Yalçın Bayer

‘Endüstriyel Kenevir’ ve tohum üretiminde büyük kampanya başlıyor… ‘Keneviro’ Samsun’a merhaba diyor

16 Kasım 2023
KENEVİR üzerinde uzun süredir üretimine, ticaretine ya da ekonomik bir toplantı gibi etkinlik olmadığı için en aşağı altı aydır bu konuda bir yazı yazmadığımızı okurlarımız bileceklerdir.

Çünkü bir bilgi olmadığında hemen bir hareketsizlik dikkat çeker. ‘Kenevir’ dediğimizde ‘piyasasında’ bir sakinlik varsa işin ‘tadı’ yoktur. Hele ‘Kenevirci Dede’nin sessizliği önemlidir. Ya kenevir ithalinde gümrük sorunu yoktur, kenevirli ekmek ürettiğinde, mutlaka piyasa lezzetinin olup olmadığını, yağının tutup tutmadığını öğrenmek için tadımlık ekmek gönderir. “Tam lezzetini bulduğumda ekmek üretimi de yapmak isterim” diye bizi test eder. İthal ettiği kenevirin bülbül ve güvercinlerde nasıl ötüş sağladığını en merak ettiği konudur.

‘MİLLİ PROJE’

Eski ANAP milletvekili, makine mühendisi Yalçın Koçak’ın Aydın Üniversitesi’nde Abdurrahman Dilipak’la birlikte yaptığı ‘Kenevir Sempozyumu’ ile başlattıkları ve Türkiye’nin birçok yerinde devam ettirdikleri bilgilendirme toplantıları arttıkça bizim de bunları gazetemizde yayınlamamız, ilgi alanımızı büyüttü ve bir okur kitlesi oluştu.

Ve Türkiye’nin sanayi alanında ithalatını yarı yarıya düşürecek kapasitesi olan ‘endüstriyel kenevir’ üretimi yetersiz de olsa küçük boyutta başladı.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından bundan 4 yılı aşkın süre önce seçilen 19 şehirden biri olan Samsun’dan bir telefon geldi geçen hafta.

Samsunlu tekstilci Uğur Balkuv telefonla bizi yarın yapılacak kenevir tohumu hasadına davet etti. Bir grup meslektaşımızla bugün Samsun Havza’ya gideceğiz.

Bu arada 60 yaşındaki Uğur Bey’i dinliyoruz.

“Sizi yazılarınızdan bilirim. Ben bu işe sevdalı oldum, Amerika’daki oğlum bu konuyu inceledi, bizi aydınlattı, onun çabası çoktur. Oradan iki hasat makinesi getirttik. Biri sap için diğeri de tohum için hasat yapıyor. Sizi tohum hasadına davet ettik.”

Yazının Devamını Oku

İndirimlere dikkat

15 Kasım 2023
11 Kasım’da Bekârlar Günü ile başlayan indirimli alışveriş dönemi, 24 Kasım Çılgın Cuma ve 27 Kasım Cyber Monday ile devam edecek.

Kasım ayı boyunca indirim ve kampanyalardan faydalanmak isteyen vatandaşın bu dönem çok dikkatli olması gerektiğini belirten TOBB E-ticaret Meclisi Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli, gerçek olamayacak kadar güzel olan indirim ve kampanya tekliflerine karşı uyarıda bulundu. 

Çiğdemli, online alışveriş yaparken siber saldırıların hedefi olmamak ve güvenli alışveriş yapabilmek için şu ipuçlarını paylaştı: 

- Alışverişi kendi cihazlarınızla yapın. İster bilgisayarınız ister tabletiniz veya akıllı telefonunuz olsun, alışverişte kendi cihazınızı kullanın. Cihazın davranışındaki tuhaflıkları ayırt etmek sizin için çok daha kolay olacaktır.

- Halka açık wi-fi noktalarından alışveriş yapmamaya çalışın. Her internet bağlantısı, online ödemeler için yeteri kadar güvenli değildir. Online alışveriş için çarşı ve alışveriş merkezlerindeki halka açık wi-fi noktalarını kullanmayın. 

