Yasemin Boran

Karizmatik kişilere hazır olun

29 Eylül 2005
<B>K</B>ararların ortaya konulacağı bir gün. Fikirler, gösterişli bir biçimde sergilenebilir ve yapılan organizasyonlar son derece etkileyici olabilir. Radikal değişikliklere zorlayan durumlar fırsata dönüşebilir. Karizmatik kişiler, güçlü ve değiştirici özelliğe sahip olanlar bugün son derece etkileyici olacak. Özellikle üst düzey yöneticilerin kendilerini gösterecek ve istedikleri etkiyi meydana getirecekler.

Kendinize mutluluk anları yaşatın

İnsan devamlı bir koşuşturmaca içerisinde bulunduğu için ne halde olduğunun farkına varamıyor. Sürekli bitmesi gereken işler ve yetiştirilmesi gereken yerlerde olmaya çalıştığı için, bedenin ihtiyaçlarını bile hissedemeyecek duruma geliyor, taa ki, koşacak hali kalmayana kadar...

Aslında bütün enerjiyi tüketinceye kadar koşuşturmak yerine zaman zaman durup nefes almalı ve kendimizi dinlemeliyiz.

Sahip olduğumuz en değerli varlık olan bedenimize gereken ilgiyi göstermeli, hor davranmamalı ve dinlenmek için zaman ayırmalıyız. O zaman göreceksiniz ki, istekleriniz çok daha güçlü, enerjiniz yüksek olacak.

Çalışan hanımlar ve beylerin zaten kendilerini dinlendirmeleri gerekiyor. Ancak ev hanımlarının sanki bütün gün evde dinleniyormuş izlenimi yaratmasına karşın, aslında çok ciddi olarak onların da kendilerine özel bir gün ayırmaları ve rutin bir biçimde yapılanların dışına çıkmaları ve farklı bir gün geçirmeleri gerekir.

Kendiniz için zaman ayırmayı öğrenmeniz gerekiyor. Sadece ve sadece kendiniz için... Başkalarını düşünmeden, yapmanız gerekenleri aklınıza bile getirmeden sadece sevdiğinizi ve istediğinizi yapmak için kendinize zaman ayırın.

Bu yapacağınız şey sadece yürüyüş yapmak olsa bile kendiniz için yaptığınız bir iştir ve mutluluk küçük şeylerin ardında gizlidir.

Çok büyük beklentiler ve istekler içinde kıvranmak yerine hemen yapabileceğiniz fakat sürekli ihmal ettiğiniz küçük ama keyif aldığınız ne varsa, bunlar için kendinize zaman ayırın. Gün içinde kendinize ayıracağınız on dakika bile sizi canlandıracaktır.

Dışarı çıkın, soluk alın ve aldığınız soluğu hissedin. Yani o sırada başka hiçbir şey düşünmeyin. Veya sevdiğiniz her hangi bir şeyi yapın. Fakat o sırada sadece yaptığınız şeyi düşünün ve başka her şeyi unutun.

Sevdiklerinizi arayın. Hep aramayı düşündüğünüz fakat sürekli ihmal ettiğiniz dostlarınızla görüşün. Ve bunu sadece kendinizi mutlu etmek için yapın. Sizin içinizden taşan mutluluk dışınıza yansıyacak ve çevrenizdeki kişiler de mutlu olacaktır. Ve tabii bu sırada açığa çıkardığınız sevgi size geri yansıyacaktır.

Sevgiyle yaşayın. Bunu yapmak için kendinize zaman tanımanız yeter. Küçük mutluluk anları, sevgiyle yaşayacağınız kocaman bir günü ve hatta günleri beraberinde getirir. Gün içinde kendinizi ihmal ediyorsanız hiç olmazsa haftanın bir gününü kendinize ayırın. Hem de ne olursa olsun bunu yapmaya çalışın.

Sevdiğiniz şeylerin neler olduğunu belirlemeye çalışın. İçsel analizinizi yapmaya çalışın ve mümkünse açık havada yapın.

Derin soluklar alarak çevrenize ve doğanın güzelliğine konsantre olun. Bitkileri ve etraftaki diğer canlıları inceleyin.

Yaradılışın mükemmelliği üzerine düşünün. İçinize doldurduğunuz havanın size enerji verdiğini, yenilendiğinizi ve taze bir enerjiyle dolduğunuzu hissedin.

