Yalçın Doğan

Sağlam kazık: 270 yıl

18 Ocak 2015
KİLİSEYE ve Hıristiyanlığa düpedüz eleştiri, şöyle olursa dindarları kırar mıyım, böyle olursa dini duyguları rencide eder miyim kaygısı taşımadan. “Zadig” 18. yüzyıl Fransız düşünürlerinden Voltaire’ın imzasını taşıyan kitap.

Yükselen burjuvazinin dine kafa tutması.
Voltaire, Zadig’i 1747 yılında yazıyor. 270 yıl önce. 270 yıl önce yazılan kitap henüz Türkçeye çevrilmiş değil. Çünkü, dini duyarlık. Ne tehdit içeriyor, ne şiddet ama sıkıysa çevir. Neydi adı, “düşünce özgürlüğü mü ne”, öyle bir şey vardı, bizim ülkemizde.


KIRMIZI KİTAP


Çocuklara okul kitabı, İngiltere’de Richard Handyside isimli biri tarafından yayınlanıyor, hafif pornografik. Hükümet “Zararlı yayın” gerekçesiyle kitabı yasaklıyor. Handyside İngiliz mahkemelerine gidiyor, hayır, yasak sürüyor. Bu kez AİHM’ye başvuruyor.
Daha önce birkaç yerde yayınlanmış AİHM’nin Handyside kararını yeniden anımsamanın tam günü, Zadig ile birlikte:

Yazının Devamını Oku

Batı o Müslüman’ı alkışlıyor

17 Ocak 2015
FAS kökenli bir Müslüman, ailesi ile Hollanda’ya geldiğinde on beş yaşında.

Üniversite diploması mühendislik ama önce gazetecilik, derken politikaya atılıyor. Faslı ve Hollandalı, çifte vatandaş. Ahmet Ebutaleb bugün 53 yaşında, altı yıldır Rotterdam Belediye Başkanı.Paris saldırısı üzerine Müslüman Başkan Ebutaleb TV’de: “Sizin özgürlüklere saldırmanızı anlamak mümkün değil. Özgürlük size fazla geliyorsa, bavulunuzu derhal toplayın ve burayı terk edin”.
NET TAVIR
Saldırıdan derinden etkilendiğini söylüyor:
“Rotterdam Belediye Başkanı olarak değil, çok kızgın bir Müslüman olarak konuşuyorum. İslam’ı farklı gösteren terörü izah etmeniz mümkün değil. Burada memnun değilseniz, hemen çekin gidin”.Çeşitli ülkeler alkışlıyor, “Teröre en net karşı çıkan Müslüman yönetici” övgüsüyle. İki ders var.
1- Batı’ya göre, Ankara’nın teröre karşı tavrı yetersiz. İçeriye mesaj vermeye uğraşan Davutoğlu’ndan söz eden yok.
2- Hollanda’da belediye başkanları atamayla geliyor, hükümet Hollanda’nın ikinci büyük kenti Rotterdam’a Müslüman birini atıyor. Türkiye’de Müslüman olmayan birinin büyük bir kente aday gösterilmesi, seçilmesi bugün hayal bile değil.


Yazının Devamını Oku

O ilan hepimize

15 Ocak 2015
MECLİS’i, tek tek milletvekillerini, basını, tek tek gazetecileri ve toplumu hizaya getirmeye kalkan bir ilan.

Adına Sivil Demokrat Platform denilen birileri Meclis Yolsuzluk Komisyonu’nun kararını açıklayacağı gün gazetelere ilan vererek milletvekillerine ayar çekiyor, “Koltuğunuzu yukarıdaki gölgeye borçlusunuz” diyerek, Yüce Divan filan olmaz, anlamında. Ertuğrul Özkök de bunu eleştiriyor. Hem üslup, hem anayasal açıdan. Sen misin eleştiren, üç gün önce aynı “platform” yeni bir ilanla Ertuğrul’a olmadık hakaretlerle saldırıyor. Ertuğrul’u hedef göstererek, AKP’yi eleştiren herkesin kulağına küpe olsun edasıyla. O ilan hepimize.
Ertuğrul’un dün yazdığına göre, TV’de karşılaştığı bu kişi bu kez milletvekillerine “Tuzluk” diyor.

