Yalçın Doğan

Artık topla tüfekle olmuyor

20 Eylül 2012
SON bir haftada terörde otuz bir insanımızı yitiriyoruz. Bir zamanlar günde bir, iki şehit verirken, şimdi sekizer, onar veriyoruz.

Türkiye kan gölü halinde, buna rağmen, BDP’ye oy verenlerin yüzde 20.8’i karakol baskınlarını, Gaziantep’i ve diğer terör olaylarını kınamıyor.  Yüzde 20.8 çok yüksek, teröre destek veren bir oran. Buna karşılık, Türkiye genelinde PKK’yı terör örgütü görenlerin oranı yüzde 94.8.

PKK’ya bakışa gelince, BDP seçmeninin yüzde 26.9’u PKK’yı terör örgütü olarak görüyor. Bu oranı tersinden okursak, BDP’ye oy veren her üç kişiden ikisine göre, PKK terör örgütü değil. Her gün ölen o kadar insana rağmen.

Yine de, BDP seçmeninin yüzde 60’ı bölünme istemiyor, ama yüzde 44.8’i özerklikten yana, yüzde 92.8’i ise, kültürel hakların genişletilmesini bekliyor.VAHİM VE DERİN
Son on beş, yirmi yılın en kanlı aylarını yaşadığımız bir ortamda, Ağustos’ta  Gezici Araştırma Şirketi yeni bir anket düzenliyor.

Yazının Devamını Oku

Arjantin’e darbe gezisi

19 Eylül 2012
O komisyonun özgün adı şöyle: “Ülkemizde demokrasiye müdahale eden tüm darbe ve muhtıralar ile demokrasiyi işlevsiz kılan diğer bütün girişim ve süreçlerin tüm boyutlarıyla araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu”.

Daha işin başında, böyle bir isim taşıyan komisyondan ne hayır geleceğini tahmin etmek güç değil. Bu ne komisyonu? Adı sık sık geçen “Darbeleri Araştırma Komisyonu”. Asıl adı, yukarıda aktardığım gibi.

Bu kadar uzun ve iddialı bir başlıkla darbeleri araştırmaya girişen komisyon şu ana kadar asıl 28 Şubat’la ilgileniyor. Tek tük de, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül’e dönük tanıkları dinliyor.

Madem tüm müdahale, muhtıra ve darbeleri araştırıyor, örneğin 27 Nisan e-muhtıra ile ilgili tek bir kişiyi dinliyor mu? Hayır.

AKP işine gelen süreçlerle ilgili. Hayır, diye itirazda bulunursa, o zaman şu soruların yanıtını vermek zorunda.

Yazının Devamını Oku

‘Hoş geldin yoldaş’

18 Eylül 2012
Tıpkı e-devlet gibi. CHP’de de benzer bir çalışma yapılmak isteniyor. Yapılıyor değil, yapılmak isteniyor. Zaten, hikaye oradan çıkıyor.

CHP’de Türkiye’nin dört bir yanında, illerden başlayarak beldelere, mahallelere varıncaya kadar üyelik çalışması yapılacak. Kağıt üstünde bakıldığında, CHP’nin bir milyona yakın üyesi görünüyor. Ama, günlük hayatta, pratikte kaç tane faal üye var? Bir milyona vardığı söylenen üyelerin kaçı partisi için çalışıyor, kaçı faal?

Örgüt¸örgüt,örgüt. CHP’deki en büyük eksiklik bu. AKP’nin ezici üstünlüğü burada. AKP üyesi olan bir kişi, bunu kendine gerçekten iş ediniyor ve kapı kapı dolaşıyor, bıkmadan usanmadan partisini anlatıyor.

CHP’de bu yok.
AKSÜNGER PROJESİ
Bu açığı gidermek üzere, İzmir milletvekili Erdal Aksünger bir proje hazırlıyor. Aksünger meslekten bilişimci, bilgisayarcı. Milletvekili olmadan önce, hisselerinin çoğunluğuna sahip olduğu şirketin faaliyet alanı bilgisayar. Program yazılımlarını iyi bilen biri.