Birkaç hafta bunları tekrarladıktan sonra değişimin farkına varacaksınız.
Yazının Devamını Oku

İstenmeyen alışkanlıklara veda

28 Eylül 2005
<B>S</B>ahne ve gösteri dünyasını sembolize eden Aslan Burcunda dolaşan Ay, sabahın erken saatlerinde Satürn’ü tetikliyor. Asalet ve geçmişte kalan görkemli günlerin özlemle anılacağını işaret eden gökyüzünün bu konumu sahne ve eğlence sektöründe baskıların ortaya çıkmasına neden olabilir. Gösteri dünyasında şimdiye kadar alışılmış uygulamaları değiştirmeye zorlayan olaylar meydana gelecek. Bütün bunları zorlayıcı olmakla birlikte aslında istenmeyen alışkanlıklardan kurtulmak için bir fırsat olarak değerlendirmek mümkün.

Terazi burcu çocukları

Zodyak’ın en sempatik, sevimli, güler yüzlü çocukları Terazi Burcu Çocuklarıdır. Yalnız kalmaya tahammülleri yoktur. Yanında daima birilerinin olmasını ister. İlle de ‘anne’ diye tutturmaz ama tek başına kalmaktan da hiç hoşlanmaz.

İlgisizlik ve yalnızlık Terazi Çocuklarını hasta edebilir. Mutlaka oyun arkadaşları edinebileceği park, bahçe veya organizasyonlara götürmelisiniz.

Yuva veya okula gönderilmekten şikayet etmeyen çocuklar en fazla Terazi Burcundan çıkar. Çünkü arkadaşa ihtiyacı vardır ve okul onun için bol arkadaş demektir.

Terazi Çocuğunuzun odasının havadar ve aydınlık olmasına özen gösterin. Pencereleri ve kapıları açarak sık sık havalandırın.

Açık pembeler, filizi yeşiller ve kır çiçeği desenleriyle süslü bir oda Terazi Çocuklarının estetik duygularını okşayacak ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlayacaktır.

Karmaşık ve karanlık bir oda Terazi Çocuğunuzun dengesini bozar. Hatta sağlığının bozulmasına bile neden olabilir. Çünkü bu çocukların havaya, ışığa, uyum ve ahenk içinde bulunmaya ihtiyacı vardır. Üstelik sadece odası değil, yaşadığı evin düzenli, aydınlık ve karışıklıktan uzak olması gerekiyor. Böyle bir ortam Terazi Çocuklarının iç dengelerini sağlayacağı gibi estetik ve güzellik anlayışlarını da yükseltir.

Evde hafif bir müzik, Terazi Çocuklarının hem duygusal, hem de fiziksel açıdan rahatlamasını sağlar. Özellikle huysuzlandığı zamanlar hafif bir müzik eşliğinde onunla ilgilenirseniz, hemen huysuzluğu bitecektir. Hatta uykuya yatıracağınız zaman odasında çalacağınız hafif müzik ona ninni etkisi yaratacaktır. Aynı zamanda doğal olarak sahip olduğu sanat yeteneğini de canlandırır.

Terazi Çocuklarının sanat potansiyelleri yüksektir. Onları özellikle müzik aletleriyle tanıştırın ve yeteneklerini açığa çıkarmasına yardımcı olun.

Açık havada park ve bahçelerde özellikle çiçeklerle bezenmiş ve iyi düzenlenmiş bahçelerde dolaşmaya çıkarın. Ayrıca sanatsal aktivitelerin düzenlendiği ortamlar ve özellikle yaşıtlarının bulunduğu mekanlara götürün. Hem estetik duyguları gelişecek, hem de ihtiyacı olan ilişki kurma yeteneği gelişecektir.

