Katarlı yayıncı beIN Sports ile ilk başta Amerikan doları üzerinden yapılan anlaşmanın 1.5 yıl önce TL’ye çevrilmesinin de futboldaki krizi katlayacağını söyleyen Akşar, yabancı oyuncu maliyetlerinin arttığına dikkat çekti.
Akşar diyor ki:
“Kurlardaki artışlar kulüpleri vurmaya devam ediyor. Son bir aylık sürede TL’nin yüzde yüze ulaşan devalüasyonu, kulüpleri adeta yakıyor. Giderleri ağırlıkla yabancı para, buna karşın gelirleri TL olan kulüpler ateş hattındalar. Şimdi tüm kulüp yönetimleri, devre arasında bu krize karşı ne yapabileceklerinin arayışındalar. Ekonomik olumsuzluklar kötü yönetimlerle de birleşince kulüplerin finansal yetersizlikleri daha da artmış ve kulüplerin faaliyetlerini tehdit eder boyuta gelmiştir. Kulüpler yüksek devalüasyon nedeniyle gelirlerinin önemli bir kısmını kaybetmişlerdir. Kulüplerin mali yapılarında oluşan büyük zararlar, öz kaynaklarını iyice eritmiş ve onları teknik iflasa sürüklemiştir. Kulüplerin mevcut TL gelirleri, onların yabancı para giderlerini karşılamakta yetersiz kalmış ve had safhada sıcak para ihtiyacı artmıştır. Kulüpler devlet yardımı bekler hale gelmiştir.”
GÜNÜN SÖZÜ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni’nde tüm dünyaya seslendi:
“Bizi izlemeye devam edin diyorum.”
Belediye Başkanı Keskin 1.000 günün hesabını verdi
Davayı yürüten Av. Bülent Kaçar yaptığı açıklamada, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kavacık köylülerinin haklı itirazlarını bugüne kadar hiç dikkate almadı” dedi.
Karma OSB’nin yapılması istenen 715 dönümlük Hazine arazisinin, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden dönümü yaklaşık 1.200 TL’den pazarlık usulü ile alındığı ortaya çıktı. Kavacık köyünün kullanımına ait olan Hazine arazisinin yürütme kararları gereği derhal kamuya iade edilmesi gerekiyor.
Kaçar, Bakanlık’ı ve Edirne Valiliği’ni derhal karma OSB projesini iptal etmeye çağırdı.
Yüzlerce Kavacık köylüsü başından beri göletlerine, meraya, tarım alanlarına, DSİ ormanına, cevizliklerine, tümülüslerine bitişik OSB kurulmasına şiddetle karşı çıkıyor. Ne yazık ki Bakanlık, köylülerin bu haklı itirazlarını görmezlikten geldi. Av. Bülent Kaçar, “Müvekkilim Mehmet Günay ve Kavacık köylüleri, muhtarlık ve Kavacık Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, köylülerin topraklarını, ormanlarını, su varlıklarını korumak için hukuksal ve toplumsal bir mücadele örneği gösterdiler” dedi.
Kavacık köylülerinin açtığı dört ayrı iptal davasında üç ayrı bilirkişi heyet raporu ve iki ayrı yürütmeyi durdurma kararı ile tarım topraklarının üzerine karma OSB kurulamayacağı kesinleşmiş oldu. Şimdi gözler Edirne Valiliği’nde.
GÜNÜN SÖZÜ
“BİZİM gerçek milliyetimiz, insanlıktır.” Herbert George Wells
YERLİ TANK UÇAK MOTORU
Asgari ücretteki yüzde 50.5’lik artışın ardından yüksek zam beklentisine giren 3 milyonu aşkın memur ile 13.5 milyondan fazla emekli, SSK, Bağ-Kur emeklisi, dul ve yetim maaş ve ücretlere iyileştirme dahil en az yüzde 50’ye yakın zam bekliyor.
1 Ocak’ta maaşlara yapılacak yüzde 5’lik artışın yanı sıra ek zam talep eden 6.5 milyon memur ve memur emeklisi, düzenlenecek ek protokolle iyileştirme sağlanmasını siyasi iradeden istiyor. Olası ek zam tutarının 3 Ocak’ta açıklanacak enflasyon oranı ile netleşeceği belirtiliyor. Kamu çalışanları ile emeklileri, maaş ve tazminatlarını yükseltecek 3600 ek göstergenin hükümetin açıklamaları doğrultusunda yeni yılda hayata geçirilmesini umuyor.
