Yalçın Bayer

Gol nasıl atılır

28 Mart 2004
<B>BUGÜN </B>sandık başına gidiyoruz. Bugün siyaset yok; futbol var. El yazısıyla<B> </B>gönderdiği <B>‘‘Gol nasıl atılır’’ </B>başlıklı yazısı dikkatimizi çekti. İstanbul'da oturuyor. Merak edip bulduk; ‘‘Ben 1923 doğumlu vatandaş Kadir Atamert'im. Emekli kurmay albayım, futbol izlemeyi de severim’’ dedi. Her çocuk gibi futbol oynamış; ama iyi bir izleyici olduğunu söylüyor.

Gençberbirliği-Valencia maçını izlerken bizim futbolcuların yerini bulmayan topa vuruşlarından hırslanmış ve bu yazıyı bu nedenle yazmış:

‘‘% 99'u futbol kökenli olan, geçimini futboldan sağlayan veya futbolla ilgili faaliyetlerini zevk için yaptığını iddia eden Türk Futbol Federasyonu Başkanı ve sorumluları, basın ve yayın organlarının futbol yazarları ve yorumcuları, Türk futbol teknik direktörleri ve futbol antrenörleri... Gol atmak veya takım arkadaşına pas vermek için topa nasıl vurulması gerektiği şu ana kadar yukarıda arz ettiğim maddelerdeki ilgililerce Türk futbolcusuna maalesef öğretilememiştir. Çünkü kendileri de bilmediklerinin farkında değiller.

SPİKERİN YANLIŞLIĞI

Maçı televizyonda anlatan spiker, 'Futbolcularımız çok pas hatası yapıyor' diyor; 'Topa vurmasını bilmiyorlar' diyemiyor.

Yazıklar olsun!

İlgileneceklere iki tavsiyem olacak.

Gol atmak veya takım arkadaşına pas verebilmek için futbolcunun; topun neresine, ayağının neresi ile ne kadar kuvvetle vurması geretiğini dünyada bilen kimler varsa hiç sıkılmadan, utanmadan gidiniz öğreniniz. Öğrenmek ayıp değil, futbolcularınıza da ısrarla öğretiniz. Ve bizler de futbolcu çocuklarımızı zevkle seyredelim.

Futbolcu her ne pozisyonda olursa olsun topa vurmadan önce muhakkak başını kaldırıp kaleyi veya takım arkadaşını görmeli ve ondan sonra topa vurmalıdır.

BİLARDOYU ÖĞRENSİNLER

Bu iki faktörü uygulayamayan kişilerin futbol sahasına girip futbol oynamaya hakları yoktur kanısındayım.’’

Kadir Atamert, genç futbolculara, ayağını topun neresine vuracağını mükemmel bilen Fenerbahçe'nin Hollandalı futbolcusu Van Hooijdonk'un attığı pasları ve ceza vuruşlarını dikkatle izlemelerini istiyor ve şunu öneriyorum:

‘‘Sevgili teknik adamlar, siz hiç bilardo oynadınız mı? Istaka ile topa nasıl vuruluyor, deliğe nasıl giriyor, önce bunu öğretin gençlere.. Futbolun güzelliğini o zaman göreceksiniz.’’

Maradona ve Castro

ARJANTİNLİ efsanevi futbolcu Diego Armando Maradona, anılarını yazdığı kitapta çok sevdiği Küba Lideri Fidel Castro ile arasında geçen şu diyalogdan bahseder:

Fidel: Söylesene, bir kaleci penaltıyı nasıl karşılar?

Diego: Kalenin ortasında durur ve top nereden gelecek diye tahmin etmeye çalışır.

Fidel: Zormuş arkadaş!

Diego: Çok zordur. Bu yüzden biz penaltıya gol gözüyle bakarız.

Fidel: Peki sen nasıl penaltı atarsın?

Diego: Toptan iki metre uzaklaşırım, kafamı da ancak sağ ayağımı dayayıp, sol ayağımı topa vurmak için hazır hale getirdiğimde kaldırırım.

Fidel: Yapma yahu! Topa bakmadan mı vurursun?

Diego: Evet.

Tarihten dersler

ATATÜRK, çok partili yaşama geçmek üzere Serbest Fırka'yı kurdurmuştu. Tıpkı CHP gibi Atatürk'ün bir eseriydi bu parti. Partinin kurulmasını isteyen, ilkelerini ve amaçlarını belirleyen, parasal destek sağlayan en yakınlarını ve en güvendiği kişileri partinin yönetiminde görevlendiren Atatürk'ün kendisiydi. Ne var ki, parti ancak 3.5 ay yaşayabildi. Yöneticileri partilerini kapatmak zorunda kaldılar.

Başlıca uzmanlık alanı 'Türkiye'nin siyasal gelişmeleri/yaşamı' olan Çetin Yetkin, bugüne kadar 27 kitap yazdı. Bunların arasında en ilginçlerinden sayılan 'Atatürk'ün 'Vatana İhanet'le suçlandığı SCF (Serbest Cumhuriyet Fırkası) Olayı'(Otopsi Yayınları; 0212-519 68 48) yeniden düzenleyip yayınladı. Yetkin, 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' Dergisi'nin de genel yayın yönetmeni. Kitapta ‘‘SCF neden kuruldu ve neden kapatıldı? Genellikle öne sürüldüğü gibi 'İrticaya alet' mi oldu? Yoksa halkımızın özgürlük ve demokrasi aşkının bayraktarlığını mı yaptı?’’ sorularını belgesel kaynaklara dayanarak değerlendiriyor. Atatürk'ün, bu partinin genel başkanı Fethi Okyar'a yazdığı bir mektupta ‘‘(...) Mennuniyetle tekrar görüyorum ki, laiklik esasında beraberiz. Zaten benim siyasi hayatta bir taraflı olarak daima aradığım ve arayacağım budur’’ sözü yer alıyor.

Parti başkanı Fethi Bey'in İzmir'e gidişinde çıkan olaylar Meclis'te değerlendirilirken Dahiliye Vekili Şükrü Kaya şu suçlamalarda bulunuyor:

‘‘(Fethi Bey'in) arkadaşları arasında irtica ile mahkûm olmuş, millete ihanette bulunmuş, hilafet ve saltanat komitalarına girmiş adamlar vardı. (...) Bir anda teşekkül etmiş fırkaya bu suretle devşirme olarak girenlerin tabiidir ki, seciyeleri kadar akıdei siyasileri de (siyasi inançları) muhtelif olacaktı. Elbette bunların içerisinde fevkalade münevverler, en ileri cumhuriyetçiler, komünistler, anarşistler, mürteciler (bulunacaktı)’’

Yetkin kitabının sonunda şu sonuca varıyor:

‘‘Oysa Atatürk bir muhalefet partisinin varlığını 'cumhuriyet esasları'ndan sayıyordu. Ve nasıl olmuştu da Atatürk'ün SCF'ye verdiği desteği sürdürmesi durumunda, onun 'vatana ihanet' etmekle suçlanacağı açıklanabilmişti.’’

SANDIK GÖREVİ

BİR okurumuz, bugün sandık başına çeşitli tepkilerle gitmeyeceklere şu deyimi hatırlatıyor:

‘‘Pireyi gözünden, çakalı dizinden vuralım.’’

Laik cumhuriyetten yana olanlar, ülkesinin geleceğini düşünenler, özgür iradelerini elbette yerinde kullanacaklardır. Ve bunun bir görev olduğunu unutmayacaklardır.

HOLDİNGLEŞEN CEMAATLER SUSKUN

Tarikatlar ve cemaatler, bu kampanyada geri kalmayı tercih ettiler; holdingleştikleri için güçten yana oldular. Aydınlar Ocağı'nın bazı isimleri, AKP hükümetinin Kıbrıs politikası nedeniyle bu süreçte biraz ortalıkta gözükmediler.

Süleymancılar... Denizongun kardeşlerin farklı partilerde bulunması nedeniyle güçleri oranında ağırlık sağlamak istediler. SP İstanbul Büyükşehir adayı Mukadder Başeğmez'e destek verileceği ileri sürüldü. Lider konumdaki A. Ahmet Denizongun’un, 'laik cumhuriyet'e bağlı adayları desteklediği belirtildi.

İskenderpaşa cemaatinin başında Esat Coşan'ın oğlu Muhammet Nurettin Coşan gözükmesine karşın Korkut Özal'ın cemaati yönlendirdiği biliniyor. (Özal'ın bir ara genel başkanlığını yaptığı DP'de görev verdiği il ve ilçe yöneticilerinden 12'si bugün AKP adayı).
İsmailağa Cemaati'nin lideri Mahmut Hoca uzun süredir rahatsız olduğundan, cemaat üzerinde Cübbeli Ahmet Hoca'nın etkisi daha çok hissediliyor. Bu cemaat SP'ye yakın; bunun küçük bir kolu sayılan Abdullah Ustaosmanoğlu'nun yandaşları ise AKP'yi destekliyor. Anadolu yakasında etkili olduğu söylenen Hikmet Efendi, 3 Kasım'da AKP'yi desteklerken bu kez SP'nin yanında gözüküyor. Erenköy'deki Topbaşlar'ın ise cemaatini serbest bıraktığı anlatılıyor. Zeytinburnu'ndaki (12 yıl önce ölen) 'Sultan Baba'nın vekilleri, beş kola ayrılmasına karşın SP'nin yanında yer aldıkları belirtildi. Kadın müritleri fazla olan bu tarikatta bulunanlar arasında Erbakan ve Erdoğan'ın eşlerinin de yer aldığı anlatılıyor. Yine Nakşibendi kollarından Adıyaman Menzil grubu tüm Türkiye'de; Kayseri Yahyalı Hacı Sami Ramazan'ın müritlerinin Anadolu yakasında etkinlikleri bulunuyor.

Bu konularda bize bilgi veren bir siyasetçi, ‘‘Hamas lideri Şeyh Ahmet'in İsrail tarafından öldürülmesine AKP hükümetinin sessiz kalması bazı cemaatleri rahatsız etmiştir. Bu nedenle AKP'den soğuyan tarikat yandaşlarının olduğu da bilinmelidir’’ notunu ekledi.

Bazı isimleri AKP'ye yakın görülen Fethullah Gülen cemaatinin seçimlere yönelik bir etkisinin bulunmadığı biliniyor. Bu nedenle çoğu mensubun bireysel hareket edecekleri söyleniyor. Seçimlere bir hafta kala ortaya çıkan Gülen'in; Tayyip Erdoğan için ‘‘Çalışkan, cesur, kararlı’’ tanımlamasını; Deniz Baykal için de, ‘‘Baykal, hırçın bir insan değil. Kendi cephesinin hissiyatını hesaba katmak mecburiyetinde herhalde’’ demesi ilginç bulunuyor. Bu arada her zaman 'laik cumhuriyet'ten yana tavır koymuş olan Alevi kesimin, genellikle aday bazında tercihlerini CHP veya SHP'den yana kullanacakları bir gerçek.