Teraziler için varoluş nedeninin güzellik olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz ve Terazi Çocuklarının bulunduğu ortam güzel olmalıdır. Karmaşa ve huzursuzluktan uzak bulunmalıdır. Mesela Terazi Çocuğunun önünde tartışmalara özellikle de hırçın ve sert tartışmalardan kaçınmalısınız. Yoksa dengesi hemen bozulur ve o şirin çocuğunuz aksi ve huysuz bir çocuğa dönüşür. Halbuki huzurlu ve güzel bir ortamda yetişirse yeteneklerini açığa çıkarır, mutlu ve başarılı olur.
Yazının Devamını Oku

İçsel gerilim bırakın gizli kalsın

27 Eylül 2005
<B>B</B>ugün meydana gelen olaylar bilinçaltını tetikliyor ve geçmiş günlerin hatırları unutulmuş olayların canlanmasına neden oluyor. Hem özgürlük ihtiyacı duyulacak, hem de emniyette olmak için kuvvetli duygular uyanacak. Bu durum içsel çatışmaların ortaya çıkmasına neden olabilir. Fakat maddi değerler ve sahip olmak için duyulan kuvvetli istekler, içsel gerilimin gizli kalmasını sağlayacak. Gizlilik gerektiren işler yaparken tedbirli olmak gerekiyor. Çünkü ortaya çıkması skandallara neden olabilir.

Terazi burcu erkekleri

Güz döneminin başlangıcını yöneten Terazi Burcunda doğan erkekler, öncü tabiata sahiptir. Fakat Koçlar gibi atak bir tavır sergilemez ve kendilerini öne atmazlar. Buna karşılık söz konusu adaletin uygulanması olduğu zaman öncü tabiatlarını ortaya koyarlar.

Zaten ölçülü davranmaya özen gösteren Terazi insanları için yasalar çok önemlidir ve yasal olmayan durumlar ortaya çıktığı zaman agresif, hırçın ve huzursuz tiplere dönüşürler. Sadece kendi haklarını savunmakla kalmaz herkesin hakkını savunan adaletin elçisi gibi dolaşabilirler. Çünkü uyum, ahenk ve dengenin sağlanması ancak yasalara uygun davranıldığı zaman mümkündür ve Terazilerin huzursuz ve uyumsuz ortamlarda dengesi bozulur.

Özgürlüğüne son derece düşkün olan Terazi erkeklerinin uyum ve ahenge olan ihtiyaçları özgürlükten daha fazla olduğu için uyumlu ortamı yaratmak adına özgürlüklerinden fedakarlıkta bulunabilirler.

Uyum ve ahenk, güzellik demektir. Ve Terazi Erkekleri güzelliğe olan düşkünlükleri ile bilinirler.

Bir Terazi Erkeğine aşıksanız hem kendinizi güzel göstermeyi bilmelisiniz, hem de sükunet ve dinginlik içinde olmalısınız.

Huzursuz, dağınık ve huysuz bir kadının ne kadar güzel olursa olsun bir Terazi Erkeğini etkilemesi mümkün değildir. Güzel bir kadın duruşuyla Terazi Erkeğini etkileyebilir fakat daha sonra davranışlarıyla Terazi Erkeğini kaçırması an meselesidir. Hem de fazla gürültü çıkarmadan sessizce uzaklaşacaktır.

Bir Terazi Erkeğini etkilemek istiyorsanız, daima bakımlı olmaya özen göstermelisiniz. Kıyafetiniz, saçınız ve makyajınız uyum içinde olmalı ve her türlü abartıdan uzak bulunmalısınız. Tabii davranışlarınız da görünüşünüzle örtüşmeli, kıskançlık ve baskıcı bir tavır içinde bulunmamalısınız.

Terazi Erkekleri evlerinin de güzel ve düzenli olmasını isterler. Aydınlık, havadar ve iyi düzenlenmiş bir ev bütün gerilimini ve huzursuzluğunu ortadan kaldırır.

Terazi eşiniz eve geldiği zaman onu yorgun ve bakımsız bir görünümle karşılamayın. Sorunların çözümünü eşinize bırakmayın. Daha ötesi karar vermek zorunda bırakmamaya özen gösterin. Yoksa kafası karışacak ve buna bağlı olarak dengesi bozulacaktır.

Dengesi bozulan bir Terazi Erkeği son derece huysuz, asık suratlı, tatsız ve hırçın olur. Böyle bir durumda üstüne gitmeyin ve onu zorlamayın.

