Yalçın Bayer

Cumhuriyet’in 100. yılını kutluyoruz… Atatürk Büyük Taarruz’u hazırlarken her şeyi gizli yaptı, hatta ‘Çalıkuşu’ romanını okudu

22 Ağustos 2023
DÜN sabah İstanbul’dan geniş bir katılımcı grup ile Afyon’a geldik ve önce Çiğiltepe, Kocatepe, Yüzbaşı Agah Efendi Şehitlikleri’ni gezdikten sonra Afyon Zafer Anıtı’nda saygı duruşunda bulunduk.

Koton gönüllüleriyle birlikte iki günlük Afyon turundayız yani. Koton firması ilginç bir proje yürütüyormuş. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılına özel bir logo tasarlamış; bir “100. Yıl Manifestosu” yayınlamış, 245 mağazasını kırmızı-beyaz giydirmiş, müşterilerine Cumhuriyet için özel koleksiyon hazırlamış; personeli rozetler takmaya başlamış... Koton Radyosu, Cumhuriyet marşları çalıyor; 29 Ekim törenleri için Cumhuriyet Korosu hazırlanıyor. Ata’mızın sevdiği şarkıları hep birlikte söylemek için sabırsızlanıyorlar bugünden...

Meğer bu etkinlik 2023’ün başından beri sürüyormuş. Adım adım Cumhuriyet’e hayat veren şehirlere; önce ocak ayında Selanik’e, daha sonra şubatta İzmir’e (İktisat Kongresi), 18 Mart’ta Çanakkale’ye, 23 Nisan’da Ankara’ya, 19 Mayıs’ta Samsun’a, 21 Haziran’da Amasya’ya (genelge), 23 Temmuz’da Erzurum’a (kongre) gitmişler. Ziyaretlerde konuklara İstiklal Harbi ve muharebe alanları uzmanı olan, Türkiye’nin tek rehberi Doç. Dr. Serhan Güngör eşlik ediyor... Ağustos ayı ziyareti için de Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz!un yıldönümünde Afyon Kocatepe’deydik dün... Cumhuriyet’imizin 100 kuruluş yıldönümünde anlamlı bir tur...

ATATÜRK, SAVAŞ EMRİNİ VERİRKEN ‘ÇALIKUŞU’NU OKUYORDU

Başkomutan Atatürk, 20 Ağustos öğleden sonra cephe komutanına 26 Ağustos sabahı düşmana taarruz edilmesini emrediyor. 20-21 Ağustos gecesi komutanlarla bir toplantı yapıyor. Başkomutan, mareşal üniformasıyla katıldığı bu toplantıda 1. Ve 2. Ordu Komutanlarına harita üzerinde taarruzun nasıl yapılacağını anlattı. Müzakere sırasında müşkülat çıkaranlara Atatürk kısaca ve sert bir cevap veriyor. “Harekete inancı olmayanlar istifa etsin. Ben bütün mesuliyeti üzerime alıyorum” diyor. Sinan Meydan’ın ‘Kurtuluştan Kuruluşa Cumhuriyet’ kitabında, karargâh subayı Mahmut Soydan’ın notlarına göre: “İki gündür Paşa, Çalıkuşu romanını okuyor. Öyle beğendi ve sevdi ki!” (Aydemir, s.474)

Büyük Taarruz 1922’de başladı. Türk Ordusu İzmir’e doğru ilerledi, 9 Eylül sabahı şanlı Ordu, İzmir‘e girdi, ardından bayrak çekildi Kadifekale’ye, resmen ilan edildi şanlı zafer İzmirliye...

İlber Ortaylı, “Tanzimat’tan başlayarak Cumhuriyet’in 100’üncü yılı olan 2023’e doğru safha safha geldik. Büyük bir tarihi yolculuktur bu. Bu nedenle dikkatle gözden geçirilmelidir” diyor. Cumhuriyet tarihini yeni baştan anlamadan 1924’e ve 1982 için bu turun bugün daha iyi anlaşılması için, Cumhuriyet’i içtenlikle seven Yılmaz ailesinin bu etkinliği kitaplaştırması inanılmaz bir değer katacaktır Cumhuriyet’e dönük yayınlara... Cumhuriyet’imizi bir sorumluluk duygusu ile sahiplenen Yılmaz ailesinin bu girişimini kutlamak gerekiyor.

