Yasemin Boran

Platonik aşklar ortaya çıkabilir

7 Eylül 2005
Bugün Ay ile Venüs kavuşum konumunda bulunacak. İlişkilerin son derece yoğun ve sıcak olacağını işaret eden gökyüzünün bu konumu sanatsal faaliyetlerin artacağını, estetik, güzellik, uyum ve ahengin önem kazanacağını işaret ediyor. Pluto’nun değiştirici etkisi ise duyguların zenginleşmesini ve derinleşmesini sağlayan olaylar olabileceğini gösteriyor. Platonik aşklar ve derinden etkileyip değiştirici ilişkiler ortaya çıkabilir.

Nesilden nesile aktarılan miras

Doğduğumuz andan itibaren öğreniyoruz. Belki öğrenmek için değil ama aldığımız her soluk, içimize çektiğimiz hava bile bilgiyle dolu. Fakat biz sadece yaşamak için soluk almaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz.

Zaten içine doğduğumuz sistem kendi içinde mükemmel ve biz bu mükemmelliğin bir parçasıyız. Sistemin kendisi ile uyum içinde bulunan bedenimiz ne yapması gerektiğini biliyor ve zaten yapıyor. İşte bu noktada ‘Neden’ ve ‘Nasıl’ sorularıyla düşünmeye başlayan insan, öncelikle hayati ihtiyaçlarını sorgulamaya başlıyor sonra daha rahat yaşamak adına kendi içinde sistemler geliştiriyor.

Geliştirdiği her sistemle birlikte gelişen düşünceleri daha mükemmel olanı ararken bulduklarının içinde kaybolup gidiyor ve hatta ne aradığını bile unutuyor. Fakat aramaya devam ediyor. Ne aradığını bilmeden aramaya devam ediyor. Yani atalarının izinden gidiyor. Fakat nesilden nesile aktarılan bu miras duygudan öteye geçmeyen bilgiden yoksun bir arayışa dönüşüyor. Ve tabii buna bağlı olarak büyük bir hırs ve tutkuyla karşılaştığı her şeye sarılıyor. Sahip oluyor. Sahip olduğuna en derinden nüfuz etmeye, içine alıp sindirmeye çalışırken öylesine bir hırs ve telaş içinde bulunuyor ki, elinde bir şey kalmıyor.

İnsanın bu hali hayatının hemen her alanına yansıyan bir alışkanlığa dönüşüyor. Hem bu durumundan memnun değil ve kurtulmaya çalışıyor, hem de daha büyük bir hırsla hemen her şeye sahip olmak için saldırıyor. Ve sonuç olarak şimdi içinde yaşadığımız çağın davranış modelini oluşturuyor.

Aşk, para, dostluk, mal, mülk, teknoloji, iktidar, güç, sağlık ve aklınıza gelen ne varsa sahip oluyoruz, tüketiyoruz, geliştiriyoruz, yok ediyoruz ve sonra yenilerini ve daha fazlasını istiyoruz.

Dışardan bakıldığı zaman doymak bilmeyen bir ihtirasla elde etmeye çalıştığımız ortaya çıkıyor ve üstelik sahip olmaya ve kazanmaya çalıştığımız şeylerin tamamının maddi olduğu görülüyor. Bu sırada kendimizi maddeye kaptırıyoruz ve maddenin bilgisine sahip olmak yerine sadece kendisiyle ilgileniyoruz. Yani şekiller, biçimler ve değer biçtiğimiz objelerin ne olduğundan daha çok ‘olması’ bizi ilgilendiriyor. ‘Benim olmalı’ duygusu içinde maddenin çekimine kapılıyoruz ve bunun içinde eriyip gidiyoruz.

Halbuki maddeye sahip olurken, maddenin bilgisine de beraberinde sahip oluyoruz fakat dikkatimiz objenin sadece kendisine yönelik olduğu için bu sırada bilgiyi kaçırıyoruz. İşte bu nedenle sahip olduğumuz maddeyi de kaybediyoruz ve tekrar ve tekrar elde etmek için uğraşıyoruz.

Bütün bunlar kısır bir döngü gibi görünebilir ve tekrarlayan tecrübeler şeklinde hayatımız akıp gidebilir. Veya bilgiyi yakalayıp gerçekten sahip olabiliriz. Kazandıklarımızı kaybetmemizin altında sadece öğrenmek yatıyor!