Dengesi bozulan bir Terazi Erkeğini içine girdiği bu karmaşa halinden uzaklaştırmanın en pratik yolu evinizde hoş bir ortam yaratmaktır. Sevdiği dostlarını eve davet edin. Hemen neşelenecek ve hoş sohbet haline bürünecektir.
Yazının Devamını Oku

Tarih araştırmaya başlanacak

26 Eylül 2005
Buyguların derinleşeceği ve bilinçaltının şuur seviyesine yükseleceği bir gün. Koruma ve korunma ihtiyacının yaratacağı durumlar ortaya çıkabilir. Ev, aile bütünlüğü ve sahip olunan değerler önem kazanabilir. Derinleşen duygular hayatın sorgulanmasına ve geçmişin, köklerin ve tarihin araştırılmasına neden olacak.

Terazi burcu kadınları

Son derece zarif, güzel ve bulunduğu ortamın güzel olmasına en fazla ihtiyaç duyan Terazi Kadınlarının estetik duyguları çok yüksektir. Uyum, ahenk ve dengenin canlı timsali olarak dolaşırlar. Son derece neşeli, güler yüzlü, hoşsohbet olan Terazi kadınları zarafetleriyle karşı cinsi etkiler ve çevrelerine ışık saçarlar.

Nasıl ilişki kurulacağı Zodyak’ın en iyi bilen burcu Terazidir ve siz sadece kibar olun ve onu zorlamayın, yeter... O tatlı gülümsemesi ve ortama uygun tavırları, esprileriyle hem çevresini, hem de sizi rahatlatacaktır.

Terazi Kadınları aşk için doğmuş gibidir. Bir Terazi Kadını aşık olduğu zaman güzelleşir ve etrafına bu güzelliği öyle bir yansıtır ki, etkilenmemek mümkün değil. Ancak kafası karıştığı zaman yanına yaklaşılmaz olur.

Hatta, o esprileriyle bütün kaygılarınızı silip süpüren, neşesiyle etrafını aydınlatan Terazi Kadını asık suratlı, karamsar, dengesiz ve yanına yaklaşılmaz biri oluverir.

Terazi Burcu Kadınları dengeyi buluncaya kadar hem duygusal, hem de zihinsel açıdan iniş çıkışlar yaşar ve bir türlü dengeyi tutturamazlar. Tabii bu sırada bir çok çelişkileri de içlerinde barındırırlar.

Yani size son derece tatlı, cana yakın, esprili, çekici biri gibi görünürken daha sonra sinir bozucu, kavgacı, karamsar ve şaşkın biri gibi davranabilir. Tabii bu arada karar vermesi de mümkün değildir. O kadar çok açıdan değerlendirip o kadar çeşitli düşünceler içinde bulunurlar ki, hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmak istemezler.

Sevdiğiniz Terazi Kadını böyle bir durumda ise ona ne yapacağını söylemeyin. Sadece açık havaya çıkarın, manzarası güzel olan yerlerde dolaştırın ve sevdiği arkadaşlarının bulunduğu eğlenceli ortamlar yaratın. Hali değişecektir. Çünkü o, neden ve sonuçları parlak bir mantıkla inceledikten sonra doğru ve hakça bir karara varacaktır.

Bir kez karar verdikten sonra da dengesine kavuşacaktır. Dengeyi yakalayan Terazi kadınları harikadır. Evi bile, karmaşadan uzak, sessiz ve güzel olmalıdır.

Terazi eşinizi gürültünün, kalabalığın içine soktuğunuzda, yalnız kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Çünkü karışıklık ve kalabalık uyum dengesini bozmaya başlamıştır.

Terazi Kadınlarının dünyada her şeyden daha çok değer verdiği şey varsa, sevmek ve yönetmek için seçtiği eştir. Yalnız oynamaktan nefret eder. Gerek iş gerek aşk yaşamında en derinden ihtiyaç duyduğu şey arkadaşlıktır. Yalnız çalışmayı sevmez ve kesinlikle yalnız yaşayamaz.

Bir Terazi, duygusal açıdan sımsıkı bağlanmadan önce, romantik aşkın tüm zevkini çıkaracak kadar da özgürlüğüne düşkündür.

