ETE su katıldığına ilişkin bir iddiayı 4 Mart tarihinde köşemizden kamuoyuna taşımıştık. Daha sonra Milliyet, bazı marketlerin ete besin değerini düşüreceğini bile bile katkılı su basıp diri ve pembe görünmesini sağladıklarını yazdı.
Gıda uzmanları, ete katkı maddesinin (Bradmix) katılarak 'şişirilebileceğini' doğruladılar. Bu yolla ete daha ağırlık sağlandığını söyleyen Veteriner Fakültesi'nden Prof. Bülent Nazlı, ‘‘Bu uygulama, insanları kandırmaya ve etin kalitesini düşürmeye yöneliktir’’ dedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Prof. Sami Güçlü, ilk başta konuyu araştıracaklarını söylemekle yetindi.
15.3.2004 tarihinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde, konuya açıklık getiren bir açıklama yer aldı. Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, 'Bradmix' adlı kimyasal maddenin 'Türk Gıda Kodeksi Taze Et, Hazırlanmış Et, Hazırlanmış Et Karışımları Tebliği' kapsamında tanımının yapılmadığını ve et ve et ürünlerine katılma izninin söz konusu olmadığını bildirdi.
Yani ithalat izni listesinde 'Bradmix' isimli kimyasal bir katkı maddesi söz konusu değildi; böyle bir bilgi de yoktu. Dolayısıyla et ve et ürünlerine katılması yolunda bir izin söz konusu olamazdı.
Bizim güvenilir kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, 'Bradmix' Türkiye'ye kaçak olarak sokularak el altından pazarlanıyordu.
Bu yöntemi, bazı kırmızı et ve hindi üreticileri, uzun süreden beri kullanıyor. Ne yazık ki bunlar arasında büyük firmalar da var. Bu kimyasal, özel cihazlarla enjekte edilerek et şişiriliyor. Böylece et, suyu sünger gibi çektiğinden ağırlık kazanıyor. Bazıları da, kesilmiş kırmızı parça etlerin üzerine paketlenmeden önce 'nitrojen gazı' basıyor. Bununla ete 'pembe ve diri' bir görüntü kazandırılıyor. Ayrıca bu kimyasalın salam, sucuk ve sosise de katıldığı biliniyor.
KAÇAK GETİRİLİYOR
Bu yazımızdan sonra dürüst çalıştığını ifade eden ve karşı firmaların düşük fiyatlarından yakınan bir et üreticisi, ‘‘İyi ki bu konuyu gündeme getirdiniz. 'Bradmix'i kullanan çok sayıda firma var. Ancak ben piyasadaki bir başka benzer markadan söz edeceğim. Size Alman 'Vanhees'firmasının ürettiği 'Zartin' isimli ağırlıklı kimyasal katkı maddesini göndereceğim’’ dedi.
Nitekim iki gün sonra orijinal ambalajlı bir kilo ağırlığında ve toz olduğu anlaşılan 'Zartin' paketi kargodan çıktı. Üzerindeki etikette İngilizce ve Almanca olarak 'Et katkı maddesi' yazıyor. İçinde 'kuru glikoz şurubu, tuz, E262 sodyum asetat, E331 sodyum citrat ve aroma' yazıyordu.
Bu markanın da, resmi yollardan gelmediği ortada... Çünkü, ithalat eden bir Türk firmasının adı ve Tarım Bakanlığı'nın izin belgesini içeren etiket yok.
Demek ki bu katkı maddeleri kaçak olarak yurda sokuluyor ve dağıtılıyor.
NTV anketi
NTV'deki anketle ilgili üç noktaya dikkat çekmek isterim. Soruların ve cevap vermeyenlerin oranının bilinmeyişi büyük eksiklik. İzmir'deki (yerel ve genel) farkın açıklanabilmesi zor. Ankara'daki veriler çok ilginç. Ankara'da CHP ve SHP adaylarına eşit (% 11.7) şans tanıyarak, her iki adaya ve taraflarına adeta 'hayır siz çekilmeyin, uzlaşın kalın' diyen 'ustaca' bir mesaj veriliyor gibi.
Sonuç olarak kuşkusuz, AKP'nin bir yükseliş trendinde olmasından kimsenin rahatsızlık duymaması gerekir. İsteyenler, bunun muhtemel nedenlerini öğrenmeye çalışmalı.
Seçime bir hafta kala, yeterli eleştirel değerlendirmesi yapılmadan ve büyük bir medya atağı ile sunulan sonuçlar, bazı kesimlerde 'beklenen bilgilendirme'yi sağlamış olabilir. Ancak bunun, orta ve uzun vadede, gereksiz ve beklenmedik kimi olumsuzluklara neden olması da mümkündür. Zira, gerekçeli-gerekçesiz ve/veya haklı-haksız tartışmalarla, sanki 'bir propagandaya gizli taraflarmış' gibi gösterilmelerini önleyemeyen bu çalışmanın NTV'ye, Sayın Tarhan Erdem'e ve bu bağlamda kamuoyu yoklamalarına olan güveni azaltma ve nihayet yükseliş trendindeki 'AKP imajı'nın olumsuz etkileme olasılığı vardır.