Yazının Devamını Oku

Basın tarihi çatlayacak

15 Eylül 2012
LİNÇ kampanyaları aziz ve muhterem basınımızın kökleşmiş gelenekleri arasındadır. Bazı arkadaşlar her fırsatta bu kampanyaları düzenleme üstatlarıdır.

İktidar yalakalığı aziz ve muhterem basınımızın kökleşmiş gelenekleri arasındadır. Bazı arkadaşlar her krala soytarılıkta önde gidenlerdir.
Meslektaşını ihbar, iktidar üzerinden vole vurmak (ama siyasi, ama sosyal, ama maddi), başarıyı hazımsızlık, kıskançlık, yalancılık, saygısızlık, akla ne geliyorsa, aziz ve muhterem basınımızın kökleşmiş gelenekleri arasındadır.
Açın Pandora’nın kutusunu, içinden hangi kötülük çıkıyorsa, Basın Tarihi Müzesine kaldırın. Ta işgal İstanbul’undan darbelere, dün ve bugün, tek parti dönemlerinden demokrasinin yaygın olduğu yıllara kadar atışmalar, kışkırtmalar, ihbar furyaları hiç eksik değil.
KÜFÜRBAZLIKTabii bir de, unutkanlık. Hazret bugün demokrasi havarisi, darbe dönemi yazılarına bakın, en kral askerci. Ya da şu veya bu parti muhalefette iken, o partinin amansız düşmanı, o parti iktidara gelirse, hazret el pençe divan.
Küfürbazları, yazı adı altında her türlü terbiyesizliği iş edinen cambazları es geçmek olmaz.
Bunların hepsinden aziz ve muhterem basınımızda bol miktarda var. Hele de, son yıllarda bu miktardaki artış Basın Tarihine malzeme sağlama rekoru kırıyor.
28 ŞUBATBu paha biçilmez özelliklerin günümüzde farklı konularda odaklandığını görmek mümkün. Örneğin, 28 Şubat’tan hesap sormakta.

Yazının Devamını Oku

Üretim emirle artar mı, yok artık

14 Eylül 2012
BİLLURDAN bir köşkte otururken aniden haber geliyor. Üretim düşüyormuş. Sırası mı şimdi? Kes şunu.

Çok garip bir şey oluyor ekonomiyi yansıtan rakamlarda. Üretimde artış mı var, azalma mı, bunu belirleyen ölçü kapasite kullanımı. Sen elindeki kaynakların ne kadarını kullanabiliyorsun, iş gücü, hammadde, sermaye olarak. Bir de talep. Kapasite kullanımını bunlar belirliyor.

Ekonomide kapasite kullanım rakamlarını Merkez Bankası açıklıyor.  Üretim artış rakamlarını TÜİK açıklıyor.TÜİK imalat sanayinde üretimin arttığını söylüyor, Merkez Bankası kapasite kullanımının azaldığını söylüyor.Kapasite kullanımı azalırken, üretim artıyor!!!Bu mümkün değil. Senin heyecanın artarken, nabzın düşüyor gibi. Senin araban hız yaparken, motorun devri düşüyor gibi.

İLK FATURA DÖRT İLE

Burada bir yanlışlık var. Ya Merkez Bankası ya da TÜİK hesapları yanlış.

Üçüncü bir şık, garip bir şık, hafif gırgırla karışık bir şık. Nasıl ki, emir demiri kesiyorsa, emir üretimi de yükseltebilir. Tabii ki, sanmıyorum. Ama, bu işte bir yanlışlık olduğu kesin.

