız sayın bakanlığımıza resmi yazı yazıp, Hazreti İsa’nın “ikametgah adresi”ni istedi...
Ki, Hazreti İsa gelsin, mirasçılarına devir işlemlerini yapsın.
*
Henüz bulamadılar.
Aranıyor Hazreti İsa.
*
Bu arada... Yüce mahkememiz, Beşiktaş’ta oturan Mariam binti Ovahim’in bulunması için, sayın Emniyet’e resmi yazı yazdı, derhal bulunmasını istedi. Sayın Emniyetimiz, aradı taradı, “şahsın bulunamadığını, adresinin tespit edilemediğini” bildirdi. Yüce mahkememiz de, sayın Emniyetimizden gelen cevap
üzerine, “kayıp şahıs”a ait taşınmaza kayyum tayin etti... Halbuki, mahkeme celbi çıkarılan kayıp şahıs, halk arasındaki tabirle, bildiğin Meryem Ana!
*
Sayın devletimiz, Cebrail Aleyhisselam’ın da peşine düşmüş durumda... O da meçhul mülk zengini olarak aranıyor. Gabriel adıyla aradıkları için, bi türlü ensesine binemediler.
*
Netice itibariyle...
*
Bi ülkenin hükümeti, Hazreti İsa’nın tapusunu arıyorsa... O ülkenin ahalisine cennetin tapusunu kakalamak, suç filan değildir, sevaptır. Dubleks villa kakalanmaması günahtır.
Yazının Devamını Oku

28 Şubat

6 Mart 2012
Aslında her şey...<br><br>Sezar’ın başının altından çıktı. *

Jül Sezar takvim yaptırmış, Mart ayını yılbaşı kabul etmiş, Temmuz’a kendi adını, July’yi vermiş, haliyle, kendi adını taşıyan ayı en uzun aylardan biri yapmış, 31 gün saymış, sonraki ayları sırasıyla 30-31 diye bölüştürmüş, yılın son ayı Şubat’a kala kala 29 kalmıştı. Her sene altı saat artıyor, dört senede bir Şubat’ın da gönlü oluyor, o da 30 çekiyordu. Sezar öldü. Seneler sonra iktidara gelen Augustus, benim başım kel mi dedi, Ağustos ayına kendi adını verdi. Ama, Temmuz’dan sonra gelen Ağustos’un 30 çekmesini içine sindiremedi, benim Sezar’dan neyim eksik dedi, senelerdir 30 çeken Ağustos’u 31 gün yaptı... E Ağustos bir gün uzayınca, kabak yılın son ayının başına patladı, bir gün tıraşladılar, Şubat oldu sana 28 Şubat.

*

Diyeceksiniz ki...
Niye durdun durdun da, şimdi anlatıyorsun 28 Şubat’ın hikâyesini?

*

Çünkü, ben de tam onu merak ediyorum... Niye durdular durdular da, şimdi anlatıyorlar 28 Şubat’ın hikâyesini?

*

Mesela...
Neden geçen sene sustular?
Önceki sene niye anlatmadılar?
Ya daha önceki sene?
Acaba neden 10’uncu sene yapmadılar da, 15’inci seneyi beklediler belgesel yapmak için? 5’inci senesinde mağdur değil miydi bu arkadaşlar da, durup
durup illa 15’i beklediler?

*

Erbakan anca vefat etti!
Ondan olabilir mi?

*

2002 seçim, tık yok.
2004 seçim, tık yok.
2007 seçim, tık yok.
2007 referandum, tık yok.
2009 seçim, tık yok.
2010 referandum, tık yok.
Hoca öldü...
Aniden hatırladın öyle mi?

*

Sağlığında vermeyip...
Vefat eder etmez Erbakan Üniversitesi’ne onay vermen gibi yani.

*

Hadi ordan bi nevi!

*

Yaşarken 28 Şubat mevzusunu açsaydın, sana yedirir miydi? Nemalanabilir miydin? Ölür ölmez, mağdur edebiyatı yapacağını bilse, “sizi gidi ölü seviciler sizi” demez miydi?

*

Gel itiraf et...
Kendisini sırtından bıçaklayan Brütüs’leri açıklamasından korktun di mi?
Yazının Devamını Oku

Kapatıyoruz büyüyoruz...

4 Mart 2012
Simge kondurarak “Türk Lirası”na dünya çapında itibar ve haysiyet kazandırdığımız gün, Türkiye’nin en zengin işadamı açıklandı... TL’den bahseden yok, üç milyar “dolar”ı varmış! *
Dünyanın hangi gelişmiş ülkesine giderseniz gidin, o ülkenin en zengin insanı, mutlaka ve mutlaka “üreten” işadamıdır... Bizim en zenginimiz,
malını mülkünü “satan” işadamı.
*
Ki...
Türkiye’nin en zengin işadamı, hayatındaki en büyük hatanın
“almak” olduğunu söyledi.
Bi defa yatırım yapmış.
Alma gafletinde bulunmuş.
Acayip zarar etmiş.
“Satınca” kurtulmuş.
Hatta kurban kesmiş.
*
“Açınca” zarar eden, “kapatınca” köşeyi dönen işadamının ticari başarı sırlarını anlattığı saatlerde... Rize’de “Kapatıyoruz” ismiyle “açılan”
mobilya mağazasında kuyruk oldu.
*
Bayram tatilinde bile açığız diyenlerin şakır şakır iflas ettiği, onların yerine Kapatıyoruz’ların açıldığı dakikalarda... Televizyonda şu ekonomi haberini verdiler:
“Büyüyoruz...”
Yazının Devamını Oku

