Yılmaz Özdil

Hollanda Aslanı

19 Nisan 2012
10 sene önce.

Brüksel’deyim.
Havalimanında.
Pasaport kontrolü...
AB üyesi ülkelerin vatandaşları kendilerine ait kapıdan şakır şakır geçiyor, AB üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları, yani biz, kuyrukta kuzu gibi duruyoruz, suratsız polisin keyfini bekliyoruz.
Önümde biri var.
Ünlü politikacımız.
Yanında monşer kılıklı biri.

Yazının Devamını Oku

Taklamakan

18 Nisan 2012
Takla’makan çölünde...

Yal“takla”nma meşhurmuş.
Fış’takla fış’takla...
Kos“takla”nmış padişah.

Memleket takla’makan ya...
Toplayın ahaliyi, beni sevip sevmediklerini kanıtlamak için takla atsınlar, göreyim bakiim demiş.
Ters takla.
Güvercin takla.

Yazının Devamını Oku

Ben yokken...

17 Nisan 2012
Başbakanımız seçim mitinginde “Filyos projesi, Zonguldak’ın çılgın projesidir” demiş, ayrıntı vermemişti. Ayrıntılar netleşti... Filyos köprüsü çöktü, anca 6 ölü buldular, 9 kişi hâlâ kayıp.

11 işçi çadırda yanarak, 5 işçi deniz bisikletiyle boğularak ölmüştü, Elazığ’da 6 işçi konteynerle uçarak öldü. Çadır tutuklandı, deniz bisikleti aranıyor, konteyner gözaltında.

*

“5” şehit verdik.
E ölenle ölünmüyor tabii... Bi vatandaş İçişleri Bakanımıza, sizi gördüğüme çok sevindim deyince, yapma yahu, nerden bileyim sevindiğini, takla at da göreyim bakiim dedi. Vatandaş, takla atmasam göbek atsam olur mu deyince, çal davulcu dedi, “5” dakka göbek atıldı.

*

Brunei Sultanı geldi.

Yazının Devamını Oku

Yılmaz Özdil

10 Nisan 2012
80’inde aşk olur mu?Oluyormuş.

Babam gitti.
99 gün sonra...
Annem peşinden.
Götürüp yanına koyduk.
Koynuna.

Yağmurda sırılsıklam ıslanmış... Gecenin ayazında sokak lambasının ışığında titreyen sahipsiz köpek
yavrusu gibi hissediyorum kendimi.

Biraz kuruyayım...
Öyle geleyim.

Yazının Devamını Oku

İsim Şehir Hayvan

8 Nisan 2012
Ayıptır söylemesi...

İsim-Şehir-Hayvan
Tiyatro oluyor.
Kabare.

Tiyatro İstanbul’da.

Tiyatro İstanbul...
Ankara Hukuk ve London
School of Economics’ten sonra Paris Başkonsolosluğu ve İzmir Milletvekilliği yapan, Devlet Tiyatroları’nda senelerce baş dramaturg ve genel sekreter olarak çalışan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Belediye Tiyatroları’nın genel sanat yönetmenliğini üstlenen, 1994’te, kendi sahnesini kuran, Türk Kadınlar Birliği tarafından Yılın Kadını seçilen, yaşayan efsane Gencay Gürün’ün tiyatrosu... Hayatımda aldığım en büyük ödül.

Doğrusunu isterseniz, üç büyük özel tiyatrodan daha gelmişti aynı teklif... Doğan Kitap’tan piyasaya çıkan İsim-Şehir-Hayvan’ı tiyatro haline getirmek istiyorlardı. Günlük köşe yazılarından tiyatro olur mu kardeşim dedim... Orasına sen karışma dediler. Allah Allah filan derken, Emin Hamarat telefon etti. Tiyatro İstanbul’un müdürü. 13 senedir Gencay Gürün’le birlikte çalışıyor. Buluştuk. Az sohbet. Resmen ruh ikizi. Sonda söyleyeceğini en başta söylüyor. Tam kafama göre... Pat diye, bana borcun var dedi. Hayırdır? Ankara’da turnedeyken, imza günüme gelmiş, uçağa yetişecek, kuyruktan sıra gelmemiş... E şimdi imzalayayım... Yok öyle dedi. Gencay Hanım’ın selamı var, kitabı komple bize vereceksin.

Yazının Devamını Oku

Teşvik’iye

7 Nisan 2012
2004.<br><br>Teşvik paketi açtılar.

“Bunlar öbürlerinden çok fena geri kalmış” dedikleri şehir sayısı kaçtı?
36.

2009.
Teşvik paketi açtılar.
“Bunlar öbürlerinden çok fena geri kalmış” dedikleri şehir sayısı kaçtı?
49.

2012.