'Taşıma oylar'ın kullanılmadığı bir seçim dileğiyle adaylara başarılar.

Beşiktaş sahiline otel

BEŞİKTAŞ
cadde ve sokaklarını son bir haftada 200 reklam 'raketi' ile donatıp seçim afişlerini astıran ANAP'lı Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu, Kaymakamlık ile Deniz Müzesi'nin yanındaki arsaya otel yapılacağını doğruladı. Namoğlu, ‘‘Büyükşehir'ce onaylanan nazım planda Turizm ve Ticaret alanı olarak yeniden planlanmış, belediyemizce yapılan ve 29.1.2004'te Büyükşehir Belediye Başkanlığınca onaylanıp yürürlüğe giren 1/1000 ölçekli İmar Planı'nda da nazım plan gereği aynı fonksiyon verilmiştir. Söz konusu parselde yapılacak avan proje uygulaması (1) Koruma Kurulu onayına müteakip yürürlüğe girecektir.’’

Peki, Büyükşehir'de bu kararı kim imzaladı? Beşiktaş'a bir kez daha yazık değil mi?

400 milyon $ rant

BAKIRKÖY'deki seçim çığırından çıktı. ANAP adayı Ahmet Çetinsaya ve arkadaşları dün kaçak bir inşaatta müteahhidin adamları tarafından saldırıya uğradı. İmar rantının nelere vardığını görüyorsunuz. Burada son iki yıl içinde, projesi ve ruhsatı olmayan 60 blokta en az 600 daire yapıldı. Bir belediyeci kulağımıza üfledi, ‘‘Bakırköy'de 400 milyon dolarlık rant pazarı var; saldırılar bundan dolayı’’ dedi.

Biliyor musunuz

CHP Beylikdüzü başkan adayı Ali Fatinoğlu'nun ‘‘Çevrede yerel gazete adıyla çıkan ve şantaj amaçlı yayın yapan bazı gazetelerin ‘biz seçim kazandırmayız; kaybettiririz' diyerek kendilerini tehdit ettiklerini’’ söylediğini... Biliyor musunuz?

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Balık, gölüne göre büyür.’’

(Ali Bilge)
Yazının Devamını Oku

Ak ile kara

27 Mart 2004
<B>YARIN </B>yapılacak yerel seçimlere partiler neredeyse aralık ayından beri hazırlanıyorlar. Bu kampanya sürecinde adaylar şimdiye kadar hiçbir seçimde olmadığı kadar büyük çaba gösterdiler; yoruldular, paralar harcadılar.

Neden?

Görev aşkı için mi, rant için mi? Bir belediye başkanının maaşı 2-3, bilemediniz 4 milyar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir seçimde bu kadar aday ortaya çıkmadı.

Konuyu uzatmadan dikkatimizi çeken bazı çarpıcı konuları sergileyelim:

HASSAS İLLER VE JET FADIL

Mersin'
de Arap-Kürt-Türkmen ve Alevi-Sunni seçmen dengeleri, bloklaşmaya yol açacağından adayların yapıları ile sol oyları tetikleyeceği anlaşıldı. Bu tabloda CHP ve SHP (Demokratik Güç Birliği) oylarının 'sol ve sosyal demokratlar'ın tarihinde en yüksek oy oranına ulaşacakları anketlerde görüldü.

Mardin ve Siirt'te Arap-Kürt oyları belirgin bir gösterge sayılacak. Özellikle, seçimler arifesinde bir yıl hapis yattıktan sonra '150 milyar' kefaletle salıverilen Fazıl Akgündüz (Jet Fadıl) hemen Siirt'te gidip; Erdoğan'ın yerine milletvekili seçilen AKP adayı Mervan Gül'ün seçilmesi amacıyla kişisel kampanya başlattı.

Diyarbakır'daki oylar, İmralı'da merak uyandıracak.

MARKA İSİMLER

Kampanyaları, çalışkanlıkları ve projeleriyle dikkati çekmekten başka 4. veya 5. kez adaylıklarını koyan 'marka' olmuş belediye başkan adaylarını sıralarsak aklımıza gelen isimler şöyle.

Mustafa Sarıgül (CHP-Şişli), Melih Gökçek (AKP-Ankara), Prof. Yılmaz Büyükerşen (DSP-Eskişehir), Celal Doğan (CHP-Gaziantep) Turgut Altınok (AKP-Keçiören), Bekir Ödemiş (CHP-Ürgüp), Gürbüz Çapan (SHP-Esenyurt), Aytaç Durak (AKP-Adana), Mehmet Özhaseki (AKP-Kayseri), Şükrü Kemerli (CHP-Biga), Feyzullah Kıyıklık (AKP-Bağcılar), Mustafa Özkafa (SP-Konya), Süleyman Canan (SP-Kütahya), Osman Seçilmiş (SP-Sivas), Arif Çalban (SP-Kağıthane), Ali Nabi Koçak (SP-Sultanbeyli), Arif Ersoy (SP-Çorum'dan Ankara Büyükşehir) ve Ahmet Piriştina (CHP-İzmir)

ÇALIŞAN KAZANACAK

Seçim otobüsünün üzerine çıkıp sokak sokak dolaşan; tanıtım ekibi oluşturan; pazarı dolaşan, işyeri ve konutları ziyaret eden, halkla el sıkışan, proje üreten (hayali değil), çalışkan ve dürüst adaylar partilerinden daha yüksek oranda oy alacaklar.

KAMPAMYANIN GÜNDEMİ

AKP,
'değiştim' söyleminden başka kampanyanın son iki haftasında, iktidara gelişinden beri ilk kez 'imam hatip', 'türban' ve 'bedelli' konularını kamuoyuna getirdi. CHP'nin 'kökünü' tartışmaya açtı; '10. Yıl Marşı' ile 'Türkiye'de ne yaptınız' sorusunu gündeme taşıdı; hatta üstü kapalı şekilde toplumu 'hizaya getirme' niyetinden söz etti. Ancak, 'çok başarılı saydığı' dış politikada Kıbrıs ve AB konularında sıkıştı. SP, bugün 'tanıyamadığını' söylediği 'çocuklarına', 'rüzgara kapılmayın' mesajını verdi. CHP, Atatürk ve Cumhuriyetçiliği, DSP ise laikliği daha çok işledi. AKP'nin aksine muhalefet partilerinin temel ve ortak söylemi 'ulusalcılık' ekseninde örtüştü. MHP, Kıbrıs'tan taviz verilmeyeceği konusuna daha çok dikkat çeken parti oldu. DYP, muhalefetin haksız rekabet nedeniyle çok 'şımardığını' ve bunun ülke için bir tehlike oluşturduğunu işledi.

SHP ile ortak aday çıkartan DEHAP'ın gerçek gücü özellikle büyük kentlerde merak edildi.

ANKETLER KAFA KARIŞTIRDI

Anket yapan firmaların sayısı rekor bir şekilde yaklaşık 100'ü buldu; bunların bazıları manipülasyon sonuçlar yarattı. Bazı anketlerin harcamalarını kimin veya hangi kurumların karşıladığı merak konusu oldu. Bu arada 'dayatmacı anketler' rakipleri endişeye sürükledi. Yerel gazete, televizyon ve radyolar, para karşılığı 'haber' yaptı; hatta rakip adayların emeklerini 'kirleterek' kafaları karıştırdı. Hangi anketin doğru-yanlış olduğu sıkıntısını her parti ve aday yoğun şekilde üzerinde hissetti.

AKP kampanya süresince devlet imkanlarını; bazı belediye başkanları da belediye imkanlarını kullandı. Muhalefet partilerinin, parasal ve fiziki güçleri AKP'nin gerisinde kaldı. Seçim kampanyalarının en etkili isimleri Erdoğan ve Baykal'dı.

Kampanya'nın tek dava konusu olan sözü; Niğde'de bir araca 'İktidarla el ele; 84 yıllık karanlığa son' yazısıydı.

TARİKATLAR NE DURUMDA

Tarikatlar ve cemaatler, kampanyalarda pek dikkat çekmediler. Aydınlar Ocağı'nın bazı isimleri, AKP hükümetinin Kıbrıs politikası nedeniyle bu süreçte biraz ortalıkta gözükmediler.

Süleymancılar; Denizolgun kardeşlerin farklı partilerde bulunması nedeniyle ancak güçleri oranında ağırlık koydular. Bu kesimden SP İstanbul Büyükşehir adayı Mukadder'e destek verecekler bulunduğu söylendi. Ancak, lider konumundaki Ahmet Arif Denizolgun, 'laik cumhuriyet'e bağlı adayları desteklediği belirtildi.

İskenderpaşa cemaatinin başında Esat Coşan'ın oğlu gözükmesine karşın Korkut Özal'ın cemaati yönlendirdiği biliniyor. (Özal'ın DP'sindeki il ve ilçe yöneticilerinden 12'si bugün AKP listelerinde aday.)

İsmailağa Cemaati'nin lideri Mahmut Hoca uzun süredir rahatsız olduğundan, cemaat üzerinde Cübbeli Ahmet Hoca'nın etkisi biliniyor. Bu cemaat SP'ye yakın; bunun küçük bir kolu sayılan Abdullah Ustamahmutoğlu'nun yandaşları AKP'yi destekliyor. Anadolu yakasında etkisi olduğu söylenen Hikmet Efendi, 3 Kasım'da AKP'yi desteklerken bu kez SP'nin yanında gözüküyor. Zeytinburnu'ndaki 'Sultanbaba' müritleri ise beş kola ayrılmasına karşın SP'nin yanında yer aldıkları belirtildi. Özellikle kadın müritleri fazla olan bu tarikata bağlı olanlar arasında Erbakan ve Erdoğan'ın eşlerinin bulunduğu bildirildi.

Bu çevrelerle ilgili bir siyasetçi bize, ‘‘Hamas lideri Şeyh Ahmet'in İsrail tarafından öldürülmesine AKP hükümetinin sessiz kalması bazı cemaatleri rahatsız etmiştir. Bu nedenle AKP'den soğuyan tarikat yandaşları olduğunun da bilinmesi gerekir’’ dedi.

Bazı isimleri AKP'ye yakın olduğu görülen Fethullah Gülen cemaatinin seçimlerde baskısı olmadığı biliniyor. Çoğu mensuplarının bireysel hareket edecekleri söyleniyor. Seçimlere bir hafta kala ortaya çıkan Gülen'in Tayyip Erdoğan için ‘‘Çalışkan, cesur, kararlı’’; Deniz Baykal için de ‘‘Baykal hırçın bir insan değil. Kendi cephesinin hissiyatını hesaba katmak mecburiyetinde herhalde’’ demesi ilginç bulundu.