- Kredi kartı veya sanal kredi kartı kullanın. Kredi kartı kullanarak yapılan satın alma işlemleri, vadesiz veya tasarruf hesaplarınızda tuttuğunuz paranızı kapsamadığından, daha güvenlidir. Hatta limiti sınırlanmış sanal kredi kartı kullanırsanız, riski minimize etmiş olursunuz.

- Güvenlik yazılımınız güncel olsun. Halen yapmadıysanız, birden fazla koruyucu katmana sahip güvenilir ve güncel bir internet güvenliği çözümü yükleyin.

- Online adres çubuğunu her zaman kontrol edin. Tanınmış bir siteyi gördüğünüzde bile tedbiri elden bırakmayın. Dolandırıcılar orijinal emsalleriyle neredeyse tamamen özdeş olan sahte web siteleri oluşturabilirler. Gözünüz URL’nin yani adres çubuğunun üzerinde olsun. Sahte siteler, taklit etmeye çalıştıkları resmi sitelerden farklı internet adresleri kullandıkları için kolayca tespit edilebilirler.

- Alışverişten sonra ekstrelerinizi kontrol edin. Banka ve kredi kartı hesap bakiyelerini kontrol etmek, özellikle normale göre yoğun alışveriş yapılan dönemlerin ardından her zaman iyidir.

Yazının Devamını Oku

Siyasetçilerin yalnızlığı

14 Kasım 2023
Dijital çağdayız.

Artık her şey herkesin gözü önünde yaşanıyor. Hafta sonu Ankara’da CHP’nin 38. Kurultayı da böyle gerçekleşti. Televizyonlardan, sosyal medyadan anbean izledik. 22 Mayıs 2010’da yapılan 33. Kurultay’da CHP’nin 7. Genel Başkanı seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, hafta sonu yapılan 38. Kurultay’da başkanlığı kaybetti. Detaya girmeye gerek yok. Rakamlardan ve kişilerden bahsetmiyorum. Başkanlık için yapılan seçimin ikinci turunda delegelerden daha fazla oy alan CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, partinin 8. Genel Başkanı oldu.

Kurultaydan belki de yıllarca hafızalardan silinmeyecek anlardan biri de ikinci tur seçimlere geçilirken/devam ederken bir odada yaşananlar olacak. Bir gazetecinin sosyal medyada yayınladığı kısa görüntü ve bir büyükşehir belediye başkanının bir televizyon kanalında yaptığı açıklama yaşananlara açıklık getirdi. Birinci tur sonrası evine giden Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylıktan çekilme kararı aldığı, daha sonra tekrar salona geldiği zaman bu kararını değiştirdiği anlaşılıyor.

Soru şu: Kararını değiştirmeye iten sebepler ne/nelerdi? Buna çeşitli cevaplar verilebilir. Zaten veriliyor. Uzun uzun tahliller de yapılabilir. Ama bence asıl sebep ‘politikacıların yalnızlığı’ fenomenidir. Bu konu sosyal bilimlerde çok işlenir. Etrafında onlarca, yüzlerce, hatta binlerce kişi olsa da politikacı ‘yalnızdır’. Sonunda bu ‘yalnızlık’ içinde yaşıyor. Her karar verme elbette rasyonel bir süreç olarak kabul edilir. Ama çoğu zaman bu böyle olmuyor. Çoğu kez rasyonel kararı mümkün kılmayan, duygusal arka planlar, etrafından gelen kasıtlı olan veya olmayan bilgilerin etkisinde kalarak rasyonel hareket edemedikleri görülebiliyor. Hafta sonu Kılıçdaroğlu örneğinde olduğu gibi.

Geçtiğimiz günlerde ölen Alman gazeteci Jürgen Leinemann’ın 2004 yılında yazdığı bir kitap var. Sayısız ödüle layık görülen Leinemann, Der Spiegel dergisi adına görev yaptığı Bonn, Washington ve Berlin’deki üst düzey politikacıların eleştirel ve yakın gözlemcisi oldu. Almanca adı ‘Höhenrausch: Die wirklichkeitsleere Welt der Politiker’ olan kitaptan pek çok alıntı yapılıyor. Türkçe’ye belki ‘Höhenrausch ‘Politikacıların gerçekçi olmayan dünyası’ diye çevrilebilir. Leinemann şöyle diyor: “Pek çok politikacı, gittikçe daha fazla dış aktivite gerektiren ve giderek daha fazla iç özgürlüğü elinden alan bir çekime nasıl yakalandıklarının farkına bile varmıyor.”