Fakat evlendikten sonra seçtiği eş, hayattaki her şeyden önce gelecektir. Birlikte olduğu insanı, mantığıyla ölçüp biçer ve gerçekten eşi olup olamayacağını tartar. Tabii karar vermesi biraz uzun sürebilir, acele etmeyin.
Yazının Devamını Oku

Güzellik ve adalet önem kazanacak

23 Eylül 2005
<B>U</B>yum, ahenk ve güzelliğin ön plana çıkacağı bir döneme giriyoruz. Çünkü Güneş bugünden itibaren Terazi Burcunda parlamaya başlıyor. Üstelik dört gündür Terazi’de dolaşan Merkür’ü harekete geçiren Ay, dikkatin güzellik sektörüne yöneleceğini işaret ederken aynı zamanda uyum ve düzeni sağlayan adalet kavramı da önem kazanacak. Yasaların uygulanması için yeni projeler yapılabilir ve yasa tasarıları gündeme gelebilir.

Terazi Burcunun dönemi başlıyor

Hava elemanının Öncü burcu olan Terazi, sonbaharın başlangıcını yönetir. Venüs’ün yönettiği Terazi Burcu aynı zamanda cuma günü ile bütünleşir. Bu nedenle yeni başlangıçlar ve alınacak kararlar için o anının astrolojik etkileriyle birlikte, cuma gününü tercih etmek, Teraziler’in başarı şansını daha da yükseltir.

Zodyak’ın kültürlü, uyumlu, çekici, sevgi dolu, candan, zarif, iyi niyetli, güzelliğe düşkün, platonik duyguları yüksek, siyasi konulardan haberdar, tarafsız kalmayı bilen ve ilişkilerden, ortaklıklardan hoşlanan tipleri olan Teraziler, içsel dengeyi yakaladıkları zaman tüm bu özelliklerin hepsini birden başarılı bir biçimde sergileyebilirler.

Bir Terazi’nin kararsızlıklar içine girip içsel dengesini yitirmesi çok kolaydır. Çünkü bir şeyin bütün yönlerinden bakma özelliğine sahiptirler. Tabii bunun sonucunda da karar vermeleri daha da zorlaşır. Buna bağlı olarak dengeleri de bozulur. Ayrıca karmaşa, huzursuzluk ve uyumsuz ortamlarda bulunan Teraziler’in dengesini bozar.

Bir Terazi’nin dengesi bozulduğu zaman, kendilerine olduğu kadar çevrelerine ve özellikle ilişkide bulundukları kişiye de zarar verebilirler. Böyle durumlarda uçarı, daldan dala konan bir davranış biçimi sergilemeye, tam burçlarının elemanı olan ‘Hava’nın güçlü etkisini göstermeye başlarlar.

Uyum ve ahengi sembolize eden Terazi son derece uyumsuz ve huysuz bir tipe dönüşebilir. Bunun sonucunda hedefledikleri amaçların da hiçbirine ulaşamazlar. Terazi’nin bu hali, yeryüzüne inip toprağa ayak basıncaya kadar devam eder. Kendilerini dinleyip tartabilirse, yeniden iç dengelerine kavuşmayı başarırlar.

Yani iç dengesini yitiren bir Terazi’ye yeryüzüne inip bir kez de bulundukları yerden bakmaları tavsiye edilir. İç dengelerini yakaladıkları zaman hayranlık uyandıran ilişkiler kurabilir, çevrelerine de bu uyumu bulaştırır ve büyük bir sükunet ortamı yaratabilirler. Aynı zamanda sahip oldukları bilgiyi de başarıyla aktarabilirler.

KİTAP

5 DAKİKADA FENG SHUI

Yazan bir Batılı olunca ‘Feng Shui’ de beş dakikaya sığıyor. ‘Çin’e özgü eski yerleştirme sanatı’ olarak ta tanımlanabilen Feng Shui, masanızdan, çalışma odanıza, mutfağınızdan bahçenize kadar sizin bulunduğunuz yer ve çevrenizdeki her şeyle uyum için bulunmanızı sağlayan bir yöntem.