(1876’dan 1924’e ve 1960’a, 1982’ye ve 2023’e ulaşan Anayasa metninin, yeni bir Anayasa yapma girişiminin çağdaşlığı, hak ve hukuku daha sağlıklı bir metne dönüştürmesi dileğini de iletiyoruz.)

BÜYÜK ZAFER’/ BÜYÜK TAARRUZ

Yazının Devamını Oku

Cezalarla kafayı yiyeceğiz

18 Ağustos 2023
ANTALYA’dan bir vatandaşımız diyor ki “Evet çok doğru yazmışsınız. Evet gerçekten Antalya’da her köşe başında çevirme kontrol, bu kadar da olmaz. Önüne gelenin ehliyetine el konulmamalı, iki ay ya da 2 yıllık ceza ile o şoförün neler çektiği bilinmelidir” diyor ve devam ediyor:

“Bunlar çok ağır trafik cezalarıdır. Antalya’da trafik kazaları ve alkol kullanımı çok olduğu için, çevirme ve kontrol çok sık yapıyoruz diyorlar. Bir insan biraz keyif yapacak, içki fiyatları almış başını gitmiş, bir de trafik cezaları.”

EHLİYET Mİ KİMLİK Mİ

Antalya’dan bir kadın okurumuz başına gelen bir durumu şöyle anlattı:

“Bu kadar trafik denetimi pek görülmüş değil, şöyle bir durumla karşılaştım. İşten evime dönerken bir noktada kadın memur vardı, ehliyetimi istedi gösterdim, teşekkür etti. Az ilerde bir kontrol daha çıktı. Erkek polis ehliyetimi değil de nüfus kâğıdımı istedi. Hiçbir anlam veremedim. Ehliyet yerine niye nüfus kâğıdına bakılır? ‘Niye bakıyorsunuz?’ dedim ancak cevap alamadım. Ve sinirlenmemek için hızla yanlarından uzaklaştım.” Ne demek gerekiyor söyleyin?

GÜNÜN SÖZÜ

1- Köy alanlarına betonarme inşaat yapmayalım. 2- Yörenin mimarisine yönelik inşaat yapalım. 3- Bağısız bölüm verip siteleştirmeyelim. Bu üç maddeyi dedik ve tam tersini yaptılar. Bu saatten sonra kentten mülk alan da kırsaldan mülk alan da enayidir.”

(Mimar Serkan Akın’dan Türkiye’nin deprem gerçeği konuşmasından...)

HÜSEYİN AVNİ VEFATININ 108. ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE ANILDI

Yazının Devamını Oku

FoodFest Antalya Gastronomi Festivali 1-3 Eylül’de yapılacak... Antalya, Gaziantep’e rakip

17 Ağustos 2023
Internatıonal 2. Foodfest Antalya Gastronomi Festivali’nin geçen yılki ilk döneminde Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e “Geçen hafta Gaziantep’teydim. Onlar mükemmel yapıyorlar, yemekleri de farklı, Gaziantep’le mücadele etmek zor iş” demiştim. O da bana “Sen gelecek seneyi gör, onları aşarız, burası turizmin başkenti, bundan sonraki hedefimiz kültür ve sanatın, tarımın ve gastronominin başkenti yapmak” demişti.

Çok iddialı bir söz. Antalya’nın lezzetlerini de dünya markası haline getirmek için çok iyi hazırlandıklarını söylüyor Böcek. Güzel Antalya her şeyi hak ediyor. Atatürk’ün “Antalya hiç şüphesiz dünyanın en güzel yeridir” dediğini hatırlatalım.

Böcek geniş bir davetli kitlesini ağırlayacaklarını söyledi. Karaalioğlu Parkı’nda 1 Eylül’de, ‘Antalya’dan Dünyaya’ söylemiyle başlayacak etkinliğin üç gün süreceğini anlattı. “FoodFest Antalya” İçerik Direktörü Gökmen Sözen, etkinliğe dünyanın dört bir yanından ‘Michelin Yıldızları’ şeflerin katılacağını bildirdi. Festivalde kentin yöresel tatlarının gelen şeflerle yurtdışına tanıtımı hedeflenirken, etkinlikte aynı zamanda söyleşiler, paneller, yarışmalar, workshop’lar da düzenlenecek.