CHP’nin 7. Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun durumu sanırım ‘yalnızlık‘ ve farkına varmadan kaptırdığı gerçekçi olmayan bir dünyadan kaynaklanıyor. Rasyonel bir karar verecek bir süreci yaşayamıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun keşke daha önce, bol bol, örneğin Konrad Adenauer, Willy Brandt, Churchil, Helmut Kohl, Bismarck, Helmut Schmidt, Mahatma Gandi, Metternich Simon Bolivar veya benzeri devlet adamları hakkında yazılmış saygın biyografi kitaplarını okumuş olsaydı. Halit ÇELİKBUDAK

ANKARA’DA OKUR YAZAR KÖŞESİ PARKI

Hürriyet Gazetesi’nde Yeter Söz Milletin köşemin yanı sıra başkentin nabzını tutan Ankara ekimizde de uzun yıllar Yalçın Bayer Yanınızda adlı köşemde, okurlarımızdan gelen öneri, talep ve şikâyetleri yazdım.

Bundan tam 10 yıl önce, 1 Kasım 2013’te, Hürriyet Ankara ekimizdeki bu köşeyi, o dönemin Editör’ü şimdi ise Haber Koordinatörü olan

Yazının Devamını Oku

Atatürk kimdir

10 Kasım 2023
- Türkiye Cumhuriyeti’nin önderidir.- Eşsiz bir devlet adamıdır.- Bugün ölümünün 85’inci yıldönümüdür.- Onu saygı ile anıyoruz.

ADNAN Nur Baykal’ın, uzun yılları bulan bir çalışma ile ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün Liderlik Sırları’ kitabından bazı sunuşları anlatmaya devam ediyoruz.

‘Adam yetiştirme’ nedir?

“Herkesin kendine göre bir zevki var. Kimi bahçe ile uğraşmak, güzel çiçekler yetiştirmek ister. Bazı insanlar da adam yetiştirmekten hoşlanır. Bahçesinde çiçek yetiştiren adam çiçekten bir şey bekler mi? Adam yetiştiren adam da, çiçek yetiştirendeki duygularla hareket edebilmelidir. Ancak bu biçimde düşünen ve çalışan adamlar ki, memleketlerine milletvekillerine ve geleceğe faydalı olabilirler.”

(Atatürk’ten Anılar: Kemal Arıburnu, S: 332)

Tanıklar Atatürk’ü anlatıyor:

“ATATÜRK milli bir banka kurulmasına karar veriyor. Bir dostuna ‘Bankanın başına getirmek için İktisat Vekili Celal Bey’i düşünüyorum’ diyor. Benim onun ahlakına çok itimadım vardır. ‘Kendisi ne der’ diyor. Muhatabı:

* “Efendim. Celal Bey siz ne emrederseniz gözünü kırpmadan yapacak kadar size bağlıdır” cevabını veriyor. Aradan zaman geçtikten sonra Atatürk, Celal Bey’i çağırıyor ve doğudan konuyu açıyor. Celal Bey yine her ne emrederse yapacağını tekrarlıyor. Bu sefer Atatürk “Ama vekilliği terk etmek lazım gelecek” diyor. Atatürk bu sefer daha ileri gidiyor.

“Mebusluğu da bırakman lazım gelecek.”

Yazının Devamını Oku

Hatırla kalbim 85 yıl oldu... Atatürk’e özlem şükran ve minnet

9 Kasım 2023
100 yıllık Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 85’inci yıldönümünde tüm Türkiye’de ve İstanbul’da büyük bir özlem, şükran ve minnetle anılacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Lokantaları’nda 10 Kasım’da Atatürk’ün sevdiği yemekler servis edilecek. Şehir Hatları iskeleleri ve metro istasyonlarında sokak sanatçıları Atatürk’ün sevdiği şarkıları söyleyecek.