Selena Summers, kaleme aldığı ‘5 Dakikada Feng Shui’ evrenle uyum içinde olmanın yöntemlerini anlatıyor. Kozmik Kitaplar’dan çıkan, Derya Engin’in çevirisini yaptığı bu kitap, insanların hem iç dünyalarında, hem de dış dünyalarında huzuru ve dengeli ilişkiler kurabilmeye yönelik öneriler de sunuyor. Başarıya ulaşmak, servet kazanmak, sağlıklı olmak ve hatta evleneceğiniz kişiyle kısa sürede karşılaşmak gibi konularda iddialı ve bir o kadar da basit ve eğlenceli yöntemleri ‘Evinizin hali ne ise, zihninizin de hali odur’ diyerek anlatıyor.
Yazının Devamını Oku

Güven ihtiyacı ön planda

22 Eylül 2005
Son derece ilginç bir gün. Meydana gelen olaylar bilinçaltını harekete geçirecek ve isteklerin gerçekleşmesi için büyük bir arzunun uyanmasına neden olacak. Bugün yatırım yapmak için yolculuğa çıkılabilir ve etkileyici durumlar karşısında son derece hızlı tepkiler ortaya konulabilir. Bugün hem son derece tedbirli davranılacak, hem de büyük bir hızla harekete geçilecek. Güvenlik konusunda önemli çalışmaların yapılacağı bir gün. Yargı organları, adalet sistemi ve yasalarla ilgili büyük değişikliklerin yapılacağı bu dönem içinde güven ihtiyacı ön plana çıkacak.

Duygularınızı değiştirmek için kokuları kullanabilirsiniz

Tıpkı görmek, dokunmak, tatmak gibi koku almak da çok önemli. Fakat ne yazık ki koku duyusunun önemi bilinmiyor.

Kokular sadece insanlar için değil, hayvanlar için de çok önemli. Hatta bazı hayvanlar koku duyusunu kaybettiklerinde yaşamaları mümkün olamıyor ve ölüyorlar. Özellikle vahşi doğanın içinde hayatta kalma şansı hiç yok. Fakat evcil hayvanlar için de durum farklı değil.

Mesela kediler... Bir kedi nezle olduğu zaman tedavi edilmezse ölüyor. Ve ölüm nedeni yüksek ateş ve kırıklık olmayıp nezle sonucu koku duyusunu yitirmesinden kaynaklanıyor. Yani, veterinerler böyle söylüyorlar. Çünkü bir gün nezle olan kedimi veterinere götürdüğümde biraz geç kalmış olduğumu, hemen iğne olması gerektiğini (Hem de sabah akşam) yoksa öleceğini söylemişti.

Üstelik ölüm nedeni yüksek ateş olmayıp, koku alamadığı için yemek yemeyeceğini ve açlıktan öleceğini söylemişti. Gerçekten ‘Zeyna’ yemek yemiyordu, meğer koku alamadığı için yemiyormuş.

Koku duyusu hayvanlar üzerinde böylesine hayati bir etki meydana getirirken insanlar üzerindeki etkisi hiç de küçümsenmeyecek düzeyde. Fakat koku işitme ya da görme duyusu kadar maddi yani görünür olmadığı için etkisi de anlaşılmamış bulunuyor. Fakat kendisi görünür olmasa bile kokunun uyardığı beyin aracılığı ile davranışlarımızı bile etkileyecek hal değişiklikleri yaratabiliyor. Çünkü koku duyusunun diğer duyulardan farklı bir özelliği var. Olfactory (Koku ile ilgili) sinirler doğrudan beyine bağlı ve yapılan araştırmalar sonucunda kokunun beyinde ‘Hipotalamus’da kaldığı gözlemlenmiş.

Yediğiniz yemeğin, içtiğiniz çayın sindirim yoluyla faydasını görmenin ötesinde bunların kokusu beyini uyarıyor. Üstelik ‘Hipotalamus’un ne olduğunu ve görevlerini tarif eden bilim insanları neredeyse tüm sistemlerin bağlı olduğu bir merkez olduğu görüşünde birleşiyorlar. Hatta hormonlar ve istem dışı aktiviteleri kontrol altında tutan ‘Endokrin’ de bu merkez tarafından kontrol ediliyormuş.

Koku da bu merkezde kalıyorsa, o zaman çok önemli olduğu anlaşılıyor fakat yine de ne olduğu çözülmüş değil. Fakat bu yöndeki çalışmalar parfüm sanayiinde yoğun biçimde sürmekte...

Cinsel çekiciliği artırmak, karşı cinsi etkilemek gibi amaçlar taşıyan parfümler üretilebiliyorsa, duyguları değiştirmek için de kokular kullanılabilir. Üstelik bu konuda uzun yıllar yaptığım çalışmaların sonucunda kokuların farklı şuur halleri yaratabildiğini keşfetmiştim.