Kazanırken sahip olduğumuz şeylerin bilgisine de sahip olabilsek, tekrarlayan tecrübelerin acısıyla kıvranmayacağız. Çünkü gerçekten sahip olmuş olacağız.
Yazının Devamını Oku

Sanatsal faaliyetler yapanlar için verimli bir gün

6 Eylül 2005
Terazi burcundaki Ay, öğle saatlerinde Neptün’ü harekete geçiriyor. Güzellik, uyum, ahenk ve aşk hayallerinin açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün bu konumu, sanatsal faaliyetler ve hayal gücü gerektiren işler yapanlar için verimli bir gün olacağını işaret ediyor. Venüs-Jüpiter kavuşumu devam ediyor ve güzellik sektöründe yoğun çalışmaların süreceğini gösteriyor. Moda, estetik ve uluslararası ilişkilerin hareketli olacağı bir dönem...

Hayat akan bir ırmak

Değişimi hangi açıdan, kaç dereceden görüyor ve kendinizi neresinde buluyorsunuz? İşte size bir uzmanlık sorusu! Bunları düşünmediğinizden eminim. Çünkü, kelime olarak bile ‘değişmek’ zorlayıcı, ürkütücü, rahatsız edici bir kavram. Hem de değişmeyi çok istesek bile... Kendimizden, çevremizden, yaptıklarımızdan memnun olmasak bile...

Peki, ne olacak şimdi? Dünya değişiyor, kavramlar, değerler, bildiğimiz gerçekler değişirken, biz olduğumuz yere yapışıp kalacak mıyız? Şimdiye kadar öğrendiklerimize sıkı sıkı tutunup gürleyen bir ırmak gibi değişerek akan hayata kendimizi bırakmayacak mıyız? Sonra da hayatın kendine sunduğu fırsatları değişimden korktuğu için geri çevirmiş, huysuz ihtiyarlar gibi mi olacağız?

Hayatın akışına kendini bırakmayan birinin yaşadığını söylemek çok zor. Yani nefes alıp vermek yaşamaksa, yaşıyor tabii... Ama bence anlamak, öğrenmek, heyecan duymak, ızdırap çekmek, keyif almak, tatlısıyla, acısıyla tadına varmaktır yaşamak... Ve değişen gerçekleri reddederek kendinizi akışa bırakmadığınız sürece bilemezsiniz, anlayamazsınız, kısaca yaşayamazsınız.

Elbette ki kendinizi körlemesine atmayacak ve çılgınca köpürüp coşan ırmağın ortasına fırlatmayacaksınız. Fakat, bunu isteseniz de yapamazsınız. Çünkü, zaten ırmağın içindesiniz. Hayatın kendisi sizi bulunduğunuz yerden başka bir yerlere götürüyor. Kimi zaman hızlı, kimi zaman yavaş. Yeter ki en azından bunun farkına varın. Sonra ırmağın neresinden akacağınıza karar verebilir, ırmağın hızına denk bir hızla akmayı öğrenip, istediğiniz her şeyi gerçekleştirebilirsiniz.

ASTROLOJİK İLİŞKİLER

Bir Aslan ve Akrep arasındaki uyumluluğu soruyorsunuz ve yükseleninizi bilmediğinizi yazmışsınız. Aslında doğum zamanlarınızı tam olarak doğum saati ve doğum yerinizi belirterek yazmış olsaydınız, doğum haritalarınız arasındaki uyumluluğu tespit edebilirdim. Sadece doğum gün ve yılını yazmak yıldız haritası çıkarmak için yeterli değil. Tabii sadece burçlarınız arasındaki uyumluluk ise ilişkinizin uyumlu olup olamayacağını fazla anlatmıyor. Fakat Aslan ile Akrep arasında gerilimli bir ilişki olsa bile farklı bir çekim vardır. Aslan kendini göstermek ister, Akrep ise görünmekten pek hoşlanmaz. Bu durum Akrep’in kıskançlığını kamçılasa bile, birbirini destekleyen bir ilişkinin ortaya çıkacağı söylenebilir.