Prof. Dr. Niyazi KARASAR-3A Araştırma Eğitim Danışmanlık Ltd.
Türkiye’yi acıtıyorlar
GAZETE yırtmalar, vatandaşı azarlamalar geçmişin kábusunu hatırlatmıyor mu? Adnan Menderes de, ‘‘Sizler isterseniz hilafeti de getirirsiniz’’ demişti.
Kıbrıs'ta bayrak yarışını Rum ve Yunanlı kazandı. Helenizm mavisinin anlamı nedir? KKTC azınlık oldu.
Bizim kimliğimiz, laiklik ekseninde 'laik, demokratik cumhuriyet, üniter sosyal hukuk devleti'dir.
Prodi ise Türkiye'ye 'Laik ve Müslüman kimliğini' uygun görüyor.
Ateş çemberine dönen Misak-ı Milli sınırlarının içler acısı halini hálá kimse görmüyor mu?
Nurettin KAPTAN-ANKARA
Kıbrıs’a bayrak
'KIBRIS'a bayrak önerisi'ndeki (19.3.2003) bir eksikliği belirtmeden geçemeyeceğim. Sayın Onur Özgün, sarı rengin mesajını 'tarafsız' olarak adlandırıyor.
Oysaki sarı ve beyaz renk, Hıristiyan dünyasında, bayraklarda kiliseyi simgelemektedir. Kıbrıs'ın yeni bayrağı konusunda tartışmalara diğer uzman kişilerin katılmasını bekliyorum.
vedatbeki@mynet.com
3’ün 2’si
DERLER ki, Tanrı insanlığa özgü üç özellik yaratmış; dürüstlük, akıl ve siyasi irade.
Ama kimseye ikiden fazlasını vermemiş. Dolayısıyla;
Eğer dürüst ve akıllı iseniz, siyasetçi değilsiniz.
Eğer dürüst ve siyasetçi iseniz, akıllı değilsiniz.
Eğer akıllı ve siyasetçi iseniz dürüst değilsiniz.
Y.ÇETİNER
Rantçılar doymuyor
İSTANBUL Valisi Muammer Güler, Florya'daki inanılmaz imar kaçağına el koyduğunu bildirdi; Kavacık'ta binlerce konutun inşaatı sürüyor. Seçim var ya tüm belediyeler imar yolsuzluklarına görmezden geliyor. Beşiktaş sahilinde el altından otel inşaatı izninin ortaya çıkması... Pendik belediye başkanı Erol Kaya'nın kaçak inşaatlara göz yummak, hakkında Belediye Encümeni tarafından yıkım kararı verilen inşaatları yıktırmamak, kaçak devam eden inşaatları durdurmamak iddiasıyla yarın 7. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına devam edilmesi... Güler'in bu konuda çektiği ciddi idari sıkıntılara değineceğiz.
Kazasker ve Kozyatağı'na gelelim. Büyükşehir tarafından, SSK'ya daha sonra her nasılsa Emlakbank'a devredilen 65 dönümlük arsaya ticari ve konut imarı verilmiş... 'Kentlim', 'Yeşil İstanbul' ve 'MİPİM' gibi projelerden bahsederken, burası da beton olacak. Okurumuz Sinan Bakırcı ‘‘Bu nasıl zihniyettir’’ diyor.
İstanbul'a bu seçimlerde de yazık oluyor.
Mesaj panosu
ÇAY yolu Beysukent, Angora Evleri, Vadikent/90 sitesi vb. yerleşim birimlerinde oturanlar, 28 Mart'ta sadece muhtar seçeceklermiş. Bölgedekiler Çankaya Belediyesi'ne bağlı ve geçen seçimlerde de bu bölgede oy kullandılar. O zaman belediye idiler de şimdi mi köy oldular? Bir dolaplar mı dönüyor acaba?
Zeynep Ediz ATANTUĞ
TARIM Bakanlığı'na bir okurumuzdan not: Mersin'e tonlarca amonyum nitrat getirildi. Bunların tehlikeli bomba durumuna geldiğini, İstanbul'daki sinagog olaylarında öğrendik. Bunların nereye verildiği, kaynağı araştırılırsa hayırlı olur.
İSTANBUL'da İETT otobüsleri ile seyahat etmek bir işkence. Otobüs seferleri yetersiz. Acaba İETT en son ne zaman yeni otobüs alımı yaptı? Vatandaş, daha uygar, tıklım tıklım olmayan otobüslerle seyahat etmek istiyor.
Mehmet ÖZDEN
İTÜ Maslakkampusu orta kapısı civarında, Princess Hotel'e yakın elektrik direklerinden biri bir aydan beri devrilmek üzere ve bir ağacın iki dalı arasına takılmış durumda duruyor. İki yönde de trafiğin çok yoğun olduğu bir yerde ve çok tehlikeli.
Z. Damla UÇA
ZEYTİNBURNU 58 Bulvar Caddesi üzerindeki esnaflar caddelerindeki yeni trafik ve kaldırım düzenlemesini kınıyor ve protesto ediyor.