ÖNCE MECLİS

Olayın iki yönü var. Meclis ve hepimiz.
Önce Meclis. Milletvekillerine ayar çeken ilk ilandan sonra, bazı CHP milletvekilleri Ahmet Davutoğlu’na soru önergesi veriyor: “Bu platformun üyeleri kimdir? İktidarla ilişkisi var mıdır? Platformu kim finanse etmektedir? Meclis’e hakaret eden ilanla ilgili adli soruşturma açılacak mıdır?” Bu sorulara yanıt henüz yok.

Yazının Devamını Oku

O soru boşuna değil

14 Ocak 2015
“IŞİD’e katılmak için Türkiye’ye giden...” diye başlayan haberlerden geçilmiyor Batı basınında.

Son aylarda “o radikal İslamcı gençlerle” röportajlar sayfalarca yer tutuyor. Nasıl geçiniyor, neden IŞİD, ailesi nerede soruları arasında sık sık “Türkiye” vurgusu. Bizim aleyhimize, pek çok soru işareti ve “çoğu Türkiye’den geçiyor” resmi görüşü ile birlikte.
Paris saldırısı sonrasında Avrupa güvenlik ve istihbarata daha çok ağırlık tanıyacak, bir de sınır geçişlerine. AB ülkeleri “sınırlarda daha çok güvenlik için” anlaşmaya varıyor. Nasıl yapılacağı yakında belli olur.
Bizi çok ilgilendiriyor. İş, turistik ve işçi olarak Avrupa’ya gitmek bizim için zorlaşacak.

OTORİTER TAVIR

Paris’teki bir teröristin kız arkadaşı Hayat Boumedienne’in Türkiye’den Suriye’ye geçmiş olması, “Türkiye’de sınırlar” konusunu yeniden gündeme taşıyor.

Yazının Devamını Oku

Terör ekonomi sayfasında

11 Ocak 2015
DÜNYA Ticaret Kuleleri’ni 11 Eylül 2001’de vurmak, El Kaide’ye 500 bin dolara mal oluyor.

El Kaide’nin sadece o eylem için harcadığı para. Paris’te on iki kişinin öldürülmesi için IŞİD’in kaç para harcadığı araştırılan konular arasında. Eylemle sınırlı paralar.
Terörün mali cephesi. Teröristlerin yetiştirilmesi, silah, cephane, örgütlenme, her türlü lojistik, ölen teröristlerin geride kalan yakınlarının bakımı gibi konular, ortaya dünyanın büyük şirketleriyle yarışacak “dev organizasyonlar” çıkarıyor. Terör örgütleri organizasyon için parayı kaçakçılıktan ve petrol satışından elde ediyor. Sigara, içki, uyuşturucu kaçakçılığı, ayrıca pornografi. IŞİD en çok parayı petrol ve pornografiden sağlıyor. İslam için savaştığını söylüyor ama İslam’a çok ters pornografi. Para için insan kaçırma da var, mobil telefon ve antika kaçakçılığı da var, sahte pasaport düzenleme de.

BİLGİSAYAR SUÇU


IŞİD’i terör örgütü olmadan önce Körfez ülkeleri mali açıdan destekliyor. İş sonradan değişiyor. İdeolojik olarak, Amerikan işgalinde Irak hapishanelerinde ortaya çıkıyor. Şimdi ayıkla pirincin taşını, masum değil hiçbiri.
Amerikalı komandoların Usame bin Ladin’i öldürme sahneleri Beyaz Saray’dan anında izleniyor, o görüntüleri daha sonra hepimiz izliyoruz. Bilgisayar çağı. Sadece devletler değil, bilgisayarı belki de şirketlerden çok daha etkin kullananlar var: Teröristler.

Yazının Devamını Oku

Pegida ile Open Doors

10 Ocak 2015
SİMGELERİ arasında Saksonya bayrağı ile Almanya’nın Nazi dönemindeki bayrağı ve Roma İmparatorluğu bayrağı var.

Hareketin merkezi Saksonya eyaleti başkenti Dresden. Üç ay önce yaptıkları ilk mitinge 350 kişi katılıyor, dört gün önce mitinge katılanlar 18 bine çıkıyor. Çığ gibi büyüyen Pegida, Almanca baş harflerinden oluşan “Vatansever Avrupalılar Batı’nın İslamlaştırılmasına Karşı” örgütü. Çok sıkı İslam karşıtı hareket. Yabancı düşmanlığı ile birlikte.
Örgüt sadece Almanya’ya değil, bütün Batı’ya muhtıra veriyor, “Batı İslam tehdidi altındadır” diyor ve kendi önlemlerini sıralıyor, yabancı işçi sınırlaması başta. Şu ana kadar şiddet yok, İslam karşıtlığı yaymakta etkili.
Merkel başta, Almanlar hareketi dizginlemeye çalışsa da, Paris’te mizah dergisine yapılan saldırı sonrasında o kadar kolay görünmüyor.