Aralarında hâlâ 1500 ile 2500 lira gibi son derece komik aylığa talim eden, yüksek enflasyon karşısında giderek yoksullaşan SSK ve Bağ-Kur emeklisi, dul ve yetimi de asgari ücrette olduğu gibi yüzde 50 zam bekliyor. Şükrü KARAMAN
GÜNÜN SÖZÜ
“GENÇ kuşaklar bilim, sanat ve teknikle ilgili değer taşıyan yapıtları anlamlarını iyice kavrayana kadar okumalı. Aydınları serbest okuma alışkanlığı kazanmayan toplumlarda, düşündüğünü yazan, düşüncesini açıklayan insan da pek az olur, ortam demagoglara kalır.” Server TANİLLİ
Almanlar, aşı işinin başına güçlü isimleri getirdilerTURKOVAC HAYIRLI OLSUN!
DÜN Türkiye için tarihi bir gündü. Acil kullanım onayı verilen ‘Turkovac’ın seri üretimine başlandı. Gelecekte yazılacaklar için bugünün ayrı bir önemi olacak. Aşının bir hafta ya da on gün içinde uygulanmaya başlanacağı söyleniyor. Ülkeye, milletimize olduğu kadar insanlık için de hayırlı olsun diyoruz. Seri üretime geçilmesiyle COVID-19 aşısını üreten 9 ülke arasına girdik. Bu az buz bir şey değil. COVID-19 salgınının hız kesmeden devam ettiği günümüzde çok önemli bir gelişme oldu.
Avrupa’ya bakarsak; ‘
Ziraat Mühendisi Sarıbal, son günlerde süt ve besi üreticilerinin artan maliyetler karşısında her gün zarar ettiğini belirttikten sonra “çünkü” diye devam ediyor:
“Hayvancılık sektörünün kabul gördüğü, süt üreticisinin ürettiği bir litre sütten 1,5 kilo yem, besicilik yapan yetiştiricilerin de ürettiği bir kilo karkas et karşılığında 25 kilo yem alabilmesidir. Bu denge sağlandığı zaman süt ve besi üreticisi maliyetleri karşılayabiliyor ve makul bir kârla işletmesinin devamlılığını sağlayabiliyor.
Geldiğimiz noktada geçen yıl ekim ayından itibaren süt üreticisi bırakın kazanmayı, 1 litre süt karşılığında 1 kilo yem bile alamadığı gibi şu günlerde bir litre süt karşılığında 800-850 gram arası yem alabilmektedir. Aynı durum besicilik yapan hayvancılık işletmeleri için de geçerlidir. Besi işletmesi bir kilo karkas et sattığında 13 kilo yem alabilmektedir. Bir kilo karkas et karşılığında 12 kilo yem masrafı ile zarar etmektedir.
Bu durumda, çözüm için maliyetler güncel hesaplanarak süt ve besi üreticisinin paritenin altında kalan kısmı destek olarak verilebilir veya TMO tarafından yapılan yem regülasyonu artırılarak piyasa da yem fiyatlarını düşürerek sabitlemekle mümkün olur.”
Akla şu geliyor: “Zarar eden hiç kimse daha fazla zarar yaparak devam edemez. Gereken tedbirler alınmadığı takdirde şu an yaşanan damızlık hayvanlar (inek) kesime gitme durumu daha da artarak devam edecektir ki bu durumda süt ve süt ürünlerinde kayıp demektir. Damızlık hayvan olmaması besi hayvanlarının da olmaması demektir aynı zamanda.”
Bu konuda acil önlem nasıl alınacaktır?
GÜNÜN SÖZÜ
ABD’nin Maryland kentindeki şirketin geliştirdiği aşı koronavirüsün dikenli proteinini taklit ederek bağışıklık sistemini uyarıyor, vücudu gerçek virüse karşı hazırlıyor. Üç hafta arayla iki doz yapılması gerekiyor. Buzdolabında muhafaza edilebildiği için lojistik olarak avantajlı. ABD, Meksika ve İngiltere’de 45 bin kişi ile yapılan araştırmada, yüzde 90 civarında koruma sağladığı söyleniyor.