HOLDİNGLEŞEN CEMAATLER SUSKUN

Tarikatlar ve cemaatler, bu kampanyada geri kalmayı tercih ettiler; holdingleştikleri için güçten yana oldular. Aydınlar Ocağı'nın bazı isimleri, AKP hükümetinin Kıbrıs politikası nedeniyle bu süreçte biraz ortalıkta gözükmediler.

Süleymancılar... Denizongun kardeşlerin farklı partilerde bulunması nedeniyle güçleri oranında ağırlık sağlamak istediler. SP İstanbul Büyükşehir adayı Mukadder Başeğmez'e destek verileceği ileri sürüldü. Lider konumdaki A. Ahmet Denizongun’un, 'laik cumhuriyet'e bağlı adayları desteklediği belirtildi.

İskenderpaşa cemaatinin başında Esat Coşan'ın oğlu Muhammet Nurettin Coşan gözükmesine karşın Korkut Özal'ın cemaati yönlendirdiği biliniyor. (Özal'ın bir ara genel başkanlığını yaptığı DP'de görev verdiği il ve ilçe yöneticilerinden 12'si bugün AKP adayı).

İsmailağa Cemaati'nin lideri Mahmut Hoca uzun süredir rahatsız olduğundan, cemaat üzerinde Cübbeli Ahmet Hoca'nın etkisi daha çok hissediliyor. Bu cemaat SP'ye yakın; bunun küçük bir kolu sayılan Abdullah Ustaosmanoğlu'nun yandaşları ise AKP'yi destekliyor. Anadolu yakasında etkili olduğu söylenen Hikmet Efendi, 3 Kasım'da AKP'yi desteklerken bu kez SP'nin yanında gözüküyor. Erenköy'deki Topbaşlar'ın ise cemaatini serbest bıraktığı anlatılıyor. Zeytinburnu'ndaki (12 yıl önce ölen) 'Sultan Baba'nın vekilleri, beş kola ayrılmasına karşın SP'nin yanında yer aldıkları belirtildi. Kadın müritleri fazla olan bu tarikatta bulunanlar arasında Erbakan ve Erdoğan'ın eşlerinin de yer aldığı anlatılıyor. Yine Nakşibendi kollarından Adıyaman Menzil grubu tüm Türkiye'de; Kayseri Yahyalı Hacı Sami Ramazan'ın müritlerinin Anadolu yakasında etkinlikleri bulunuyor.

Bu konularda bize bilgi veren bir siyasetçi, ‘‘Hamas lideri Şeyh Ahmet'in İsrail tarafından öldürülmesine AKP hükümetinin sessiz kalması bazı cemaatleri rahatsız etmiştir. Bu nedenle AKP'den soğuyan tarikat yandaşlarının olduğu da bilinmelidir’’ notunu ekledi.

Bazı isimleri AKP'ye yakın görülen Fethullah Gülen cemaatinin seçimlere yönelik bir etkisinin bulunmadığı biliniyor. Bu nedenle çoğu mensubun bireysel hareket edecekleri söyleniyor. Seçimlere bir hafta kala ortaya çıkan Gülen'in; Tayyip Erdoğan için ‘‘Çalışkan, cesur, kararlı’’ tanımlamasını; Deniz Baykal için de, ‘‘Baykal, hırçın bir insan değil. Kendi cephesinin hissiyatını hesaba katmak mecburiyetinde herhalde’’ demesi ilginç bulunuyor. Bu arada her zaman 'laik cumhuriyet'ten yana tavır koymuş olan Alevi kesimin, genellikle aday bazında tercihlerini CHP veya SHP'den yana kullanacakları bir gerçek.

'Taşıma oylar'ın kullanılmadığı bir seçim dileğiyle adaylara başarılar.

Beşiktaş sahiline otel

BEŞİKTAŞ
cadde ve sokaklarını son bir haftada 200 reklam 'raketi' ile donatıp seçim afişlerini astıran ANAP'lı Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu, Kaymakamlık ile Deniz Müzesi'nin yanındaki arsaya otel yapılacağını doğruladı. Namoğlu, ‘‘Büyükşehir'ce onaylanan nazım planda Turizm ve Ticaret alanı olarak yeniden planlanmış, belediyemizce yapılan ve 29.1.2004'te Büyükşehir Belediye Başkanlığınca onaylanıp yürürlüğe giren 1/1000 ölçekli İmar Planı'nda da nazım plan gereği aynı fonksiyon verilmiştir. Söz konusu parselde yapılacak avan proje uygulaması (1) Koruma Kurulu onayına müteakip yürürlüğe girecektir.’’

Peki, Büyükşehir'de bu kararı kim imzaladı? Beşiktaş'a bir kez daha yazık değil mi?

400 milyon $ rant

BAKIRKÖY'deki seçim çığırından çıktı. ANAP adayı Ahmet Çetinsaya ve arkadaşları dün kaçak bir inşaatta müteahhidin adamları tarafından saldırıya uğradı. İmar rantının nelere vardığını görüyorsunuz. Burada son iki yıl içinde, projesi ve ruhsatı olmayan 60 blokta en az 600 daire yapıldı. Bir belediyeci kulağımıza üfledi, ‘‘Bakırköy'de 400 milyon dolarlık rant pazarı var; saldırılar bundan dolayı’’ dedi.

Hayvan hakları

DOSHAYAD Genel Başkanı Süsen Erkuş hükümete sesleniyor: ‘‘Avrupa Evcil Hayvanlar Sözleşmesi'ne imza atıp Resmi Gazete'de yayınlatarak yürürlüğe koymadınız mı? Peki Hayvan Hakları Yasası, AB uyum paketinde yer almıyor mu? Artık bu yasanın uygulanmasını istiyoruz. Daha fazla masum hayvanın ölümüne seyirci kalınmasını istemiyoruz. Bizi avutmayın.’’

Biliyor musunuz

CHP Beylikdüzü başkan adayı Ali Fatinoğlu'nun ‘‘Çevrede yerel gazete adıyla çıkan ve şantaj amaçlı yayın yapan bazı gazetelerin ‘biz seçim kazandırmayız; kaybettiririz' diyerek kendilerini tehdit ettiklerini’’ söylediğini... Biliyor musunuz? DİYARBAKIR'da belirlenen yerler dışında afiş ve benzeri reklamlarını asan 16 muhtar adayına çevreyi kirlettikleri gerekçesiyle 1.5 milyar lira ceza kesildiğini... Biliyor musunuz?

Mesaj panosu

BAZI TV kanalları sürekli yandaş liderlerini ekrana çıkarıyor. Yoksa bu kanallar parti kanalı mı? TV5, SP'nin mi, 'Milli Görüş lideri' diye sunulan Erbakan'ın mıdır? Bir de Meltem ve Mesaj TV var. RTÜK Yasası'nın 4. maddesi, kişileri ya da tüzel kişileri öne çıkaran yayınları yasaklamıştır. Bu bilinmiyor mu?

Bir okur

2004 Trafik Yılı ilan edilmesi nedeniyle 'Trafik Güvenliği Ödülü' verilmesini önerdim. Ancak, İçişleri Bakanlığı hakkında 'vatandaşları yanlış yönlendirdiğim ve bakanlık görevlilerini gereksiz yere meşgul ettiğim gerekçesiyle' suç duyurusunda bulunuldu. Bunun üzerine polisce ifadem alınarak Buldan (Denizli) Cumhuriyet Savcılığına sevkedildim. Bu durumu yadırgıyorum. Tevfik KARATAŞ (0532-648 16 74)
Yazının Devamını Oku

Siyasetin fotoğrafı

26 Mart 2004
<B>SONAR-K </B>Yönetim Kurulu Başkanı <B>Koray Yücel,</B> 1977'den bu yana sağ ve sol seçmenin oylardaki iniş çıkışlarını belirleyen trendleri bir grafik düzen içinde göstermiş... Buna göre, sol seçmenler bakımından CHP zirve yaptığı 1977 seçimlerinden sonra SHP ile sürekli bir düşüş içine girmiş... Bu arada 1993'te CHP yeniden açılmış; SHP ile birleşme 1995'te gerçekleşmiş. 1995'teki seçimle birlikte bir ivme kazanmış ve sürekli bir yükseliş trendi yakalamış. Ortalama oyunu % 10'lara getirmiş; 2002'deki oyunu da % 200 artırarak % 19 yapmış. ‘‘Aslında bu dikkate değer bir 'başarı' tablosu’’dur diyor Yücel: ‘‘Çünkü düşen büyük bir kütleyi önce durdurup sonra tekrar yukarıya doğru çekmiştir.’’ Yücel'e göre; ANAP ve DYP'de ise düşüşü engellemek mümkün olmamış ve onlar dibe vurmuşlar. RP/FP sürekli çıkış trendini yakalamış ve son seçimlerde de AKP ile zirveye oturmuş. AKP'nin yerel seçimlerde bu çıkışını sürdüreceği gözükürken; liderlerinden sonra sağ partiler de ömürlerini tamamlıyor.

Muğla AKP’de kaos

MARMARİS'ten, kendilerini Muğla'da dışlanan eski 'AKP kurucuları' olarak tanıtan bir grup şunları anlatıyor:

‘‘AKP Muğla Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu, AKP'nin yükselişini hazmedemeyenlerin, kendisinin DYP'ye geçeceği iddiasını ortaya attıklarını söylüyor. Bunu yalanlamakla haklı olabilir ama bu yakıştırmalar 1999'da DYP Muğla Belediye Başkan adayı olmasından kaynaklanıyor olamaz mı? DYP'nin, benmerkezci davranışlar nedeniyle AKP örgütünü Muğla'da sarstığını herkes biliyor. Terzibaşıoğlu, bu söylentileri bırakıp Marmaris'te AKP'nin neden seçimlere katılmadığını bir parlamenter olarak sorgulamalıdır? Marmaris'te ANAP'lı belediye başkanı İsmet Karadinç, Muğla'da Şükrü Zeybek gibi isimler neden DYP'ye kaptırıldı; bunlar partimize kazandırılamaz mıydı? Muğla Ticaret Odası Başkanı Saim Gürsoy, AKP'ye sıcak baktığı halde neden kapı kendisine açılmadı. Muğla'da Terzibaşıoğlu'nun bir yere gidip gitmemesi hiç önemli değil; AKP kadrolarının güçlenip güçlenmemesi önemlidir. Ne yazık ki, AKP Muğla'daki başkanlıklarda 12-0 veya 12-1 mağlup olacaktır. AKP Muğla adayı Ahmet Doğu'nun Allah yardımcısı olsun. Muğla'da AKP ile ilgili gelişmeleri yazan Bodrum Gazetesi'ni okuyun lütfen.’’