RUMUZ: UYUM
Yazının Devamını Oku

Ekip çalışmaları ve organizasyonlar hareketleniyor

5 Eylül 2005
Öğle saatlerinde Ay, Terazi burcuna giriyor ve büyümeye başlıyor. Ay’ın büyümeye başladığı dönemler, yeni girişimlerde bulunmak için uygun zaman. Üstelik Merkür’ün Başak burcuna girmiş olması, çalışmaya yönelik planların başarılı bir şekilde yapılacağını, ekip çalışmaları ve organizasyonların hareketleneceğini gösteriyor. Acele etmeden alınan kararlar ve bütün ihtimallerin düşünüldüğü işlere başlama zamanı...

Mars’ın kuvvetli etkisi

Mars’ın dünyaya en yakın konuma gelmiş olmasından etkilenen okuyuculardan almış olduğum mektupların çokluğu karşısında, astrolojiye olan duyarlılığın arttığını anlıyorum ve bu durum beni çok mutlu ediyor. Böylece şuur düzeyine yükselen bilginin derecesini anlamış oluyorum.

Mars’ın dünyaya en yakın geçtiği bir dönemdeyiz. Ancak diğer bütün gezegenlerin de dünyaya yakın olduğu bir dönem. Aslında bu dönem dünyanın çok özel ve anlamlı bir süreç içinde bulunduğunun işareti.

Merak eden okurlar için, havanın açık olduğu bütün kış geceleri boyunca Mars’ı çok belirgin bir biçimde görebileceğinizi söylemeliyim. Hatta bütün bir kış, ilkbahara kadar bulutsuz gecelerde görebilirsiniz.

Üstelik havanın açık ve berrak olduğu gecelerde Satürn’ü bile kış boyu görmeniz mümkün. Akşam, gün batımından hemen sonra ve sonraki günlerde gecenin ilerleyen saatlerinde soluk pırıltılarını seçebilirsiniz. Çünkü Satürn ve daha uzakta bulunan gezegenlerin dünyaya yaklaşmış olduğu bir dönemde bulunuyoruz.

Astrolojik açıdan gezegenlerin bu konumu çok önemli bir işaret. Ancak şimdi sadece Mars’ın dünyaya olan yakınlığının etkisinden söz edeceğim. Çünkü Mars dünyaya en yakın konuma geldiği gibi aynı zamanda 2 Ekim’den itibaren geri gitmeye başlayacak.

Mars, yaklaşık olarak bir buçuk ayda geçtiği bir burcu, geri gittiği dönemlerde yaklaşık olarak altı buçuk ayda geçiyor. Temmuz sonunda Boğa burcuna giren Mars, ekimde geri gitmeye başlıyor ve 10 Aralık’ta düzeliyor. Boğa burcundan çıkması ise 17 Şubat’ı buluyor.

Bundan önce 2003’ün 29 Temmuz’unda Balık burcunda geri gitmeye başlamış ve 27 Eylül’e kadar sürmüştü. Ondan önce ise 2001’in 11 Mayıs’ında Yay burcunda geri gitmeye başlayan Mars, 19 Temmuz’a kadar geri gitmeye devam etmiş ve 8 Eylül’de Yay burcundan çıkmıştı. Dikkatli olanlar sözü edilen bu dönemlerin ve sonrasında açığa çıkan olayların son derece etkileyici ve değiştirici olduğunu hatırlayacaktır.

Mars, hangi burçta bulunuyorsa o burcun sembolize ettiği özellikler açığa çıkar ve bu özellikte etkileyici ve değiştirici olaylar meydana gelir. Üstelik Mars’ın dünyaya en yakın konuma geldiği böyle bir dönemde geri gidiyor olması, dünyanın önemli bir değişim süreci içinde bulunduğunu gösteriyor.

Şimdi Mars, Boğa burcunda dolaşıyor. Boğa burcunun sembolize ettiği özelliklerin önem kazanacağı bir dönem. Boğa burcu maddeyi ve maddi değerleri sembolize eder. Gerçeklerin önem kazanacağı bu devre içinde maddi olaylara ihtiyaç var. Değersiz kabul edilen veya değeri anlaşılmamış olan şeylerin zarar görmesi, bunların önemsenmesine ve değer kazanmasına neden olur.