Velev ki simge

3 Mart 2012
“Euro” yazılıyor.<br><br>Ahali “yuro” diye okuyor. Türk Dil Kurumu “avro” diyor.
“Avrovizyon” demiyoruz.
“Örovizyon” diyoruz.
*
TC Merkez Bankası...
Biriktirdiği dolar’la övünüyor.
*
Para, Farsça.
Döviz, Fransızca.
Lira, İtalyanca.
*
TL’ye simge seçtiler...
Ermenice.
*
İtibar diye buna derim ben.
Soykırımı olmasa bile, Ermeni dramı’nı tanımış olduk en azından!
*
Ayrıca.
Çince’ye benziyor ama...
Japonca.
“Ayrıca” demekmiş.
*
E ayrıca demişken...
*
6 sıfırı attığımız gün:
Ekmek 30 kuruş.
Dolar 1 lira 35 kuruş.
Euro 1 lira 85 kuruş.
Cumhuriyet altını 128 liraydı.
Bugün:
Ekmek 1 lira.
Dolar 1 lira 75 kuruş.
Euro 2 lira 34 kuruş.
Cumhuriyet altını 656 lira.
*
“TL’nin simgesindeki yatay çizgiler yukarı doğru eğimli hale getirildi, çünkü, yükselen ekonomimizi gösteriyor” dedikleri de... Bu.
Yazının Devamını Oku

4+4+4

2 Mart 2012
Çocuk bilgisayar mühendisliğini kazanmak istiyor, türbenin duvarına kalem sürtüyor...

Sanırsın, yatır kalemtıraştır. Öğretmen olmak isteyen tebeşir sürtüyor, mimar olmak isteyen cetvel... Tabutun altına sokuşturup doktor olmak için yanında
steteskop getiren bile var.

*

Türkiye hâlâ neyin 4+4+4’ünü konuşuyor... 44+44 olsa hikâye.

*

Sekiz bin fizikçinin, atomaltı parçacığını kanıtlamaya çalıştığı gün...

Yazının Devamını Oku

a be kozi sarkozi acemisin acemi...

1 Mart 2012
Mösyö Sarkozi...

En çok oyu ben aldığıma göre, memleket de benim zannetseydi...

Kafasına göre çıkardığı yamuk kanunları düzelten yüksek yargıyı yamultmaya çalışsaydı...

İtiraz edeni darbeci ilan edip, bitaraf olanı bertaraf etseydi...

Medyasında maaşa bağladığı tiplere, yetmez ama şahane çığlıkları attırsaydı...

Yazının Devamını Oku

Sessiz film

29 Şubat 2012
“Sessiz film” çekildi.<br><br>Oscar verdiler. *

Halbuki... Bizde senelerdir vizyonda.

*

Başbakanımız, MİT-savcı kriziyle ilgili “sessiz” kaldı. Adalet Bakanı, Deniz Feneri’yle ilgili “sessiz” kaldı. Türk basını “sessiz” kalırken, Le Monde gazetesi, Genelkurmay Başkanı’nın içeri tıkılmasına Genelkurmay Başkanı’nın “sessiz” kaldığını yazdı. Polislerin ABD elçiliğine brifing vermesine, İçişleri Bakanı “sessiz” kaldı. Sınav sorularını arakladılar, Milli Eğitim Bakanı “sessiz” kaldı.

*

Hepsi kameraların önünde oluyor...

*

Daha nasıl çekilsin ki sessiz film?

*

“Sizin ahali sessiz film’den anlamıyor” diye düşünüyorsan... Hadi gel, deneme çekimi yapalım... Kalabalık ortamda siyaset konuşurken mesela, elinle ağzına fermuar çeker gibi yap, göz ucunla cep telefonunu işaret et... Bak bakalım şıp diye anlıyorlar mı, anlamıyorlar mı!

*

Veya, sırıta sırıta ceketini ilikle, ayaklarını bitiştir, popo hafif dışarı, şakşak yaparak, 90 derece öne eğil... Bırak yetişkinleri, üç yaşındaki çocuk bile, anında, “kralın soytarısı” filmini tarif ettiğini bilir.

*

Dünya rengârenkken...
Türkiye’nin görüntüsü ak ve kara diye, siyah-beyazlaşmadı mı?

*

Sessiz kalan işadamı...
Sessiz kalan bilimadamı...
Sessiz kalan gazeteci...
Sessiz kalan sanatçı...
Hiç olmazsa “en iyi figüran” oscarını hak etmiyorlar mı?

*

Elini vicdanına koy.
Kuzuların Sessizliği mi daha etkileyiciydi...
Yoksa, bunca rezalete sessiz kalanlar mı?
Yazının Devamını Oku

CHP

28 Şubat 2012
En çarpıcı gelişme şu: Bugün kurultay yok.

 

Yazının Devamını Oku