Paylaş
Üniversite diploması mühendislik ama önce gazetecilik, derken politikaya atılıyor. Faslı ve Hollandalı, çifte vatandaş. Ahmet Ebutaleb bugün 53 yaşında, altı yıldır Rotterdam Belediye Başkanı.
Paris saldırısı üzerine Müslüman Başkan Ebutaleb TV’de: “Sizin özgürlüklere saldırmanızı anlamak mümkün değil. Özgürlük size fazla geliyorsa, bavulunuzu derhal toplayın ve burayı terk edin”.
NET TAVIR
Saldırıdan derinden etkilendiğini söylüyor:
“Rotterdam Belediye Başkanı olarak değil, çok kızgın bir Müslüman olarak konuşuyorum. İslam’ı farklı gösteren terörü izah etmeniz mümkün değil. Burada memnun değilseniz, hemen çekin gidin”.
Çeşitli ülkeler alkışlıyor, “Teröre en net karşı çıkan Müslüman yönetici” övgüsüyle. İki ders var.
1- Batı’ya göre, Ankara’nın teröre karşı tavrı yetersiz. İçeriye mesaj vermeye uğraşan Davutoğlu’ndan söz eden yok.
2- Hollanda’da belediye başkanları atamayla geliyor, hükümet Hollanda’nın ikinci büyük kenti Rotterdam’a Müslüman birini atıyor. Türkiye’de Müslüman olmayan birinin büyük bir kente aday gösterilmesi, seçilmesi bugün hayal bile değil.
Çetinkaya: Söz hakkım nerede
“CEHENNEME yolculuğun başladı”, “Cezanı çekeceksin”, “Beynini temizleyeceğim”. Charlie Hebdo’nun son sayısından seçki yayınlayan Cumhuriyet yazarları Hikmet Çetinkaya ile Ceyda Karan ölümle tehdit ediliyor.
Çok eski dostum Hikmet’le konuşuyorum dün, Hikmet: “Biz sadece terörü lanetledik, başımıza gelmedik kalmadı. Tehditlerle ilgili suç duyurusunda bulundum. Ayrıca, TV’lerde isim vererek beni suçlayanlar var. Benim konuşma hakkım yok mu? O yayınlar tek taraflı, bana söz hakkı tanımıyorlar”.
Tehditlerden ayrı olarak, ifade özgürlüğüne yeni bir darbe var. O seçkiyi yayınlamadan önce Cumhuriyet polis baskınına uğruyor, savcı kontrol ediyor, sakınca görmüyor, gazete dağıtımına izin veriyor. Ne var ki ertesi gün
1) Davutoğlu gazeteyi eleştirince, 2) birileri şikâyet edince, savcı önceden suç görmediği bir olay hakkında sonradan soruşturma açıyor.
Davutoğlu Paris’e ifade özgürlüğü için gittiğini söylüyor, ama ifade özgürlüğü bir kez daha sizlere ömür.
Rejimin bir göstergesi: Sanat
ÖZEL tiyatrolara sözde yardım, toplam 4.5 milyon lira, Boğaz’da bir daire parası. Çok tartışılan İstanbul AKM binasında koca bir bez asılı, “inşaat” yapılacak, iki yıldır yapılacak, bina çürüyor. Yardım ve çürüme ötesinde kültür ve sanat sansür, baskı ve yasaklarla çok ağır yaralı.
Bir ülkede hukuk uygulamaları, ifade ve basın özgürlüğü, tarafsız yönetime ek, kültür ve sanata bakış da rejimin niteliğini gösteriyor. Kültür ve sanattan sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş 2014 kültür ve sanat raporunu açıklıyor.
AKP kültür ve sanatta bir yılda Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırıyor: 135 sansür ve baskı. 32 kez film ve tiyatro yasağı. Üç Oscar’lı ‘Piyano’ filmini gösteren TV’ye yasak dahil. Sanat kurumlarında 22 usulsüz görevden alma, atama, zorla istifa. 18 kez radyo, TV, gazete sansürü ve yasağı. 17 kez internet ve sosyal medya yasağı, bazıları mahkeme kararı olmadan. 16 kez çeşitli sanat dalları ve edebiyatta yasaklama. Örneğin, İstanbul’da bir okulda Aziz Nesin’in “Şimdiki Çocuklar Harika” kitabını tavsiye eden öğretmene soruşturma. Dünya edebiyatından “Semerkant” ve “Şeker Portakalı” kitaplarına soruşturma. Fazıl Say’ın eserlerini Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası programından çıkarma. 16 kez kültür varlıklarına saldırı. Kültür ve sanat insanlarına sözlü saldırı.
Dudak ısırtan bir demokrasi karnesi.
Paylaş