AB Komisyonu, salgının daha da şiddetli olduğu dönemde Novavax şirketiyle 4 Ağustos 2021’de tedarik sözleşmesi imzalamıştı. Buna göre firma 2022’nin ilk çeyreğinde 100 milyon doz aşı verecek. AB üyesi devletler 2022 ve 2023’te toplam 100 milyon doz daha ısmarlama opsiyonuna sahip.
AB Komisyonu bugüne kadar beş aşıya acil kullanım onayı verdi. Aşılar ve teknolojileri şöyle:
BioNTech/Pfizer (mRNA), Moderna (mRNA), AstraZeneca (Adenovirus) ve Johnson&Johnson (Adenovirus).
Yeni aşı ile bu sayı beşe yükseldi. Yapılan anlaşmalar ile BioNTech/Pfizer 2.4 milyar doz, Moderna 460 milyon doz, AstraZeneca 400 milyon doz, Johnson&Johnson 400 milyon doz aşı verecek.
Almanya’da aşı kampanyası 360 gündür devam ediyor. 19 Aralık itibarıyla Almanya’ya 159.9 milyon doz aşı geldi. Bunların dağılımı şöyle: 116.3 milyon doz BioNTech, 14.4 milyon doz AstraZeneca, 23.9 milyon doz Moderna, 5.2 milyon doz Johnson&Johnson.
19 Aralık itibarıyla bu aşıların yüzde 88.9’u kullanıldı.
GÜNÜN YAŞAMI
Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken nihayet bir açıklama yaptı ve 2015 yılından beri devletin kaçak alkolden vergi kaybının 9 milyar TL olduğunu söyledi. Yeni yıla girerken vergilerin yüksekliği sebebiyle maalesef yine sahte içki üreticileri ve buna bağlı ölüm haberlerinin arttığını belirten Palandöken, “Hem üretene, hem içene, hem de devlete geri dönüşü olmayan zararlar veren, insan canına kasteden sahte alkol üreticilerine fırsat verilmemeli” dedi. Çözüm için şöyle diyor Palandöken:
“Vatandaşımız esnaftan güvenilir ve bandrollü şişeleri tercih etmeli. 81 ilde devam eden zehir kod adlı operasyonlara emniyet güçlerimiz ara vermeden devam etmeli. En önemlisi bu operasyonlara vatandaşlarımızın da gördükleri, duydukları zehir tacirlerini bildirmelerini rica ediyorum.”
FUKARANIN İSTANBUL’DA NE İŞİ VAR
SOSYAL medyada mezarlık konusu tartışılıyor. İzmir’den İdris Akyüz, “Ölsen de kurtulamıyorsun. Fukaraya mezar bile yok. İstanbul’da bildik bir mezar yeri fiyatı 41 bin TL oldu” demiş. Arkasından sosyal medyada yazılanlara bir bakar mısınız:
“İstanbul’da her sınıfa ait mezarlık var, aile mezarlığı varsa tamam yoksa en az 50-60 kilometre mesafeye gönderiyorlar”, “Valla ben ölmeyi hiç düşünmüyorum”, “Ecel sana ait değil ki”, “Fukaranın İstanbul’da ne işi var”, “Yöresinden geçinme şartlarından yoksun olduğu için gelmiştir gurbete”, “Herkes şark kurnazlığı peşinde”, “İnsanlar neden İstanbul’a göç etme mecburiyetinde bırakılmıştır? Asıl sorgulanması gereken budur.”
MESAJ PANOSU
NE yazık ki bitik iktidarın karşısında yitik bir muhalefet vardır. Toplum uyuşturulmuş olarak olanları seyretmektedir. Ülkemizde bütün bu yapılanlara karşı duracak demokratik güçler nerededir? Gerçek bir muhalefet, demokratik kitle örgütleri, sendikalar ile Mustafa Kemal’in gençleri aranmaktadır. Suay KARAMAN
ARAŞTIRMASI 40 YIL SÜREN KİTAP
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan yeni asgari ücrette en önemli gelişme, emekçinin yıllardır talep ettiği ücretten gelir vergisi ile damga vergisi kesintisine son verilmesi oldu. Böylelikle işverenin üzerindeki 450 liralık vergi yükü kaldırılmış oldu.