Emniyet, tedbir ve korumaya yönelik duyguların kuvvetli bir biçimde açığa çıkacağı bu dönemde, maddeye sahip olma ihtiyacı da artacak. Sahip olmak, elde etmek ve hükmetmek için uyanan kuvvetli arzular, istenmeyen, yapılmaması gereken, usulsüz veya sahtekarlık benzeri davranışların ortaya çıkmasına neden olabilir. Çok büyük kazançlar ve büyük beklentiler, kayıplara yol açabilir ve bunların sonucunda gerçek değerlerin anlaşılması mümkün olabilir.

Özellikle Kasım dönemi önemli değişikliklerin meydana geleceğini işaret ediyor. Dünyayı etkileyen ve değiştiren olayların Türkiye’yi de etkileyeceğini ve bütçenizi aşan yatırımlar yaparken tedbirli davranmak gerektiğini gösteriyor.
Yazının Devamını Oku

Fazla zorlanmadan değişim var

2 Eylül 2005
Davet ve organizasyonların gösterişli olacağı bir gün. Çocuklara yönelik istekler ortaya konulabilir ve çalışmalar yapılabilir. Aslan Burcunda dolaşan Ay sabah saatlerinde Pluto’nu harekete geçirecek sonra Aslan burcundaki Merkür’ü tetikleyecek. Bugün ortaya konulan fikirler değiştirici olabileceği gibi önceden aldığınız kararları fazla zorlanmadan değiştirebilirsiniz.

KİTAPLAR

Demirin keşfi ve madenlerin işlenmesi, çağımız medeniyetinin oluşumunun başlangıcı olarak değerlendirilebilir. Bugün bizim için son derece sıradan olan ve içimizde derin bir etki uyandırmayan madenler dünyasına ‘Demirciler ve Simyacılar’ adlı kitabın yazarı Mircea Eliade’nin kaleminden geçmişin karanlık dönemlerinden baktığımız zaman heyecan uyandıran bir serüven içinde buluyoruz kendimizi.

Mircea Eliade, ‘Demirciler ve Simyacılar’ adlı kitabında demircilik ve metal işçiliği konusu, tarih öncesinden ilk medeniyetlere kadar kutsal yaklaşım açısından inceliyor ve maden ocaklarında yapılan ayinleri ve törenleri anlatıyor.

‘Kabalcı Yayınevi’nden çıkmış olan ‘Demirciler ve Simyacılar’ adlı kitap aslında insanlığın gelişim sürecine ışık tutarken zihnimizi başlangıca, madenlerin ilk keşfedildiği ve işlendiği dönemlere götürüyor.

Dişi ve erkek enerjiler, kurban törenleri, son derece sert uygulanan oruçlar ve arınma törenlerinin anlatıldığı maden ocakları, madenlerin işlendiği fırınlarda gerçekleşen ayinlerin anlatıldığı kitap, hayal gücünü zorlarken düşüncelerin derinleşmesine neden oluyor.

Başlangıçta insanın duygu ve düşüncelerinin doğayla bütünlüğünü dile getiren mitler ve efsanelerin, arınma ritüellerinin, maddeyi işleyen ve biçimleyen insanın dünyaya olan yaklaşımını anlamaya başlıyorsunuz.

DEMİRCİLER VE SİMYACILAR



Yoga konusunu işleyen pek çok kitap yayınlanmış olsa bile yine de ‘Yoga’nın anlaşılmış olduğunu söyleyemeyiz. Hemen hepimiz kelime olarak ne olduğunu biliyoruz. Fakat felsefesini ve uygulanışı hakkında pek fazla fikrimiz yok. Sadece kökeni Hindistan’a dayalı bir öğreti ve kişisel gelişim yöntemi olduğunu söyleyebiliriz.

‘Arkadaş Yayınevi’nden çıkmış olan ‘Yoga’ adlı kitabın yazarı Cyntia Worby, günümüz insanının anlayabileceği bir uslupla sade bir anlatım içinde hem yoganın ne olduğunu ve yoga çeşitlerini anlatıyor ve tarihçesini sunuyor, hem de uygulamaları fotoğraflı görüntülerle tarif ediyor. Kendisi bir yoga öğretmeni olduğu için pratik, sistemli ve kolay anlaşılır bir üslupla yazılmış.