Mesela öfke veya korku gibi rahatsız edici duyguyu hızla değiştirebiliyor, kokular...
Yazının Devamını Oku

Hayal gücünüze güvenin

21 Eylül 2005
Bugün Boğa Burcundaki Ay sabahın erken saatlerinde Satürn’ü, öğle saatlerinde ise Venüs-Neptün etkileşimini tetikliyor. Gökyüzünün bu konumu duygusal baskı yaratan durumların ortaya çıkabileceğini işaret ediyor. Ayrıca baskı sonucunda bilinçaltının derinlerinden yükselen korkular da uyanabilir. Özellikle yanıltıcı hayaller kurulabilir ve bunun sonucunda ilişkilerde sorunlar ortaya çıkabilir. Fakat sürprizler, duyguların değişmesini sağlayacak. Böylece kuruntulardan uzaklaşıp hayal gücünü yaratıcı işlere yöneltmek ve ilginç başarılar elde etmek mümkün.

MEKTUPLAR

Denizli doğumlu olduğunuz için doğum anında Oğlak Burcu yükseliyor. bu nedenle yükselen burcunuz Oğlak. Hayli yoğun etkiler altında doğmuşsunuz. Doğum anında Ay, güçlü konumda bulunuyor. Yani sizi fazlasıyla etkiliyor. Ayrıca sezgilerinizin de çok kuvvetli olduğuna işaret ediyor.

Üstelik şu sıralarda hem Ay, hem de Güneş’iniz son derece yüksek potansiyelli etkiler altında bulunuyor. Hayatınızda çok önemli ve büyük değişiklikler yapacağınız bir dönemde bulunuyorsunuz. Hem duygularınız, hem de şahsiyetinizde büyük değişimler meydana gelecek. Tabii bunun meydana gelmesinin nedeni, yaşadığınız olaylar. Fakat siz şu anda yaşadıklarınızı çok zor ve dayanılmaz olarak tarif ediyorsunuz.

Genellikle insanın hayatındaki değişimler, zorlu tecrübeler sonucu meydana gelir. Ve siz de, ‘Hayatım tek kelimeyle korkunç gidiyor.’ şeklinde kendinizi tarif ediyorsunuz. Yaşadığınız olaylara başka bir cepheden bakmaya çalışın. Yaşadıklarınızdan öğrenmeniz gerekenleri tespit edin ve anlamaya gayret gösterin. Kötü olarak yorumladığınız olaylara kendinizi bırakmayın ve üzüntüye kapılmayın. Bu zorlu dönemi atlattıktan sonra bambaşka biri olacaksınız. Üstelik aralık ayından itibaren şansınız yükselmeye başlıyor.

İyimser duygularınızı yükselterek karşınıza çıkan fırsatları çok yapıcı biçimde kullanabilecek ve böylece aşama yapacaksınız. l RUMUZ: SALİHA

Anlattıklarınız çok ilginç ve son derece farklı bir zihin faaliyetiniz var. Keşke yazdıklarınızı burada yayınlayabilseydim. Fakat bu kadar uzun bir mektubu yayınlamak mümkün değil. Mutlaka sizin gibi düşünenler vardır. Ancak düşüncelerin hangi yönde olduğu çok önemli. Elbette ki, anlattığınız gibi bir tablo herkes üzerinde etki meydana getirir ve korkutur. Ancak düşünceler, gerçeklerden daha fazla korkutucudur. Mesela hayal ederek açığa çıkardığınız korku ile gerçeğin kendisini yaşarken hissedilen korku aynı değildir.

Kendinizi korkutmaktan vazgeçin ve en iyisi bir doktora görünün. Veya hayal gücünüzü yaratıcılığa dönüştürecek faaliyetlerde bulunun. Özellikle sanatsal faaliyetler duygusal dengenizi yerine getirebilir ve daha sağlıklı düşünebilirsiniz. Depremden tabii ki hepimiz korkuyoruz. Fakat korkarak yaşanmaz.