Çine köylüleri Göltürkbükü’ne başkan seçecek

MUĞLA Milletvekili Fahrettin Üstün, Bodrum Göltürkbükü'ndeki imar yağmasına dikkat çekerek şu uyarıda bulunuyor:

‘‘Göktürkbükü'nün 3800 nüfusu, ancak 3748 seçmeni var. Böyle bir seçmen sayısı olamaz. Bizim tespitlerimize göre Aydın'ın Çine İlçesi'nin bazı köylerinden pazar günü 'taşıma' seçmen getirilecek. Kendilerine peşin 100'er milyon verilmiş; oy kullandıktan sonra bir 100 milyon daha dağıtılacakmış. Peki bu parayı kim karşılıyor; yoksa birileri başkana 'sponsor' mu oluyor?’’

Bodrum'un en şirin koyunun belediye başkanı ANAP'Halil İbrahim Kaynar'la ilgili olarak, muhtarlıktan belediye başkanı seçildiği dönem arasında birçok soruşturma ve dava açıldığı bildiriliyor. Havana Evleri, Tampa ve kendi otelinin önüne yapılan kaçak iskeleleri yıkmayan başkan hakkındaki davaların, Hazine arazilerine konut yapılmasına göz yummak, işgaliye parası almak, yapı ve iskan ruhsatı işlemlerinde 'bağış' adı altında para toplamak gibi iddialar bulunuyor.

Ne yazık ki, başkanın ‘‘Göltürkbükü'nü Cote d'Azur yapacağım’’ dediği beldenin kaderini yerli halkı değil Çineli köylüler tayin edecek.''

Okurlarımız, Bitez beldesinde de 500; Konacık'ta da aynı sayıda taşıma seçmen tespit edildiğini, ancak Bodrum İlçe Seçim Kurulu'na yapılan başvuruların reddedildiğini anlattılar.

Gökyüzü müteahhitlere teslim

OKURLARIMIZ
kaçak inşaat yapan anlayışa karşı yazdığımız ‘‘Allah'ın göğünü halkımızdan mı esirgeyeceğiz!’’ sözünü çok tuttular.

Bunlardan birini buraya aktarıyoruz:

‘‘Gökyüzü müteahhitlere teslim edilirken, mülk sahiplere veya müteahhitlere kuyruk sallayan belediye başkanları esas suçlu değil mi?’’

Kaçak yapılar

ATATÜRK'ün Florya'sını lütfen bir gelip görün, ne hallerde. Acaba en çok kaçak kat ve yapılar hangi dönemde yapıldı? Siyasiler, Florya'yı gezemiyorlar bile. Bu arada ruhsatlı inşaat yapanlardan bu furya arasında iki kat daha atanlar dikkati çekmiyor mu? (Yamaç ve Ören vb. sokaklarda)

Hortumcu muyuz?

İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü'nde çalışan bir grup polis, ‘‘Biz hortumcu muyuz?’’ diye soruyorlar: ‘‘Cevizlibağ'daki Vatan Computer'de bize Finansbank'ın verdiği kredi kartından alırsak taksitli satış imkánından yararlanacağımız söylendi. Ancak aynı yerdeki Finansbank'a başvurduk. Durumu merkezlerine sorduklarında 'bankanın kriterlerine uymadığımız için verilemeyeceği' belirtildi. Başka bankanın kredi kartlarını kullanan bizlere niye kart verilmez? Maaşlarımızda hiçbir icra işlemi de yok. Biz hortumcu muyuz?’’

Biliyor musunuz?

TAYYİP Erdoğan'ın, doğup büyüdüğü Kasımpaşa Kaptanpaşa Mahallesi'nde yıllar önce bir dönem ortak işkembe dükkánı (Amca Kitabevi yanı) işlettikleri Şakir Kambur'un muhtar adayı olduğunu... Atatürk'ün Mersin'e gelişinin yıldönümünde (17 Mart) adı okunmasına rağmen AKP'nin Atatürk Anıtı'na çelenk koymadığını.. İnebolu'da (Kastamonu) CHP, DYP, SP, SHP, MHP, ANAP ve GP'nin aday çıkartmayarak bağımsız belediye başkan adayı Ziya Çıtır'ı destekleme kararı aldıklarını... Konya'da başkan adaylarına kent sorunları ile ilgili sorular yönelten Tüketiciler Birliği'nin sorularını yanıtlamayan adaylar için, birlik başkanı Kemal Özer'in ‘‘Seçmene saygı duymayan adayları kınıyoruz’’ diye bildiri yayınladığını..

Biliyor musunuz?

Mesaj panosu

UYARI
Pazar günü sandıkların açılmasından itibaren çok yoğun bir telefon trafiği olacağı için iletişimde aksamalar meydana gelebileceğinden, telefon operatörleri Telekom, Turkcell, Telsim, Aria ve Aycell şimdiden önlem almalıdırlar.

CİHANGİR Süngü Sokak 2'deki kaçak kat 24.3.2003'te yıkıldı. Mevzuata aykırı yapılan buna benzer kaçak inşaat ve kat ilaveleri Kaymakamlığımızca da takip edilmekte, Sayın Valimiz Muammer Güler bu konular üzerinde hassasiyetle durmaktadır. Son 15 gün içinde Beyoğlu Belediyesi ekiplerince 21 inşaat yıktırılmıştır. İstendiğinde fotoğraflar verilebilir.

A. Kamil BALŞAR

Beyoğlu Kaymakamı

SAYIN
Başbakan kaçak yapılara bu kadar hassasiyet gösteriyorsa, Çamlıca tepeleri 'Milli Park' ilan edilecekken, kaçak villalarla (Çizmecioğlu ve Topbaş) donatıldığını, sonra da bunlara 'turistik tesis' kılıfının uydurulduğunu ve bunların sorumlularını da ortaya çıkartmalıdır.
Yazının Devamını Oku

İşte kaçaklar

25 Mart 2004
<B> SARIYER'</B>i, Kars ve Sivas mahallerinde yeşil alanların nasıl bitirildiğini bir görseniz. Halk depremi çabuk unuttu, yine imarsız, mimarsız, çürük tabutlarını inşa ediyor. Sarıyer için çok üzülüyorum.

Şükran AGU

FLORYA'da arsa üzerindeki %25 olmalı iken %60-7'e çıktı; belediye görmedi. Şimdiki binalarda bahçe kalmadığından, kaldırımlara göstermelik palmiye dikiyorlar. Bir belediye başkanı, evinin 20 metre ilerisindeki inşaatın müteahhidine kaçak katları kendinin 20 günlük izninde yapmasını söyler mi?

Betül GÜRER

SADECE Florya mı? Basınköy Tepe Sokak 949 ada 84 pafta ve 206 parseli gören yok mu? Bu müteahhitler bu cesareti nereden alıyorlar? Ben şahsen bunları mahkemeye vereceğim ve işin peşini bırakmayacağım. Yeni gelecek başkan, bunlara çivi çaktırmamalı.

İsmail YALÇIN

İMKB girişinin karşısına İstinye Bayırı ve Tuncay Artun caddelerinin kesiştiği noktada bahçenin önce büfe daha sonra restoran olduğunu Sarıyer Belediye Başkanı Sedat Özsoy görmüyor mu?

CİHANGİR, Süngü Sokak 2'de resmen kat çıkılıyor. Belediyeye en az 10 kez telefon ettik; onlar da illallah diyorlar. Kadir Topbaş, Büyükşehir Belediye Başkanı olunca mı bu kaçağı yıkacak? Beyoğlu Sarıgazi değil ki..

Yavuz B.-BEYOĞLU

Benden korksunlar

FLORYA'
yı kaçak inşaatlarla donatan müteahhitlere yakın olduğu suçlaması ile karşı karşıya kalan AKP Bakırköy 3. sıra adayı gösterilen İnşaat Mühendisi (ODTÜ) Fikret Aydın şunları söylüyor: ‘‘Bu doğru bir iddia değildir. Bir yapı denetim firmasının sahibiyim; bu müteahhitlerin birçok kaçağını belediyeye bildirerek kendilerine acımasızca davrandım; sonra benden uzaklaştılar. Seçilirsek onlara hiçbir belediyenin yapmadığını yasal yoldan biz yapacağız. Benim AKP'de oluşumun nedeni kokuşmuş sistemin yok edilmesidir.’’

Seçim öncesi oyunlar

Bedelli askerlik

BEDELLİ askerlik için her gün binlerce e-mail dolaşıyor. İsteklerinin gerekçeleri, örneğin özetle şöyle:

‘‘İşimi kaybetmek istemiyorum... Bedelli askerlik bekleyenlerin parası hazır... Korktuğum, askerlikte geçen 15 ay değil; işimden, hayatımdan, eşimden ayrı kalacağım 15 ay... (Avrupa'daki Türkler için) Onlar Türk de biz Türk değil miyiz; bizimki para değil mi?.. Ordumuz modern olmadıkça başarılı bir ordu sayılabilir mi?.. Orman arazilerinin satışından elde edilecek gelirlere bel bağlanmış bir ortamda hálá nasıl olur da bedelli askerlik uygulanmaz, hayret vericidir... Bedelli hakkımız ve sonuna kadar savaşacağız.’’

e-maillerin www.incihost.net isimli bir hosting şirketi üzerinden geldiği ve 'Necmi, Mesut, Çelik, Ceyhun, Okan, Can ve Yüksel' gibi takma isim kullandıkları ise mesajlarının sonunda isim vermemelerinden anlaşılıyor. Bu da dikkatleri çekiyor.

Geçmişte bedelli askerlik taleplerine kıyasla şimdiye kadar böyle bir mesaj bombardımanı yaşanmamıştı. Bir okurumuz bunu şöyle yorumluyor.

‘‘Burada bir tahrik unsuru görüyorum. Bazı çevreler, bunda bir oy hesabı mı yapıyor? Orduya karşı bir tahrik mi? Başbakan 'bedelliye tam destek veriyorum' diyor, TSK ise 'hayır' diyor.’’

Dün ve bugün

ATALARIMIZ canlarını vererek bu toprakları bizlere bıraktı. Dün düşman cephedeydi, bugün içimizde.

Bizim bir tek düşmanımız var; o da yoksulluk ve cehalet.

Köylüsü, işçisi, esnafı, memuru, zengini, din adamı, subayı, sağcısı, solcusu, devrimcisi, ülkücüsü, şeriatçısı, Atatürkçüsü; hukukun evrenselliğini benimsemiş, aydınlık, özgür, bağımsız ve çağdaş Türkiyemiz için el ele, gönül gönüle.