AÇIK OLMA...

Dün sözünü ettiğimiz ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün Liderlik Sırları’ adlı kitabına devam ediyoruz. Atatürk’ün ne dediğini, ‘Tanıklardan Atatürk ve Atatürk’ten alınacak dersler başlıklarıyla özetliyoruz:

- Mustafa Kemal Atatürk dedi ki:

- “Arkadaşlar! Birbirimize daima hakikati söyleyeceğiz. Felaket ve saadet getirsin, iyi ve fena olsun, daima hakikatten ayrılmayacağız.” (Atatürk’ün Hayatı, Konuşmaları ve Yurt Gezileri; Necati Çankaya, S 227)

- “Ben düşündüklerimi sevdiklerime olduğu gibi söylerim. Aynı zamanda lüzumlu olmayan bir sırrı kalbimde taşımak iktidarında olmayan bir adamım.” (Atatürk’ten Düşünceler, Prof. Enver Ziya Karal, S:147)

- “Kamuoyunu gerçek durumla karşı karşıya bırakmayı yeğlerim.” (Söylev Cilt I-II, Gazi M. Kemal Atatürk, S:339)

TANIKLAR ATATÜRK’Ü ANLATIYOR

Yazının Devamını Oku

Atatürk’ün liderlik sırları

8 Kasım 2023
Size önümüzdeki üç gün içinde ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün Liderlik Sırları’ kitabını tanıtacağız.

Alman Lisesi ve Alman Aachen Teknik Üniversitesi’nden Elektrik Yüksek Mühendisi olarak mezun olan Adnan Nur Baykal çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra Türkiye ve Amerika’daki dört şirketi yönetiyor.

Dilerim bu kitabı kitapçılarda bulunur ya da yeni baskıları yapılır. Keşke yeni nesil bu kitapları okuyup da yetişse. Bir sigorta şirketinin genel müdürü Levent Nart, “Atatürk hakkında bugüne kadar yazılmış kitapların ne sayısını bilmek, ne de akademik değerini tartışmak mümkün değil. Dostum Baykal’ın titiz çalışmasının bir ürünü olan bu kitap, yaşadığımız çağda kişilerin ve kuruluşların sıklıkla ihtiyaç duydukları ‘liderlik’ kavramının ne olduğunu, onun değerli kişiliğinde anlatan bir başucu kitabıdır” diyor. Adnan Nur Baykal, kitap boyutundan daha geniş hacimde, 180 sayfalık ‘Atatürk’ün Liderlik Sırları’ kitabının daha sonra ‘Osmanlı Yönetim Anlayışı’, ‘Türklerde Yöneticilik Geleneği’ adlarıyla devam edeceğini söylüyor.

1932-1933 yılları arasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi olan General Sherrill “Türk milletinin karakterini tespit etmek, anlamak için onun liderlerini tetkik etmekten daha isabetli bir yol ve bir vasıta yoktur” diyor.

Baykal, kitabı bir liderde olması gereken özellikler etrafında şekillendirmiş. 50 ana özellik tespit edip bunları alfabetik olarak düzenlemiş. Atatürk’ün seçme sözlerini, anekdotlarını, prensiplerini ana özellikleriyle toplamış ve kitabın sonuna Amerikalıların ‘Management Checklist’ dedikleri ‘Kendinizi Test Edin! Listesi’ni de koymuş. Her bölümün sonunda, alıntı yapılan kitaplar ve alıntı yapılan sayfalara da yer verilmiş.

ATATÜRK’TEN İLK DERS

Atatürk’ten alınacak dersler:

- Olduğunuz gibi görünün, göründüğünüz gibi olun.

- Başkalarını yanıltan, kendini de yanıltır.

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu’nun karizmasını Sabri Ergül çizdi

7 Kasım 2023
‘Doğruları söylemedi, partiyi krize sürükledi, hem kendi hem de Türkiye kaybetti’

BU sözü söylemek kolay değil, ama biz biliyoruz, ona dönük yaptığı eleştirileri ve kurultaydaki iki konuşması ile çarpıcı veriler ortaya koydu. Bu iddialar, Kemal Bey’i yaraladı. Bir delegeyi de ikna ettiği savunuldu.