Korkuyla başa çıkmanın en kolay yolu dikkatin farklı konulara çevrilmesiyle mümkün. Üstelik yazdıklarınızdan sizin büyük bir gerilim içinde bulunduğunuz anlaşılıyor. Çevreniz de bu halinizi besliyor. Bulunduğunuz çevreyi ve ortamı değiştirin. Sevdiğiniz konularla ilgilenin ve korkularınızı büyüten düşüncelerden uzaklaşmak için yaşam enerjisi yüksek, sevgiyle ve coşkuyla yaşayan kişilerin bulunduğu ortamlara girin. Böylece haliniz değişecek ve yaşadığınız her anın ne derece önemli ve keyifli olduğunu anlayacaksınız.

l RUMUZ: DEPREM KORKUSU
Yazının Devamını Oku

Uzlaşmaların olduğu bir gün

20 Eylül 2005
Bugün astrolojik açıdan önemli bir değişiklik meydana geliyor. Merkür burç değiştiriyor ve akşam saatlerinde Terazi burcuna giriyor. Güzellik ve estetik konularına odaklanmak, sanatsal gösteriler düzenlemek, sergiler, galeriler ve sanatsal organizasyonlar açısından hareketli bir dönem. Ev içinde yeni düzenlemeler ve güzelleştirme çalışmalarının yapılacağını işaret eden gökyüzünün bu konumu farklı görüşe sahip kişilerin bir araya gelip uzlaşabileceğini gösteriyor.

Zamanı tahmin ederek gelişebilirsiniz

Daha önce sezgileri geliştirmek için dikkat ve iradenin öneminden bahsetmiş ve çeşitli yöntemler önermiştim. Bu kez zamanı tahmin etmeye yönelik bir çalışma öneriyorum. Bu uygulama dikkatinizi geliştirirken aynı zamanda içsel zamanınızı anlamanıza yardımcı olacak. Sadece küçük bir deftere ihtiyacınız var.

İlk önce içinde bulunduğunuz zamanı belirleyin. Yani şu an saat kaç?

Sonra zamanı merak ettiğiniz an kolunuzdaki veya herhangi bir noktada bulunan saate bakmak yerine saatin kaç olduğunu tahmin etmeye çalışın.

Bunun için sadece bir an gözlerinizi kapatmanız yeterli. Bazen gözleriniz kapalıyken bir saat kadranı zihninizde belirebilir ve saatin kaç olduğunu görebilirsiniz. Veya içinizden saatin kaç olduğu yükselir. Hiçbir görüntü ve benzeri bir şey olmadan saatin kaç olduğunu bilirsiniz.

Dikkatinizi zamana yöneltin ve aklınızda ilk uyanan algıyı unutmadan, hemen saatinize bakın ve kaç dakikalık bir fark olduğunu anlamaya çalışın.

Bu noktada dikkat edilmesi gereken iki önemli husus var. Birincisi içinizden yükselen, zihninizde beliren ilk tahmin. Mesela aklınıza ilk gelen saat 11:30 ise başka tahminler yapmaktan kaçınmalısınız.

İkinci önemli husus ise, tahmininizle gerçek saat arasındaki farkı tespit ettikten sonra ‘Neden yanıldığınızı’ düşünmeyin. Ve bunu anlamaya çalışmayın. Sadece tahmininizdeki yanılgı payını defterinize not etmeye çalışın.

Bir süre sonra içsel zaman duygunuzun şaşırtıcı ölçüde geliştiğini anlayacaksınız. Bu metodu uygulamaya başladığınız ilk anlarda yanılgı payınız büyük olabilir. Ne kadar sık uygularsanız, o kadar kısa süre içinde algılamanız hatasız olmaya başlayacaktır.

Saat tahminlerini tam isabetle doğru tespit ettiğinizi anladığınız zaman, içsel zaman algılamanız gelişmiş demektir. Bundan sonra dikkatinizi bu kez telefon ve kapı ziline yöneltebilirsiniz.

Telefon çalmaya başladığı sırada bir an gözlerinizi kapatın ve kendinize sorun; ‘Kim telefon ediyor?’

Aklınıza gelen ilk ismin dışında başka bir şey düşünmeden telefonu kaldırın. Yoksa, telefonun ucundaki kişi çaldırmaktan bıkıp telefonu kapatabilir. Bunu bir oyun haline getirdiğiniz zaman hem eğlenceli, hem de geliştirici bir çalışma ortaya çıkacak.
Yazının Devamını Oku