Atilla KEMAL

Neden sessizlik

SAYIN
Cumhurbaşkanım, Her gün her fırsatta Türkiye Cumhuriyeti'nin değerlerine saldıran (CHP, 10. Yıl Marşı ve bugün de Cumhuriyet Gazetesi) bu hükümete karşı bir süredir koruduğunuz sessizliğinizi bozmanızı, bu cumhuriyetin yetiştirdiği Atatürk çocuğu olarak arz ediyor, saygılarımı sunuyorum.

Hakan KUNTAY

Haydi 2. turizm hamlesine

KÜLTÜR
ve Turizm Bakanlığı'nın, turizm yatırımları için açtığı en büyük 'kamu arazisi tahsis' ihalesine başvurular yarın sona eriyor.

Özellikle Belek Kunduz'da kaç parça arazi dağılıyor? Kimler teklif verecek, yerli ve yabancı ortaklar kimlerden oluşuyor?

Kamuoyu bunları şimdiden merak ediyor.

İnşallah bunların arasında, bazı belediye başkan adaylarına 'sponsorluk' yapanlar bulunmaz.

Biliyor musunuz?

KADIKÖY Belediyesi'nin, pazar günü yaşlı ve sakatlara araç hizmeti için 0216-349 32 07-349 32 67 nolu telefonlardan özel hizmet vereceğini; hangi sandıkta oy kullanılacağının ise www.kadikoy-beld.gov.tr/ www.selamiozturk.com'den öğrenilebileceğini...BAKIRKÖY AKP adayı Taner Mustafaoğlu ile Kemal Derviş'in, seçim çalışmaları sırasında AKP Yeşilköy seçim bürosu önünde karşılayıp sohbet ettiklerini... SHP Eminönü adayı Kiraz Biçici'nin, Eminönü'den rantçı, ihaleci ve işletmeci zihniyeti sileceklerini söylediğini... Ömer Sinan Yağcı'nın, bir engelli olarak bireysel ve kamusal sorumluluğunu yerine getirmek olarak üzere Büyükşehir'e bağımsız aday olduğunu... AİLESİNİN, anne tarafından Alevi kardeşleri bulunan SP Büyükşehir adayı Mukaddes Başeğmez'in, özellikle Sivaslı dernekleri ve aralarında Şahkulu Sultan Dergahı başta olmak üzere bazı Alevi örgütlerini sıkca ziyaret ettiğini... RİZE'de yayın yapan Kaçkar TV'nin, yayınlarında iki dönemdir belediye başkanı olan ANAP'lı Hıdır Hop'a yönelik eleştiriler ve seçim yasaklarını ihlal etmesi nedeniyle, ilgili seçim programının Seçim Kurulu tarafından durdurulduğunu... Şeker-İş Konya Başkanı Mustafa Yılmaz'ın oyunu, sosyal demokrat olmasına rağmen ‘‘dürüst, adam gibi hizmet adamı, partizan değil’’ diye tanımladığı SP'li Belediye Başkanı Mustafa Özkafa'ya vereceğini açıkladığını...

Biliyor musunuz?

Mesaj panosu

ÇORLU'nun ilk özel tiyatrosunu kuran Sinan Bayraktar'ın ‘Deniz Atı’ isimli modern meddah gösterisi bugün 17.00'de Maslak, Işık Üniversitesi Konferans Salonu'nda. (0536-783 21 90)

ÇORLU DSP Belediye Başkan adayı İsmet Avkıran'dan: ‘‘30.9.2003'te belediye başkan yardımcılığı görevinden ayrılmış bir meclis üyesi olarak kaçak yapılaşmadan sorumlu gösterilmemi doğru bulmuyorum. Haberinizdeki kaçak yapılaşma konusu, imar müdürlüğünün yetkileri dahilindedir. Benim sorumluluğumda olmayan bu birim, direkt olarak sadece belediye başkanına bağlıdır.
Yazının Devamını Oku

Allah’ın göğünü halkımızdan mı esirgeyeceğiz!

24 Mart 2004
<B>DÜNKÜ Florya</B>'daki kaçak ve imara aykırı yapılaşma ile ilgili yazımız yankı uyandırdı. <B>Türkiye'</B>de kaçak ve imara aykırı yapılaşmanın önünün alınamaz hale gelmesinin nedenine okurumuz olan bir inşaat mühendisi şöyle bir tarif getirdi: ‘‘Beyefendi, Allah'ın göğünü halkımızdan mı esirgeyeceğiz?’’

Bu 'inananlar' arasında son günlerde yaygın bir söylem imiş; ‘‘Yap yapabildiğin kadar; biz yasalara karşı değil Allah'a karşı hesap veririz!’’

İşte kentlerimizin hali. Son üç aydır yaşanan imar kargaşası nedeniyle inşaat işçisine karşı talep artmış; hatta Karadeniz'den özellikle Ordu, Samsun ve Sinop yörelerinden malayı-çekici kapan İstanbul'a koşuyormuş.

Okurumuz devam ediyor: ‘‘Bu olay, AKP iktidarının vatandaşlara dağıttığı bir rüşvettir. İnsanlar böyle yasadışılığa alıştırılıyor; suçlu bir toplum yaratılıyor. Binlerce kaçak yapı ile İstanbul depreme böyle mi hazırlanacak?’’

Furyayı çok güzel anlatan bir yazıyı Çorlu'dan Emin Söztutan göndermiş... 27 yıldır Çorlu'da yaşadığını belirtirken, seçimler arifesinde kaçak yapılaşmanın ne boyutlarda olduğunu şöyle anlatıyor:

ÇORLU'DAKİ SİNOP

‘‘Bundan 10 gün önce küçük bir inşaat işim için bir ustayla anlaştım. Mart'ın 18'inde işe başlayacaktı. O gün gelmeyince aradım. ‘Hayırdır usta gelmedin, bugüne konuşmuştuk seninle' deyince ‘Abi kusura bakma işler çok yoğun, senin işi seçimden sonra yapsak olmaz mı?' dedi.

‘Canım seçimle ne alakası var?' deyince, ‘Abi seçime kadar acayip bir gecekondu furyası var, millet valla gece-gündüz demiyor 28 Mart'a kadar işi bitirmeye çalışıyor. Biz de ekmeği kaçırmayalım dedik' dedi.

Biraz daha sohbet edince, gecekonduların özellikle Sinop Mahallesi diye bilinen mahallede yapıldığını söyledi.

Merak edip oraya gittiğimde gerçekten mantar gibi inşaatların yapıldığını gördüm. Kendi işimin kaldığına üzülürken bu manzarayı görünce Çorlu için kahroldum. Gecekonducuları özellikle son dönem Fen İşleri'nden sorumlu başkan yardımcısı şimdi de DSP'den başkan adayı olan İsmet Avkıran'ın cesaretlendirdiği, diğer adayların da bu durumu gördükleri halde seslerini çıkarmadıkları söyleniyor. Demokrasi denen şey bu mu?’’

İstanbul'daki imar rezaletlerini aktarmaya devam edeceğiz.

‘Ete su’nun ipuçları

ET
ihalelerine katılan bir firmanın sahibi arayarak ‘‘Ete su’’ (21.3.2004) ile çok önemli bir konuya değindiğimizi anlatarak şunları söyledi: ‘‘Biz de hayvan besliyor ve et üretimi yapıyoruz. Ancak, bazı rakiplerimizin fiyatlarıyla rekabet edemiyoruz. Verdikleri ihale fiyatlarına şaşırıp kalıyoruz’’ diyor.

Kamu kurumlarının ve askeriyenin ihale yoluyla aldıkları etlerin Hıfzıssıhha veya TÜBİTAK'a analiz ettirmelerini gerektiğini söyleyen firma sahibi, ‘‘Hatta analizler AB'nin uluslararası bağımsız gözetim ve laboratuvarlarında yaptırılırsa daha güvenli olabilir. Bilmeyenlere bu güvenilir firmaların isimlerini; SGS (Fransız), Makro Flokstra (Hollanda) ve Dr. Vervej (Hollanda) olarak gösterebilirim’’ dedi.

HANGİ KİMYASALLAR

‘‘Dün et ürünlerine su katılarak 'şişirmek' ve ağırlık kazanmak için Türkiye'de bazı et üreticilerinin kullandığını yazdığınız Alman 'Zartin' adlı toz katkı maddesini pazarlayan şirketin Üsküdar Vergi Dairesi'ne kayıtlı Elit Gıda Mümessillik Ltd. olduğunu söyleyebilirim. Bunu pazarlayan kişinin Mehmet Ali Şahin olduğu biliniyor. Ama bu maddeyi bakanlıktan izinle ithal edip etmediğini bilmiyorum. Bunu araştırmak da fayda olabilir.’’

Tarım Bakanlığı bunları bilmiyor mu?

Bu gelişmeler çok yeni; belki yeni uyanacaklar. Dileriz Tarım Bakanlığı ekipleri, et piyasasında isimleri bu iddialara karışan firmalara baskınlar yaparak tahlil yapar. Bu durum seçimler öncesinde belediyelerin kaçak inşaatlara göz yumması gibi bir olaydır.’

Sağlıksız et mi, kazık mı yiyoruz? Hangisi!

Florya kamu malı olsun

MİMARLAR Odası'nın dün Bakırköy İşadamları Derneği'nde (BİYAD) düzenlediği; Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı ile AKP ve SP adayları dışında tüm adayların katıldığı ve mimar Oktay Ekinci'nin yönettiği forumda, konuşmacıların tümü Bakırköy'deki kaçak yapılaşmanın odağının Florya olduğunu söylediler. Florya önemli bir yağma ve rant merkezi olarak ilan edildi.

CHP adayı Ateş Ünal Erzen bu durumdan sonra kaçak yapıların yıkılmasının olanaksız olduğuna göre para cezası kesilebileceğini anlattı. 'Hammam'la ilgili sorulara muhatap olan Eminönü eski Belediye Başkanı ve ANAP adayı Ahmet Çetinsaya ise para cezasının kaçakları teşvik edeceğini ancak yıkılamıyorlarsa bunların kamulaştırılarak satılmasını önerdi. Çetinsaya'nın, Bakırköy ve Florya'da kaçak yapı rezaletine son verileceğini ilişkin bez afişler astığı dikkati çekti. Bu arada Florya'daki yapılarla ilişkili Salim Beyaz'ın CHP 18'nci; Fikret Aydın'ın da AKP 3. sıradan meclis adayı oldukları ortaya çıktı.