SALDIRI ÖNCESİ
Batı’da “İslam’a karşı mücadele” hızla yaygınlaşıyor. Bunu yürütenlerden biri Amerika’da altmış yıl önce kurulan “Open Doors” isimli bir kuruluş, yayınları Hıristiyan misyonerliği üzerine.
Paris saldırısı öncesinde bazı Batı gazetelerinde bu kuruluşun son araştırması yayınlanıyor: “Çeşitli ülkelerde yüz milyon Hıristiyan inançlarından dolayı cinayete varan şiddetle karşı karşıya. Hapis, işkence, tecavüz ve cinayetin merkezi Ortadoğu ve Afrika”. Radikal İslam’a dikkat çekiyor.

Yazının Devamını Oku

Bugün 12.30’da siyah çelenk

8 Ocak 2015
İÇİNE işliyor AKP’nin, son önemli iptal kararı, Sevda Tepesi’ni yağma hevesini kursaklarda bırakıyor. Bu ilk değil, kritik iptal kararları arkasında TMMOB, mimar ve mühendis odalarının açtığı davalar var.

AKP pek çok kez deniyor ama TMMOB’yi bir türlü ele geçiremiyor. İmar ve çevre cinayetlerine en sağlam direnen, ayakta duran TMMOB bu iktidarın ana hedeflerinden biri. TMMOB varken, rant talanı, yağma o kadar kolay değil. O zaman arkadan dolaşıp bu kurumu güçsüzleştirmek gerek, onun için de yeni bir yasa çıkarmak gerek. AKP bunun için düğmeye basıyor.

Kısa süre içinde Meclis’te bu tasarı olacak.

1954’TEN BU YANA

Mimar ve mühendislerin örgütlenmesi, o örgütün kıyı, çevre, imar planları ve madenlerde işlevi, denetimi bir sivil toplum kurumu olarak daha 1954’te DP ve CHP’nin ortak girişimi ile hayata geçiyor.
Altmış yıl sonra AKP bu hayati işlevi ortadan kaldırmak için harekete geçiyor. Rant talanında en büyük engellerden biri TMMOB. Açtığı davalar ile devlete verdiği görüşler AKP’nin hoşuna gitmiyor.
TMMOB o kadar titiz ki, örneğin Karadeniz’de olmayacak bir yerde HES işvereni ile birlikte hareket eden üyelerini üç yıl meslekten ihraç ediyor.

KOLAY YAĞMA

AKP tasarısı İmar Yasası’nı yerle bir ediyor. Aynı anda TMMOB’yi devre dışı bırakıyor.

Yazının Devamını Oku

O raporu kim yazıyor?

7 Ocak 2015
9 Ocak’a kadar Meclis Başkanlığı’na sunulacak Soruşturma Komisyonu raporunu...

Dört eski bakanı AKP oylarıyla Yüce Divan’dan koruyan, Meclis’te görüşülecek o raporu kim yazıyor?
Komisyonun CHP’li üyesi Rıza Türmen her toplantıda ve sık sık, üyelerin dışında komisyonda oturan birilerini göstererek, “Kim bu adamlar” diye itiraz ediyor. O adamlar Adalet Bakanlığı uzmanları, raporu onlar yazıyor. Usulsüzlük diz boyu, Adalet Bakanlığı uzmanlarının, yani yürütmenin parçası olan kişilerin komisyonda, rapor yazmada işi ne?
Komisyon madem savcı görevi yapıyor ki, AKP her fırsatta bunu söylüyor, o uzmanların;
a) Komisyonda bulunmaları,b) Rapor yazmaları yürütmenin yargıya müdahalesine bir örnek daha.

309 VE 504

Başından beri pek çok usulsüzlük yaşanıyor. Tanık dinlemede ayak sürçmelere ek olarak, imhasına karar verilen şu tapeler. İki tape var, biri 309 sayfa, 17 Aralık operasyon sabahına kadar olan süreyi kapsıyor, telefon dinlemeleri başta. İmha edilecek olan bunlar. İkincisi 504 sayfa, 17 Aralık sonrasında ele geçen belgeler, alınan ifadeler ve görüntüler.

Yazının Devamını Oku