Çiğdem A.Fromm’un Türkçeleştirdiği kitap, hemen hangi yaş ve eğitim düzeyinde bulunursanız bulunun yogayı merak ediyorsanız kolay anlayacağınız bir ifadeyle tercüme edilmiş. Yoganın ne olduğunu merak edenlere tavsiye ederim.

YOGA
Yazının Devamını Oku

Güzellik sektöründe heyecan var

1 Eylül 2005
Venüs, yöneticisi olduğu Terazi Burcunda Jüpiter ile kavuşum yapıyor ve akşam saatlerinde Ay’ın uyumlu etkisiyle harekete geçiyor. Gökyüzünün bu konumu uyum, ahenk ve güzellik ihtiyacını ortaya çıkaracak. Aşk, sanat ve ilişkilerin önem kazanacağı bugün güzel olmak ve güzelleşmek için yapılacak çalışmaların, güzellik sektörü ve benzeri alanlarda ortaya çıkan yeniliklerin heyecan uyandıracağını işaret ediyor. Ayrıntıların önem kazanacağı ve duyguların abartılı bir biçimde ortaya konulacağını gösteren gökyüzünün bu konumu aynı zamanda duyguların açığa çıkması için de zorlayacak.

OKUYUCU MEKTUPLARI

Oğlunuzun 19 Şubat 2003 doğumlu olduğunu ve bazı gazetelerde Kova, bazılarına göre Balık Burcu olarak yazıldığını belirtmiş ve burcunun ne olduğunu soruyorsunuz.

19 Şubat, Güneş’in geçiş yaptığı bir gün. Güneş bazı yıllar Kova Burcunda kalmış, bazı yıllar ise Balık Burcuna geçmiş olabilir. 2003 yılının 19 Şubat’ında ise sabahın erken saatlerinde Güneş kova Burcunda duruyor. Sabah saat 04:00’da ise Balık Burcuna giriyor. Tabii doğum yeri de önemli. İstanbul’a göre saat 04:00’da Güneş balık burcuna geçiyor.

RUMUZ: FUAT ÖZTÜRK

Erkek arkadaşınızla uyumunuzu merak ediyorsunuz ancak doğum zamanlarınızı bildirmemiş sadece burçlarınızı ve yükselen burçlarınızı yazmışsınız. Aslan-Boğa arasındaki ilişki genel olarak gerilimli olur. Her ikiniz de iddiacı ve inatçı davranacağınız için ilişkiniz birbirinizi zorlayıcı olacaktır. Fakat sadece burçlarınız ve yükselen burçlarınıza bakarak değerlendirme yapmak zor. Çünkü doğum anında Venüs-Mars, Ay-Güneş ve diğer gezegenler arasındaki ilişkilerin uyumlu olup olmadığını anlamak gerekir.

RUMUZ: TİGRİS

Rüyalarınızda sürekli gelinlik giyiyor olduğunuzu yazmış ve ‘Şu anda yalnızım, yıldız haritamda bu yıl benim için evlilik veya buna benzer bir karar görülüyor mu’ diye soruyorsunuz ve cevabı fakslamamı istiyorsunuz.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, cevapları özel olarak fakslamam mümkün değil. Gördüğünüz rüyalar gelince... Doğum haritanızda yeni bir döneme girdiğiniz görülüyor. Kendi içinize yönelecek ve isteklerinizin ne olduğunu belirleyeceğiniz bir dönem. Aynı zamanda hormonlarınız da harekete geçmiş. Buna bağlı olarak evlilik arzuları içinizden yükselmeye başlamış ve bu ihtiyacınız rüyalarınızda gelinlik giydiğinizi görmeye başlamışsınız. Aslında rüyalarınız sizin derinlerde yatan gerçek ihtiyaçlarınızın şuurunuza yükselmesine yardımcı oluyor ve dikkatinizi evlenmeye odaklıyorsunuz. Astrolojik açıdan evlilik potansiyeliniz yükseliyor. Ancak doğum saatinizi tam olarak belirtmediğiniz için kesin bir şey söylemek mümkün değil. Ancak doğum gününüzdeki gezegenlerin durumu bu yılın sizin için önemli olduğu görülüyor. Ayrıca evlilik potansiyeliniz uyandığı için evlenmeniz de mümkün.