YENİAY'IN AÇIKLAMASI

AKP
Küçükçekmece adayı Aziz Yeniay dün Florya yazısında adının geçmesi üzerine ‘‘İlçenin 1/5 binlik planlarının Büyükşehirce yapılmadığını ve onaylanmadığını belirterek, bu ihmal nedeniyle 10 yıldır kaçak yapılaşma merkezi olmasının sorumlusu olarak beni gösteriyorsunuz. Benim başkanlığını yaptığım İmar Komisyonu'nun plan yapmak gibi bir yükümlüğü ve yetkisi yoktur. Komisyon sadece belediye meclisince havale edilen planların uygunluğu konusunda çalışma yapar. Bunun dışında benim yapabileceğim hiçbir şey söz konusu değildir’’ dedi.

Su ve Türkiye

ÇEVRE Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Dündar'dan; Dünya Su Günü ile ilgili uyarı:

‘‘Dünyadaki Su Yoksulluk İndeksi'ne bakıldığında Türkiye orta sınıf grubuna giriyor. Dünya yıllık yağış ortalaması 1000 mm iken Türkiye'deki ortalama yağış 640 mm'dir. Benzer şekilde, kişi başına düşen tatlısu miktarı açısından dünya ortalamasının 7000 m3 olarak belirlendiği 3. Küresel Çevre Raporu'na göre ülkemiz, kişi başına yıllık 2000-5000 m3 tatlı su kaynağıyla düşük sınıfta yer almaktadır. 2001 yılı DİE verilerine göre, ülkemiz nüfusunun ancak %72'sine şu şebekesi, %75'ine ise kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilebilmektedir. Yaklaşık olarak her 4 insanımızdan biri sağlıklı içme suyundan yoksun bulunmakta, sekizinin ise atıksuları arıtılmamaktadır.’’

‘Atıksu vergisi’

YURTDIŞI çıkış harcı inşallah kaldırılacak diyorsunuz. Siz onun yerine Ankara halkından alınmakta olup da dünyanın hiçbir yerinde olmayan 'Atıksu parası' vergisini kaldırın da halkın işine yarasın. 82 yaşında vatandaş olarak biz bunu güç ödemekteyiz. Yurtdışına parası, varlığı olanlar gidiyor, onları mı kurtarmak lazım, halkı mı?

Ali ÖZBAKIR KEÇİÖREN

Biliyor musunuz

SHP Genel Başkan Yardımcısı ve Beşiktaş adayı İlhan Göğüş'ün, 'demokratik güçbiliği'ne tüm Atatürkçülerin, solcuların, demokratların oy vererek AKP'nin önünün kesebileceğini belirterek ‘‘Umarım seçmenler testiyi götürenle kıranı ayırt edebilirler’’ dediğini... YP Genel Başkanı Sadettin Tantan'ın, DYP'nin Çorlu, Velimeşe (Nuri Arslan) ile Silivri (Günay Teker) adaylarını ziyarette ‘‘Ya una, kömüre, şekere ve paraya teslim olacaksınız ya da kimliğinizi koruyup kendinize ve ülkenize sahip çıkacaksınız’’ dediğini... AVRASYA TV Yönetim Kurulu Başkanı Pevrul Kavlak, kablolu yayınlarının 3 Mart'tan itibaren Türk Telekom tarafından sözleşmeye aykırı şekilde neden durdurulduğunu sorduklarını ancak kurum yetkililerinin sessiz kalmayı tercih ettiklerini sorduğunu... BODRUM'da CHP, DYP ve AKP'nin ilk andaki adaylarını değiştirmelerine tepki olarak Bodrum'da ilk kez üç bağımsız adayın da (CHP eski milletvekil Musa Gökbel, Dr. Sezgin Gökmen ve Mustafa Şimşek) yarıştığını... ALEVİ Bektaşi Federasyonu'nun Ankara'da Murat Karayalçın'ı, Çankaya'da ise CHP adayı Prof. Muzaffer Eryılmaz'ı destekleyeceklerini açıkladığını..

Biliyor musunuz?

Mesaj panosu

SOSYAL
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) İstanbul İl Müdürü Kahraman Eroğlu 6 yıldır bu kutsal görevi sürdürüyor. AKP, kendisini kadrolaşma için görevden alacakmış...O'nun kurum sayısını 22'den 48'e çıkardığı ve başarılı hizmetleri neden gözardı ediliyor?

R.G.-İSTANBUL
Yazının Devamını Oku

Erdoğan, Florya’yı nasıl yıktıracak

23 Mart 2004
<B>‘FLORYA'ya yazık’’ </B>ve <B>‘‘Rantçılar doymuyor’’ </B>yazılarımız üzerine İstanbul Valisi <B>Muammer Güler</B> geçen cumartesi günü bize, <B>Florya'</B>daki kaçak yapılara baştan göz yumulması üzerine bu durumun ortaya çıktığını acı bir dille anlattı: ‘‘Kaçak ve ruhsata aykırı inşaatları durdurmak için idari bir yetkimiz yok.’’

Başbakan Tayyip Erdoğan da önceki gün Ertuğrul Özkök'e ‘‘Bu fırsatçılara acımayacağım, hepsini yıktıracağız. Herkes hesabını buna göre yapsın’’ derken, uyarısında çok geç kaldığı görülüyor.

Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti. Seçim sürecine girdiğimizden beri İstanbul'da binlerce imara aykırı ve kaçak yapı yükseldi; inanılmaz rantlar yaratıldı. Bu ciddi sorun İstanbul'da değil, Türkiye'nin her yerinde yaşanıyor.

Hatta bir belediye başkanı, 8 aydır yaşanan tablonun 1999 depreminden sonraki en büyük kaçak yapılaşma dönemi olduğunu söyledi bize.

7 KATA ÇIKTILAR

Son yıllarda 'cemaatlerin' gözde yerleşim mekánı haline gelen Florya'da üç kat imar izni olmasına karşın şu andaki durumu endişe verici; yerin altı-üstü (yana çıkmalar da) dahil bazı binalarda bırakın 5-6, hatta 7 kata kadar çıktıkları dikkat çekiyor. Hava mania hattında yaratacağı tehlikeyi düşünen kimse yok; müdahale eden de... Florya''yenileyen' müteahhitlerin; Gül, Beyaz, Keleş ve Demir inşaat firmaları olduğu biliniyor. Her lüks dairenin fiyatı 300-500 bin dolardan aşağı değil. İlk iki firmanın imara aykırı olarak göz göre göre yaptığı 'Fly Inn' Alışveriş Merkezi'nin açılışı, AKP kadroları tarafından bizzat Başbakan Erdoğan'a yaptırıldı. İki ay önceki bu açılışta Başbakan'ın buranın imara aykırı olduğundan haberi var mıydı acaba? Erdoğan'la bu açılışta AKP Bakırköy İlçe Başkanı tarafından bir araya getirilen ANAP'lı belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı'nın (aday olamadı) bu görüşmeden sonra, İçişleri Bakanlığı tarafından Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğine atandığını gazeteler yazdı. Bahadırlı'nın, Florya'da kaç 'yapı tadil tutanağı' tutturduğu ve bunların kaçına yıkım uygulattığı da ayrı bir soru...

K.ÇEKMECE VE KAVACIK

Şimdi bir başka ayrıntıya dikkat çekelim. Florya'nın planları var; ancak burada yapılan uygulama 'ruhsata aykırılık'... Planları yapılmayan bölgelerde ise tam kaçak yapılaşma durumu mevcut... 1/5000'lik planları Büyükşehir tarafından yapılmayan ve onaylanmayan bölgelerden kim sorumlu? Küçükçekmece planlarını 10 yıldır tamamlamayan, bu nedenle ilçenin kaçak yapı merkezi olmasına neden olduğu ileri sürülen Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyon Başkanı Aziz Yeniay bugün AKP Küçükçekmece Belediye Başkan adayı... Beykoz Kavacık'ta kaç bin bina yapıldığını bugün kimse bilmiyor. Bunlar iki örnek; Boğaziçi öngörüm bölgesindeki milyon dolarlık villalar da ayrı bir sorun...

Bu yüzden Başbakan'ın bu sözlerinin altından nasıl kalkacağı merak konusu olmaz mı?

TOKİ’den ballı kaymak

Bu arada Ataköy'de 6. kısım olarak yapılacak 'Osmanlı Köyü' olarak bilinen, Emlakbank'tan TOKİ idaresine geçen 24 dönüm arazi Ataköy müteahhitlerinin (Gül, Keleş ve Beyaz) konsorsiyum olarak katıldığı Mutlu İnşaat'a verildi. Mutlu İnşaat, Büyükşehir'in müteahidi olarak biliniyor. Bu bölgede 650 konut projesi var; ancak 1200'e çıkarılmak istendiği söyleniyor. Ancak bölgenin henüz 1/1000'lük planları yok; buna rağmen şimdiden 1500 M2'lik satış ofisi kaçak olarak yapıldı. TOKİ buradan 103 milyon Euro ve ayrıca dairelerin satışlarından pay bekliyor. Müteahhitlerin şimdiden AKP ve CHP belediye meclislerine seçilecek yerlere yerleştirildiğini de ekleyelim.

Biga’yı tehdide suskun kalanlar

BİGA Çevre Derneği Başkanı Hüseyin Binay ve Başkan Yardımcısı Kamil Aru, bir dosya göndermişler. Sırtını Kaz Dağları'na dayamış, Marmara ile kucaklaşan Biga'nın verimli topraklarının nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğunu belgelerle açıklıyorlar. Doğa ve insan hayatının nasıl tehlikede olduğunu şimdilik bir kenara bırakalım; yerel seçim öncesindeki tepkilerini aktaralım:

‘‘İstanbul Güneşli'de bulunan İÇDAŞ hurda demir çelik tesislerinin İstanbul dışına çıkartılarak güzel ilçemizin verimli tarım topraklarına ve en güzel koylarının bulunduğu denizin dibine binlerce metrekare toprak doldurularak yapılan hurda demir çelik tesisleri ve yapılmak istenen termik santrala karşı sessiz kalanlar, yerel seçimlerinde de suskunluklarını sürdürüyorlar. Adayların seçim bildirlerinde ne termik santralın T'sine, ne de gün geçmesin ki yaralanmalar ve ölümlerin yaşandığı hurda demir çelik tesislerinin yaratacağı felaketin F'sine yer vermemeleri ibret vericidir.

Bizler, burnumuzun dibindeki bu İÇDAŞ kirliliğine karşı duran sevgili Belediye Başkanımız Şükrü Kemerli'ye bu seçimde başarılar diliyoruz.’’

Saygısızlık

İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, ralli pisti inşaatı nedeniyle Formula 1 patronu Bernie Ecclestone'un Sabiha Gökçen Havalimanı için ‘‘Artık buranın adı Bernie Havaalanı’’ diye konuştuğunu söylüyor. Kendisini ve o saygısızı kınıyor, tarihe geçmiş büyüklerimize saygıya davet ediyorum.