Yazının Devamını Oku

‘Radikal İslam’ kaygısıyla yeni ordu

13 Eylül 2012
“1-Esad kısa dönemde Suriye’nin başından gitmez.

2-Özgür Suriye Ordusu içine radikal İslami unsurlar sızmıştır, zaten iyi yönetilmiyor, yeni bir ordu kurmak gerek.3-Tampon bölge olmaz, koruması zordur.4-Kampları iç bölgelere taşımanız daha iyi olur”.
Bunlar Amerika’nın düşünceleri. Ankara aylardır tutturuyor ki, “Esad gidici”. Amerika’ya pek öyle gelmiyor. Yeni ordu konusu ise, Amerika için hayati önemde.

Türkiye’de artan terör, Afyon’daki patlama ve diğer iç politika konuları nedeniyle, Suriye haberleri eskisi gibi heyecan vermiyor. Belki sadece Suriyeli muhaliflerin bulunduğu kamplar dikkat çekiyor.

Oysa, CIA Başkanı Petraeus’un geçenlerde İstanbul, bir kaç gün içinde ABD Genelkurmay Başkanının Ankara ziyareti Suriye’de yeni oluşumların habercisi.

CIA RAPORLARI

Esad’ı devirmek üzerine kurulan Özgür Suriye Ordusu Amerika’yı rahatsız ediyor.

Yazının Devamını Oku

Dokun, dokun da dibe vursun

12 Eylül 2012
“Dokunulmazlıkların kaldırılması Kürt Sorununu daha da derinleştirir”.

Bazı BDP milletvekilleri bir süre önce dağlardan geçen bir yolda bir kaç PKK militanı ile kucaklaşıyor. Kucaklaşmaya en büyük tepkilerden biri Tayyip Erdoğan’dan geliyor. Tepki sanki bir karara dönüşüyor. BDP milletvekillerini yargılamak üzere, onların dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışmaya açılıyor.
Önceki gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bunu soruyorum. BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması Meclis’e gelirse, CHP ne yapacak? Kılıçdaroğlu:

“Dokunulmazlıkların kaldırılması Kürt Sorununu çözer mi? Çözmez, hatta daha da derinleştirir”.
Bu cümle CHP’nin böyle bir oylamada “hayır” oyu kullanacağı anlamına geliyor. Kılıçdaroğlu CHP’nin bu konudaki politikasını hatırlatıyor:

Biz hep söylüyoruz, dokunulmazlık sadece Meclis Kürsüsü için geçerli olsun, onun dışında milletvekilleri de, gerektiğinde sorgulansın”.Bu temel bir karar. BDP ve kucaklaşmayla ilgisi yok.

SORUŞTURMA

Meclis açıldığında böyle bir oylama olur olmaz mı, bilinmez, ama bir başka oylama olacağı kesin.

Yazının Devamını Oku

Bana bunu anlat Sayın Başbakan

11 Eylül 2012
“Başbakan Ankara’da sakın yolda yürümesin. Hele yanında o kadar koruma varken, hiç yürümesin. Çünkü, metro yapımı nedeniyle kaldırım her an çökebilir, Türkiye Başbakansız kalabilir”.

Bu mizah CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ait. CHP lideri Ankara’da metro çukuruna düşerek hayatını kaybeden bir vatandaştan sonra, Ankara’da yolda yürümenin ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmak için bu mizaha başvuruyor. Sadece Ankara’da değil, İstanbul’da da, insanların sokağa çıktıklarında kentle kavga ettiklerini, kentin insanlara yaratabileceği tehlikelerini anlatıyor.

CHP dün İstanbul’da nüfusu yüz bini geçen kentlerdeki CHP’li belediye başkanlarını topluyor. Toplantının amacı şu:

CHP’li 66 belediyenin bugüne kadar yaptığı beş yüz projeyi belediye başkanları ve parti yöneticileri kendi aralarında tartışıyor. O projeler arasından bir seçim yapılacak, seçilen projeler 2013 Mayıs ayında İstanbul’da fuarda sergilenecek.

CHP belediyecilikte AKP’ye göre çok daha iyi hizmet ve proje ürettiği ve fakat bunu halka anlatamadığı inancında.

Yazının Devamını Oku