RUMUZ: YALNIZ KALP
Yazının Devamını Oku

Otoritenin baskısı hissedilebilir

31 Ağustos 2005
Gökyüzünün konumu son derece ilginç gelişmelerin ve şaşırtıcı olayların önemli değişikliklere neden olacağını işaret ediyor. Geçmişte kalan güzel anıları hatırlatan kişiler ve olaylar hayal gücünü tetikleyecek. Mars’ın gerilimli etkisi ise bu hayallerin gerçekleşmesi için zorlayacak ve endişelerin açığa çıkmasına neden olacak. Düşünce ve duyguların değişmesiyle birlikte istekler de değişiyor. Öğle saatlerinde duygusal baskı yaratan durumlar ortaya çıkabilir ve otoritenin baskısı hissedilebilir.

Başak burcu çocukları

Yaz mevsiminin son dönemini yöneten Başak Burcu, hasat zamanını, ekip çalışmasını, paylaşmak, bölüşmek ve sistemli çalışmayı sembolize eder. Bu burcun içine doğan çocukların sisteme ihtiyaçları vardır.

Ne zaman ne yapılacağını bilmek isteyen Başak çocuklarını eğitmek çok kolaydır. Tabii düzenli ve sistemli çalışmayı bilen, pratik biriyseniz...

Uyku, beslenme, oyun ve temizlik zamanlarını çok kolay öğretebilirsiniz. Bütün bunları yaparken nedenlerini ve nasıl olması gerektiğini anlatarak yaparsanız çok kolay öğrenir. Aslında Başak Çocuklarına çok fazla açıklama yapmanız da gerekmez. Sadece yapılması gerektiğini söylemeniz yeterli. Fakat nasıl yapılacağını anlatmasanız bile göstermeniz gerekiyor.

Başak burcu Çocukları huysuz değildir. Fakat ihtiyaçlarını aksattığınız zaman, uyku ve beslenme düzeni bozulduğu zaman huysuzlaşır.

Ne istediği belli olmayan ve anlaşılması zor çocuklar değildir. Son derece belirli olan isteklerini rahat bir biçimde ifade eder ve yapılmasını ister. Yapılmadığını gördüğü zaman da huysuzlaşmaya başlar. Fakat yine de tepkileri şiddetli olmayacak, ısrarlı bir biçimde tutturmayacaktır.

Dikkat çekmekten ve ilgi odağı olmaktan pek hoşlanmayan Başak Çocukları şayet huysuzluk ediyorsa ona mutlaka ilgi gösterin. Çünkü önemli bir rahatsızlığı var, demektir. Bağırsakları hassas olan Başak Çocuklarının gaz problemi olabilir. Bu nedenle beslenmesine özen göstermeli ve bağırsaklarını çalıştıran gıdalar, özellikle sebze ve meyve ağırlıklı beslemeye özen göstermelisiniz.

Başak Çocuğunu tek başına oynaması için rahatlıkla bırakabilir, bu arada işlerinizi yapabilirsiniz. Peşinizde dolanmayacak ve sürekli bir ilgi istemeyecek, ilginizi çekmek için yaramazlıklar yapmayacaktır. Fakat sizin yaptığınız işleri taklit etmek isteyecektir. Özellikle temizlik yaparken ve evi düzenlerken çevrenizde dolaşabilir. Bir toz bezi alarak sizi taklit edebilir. Böyle bir durumda ona engel olmayın ve nasıl yapacağını gösterin. Çok mutlu olacaktır. Oyuncaklar yerine size yardım etmek onu daha fazla eğlendirecektir. Böylece hem nasıl yapılacağını öğrenmiş olacak, hem de işe yaramış olma duygusunu tatmin edecektir.

Bir ekibin parçası olmak, grup halinde yapılan işler Başak Burcu Çocuklarının kendilerine olan güvenini kazanmasını sağlarken aynı zamanda zihinsel faaliyetini de geliştirir.

Son derece dikkatli olan Başak Çocukları sizi de kritik edecektir. Bu nedenle son derece dikkatli davranmalı ve söylediklerinizle yaptıklarınızın birbirine uygun olmasına özen göstermelisiniz. Çünkü Başak Çocukları her şeye büyük bir dikkatle bakar, en fazla da annesine ve babasına...