Kurtköy'de inşa edilen havalimanına Sabiha Gökçen adının verilmesi için 5 yıl uğraştım. Herkese yazdım; sağolsun Mesut Yılmaz bir iş gezisi sırasında Süleyman Demirel'e teklif ediyor o da hazır bulunan Ulaştırma Bakanı Ahmet Denizolgun'a talimat veriyor ve isim tescil ediliyor. Sonucu aldıktan sonra çalışmalarımı merhumeye bildirdim ve dosyayı kendisine gönderdim. Mennun oldu ve teşekkür etti. Hülasa, evvela bunca yıllık çabamın heder olmasına razı olamam. Bunun konuşulması bize saygısızlıktır.

M.Bahri ÇELEBİ-Emekli bankacı, Avukat

Güler: Florya'yı gözaltına aldık

Vali Güler'den, Florya'yı dinliyoruz: ‘‘Florya'yı elimizde bulduk... Ne yazık ki, bunlara göz yumulmuş.. Yapılaşmayı önlemek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bunları durdurmak için idari vesayet anlamında Bakırköy Kaymakamı ve benim yetkimiz yok. Ancak Bayındırlık İl Müdürlüğü'nden altı mühendisi hafta sonu Bakırköy'de görevlendirdim; ekipler inşaat sahasına inşaat makinelerini sokmamaya başladık.’’

- Otoritesizlikten yakınıyorsunuz.

-
Yasa değişikliği ile mülki amire bu kaçakları durdurma yetkisi verilmelidir.

- Buna rağmen kaçaklar devam edecek mi?

-
Göreceksiniz bu adamların yaptıklarını yanına kár bırakmayacağım.

Bu arada dün ilginç bir gelişme oldu ve Bakırköy Kaymakamı Kadri Öner, Bölge İdare Mahkemesi'nden 4. kez yürütmeyi durdurma kararı aldı.

Mesaj Panosu

- 123 ressamın, Bayburt'un Bayraktar köyünde yaptırılan 'Bayburt Baksı Müzesi Halk Sanatı Araştırma ve Uygulama Merkezi' yararına bir araya geldiği 'Şaman Güncesi' adlı sergi Levent, Harmancı Sokak Giz Plaza'daki Proje4L Sergi Salonunda 11.00-19.00 arasında gezilebiliyor. (0212-281 51 50)
Yazının Devamını Oku

Ete su (2)

21 Mart 2004
<B>ETE </B>su katıldığına ilişkin bir iddiayı 4 Mart tarihinde köşemizden kamuoyuna taşımıştık. Daha sonra <B>Milliyet, </B>bazı marketlerin ete besin değerini düşüreceğini bile bile katkılı su basıp diri ve pembe görünmesini sağladıklarını yazdı. Gıda uzmanları, ete katkı maddesinin (Bradmix) katılarak 'şişirilebileceğini' doğruladılar. Bu yolla ete daha ağırlık sağlandığını söyleyen Veteriner Fakültesi'nden Prof. Bülent Nazlı, ‘‘Bu uygulama, insanları kandırmaya ve etin kalitesini düşürmeye yöneliktir’’ dedi.

Tarım ve Köyişleri Bakanı Prof. Sami Güçlü, ilk başta konuyu araştıracaklarını söylemekle yetindi.

15.3.2004 tarihinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde, konuya açıklık getiren bir açıklama yer aldı. Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, 'Bradmix' adlı kimyasal maddenin 'Türk Gıda Kodeksi Taze Et, Hazırlanmış Et, Hazırlanmış Et Karışımları Tebliği' kapsamında tanımının yapılmadığını ve et ve et ürünlerine katılma izninin söz konusu olmadığını bildirdi.

Yani ithalat izni listesinde 'Bradmix' isimli kimyasal bir katkı maddesi söz konusu değildi; böyle bir bilgi de yoktu. Dolayısıyla et ve et ürünlerine katılması yolunda bir izin söz konusu olamazdı.

Bizim güvenilir kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, 'Bradmix' Türkiye'ye kaçak olarak sokularak el altından pazarlanıyordu.

Bu yöntemi, bazı kırmızı et ve hindi üreticileri, uzun süreden beri kullanıyor. Ne yazık ki bunlar arasında büyük firmalar da var. Bu kimyasal, özel cihazlarla enjekte edilerek et şişiriliyor. Böylece et, suyu sünger gibi çektiğinden ağırlık kazanıyor. Bazıları da, kesilmiş kırmızı parça etlerin üzerine paketlenmeden önce 'nitrojen gazı' basıyor. Bununla ete 'pembe ve diri' bir görüntü kazandırılıyor. Ayrıca bu kimyasalın salam, sucuk ve sosise de katıldığı biliniyor.

KAÇAK GETİRİLİYOR

Bu yazımızdan sonra dürüst çalıştığını ifade eden ve karşı firmaların düşük fiyatlarından yakınan bir et üreticisi, ‘‘İyi ki bu konuyu gündeme getirdiniz. 'Bradmix'i kullanan çok sayıda firma var. Ancak ben piyasadaki bir başka benzer markadan söz edeceğim. Size Alman 'Vanhees' firmasının ürettiği 'Zartin' isimli ağırlıklı kimyasal katkı maddesini göndereceğim’’ dedi.

Nitekim iki gün sonra orijinal ambalajlı bir kilo ağırlığında ve toz olduğu anlaşılan 'Zartin' paketi kargodan çıktı. Üzerindeki etikette İngilizce ve Almanca olarak 'Et katkı maddesi' yazıyor. İçinde 'kuru glikoz şurubu, tuz, E262 sodyum asetat, E331 sodyum citrat ve aroma' yazıyordu.

Bu markanın da, resmi yollardan gelmediği ortada... Çünkü, ithalat eden bir Türk firmasının adı ve Tarım Bakanlığı'nın izin belgesini içeren etiket yok.

Demek ki bu katkı maddeleri kaçak olarak yurda sokuluyor ve dağıtılıyor.

NTV anketi

NTV'deki anketle ilgili üç noktaya dikkat çekmek isterim. Soruların ve cevap vermeyenlerin oranının bilinmeyişi büyük eksiklik. İzmir'deki (yerel ve genel) farkın açıklanabilmesi zor. Ankara'daki veriler çok ilginç. Ankara'da CHP ve SHP adaylarına eşit (% 11.7) şans tanıyarak, her iki adaya ve taraflarına adeta 'hayır siz çekilmeyin, uzlaşın kalın' diyen 'ustaca' bir mesaj veriliyor gibi.

Sonuç olarak kuşkusuz, AKP'nin bir yükseliş trendinde olmasından kimsenin rahatsızlık duymaması gerekir. İsteyenler, bunun muhtemel nedenlerini öğrenmeye çalışmalı.

Seçime bir hafta kala, yeterli eleştirel değerlendirmesi yapılmadan ve büyük bir medya atağı ile sunulan sonuçlar, bazı kesimlerde 'beklenen bilgilendirme'yi sağlamış olabilir. Ancak bunun, orta ve uzun vadede, gereksiz ve beklenmedik kimi olumsuzluklara neden olması da mümkündür. Zira, gerekçeli-gerekçesiz ve/veya haklı-haksız tartışmalarla, sanki 'bir propagandaya gizli taraflarmış' gibi gösterilmelerini önleyemeyen bu çalışmanın NTV'ye, Sayın Tarhan Erdem'e ve bu bağlamda kamuoyu yoklamalarına olan güveni azaltma ve nihayet yükseliş trendindeki 'AKP imajı'nın olumsuz etkileme olasılığı vardır.

Prof. Dr. Niyazi KARASAR-3A Araştırma Eğitim Danışmanlık Ltd.

Türkiye’yi acıtıyorlar

GAZETE
yırtmalar, vatandaşı azarlamalar geçmişin kábusunu hatırlatmıyor mu? Adnan Menderes de, ‘‘Sizler isterseniz hilafeti de getirirsiniz’’ demişti.

Kıbrıs'ta bayrak yarışını Rum ve Yunanlı kazandı. Helenizm mavisinin anlamı nedir? KKTC azınlık oldu.

Bizim kimliğimiz, laiklik ekseninde 'laik, demokratik cumhuriyet, üniter sosyal hukuk devleti'dir.

Prodi
ise Türkiye'ye 'Laik ve Müslüman kimliğini' uygun görüyor.

Ateş çemberine dönen Misak-ı Milli sınırlarının içler acısı halini hálá kimse görmüyor mu?

Nurettin KAPTAN-ANKARA

Kıbrıs’a bayrak

'KIBRIS'a bayrak önerisi'ndeki (19.3.2003) bir eksikliği belirtmeden geçemeyeceğim. Sayın Onur Özgün, sarı rengin mesajını 'tarafsız' olarak adlandırıyor.

Oysaki sarı ve beyaz renk, Hıristiyan dünyasında, bayraklarda kiliseyi simgelemektedir. Kıbrıs'ın yeni bayrağı konusunda tartışmalara diğer uzman kişilerin katılmasını bekliyorum.

vedatbeki@mynet.com

3’ün 2’si

DERLER ki, Tanrı insanlığa özgü üç özellik yaratmış; dürüstlük, akıl ve siyasi irade.

Ama kimseye ikiden fazlasını vermemiş. Dolayısıyla;

Eğer dürüst ve akıllı iseniz, siyasetçi değilsiniz.

Eğer dürüst ve siyasetçi iseniz, akıllı değilsiniz.

Eğer akıllı ve siyasetçi iseniz dürüst değilsiniz.

Y.ÇETİNER

Rantçılar doymuyor

İSTANBUL
Valisi Muammer Güler, Florya'daki inanılmaz imar kaçağına el koyduğunu bildirdi; Kavacık'ta binlerce konutun inşaatı sürüyor. Seçim var ya tüm belediyeler imar yolsuzluklarına görmezden geliyor. Beşiktaş sahilinde el altından otel inşaatı izninin ortaya çıkması... Pendik belediye başkanı Erol Kaya'nın kaçak inşaatlara göz yummak, hakkında Belediye Encümeni tarafından yıkım kararı verilen inşaatları yıktırmamak, kaçak devam eden inşaatları durdurmamak iddiasıyla yarın 7. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına devam edilmesi... Güler'in bu konuda çektiği ciddi idari sıkıntılara değineceğiz.

