Paylaş
Peki, ülkemizde kadın-erkek eşitliği olduğunu düşünüyor muyuz? NG Araştırma bu soruların cevaplarını öğrenmek için 10-19 Nisan 2023 tarihleri arasında, Türkiye genelinde 15 yaş ve üstü, 1501 kişinin katılımı ile bir kamuoyu araştırması yaptı. - Ülkemizde kadın-erkek eşitliği olduğunu düşünüyor muyuz? %67 oranında katılımcılar kadın-erkek eşitliğinin henüz sağlanmadığını düşünürken, %33’ü ise tam tersi görüş belirtiyor. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı son yıllarda artış gösterse de hala dünya ortalamasının oldukça gerisinde. Ankete katılanların yarısı daha fazla kadının çalışması gerektiğini düşünürken, %26’sı ise tüm kadınların çalışması gerektiğini savunuyor.
ORTAK SORUMLULUK
Katılımcıların %69’u ev işlerinde sorumluluğun paylaşılması gerektiğini düşünüyor. %29’u ise sorumluluğun kadına ait olduğunu belirtirken, erkeklerin sorumlu olduğunu belirtenlerin oranı sadece %2. %61 çocuk bakımının ortak sorumluluk olması gerektiğini belirtirken, %39’u ise bu sorumluluğun kadına ait olduğunu ifade ediyor. Katılımcıların %44’ü yasalardaki yaptırımların ağırlaştırılmasının şiddeti önlemede etkili olacağını belirtirken, %22’si eğitimde şiddetle ilgili konulara daha fazla yer verilmesini, %15’i ise mevcut yasaların pratikte daha iyi uygulanmasının şiddeti önleyeceğini düşünüyor. %6’sı ise ne yapılırsa yapılsın, kadına şiddetin önlenemeyeceğini düşünüyor. Katılımcıların yanıtlarına göre kadın-erkek eşitliği konusunda ülkemizde hala büyük bir sorun olduğu ortaya çıkıyor.
BUGÜN ‘DÜNYA ASTIM GÜNÜ’
DÜNYA Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre tüm dünyada 339 milyon kişinin astım olduğu tahmin edilmektedir ve dünyada her yıl 400 binden fazla astıma bağlı ölüm olduğu bilinmektedir. 2 Mayıs Dünya Astım Günü, bu yıl ‘Astımda Doğru Tanı ve Doğru Tedavi İçin El Ele’ teması ile, GARD Türkiye kapsamında, T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği işbirliği ile toplum ve sağlık çalışanları için eğitim ve farkındalık toplantıları düzenleniyor.
‘MARKSİZM-2023’ BAŞLIYOR
1992 yılından beri Devrimci Sosyalist İşçi Partisi’nin (DSİP) ev sahipliğinde düzenlenen Marksizm-2023 toplantıları, bu yıl 5-7 Mayıs tarihleri arasında ‘Krizler Dünyasında Özgürlük Mücadelesi’ sloganıyla Beyoğlu Firuzköy Cezayir Salonu’nda yapılacak. 32 yıldan beri solun ve antikapitalistlerin en geniş tartışma platformu, cuma günü 17.00’de “İttihat Terakki, Kemalizm ve Cumhuriyet Tarihi: Solun Milliyetçilikle Sınavı” toplantısıyla başlayacak. 11 oturumda yaklaşık 34 kişi konuşacak. İsimler şöyle: Bülent Bilmez (Akademisyen)- Emre Can Dağlıoğlu (Akademisyen), Melike Karaosmanoğlu (Yazar-Avlaremoz), Roni Margulies (DSİP), Çiğdem Kılıçgün (Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü), Garo Paylan (HDP Milletvekili), Nuran Yüce (DSİP), Arat Dink (Yazar), Eren Keskin (İHD Eş Genel Başkanı), Ersin Damarsardı (DSİP), Işıl Demirel (Akademisyen), Esra Akbalık (Mimar), Şebnem Korur Fincancı (TTB Başkanı), Taha El Gazi (Sığınmacı Hakları Platformu), Dila Ak (DSİP), Filiz Kerestecioğlu (HDP Milletvekili), Selin Top (Feminist Aktivist), Yıldız Tar (KAOS GL), Arshak Makic, Argyri Erotokritou (SEK-Yunanistan), Joseph Choonara (SWP- Britanya), Vanina Guidicelli (NPA-Fransa), Volkan Akyıldırım (DSİP), Adem Maarastawi (Suriyeli Aktivist), Hacer Yeşilçay (DSİP), İsmail Çapar (Mülteci Hakları Platformu), Kadir Bal (Tarlabaşı Dayanışma), Alex Callinicos (SWP- Britanya), Şenol Karakaş (DSİP), Can Irmak Özinanır (DSİP), Evrim Kepenek (Gazeteci), Ömer Madra (Açık Radyo), Rober Koptaş (Gazeteci), Dila Ak (DSİP), Şenol Karakaş (DSİP).