Başak Çocuğunuzdan yapmasını istediğiniz şeylerin tersini yapacak olursanız, bunun nedenini öğrenmek isteyecektir.

Soruları ve cevaplarıyla son derece şaşırtıcı olan Başak Çocukları, Zodyak’ın en fazla dikkatli davranılması gereken çocuklarıdır.
Yazının Devamını Oku

Derinlik psikolojisi devrede

29 Ağustos 2005
Bugün Ay yöneticisi olduğu Yengeç Burcunda dolaşıyor. Üstelik Pazartesi gününü de yöneten Ay’ın etkisi bugün kuvvetli. Ancak eski Ay konumunda bulunduğu için yeni bir girişimde bulunmak açısından pek uygun değil. Eski Ay döneminde verim düşer fakat gizlenmesi gereken konular ve geçmişin derinliklerine gömülü kalmış, anlaşılmamış olaylarla ilgilenmek için uygun bir zaman. Derinlik Psikolojisi ve benzeri konularda çalışmalar yapılabilir. Aynıca derinleşmek istediğiniz konulara bugün kolay odaklanabilirsiniz.

Başak burcu kadınları ve aşkları

Zodyak’ın en titiz, seçici ve zor beğenen tipleri Başak Burcundan çıkar. Kolay aşık olmaz ve karşılaştığı erkek son derece çekici olsa bile kendini kaptırmaz. Kapılsa bile belli etmez ve hemen kritik etmeye ve durum değerlendirmesi yapmaya başlar.

Bir Başak Kızının ilgisini çekmek ve beğenisini kazanmak istiyorsanız iyi bir sevgili olmanın dışında iyi bir dost olmayı öğrenmeniz gerekir. Yoksa, Başak Kızı sizi çok beğense bile eş olarak tercih etmeyecektir. Çünkü o eş olarak seçeceği kişinin bütün özelliklerinin yanısıra dost olmasını da bekler. Tabii beklentilerine cevap veren biriyle karşılaşamayacak olursa, evlenmez. Zaten evlenmeye de pek meraklı değildir.

Tertipli, temiz ve çalışkan Başak Kızları, temizliğine düşkün, sorumluluk duygusu gelişmiş, ev ve ailesiyle ilgili aynı zamanda da dost olmayı bilen biriyle yaşamak ister. Bu özelliklere sahip değilseniz, Başak Kızına fazla yaklaşmamanızda yarar var. Sizi geri çevirecektir.

Tanrıça Artemis’le bütünleşen Başak Kızları kimi zaman bakire tanrıçanın özelliklerinin tam zıttını yansıtabilirler. Tabii bu durumda saflık, temizlik ve bakireliğin tam tersi olan durumları savunur, özgür aşk veya bambaşka bir felsefeye sahip olurlar.

Ancak, böyle olsa bile Başak Kızlarının kritik eden ve kolay eleştiren tavırlarıyla karşılaşmayacaksınız anlamına gelmez. Çünkü Başak kızları yaptıkları her şeyi mükemmel yapmaya çalışır ve etraflarında bulunan ne varsa, çocukları da dahil bunların da mükemmel olmasını isterler. Bekledikleri mükemmelliği göremedikleri zaman da hemen eleştirmeye başlayabilirler. Hatta yüzünüze karşı eleştirebilecekleri gibi etraflarındaki kişilere de söylemekten kaçınmazlar.

Tabii bu tarafları çok itici ve incitici gibi görünüyorsa da aslında kötü niyetli oldukları için değil, her şeyin iyi ve mükemmel olmasını istediklerindendir. Yani bir Başak Kızı gelip sizi eleştiriyorsa, onun kınamalarını ciddiye almalısınız fakat alıngan davranmamalısınız. Çünkü o sizin mükemmel olmanızı istemektedir.

Bir Başak Kızı aşık olduğu zaman artık onun için başka hiçbir şey yoktur. Sadece ve sadece aşkı vardır. Ve aşk için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırdır. Büyük bir sabırla yıllarca bekleyebilir. Bütün kusurlarınızı görse ve yüzünüze söylese bile aşkı eksilmez. Bütün kalbiyle sevmeye devam eder. Hem de mantığına uygun olmasa bile...