CHP kendine yeni yol ‘ararken’, seçim ve parti hukuku konusunda tam bir uzman olan eski CHP İzmir Milletvekili Sabri Ergül ortaya çıktı ve ağzını açtı; bütün bildiklerini ve gördüklerini açık bir dille anlattı. Daha önce de Baykal döneminde tüzük ve programla ilgili olarak çarpıcı uyarılar yaptığı biliniyor.

Özetle Sabri Ergül şöyle konuştu:

Adıgüzel’in beş anketle ilgili araştırması, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun anketlerde Tayyip Bey’i geçmesi konusunda yanlış söylenmesi, tüzük konusundaki gereksiz söylemleri ve 39 milletvekilinin dağılımı konusunda bir sürü açmazı oldu Kemal Bey’in. Bizi kandırdı ama sonunda hem kendi hem partisi hem de Türkiye kaybetti. Her şeyi kendine göre ayarladı, tek başına karar verdi. Ne tüzük, ne program dinledi, ‘tek adam’ olarak her şeyi yaptı; ama halktan oy alamadınız, ayrılmanız gerekir Sayın Kılıçdaroğlu. Ne yazık ki artık söyleyecek yeni bir şeyiniz yok.”

Ergül’ün anlattığı doğrular genç delegeler üzerinde olumlu yankı uyandırdı.

Tecrübeli siyasetçi, daha sonra şöyle devam etti:

“Partinin ve gençliğin önünü açın, Türkiye’nin önünü açın, çok sesli bir yapı oluşturmaya ön ayak olun. Gençlik sizi iyi anımsar. Size bir şey hatırlatmak isterim. Ben 50 yıl içinde -büyük İnönü’den Deniz Baykal’a kadar- CHP Genel Başkanları hep halka açık konuşurlardı. Bizi kandırabilirsiniz ama halkı kandıramazsınız; halkın ve partinin önünden çekilin.”

Ergül

Yazının Devamını Oku

Kurultay notları I Kılıçdaroğlu kırgın Özel ise hiddetliydi

5 Kasım 2023
İlginç kurultay yaşadık dün.

Bir kere eski beklenen kurultaylardan farklıydı. Hem içerde hem dışarda yoğun kalabalık vardı. Belki neden diye sorulabilir. “İddialı iki aday olduğu için” dediler. Bu CHP için bir mücadele ve rekabet ortamı açısından olumlu sayılabilir, gelecek için... Salonun solunda Özgür Özel taraftarları, karşısında Kılıçdaroğlu’nun taraftarları yer alıyordu.

Salona girdiğimizde bir düzensizlik olduğu açık şekilde görülüyordu. Böyle bir organizasyon olamaz, bir milletvekilinin gücünü aşar. Partinin gerekli ‘memurları’ vardır ama CHP dağılmış mı nedir?

HARARETLİ TOKALAŞMA

Divan Başkanlığı’na daha önce belirlendiği gibi Ekrem İmamoğlu seçildi. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu seçimden sonra hararetli şekilde el sıkıştılar, bu tablo gerekliydi. Ama ‘öpüşmüş olsalar’ daha iyi olmaz mıydı? İmamoğlu’nun ‘gücünü’ anlatmamız gerekiyor. İmamoğlu önceki akşam yaklaşık 196 delege dahil toplam 3 bin partiliye 10’a yakın otelde zengin menülü-içkili ve alkışlı bir yemek verdi. Dün öğle saatlerinde de sofra açıktı.

‘EN ZAYIF GİRİŞ’ OLDU

Kılıçdaroğlu salona saat 12.15’te Ankara İl Başkanı Doç. Dr. Ümit Erkol, parti grup başkanvekili Burcu Köksal ve parti çalışanları ile girdi. Mustafa Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül de Kılıçdaroğlu’na destek veriyor artık. Oğul Sarıgül, sosyal medyada “Onun rehberliğinde muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracağız” dedi. Bir dostumuz “Kılıçdaroğlu 7 kurultay yaşadı bugüne kadar. Ancak bugünkü kurultaya girişi en zayıfı idi” dedi.

Yazının Devamını Oku