Kazasker ve Kozyatağı'na gelelim. Büyükşehir tarafından, SSK'ya daha sonra her nasılsa Emlakbank'a devredilen 65 dönümlük arsaya ticari ve konut imarı verilmiş... 'Kentlim', 'Yeşil İstanbul' ve 'MİPİM' gibi projelerden bahsederken, burası da beton olacak. Okurumuz Sinan Bakırcı ‘‘Bu nasıl zihniyettir’’ diyor.

İstanbul'a bu seçimlerde de yazık oluyor.

Mesaj panosu

ÇAY
yolu Beysukent, Angora Evleri, Vadikent/90 sitesi vb. yerleşim birimlerinde oturanlar, 28 Mart'ta sadece muhtar seçeceklermiş. Bölgedekiler Çankaya Belediyesi'ne bağlı ve geçen seçimlerde de bu bölgede oy kullandılar. O zaman belediye idiler de şimdi mi köy oldular? Bir dolaplar mı dönüyor acaba?

Zeynep Ediz ATANTUĞ

TARIM Bakanlığı'
na bir okurumuzdan not: Mersin'e tonlarca amonyum nitrat getirildi. Bunların tehlikeli bomba durumuna geldiğini, İstanbul'daki sinagog olaylarında öğrendik. Bunların nereye verildiği, kaynağı araştırılırsa hayırlı olur.

İSTANBUL'da İETT otobüsleri ile seyahat etmek bir işkence. Otobüs seferleri yetersiz. Acaba İETT en son ne zaman yeni otobüs alımı yaptı? Vatandaş, daha uygar, tıklım tıklım olmayan otobüslerle seyahat etmek istiyor.

Mehmet ÖZDEN

İTÜ Maslak kampusu orta kapısı civarında, Princess Hotel'e yakın elektrik direklerinden biri bir aydan beri devrilmek üzere ve bir ağacın iki dalı arasına takılmış durumda duruyor. İki yönde de trafiğin çok yoğun olduğu bir yerde ve çok tehlikeli.

Z. Damla UÇA

ZEYTİNBURNU 58 Bulvar Caddesi üzerindeki esnaflar caddelerindeki yeni trafik ve kaldırım düzenlemesini kınıyor ve protesto ediyor.
Yazının Devamını Oku

AKP nereden nereye geldi

20 Mart 2004
<B>VERSO </B>Siyasal Araştırmalar Merkezi’nin sahibi <B>Erhan Göksel, NTV'</B>nin yayınladığı <B>Tarhan Erdem'</B>in seçim araştırmasının sonuçlarının gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Göksel şunları söyledi:

‘‘Araştırma sonuçlarının kendi içinde çelişkisi vardır. Söz kullananın, yazı yazanındır ama AKP'nin kendi anketi bile bu kadar yüksek oranlarda değildir. AKP'nin Ankara ve İstanbul'da seçim alacağı varsayılarak İzmir manipüle edilmektedir. Özellikle İzmir'de bir adayın, başka bir adaya tercihi dikkat çekmektedir. Büyükşehirde Piriştina 49.5, Taha Aksoy ise 33.7 almaktadır. Ancak 'şu anda milletvekili seçimi olsaydı' sorusuna cevap verenler aynı ankette % 46.6 AKP, % 29 CHP demektedir. Böyle bir durum siyasette olamayacağı gibi sosyolojide de olmaz. Ya birincisi ya ikincisi doğrudur. Ahmet Piriştina'ya fever yapılmıştır. Benim araştırmama göre Piriştina'nın önde (1.5 puan) olduğu doğrudur; ancak yarış başa baş geçecektir.

Eğer, Tarhan Erdem'in dediği oy oranları çıkarsa Verso Siyasal Araştırmalar Merkezi'ni kapatırım, bir daha da araştırma konusunda konuşmam.’’

1994 SEÇİMLERİ

Genel izlenim yaklaşık bu sonuçları gösteriyor ama...

- Kimse gerçekleri manipüle edemez. Tam 10 yıl önce 1994'te aynı şeyi yaşadık. O zaman bir gazetede yine üç büyük şehirle ilgili olarak 'İşte sonuçlar' diye manşet yayınlandı. Ayrıca TÜSİAD da Prof. Seyfettin Gürsel'in araştırmasını yayınladı. Onlara göre, İstanbul'da İlhan Kesici ile Zülfü Livaneli yarışıyor; Ankara'da da Melih Gökçek diye biri yoktu. Ben, Günaydın'ın (1.1.1994) manşetinde yayınlanan araştırmamda; yani 27 Mart seçimlerinden yaklaşık üç ay önce İstanbul'da Tayyip Erdoğan'ın seçimi alacağını iddia ettim; Cem Uzan'ın talebiyle çıktığım Kırmızı Koltuk'ta ve Flaş'ta da Ankara ve İstanbul'u Refah'ın alacağını üstüne basa basa söyledim. Bu arada başdanışmanı olduğum Mesut Yılmaz bana 'Pusula gibi ters tarafı gösteriyorsun' dedi. Aramızda güven bunalımı çıktıktan sonra istifa ettim. O zaman kimse varoşları göremiyordu. Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında, daha FP kapatılmamış, AKP ortada yokken ve Tayyip Erdoğan yasaklıyken de; 'Bugün seçim olsa ve Erdoğan girse % 28 ile birinci parti olacak, ilk genel seçimde Yılmaz'dan Çiller'e, Ecevit'ten Erbakan'a kadar sandığa gömülecektir' dedim. Çünkü toplumu görüyordum.

Peki bu seçimde kim tasfiye olacak?

- 3 Kasım'da liderler gitti; bu kez partiler tasfiye olacak... 28 Mart günü 'seçim' yarışı olmayacak, AKP oylarının sayımı olacaktır.

Tuncer ne dedi

ERHAN Göksel, bunları bize anlattıktan bir süre sonra TESAV (Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı) Başkanı Erol Tuncer ile tesadüfen karşılaştık. Ona Göksel'in 1994'teki Ankara ile ilgili değerlendirmesini aktardık.

1994'te CHP Ankara büyükşehir başkan adayı olmayı düşünen Tuncer bu konuda şunları söyledi:

‘‘1994'te SHP'nin % 100 favori sayıldığı Ankara büyükşehir belediye seçimlerinin RP tarafından alınacağını bana ilk kez Tarhan Erdem, yaptığı kamuoyu araştırmasına dayanarak söyledi. Nitekim Gökçek, Korel Göymen'e karşı kıl payı seçimi aldı.’’

Tuncer bunu Erdem'in kamuoyu araştırmaları konusundaki birikimine bir örnek olarak gösterdi ve şunları ekledi:

‘‘Ancak Erdem'in son kamuoyu yoklamaları 6 Mart tarihini taşımaktadır. Ve bu tarih, seçim kampanyasının henüz kızışmadığı hatta ısınmaya başlamadığı bir dönemdir. O nedenle seçime kadar dengelerde önemli değişmeler olabilir. Değerlendirmeleri buna göre yapmak gerekir.’’

Ömrümün sonuna kadar AKP’deyim

AKP Muğla Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu, DYP'ye geçeceği iddialarının asılsız olduğunu belirterek, ‘‘Seçim çalışmaları örgütümle gece gündüz çalışıyoruz. Muğla'dan sadece 12-15 mart tarihleri arasında sayın bakanımız Erkan Mumcu ile Berlin'deki Turizm Fuarına katılmak üzere ayrıldım. AKP'nin Muğla'daki yükselişini hazmedemeyen siyasi muhaliflerimin böyle asılsız ve yalan haberler ürütmekleri üzücüdür. Ömrümün ve nefesimin yettiği yere kadar AKP'de çalışacağımı belirtir, ne DYP'ye ne de başka bir partiye geçmemin söz konusu olmadığını bildiririm’’ dedi.

İşte 'kolektif suç' raporu

KONYA'da, çökme sonucu 92 kişinin can verdiği Zümrüt Apartmanı ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporu açıklandı. Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Yaşar Kaltakçı başkanlığındaki heyetin raporunda; binanın yıkılmasında müteahhit Ali Vedat Kaya 'projeye uymama, işçilikleri kontrol etmeme'den 5/8, inşaat mühendisi Halil İbrahim Elliki 'statik ve betonarmede sistem kurma yanlışlarından' 2/8 ve Selçuk Belediyesi de 'proje denetimindeki umursamazlık, ihmal ve sorumluluğu başkasının üzerine yıkma çabalarından' dolayı 1/8 oranında, dolayısıyla proje aşamasında ise toplam 3/8 oranında suçlu bulundu.

Artık söz yargının.

Florya'ya yazık

FLORYA
adeta bir şantiye gibi. Çarpık ve kaçak yapılaşma önlenemez bir duruma geldi. Birkaç müteahhitin para hırsı için bütün Florya yok oluyor. Hem yollarımız çöktü hem de huzurumuz kalmadı. Yeter artık. Ne olur; bu durumu Vali Muammer Güler görebilir mi? A. T-FLORYA

Biliyor musunuz?

AKP Muğla Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu'nun, DYP'ye geçeceği iddialarını muhaliflerinin ortaya attığını, bir partiye geçmesinin söz konusu olmadığını, ömrünün ve nefesinin yettiği yere kadar AKP'de çalışacağını bildirdiğini...

BAHÇEŞEHİR
'in ANAP'lı Belediye Başkanı Kemal Aydın'ın 'gişeleri kaldıracağım' vaadinin gerçek olmadığını belirten AKP adayı Şafak Karaman'ın, 6.3 km daha kısa olacak TEM-Bahçeşehir bağlantı yolunun yapılması için Karayolları'ndan söz aldığını...
BEŞİKTAŞ
Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu'nun, Fen İşleri Müdürünün rahatsızlığı nedeniyle raporlu olduğunu, Park ve Bahçeler Müdürü'nün ise tedavisinin (diş) devamı için izin aldığını belirterek, yolsuzluk iddiası ile görevden alma diye bir şey olmadığını bildirdiğini...

CHP Güngören Belediye Başkan Adayı Av. Kemal Timur'un kirada oturduğunu, seçildikten sonra ev sahibinin halk olacağını söylediğini...

MERSİN'de CHP'den istifa eden 997 kişinin, SHP adayı Fikri Sağlar'ın da katıldığı törenle SHP'ye geçtiğini...

Biliyor musunuz?

Mesaj panosu

TÜM
savaş karşıtları ve Irak'ın ABD tarafından işgaline karşı çıkanlar bugün 13.00'te Taksim Gezi Parkı'nda bir araya geliyorlar.

GAZİANTEP Anadolu Basın Birliği Başkanı Orhan Kızılaslan, gazete yırtan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'i protesto etmek için 16 gazete ve 2 TV kanalı çalışanlarının, bakanın Gaziantep'te yapacağı basın toplantılarına katılmama ve kendisiyle ilgili haberlere yer vermeme kararı aldıklarını bildirdi.
Yazının Devamını Oku