Emekçinin talebi uzun yılların ardından karşılık buldu. Bu uygulama ile tüm memur ve işçilerin maaşının asgari ücreti kadar bölümünden gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılmayacak.
Halen 2.825 lira olan asgari ücretin 1 Ocak 2022’den itibaren net 4 bin 253 lira 40 kuruşa yükselmesi ile brüt asgari ücret 5.004 lira düzeyinde olacak. Doğrudan 7 milyon kişiyi ilgilendirse de 10 milyon emekçinin temel geçim kaynağı olan asgari ücretteki yüzde 50.44 oranındaki artış ne denli sevindirici ise de durdurulamayan yüksek enflasyon karşısında 4-5 ay sonra erimesinden kuşku duyuluyor. Bu anlamda bir an önce çarşı-pazardaki ateşin dindirilmesi şart. Asgari ücretin yükselmesiyle kıdem tazminatı, SGK primi, işsizlik sigortası, Genel Sağlık Sigortası primi tutarları da artacak.
Ocak ayında aylık ve maaşlarına yüksek olasılıkla yüzde 15 zam yapılması beklenen 13 milyonu aşkın memur, işçi, esnaf, çiftçi emeklisi ile dul ve yetimi de asgari ücrette olduğu gibi yüzde 50 oranında zam bekliyor. 1.500 ile 2.500 lira arasında aylığa talim eden emekli bu artışı fazlasıyla hak ediyor. Yine memur da ek protokol ile ocakta maaşlara yapılacak yüzde 5 zammın artırılmasını istiyor. Şükrü KARAMAN
GÜNÜN SÖZÜ
“DEVRİM yapılırken yelpaze sallanmaz.” Albert Camus
NEYLE ÖDERSEN ÖDE AYNI KAPIYA ÇIKIYOR
EDİRNE’DE
Teftiş heyeti, İmamoğlu’na bağlıdır. İmamoğlu, Teftiş Kurulu Başkanlığı’na Ticaret Bakanlığı’ndan istifa eden maliye kökenli Müfettiş Abbas Yaşar’ı atamış, huzursuzluklar ve eleştiriler bundan sonra başlamış. Yaşar’ın, Kurul’da tarafsız hizmet yürüten müfettişlere mobbing ve hakaret içeren söylemleri, genel şikâyet konusu olarak gündeme getirilmektedir. Bir başkan, çalışanlarından kendi görüşleri doğrultusunda dosya hazırlanmasını veya emekli olunmasını isteyebilir mi? Uyguladığı tüm baskı ve mobbinglere rağmen dosyaların sonuçlarına müdahale edemediği için, 15 yıl önce emekli olmuş maliye kökenli müfettişleri, deneyimli müfettişlerin yerine getirmesi ne kadar doğrudur?
Kuruma 30 yıl hizmet veren müfettiş kadrolarına, “Sizler maliye müfettişi gibi çalışacaksınız” uyarısı ne demektir? Bütün bunlar küçümseme ve aşağılama değil midir? Vilayetten gelen karşı yazıları, belediye müfettişlerini zor duruma düşürmüyor mu? İBB müfettişleri “Bizi boş uygulamalarla nasıl işlevsiz bırakıyorsunuz?” diye sorular ortaya atıyorlar.
Kurul Başkanı, yetkisi bulunmadığı halde ilçe belediyelerinin (özellikle CHP’li) geriye dönük imar uygulamaları hakkında soruşturma açtırarak, ilçe ve İBB görevlilerini zor durumda bırakmış olmuyor mu?
Bizim anladığımız, denetim mekanizmaları ile oynamak hiçbir siyasetçiye hayır getirmez. Aksine, siyasetçi denetimin önünü açmak için çaba göstermelidir, hele İstanbul gibi bir zor bir kentte.
GÜNÜN SÖZÜ
“BEDENİ iyileştirmek için önce yüreğin iyileşmiş olması gerekir.” Balzac
GENÇLERİ KAZANAN SEÇİMİ ALIR MI?
GENÇLİK