Yazının Devamını Oku

Karatay diyeti hikâye tavsiyem Evren diyeti

6 Nisan 2012
Dean Martin.<br><br>Robert Mitchum. Siyah-beyaz filmdiler.
Seneler evvel öldüler.
*
Kenan Evren’le...
Yaşıttılar.
1917’de doğmuşlardı.
*
Susan Hayward.
38 sene oldu
rahmetli olalı.
Kenan Evren’le yaşıttı.
*
Gregory Peck.
Glenn Ford.
Ay farkıyla büyük.
Rita Hayword...
Bir yaş küçüktü.
*
Nat King Cole, 2 yaş.
Yul Brynner, 3 yaş.
Deborah Kerr, 4 yaş.
Ava Gardner...
5 yaş küçüktü.
Alayı sizlere ömür.
*
Marilyn Monroe.
36’sında gitti.
Kenan Evren’den 10 yaş küçüktü abi.
*
E insan merak ediyor tabii, çocukların yaşını büyütüp darağacına gönderen Kenan Evren, 95 yaşına kadar nasıl “turp gibi” gelebildi?
*
Her sabah...
7’de kalkar.
1 saat sahilde yürür.
Duş filan, 9’da kahvaltıya oturur.
5 adet zeytin.
Siyah-yeşil karışık.
1 dilim ekmek.
Kızarmış, kepekli.
Yağsız peynir.
3-4 çeşit reçel.
Çok az bal.
Evine tereyağı girmez.
1 salatalık, 1 domates.
1 bardak çay, şekersiz.
Üstüne, 3 kayısı.
Günkurusu olacak.
6 badem, 6 fındık.
3 adet de ceviz.
Saat tam 12’de...
Öğle yemeği.
Titizdir.
1 dakka şaşmaz.
Sadece beyaz et.
Balık veya tavuk.
Kırmızı et?
Kırk yılda bir.
Zeytinyağlı sebze.
Ve, salata.
Bol su.
Yemek bitince...
Öğle uykusu.
En az 1 saat kestirir.
Kalkar... Meyve.
Mevsimine göre.
Veya, tatlı.
Hamur değil ama.
İlla sütlü tatlı.
Dondurma da olabilir.
Fakat çikolatasız.
16.00... Çay saati.
2 adet ev kurabiyesi.
Akşam yemeği?
Kışın, tam 18.30’da.
Yazın, tam 19.30’da.
Önce çorba.
Bazen börek.
Kesin, zeytinyağlı sebze.
Ardından ana yemek.
Balık veya tavuk.
En son, meyve.
Alkol yok.
Sigara yok.
Bol su.
*
Bunları anlattığında...
Henüz 85’indeydi.
*
Karatay diyeti filan...
Hikâye yani.
*
“Kilom hep aynı, sabit tutacaksın, 12 Eylül 1980’de 74-75 kiloydum, şimdi de 74-75 kiloyum, o nedenle 20 sene evvelki elbiselerimi bile giyebiliyorum” demişti.
*
Ha bi de şunu demişti...
*
“İhtilal yaptığımda, ahali elimi öpmek için otomobilimin önüne yatıyordu, Allah sana uzun ömür versin, benim ömrümden sana versin diye dua ediyordu, sağlığımı onlara borçluyum.”
Yazının Devamını Oku

Tablo

5 Nisan 2012
1993...<br><br>Kenan Evren’in yağlıboya tablosu açık arttırmayla satışa sunuldu, işadamları kıyasıya yarıştı, 5 bin lirayla başladı, 50 milyon liraya yükselince, Kenan Evren “yeter artık” dedi, Sakıp Sabancı’nın oldu.

*
1993...Kenan Evren’in yağlıboya tablosu, Kenan Evren Lisesi Vakfı’nın gecesinde açık arttırmayla satıldı, 10 bin lirayla başladı, arttıran arttırana, rekor kırıldı... 110 milyon liraya Koç Grubu’nda kaldı.
*
1993...Kenan Evren, Marmaris’te sergi açtı, bi tablosu 500 milyon liraya Nuh Çimento tarafından satın alındı. Ancak, Nuh Çimento hangi tabloyu satın aldığını bilmiyordu, hatta, sergiyi bile gezmediler, tabloları görmediler! Kenan Evren’in röportajda anlattığına göre “hangisini isterseniz, onu verin” dediler. Kenan Evren de “anne sevgisi” isimli tablosunu verdi. Kenan Evren “o kadar para etmediğini ben de biliyordum ama, ne yapayım, sanatsever, hayırsever insanlar işte” dedi.
*
1997...Kenan Evren, Ankara’da sergi açtı, “hamamda kızlar” isimli tablosu, kimliği açıklanmayan bi müteahhit tarafından 600 milyon liraya satın alındı. Kenan Evren’in “hamamda kızlar”ı Hürriyet’in tatil ekinde yayınlanan “bayram hamamları” fotoğrafından arakladığı iddia edildi. Kenan Evren “ne yapsaydım yani, kızları hamama götürüp, öyle mi resim yapsaydım” dedi.
*

Yazının Devamını Oku