İletişim: marksizmgunleri@gmail.com - 0555 727 26 21
GÜNÜN SÖZÜ
“POZİTİF anlamda laiklik şunların hepsini kapsar aslında: Başörtüsünün üniversiteye girebilmesi, rakıya cizye gibi vergi alınmaması, camide miting yapılmaması, Ayasofya’nın müze kalması, okullarda zorunlu din dersi olmaması, cemevlerine ibadethane statüsü.” Orhan ŞENER
AKKUYU NGS YAPIMINDA KİM ÖNCÜ
MERSİN Nükleer Güç Santralı projesinin ana yüklenicisi ve uygulayıcısı konumundaki Titan-2 IC İçtaş İnşaat Anonim Şirketi Ortak Girişimi; Rus şirketi Concern Titan-2 A.Ş. ile IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den oluşuyor. IC İçtaş, Türkiye’de bir nükleer santralın mühendislik, satın alma ve yapım aşamalarının tamamında ana yüklenici konumunda rol alan ilk Türk şirketi. IC İçtaş’ın Akkuyu NGS’deki varlığı, alt yüklenicileri ve tedarikçileri ile birlikte projenin yerlileştirme hedefleri açısından büyük önem taşıyor. Türkiye için sembol bir proje olarak; çevre dostu, istikrarlı elektrik enerjisinin kaynağı olan Akkuyu Nükleer Güç Santralı projesi, yerli yüklenicileri ve sanayicileri desteklerken, Türk işçi ve mühendislerin nükleer teknolojiyle ilgili bilgi birikimlerini oluşturma fırsatı da sunuyor.
IC İçtaş’ın bu bilgisinden sonra şu iki unsura da dikkat çekiliyor:
1- Termik deniliyor, olmaz, Nükleer Santral denir.
2- İnşaat yapı döneminde çalışanların yüzde 92’si Türk işçileridir.
DORUK BULUT: ‘BEN VARIM’
CHP listelerinde, İstanbul’da Balkan-Rumelilileri temsilen kimsenin olmadığını belirttiğimiz yazımıza (İstanbul’da en çok nüfusa sahip Sivas ve Kastamonu’dan da aday olmadığını yazmıştık) Doruk Bulut şu açıklamayı yaptı:
“Kendimi tanıtmak isterim. Ben 1911 yılında Rumeli’den Silivri Değirmenköy’e göç etmiş bir ailenin üçüncü kuşaktan ferdiyim. Üç dönem boyunca CHP-Silivri’de Meclis Üyeliği görevini gerçekleştirdim. Meclis üyeliği görevini yaparken her alanda, Rumeli ve Balkan göçmenlerinin sorunlarıyla sonuna kadar ilgilendim ve çözümleri için çalışmalarda bulundum. 28. Dönem CHP milletvekili aday listelerinden, İstanbul 3. Bölge 12. Sıra’dan milletvekili adayı gösterildim. Meclis üyeliğinde olduğu gibi Rumeli ve Balkan göçmenlerinin sorunlarını TBMM çatısı altında dile getirmek ve sorunların çözülmesi için çalışacağım.”
HALK SUSARSA TOPRAK ÖLÜR
ERGENE’deki Plastik OSB projesinin bir benzeri de Bandırma’da tarım alanına musallat oluyor. Tarım arazilerinin yok olmaması için halk susmamalı! Halk susarsa toprak ölür. Murat SEVGİ
MESAJ PANOSU
KEMAL Bey’in yanına Yavaş ve İmamoğlu’nu alması ciddi bir katma değer kattı. Kılıçdaroğlu’nun stratejisi Türkiye’ye çok iyi gelecek. Sakin, uzlaşmacı... Türkiye’nin istediği, hepimizin ihtiyacı olan diyalog kapılarını açabilecek bir üslup.
Nagehan ALÇI
Paylaş