Başak Kızları hem son derece mantıklı ve gerçekçi, hem de büyük bir aşk potansiyeline sahiptirler. Yeter ki, aşık olabilecekleri kişiyle karşılaşsınlar... Neredeyse romanlarda anlatılan türden aşk serüvenleri yaşayabilirler.

Evlenmek için ısrarcı olmadıkları gibi çocuk sahibi olmak için de fazla gönüllü değildir ve Zodyak’ın yalnız yaşayanlarına en fazla Başaklar arasında rastlanır.
Yazının Devamını Oku

Kıskançlıklara dikkat

26 Ağustos 2005
<B>M</B>erkür, Mars, Neptün arasında meydana gelen sert etkileşim bugün de devam ediyor. Sivri dilli, sert ve öfkeli konuşmalar tartışmaların büyümesine ve kavgaların çıkmasına neden olabilir. Zehirli maddeler, ilaçlar, alkol ve kimyasal maddeler kullanırken tedbirli davranmak gerekiyor. Yanılgılar ve yanıltıcı konuşmalar, kıskançlık ve düşmanlıklar ortaya çıkabilir. Öğleden sonra Ay İkizler burcuna geçiyor ve duyguların değişeceğine işaret ediyor.

Başak burcu özellikleri

Yaz mevsiminin son dönemini yöneten Başak Burcu, Toprağın diğer burçları olan Boğa ve Oğlaklara göre daha hareketlidir. Yazın sıcak günleriyle birlikte sonbaharın serinliğinin birlikte hissedildiği bu dönemin mevsimsel özellikleri Başak Burcu tiplerinde de görülür.

Yazın bitiyor olması, kış hazırlıklarının hızlanmasına neden olur. Ve yapılacak işlerin bir an önce bitirilmesi için sistemli çalışılır.

İşlerin sonraya bırakılmadığı bir dönem olan yaz sonu hasat mevsimdir. Ve bu mevsim ekip çalışmalarının gerekli olduğu, grup ruhunun açığa çıktığı, hizmet anlayışının sergilendiği bir dönemdir.

Başak insanları da içine doğdukları mevsimin bütün özelliklerini sergilerler. Yapılması gereken işler zamanında, tam ve mükemmel bir biçimde yapılmalıdır, diyen Başak insanları için çalışmak çok önemlidir. Fakat sistemli ve bir düzen içinde çalışmaya ihtiyaçları vardır.

Genel olarak lider özelliği taşımazlar fakat Başak tiplerinden çok iyi bir ‘İkinci Adam’ olma özelliği vardır.

Kendisini göstermekten ve öne çıkmaktan hoşlanmaz. Buna karşılık öncünün destekleyicisi olarak mükemmel bir performans sergiler.

Titiz ve tertipli olan Başaklar bazen titizlik ölçüsünde aşıp hijyen konusunu abartabilirler. Tabii bu durum onların hayatını zorlaştırırken, ilişkilerini de etkiler.

Akılı sembolize eden Merkür’ün yönettiği Başak Burcu tipleri, diğer Merkür insanları olan İkizlerden daha yavaştır. Çünkü Toprağın özelliği olan tedbir, Başakların hızlı hareket etmesini engeller.

Fakat yine de iletişim ve haberleşmeler Başaklar için önemlidir. Çünkü ekip çalışması yapabilmek için iletişim içinde olması gerekir.

Uzun vadeli planlar yapan Başaklar kolay karar vermezler. Fakat bir kez karar verip harekete geçtikten sonra hedeflerine ulaşmak için çok çalışırlar. Ancak onların bu çalışmaları dışardan pek hissedilmez ve hedeflerine ulaşabilecekleri düşünülmez.

Çünkü öylesine uzak hedefleri ve bu hedefe ulaşmak için geliştirdikleri sistemleri vardır, ki sonunda hedeflerine ulaştıklarını gördüğünüz zaman şaşırırsınız.

Başaklar çocuk sahibi olmaktan pek hoşlanmazlar. Tabii doğum anında başka bir etki almadıysa. Genel olarak tek bir çocuk sahibi olurlar.

Kendi kendilerine yetenlerin en fazla olduğu burç Başaktır. Evlenmeye pek hevesli değildir. Fakat evlendiği zaman bu evliliği sürdürmek için gereken her türlü gayreti gösterir.
Yazının Devamını Oku