Şu sözü ilginçti Böcek’in: “Biz her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Antalyamız için bu kapıyı açtık. Bu sayede şehrimiz artık sadece güneşi, denizi ve mavisiyle değil, yerel mutfağının cazibesi ile de tercih edilir hale geldi.”

Biz dahil konuk gazetecilerin çoğu sunulan programı ve yürütülen hazırlıkları beğendiklerini söyleyerek Böcek’i kutladılar. Biz de kendisine “Bu sözlerimizi yalakalık olarak algılamayın” deme gereği duyduğumuzu da ekledik.

YEMEK FESTİVALLERİ

- Antalya’dan başka yemek festivalleri düzenlenen kentler şöyle:

Hatay Uluslararası Gastronomi Festivali (2’nci yılda), Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali (5’nci yılda), Bursa Gastronomi Festivali, İzmir Gurmefest, Adana Lezzet Festivali, Afyon Gastronomi Festivali, Mengen Aşçılık ve Turizm Festivali, İstanbul Mutfak Günleri, Gastrofest Çanakkale, Konya Gastrofest. (Silivri’nin Ortaköy’ünde de Börek Festivali yapılıyor.)

Bu arada gözlerimiz Kayseri, Kastamonu, Diyarbakır, Trabzon, Bursa, Eskişehir’de bu tür festivalleri ve de markaları aradı!

Yazının Devamını Oku

Hem ‘Kemal’ci hem ‘Ekrem’ci nasıl olunur... CHP’nin tadı tuzu yok

16 Ağustos 2023
13 Ağustos’ta Beşiktaş CHP İlçe Kongresi yapıldı.

Ne hazindir ki CHP’nin kalelerinden olan Beşiktaş İlçe Kongresi’nde salon bomboştu. Oy kullanma hakkı olan delegelerin ağırlıklı olarak salona gelmedikleri görüldü. Yorum yapma zorunluluğu hissediyoruz. Birçok ilçe kongresinde durum bu! Mahalle kongrelerinde aday sayısı kadar oy kullanılmıyor. Örneğin, bir mahallede partiye kayıtlı üye sayısı 900, seçime katılan üye sayısı 100. Genelde tek liste yarış yok. Adeta parti üyelerinin inancı kalmamış, parti içi tartışmalardan herkes yılmış...

Bu tablo yerel seçimlere yansırsa hezimet olur.

Beşiktaş İlçe Kongresi’nde Rıza Akpolat’ın konuşması gündeme damgayı vurdu. Öncelikle Canan Kaftancıoğlu’nu hedef alarak “Genel Başkan’ı seccadeye bastıranlarla beraber olmayacağız. Bazı belediye başkanları tekrar aday olamayacaklarını bildikleri için İmamoğlu hakkında olumsuz açıklamalar yapıyorlar. Onlarla da birlikte olmayacağız. Genel Başkan’ın yanında olanların bazıları ile de birlikte olmayacağız. İmamoğlu’nu tekrar İBB Başkanı yapacağız. Genel Başkanı’mızla İmamoğlu’nu birleştireceğiz” dedi. Hemen salondan eleştiriler gelmeye başladı.

Değişim isteyip ‘İmamoğlu’cu olmak daha sonra ‘Genel Başkan’ımızın arkasındayım’ diyerek ‘Kemal’ci olmak kaç yüzlü siyaset oluyor?

Seçimlerde il delegesi listesi ise yarı yarıya İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu ağırlıklı oluştu.

DOÇENTLİK BAŞVURU ŞARTLARI DEĞİŞTİ

Türk Eğitim-Sen, doçentlik başvuru şartlarının yeniden gözden geçirilmesini istedi. Yükseköğretim Genel Kurulu’nda 15 Haziran’da alınan kararla ‘doçentlik başvuru şartları’nın değiştirildiği, bununla doçentlik başvurusu yapmaya hazırlanan akademik personelin zorlu bir sürecin içine dahil edildiği, bu konunun uygulamaya konulmadan önce YÖK tarafından bütün paydaşların görüşleri alınmak suretiyle revize edilmesi gerektiği bildirildi. Açıklamada:

“Doçentlik başvuru şartlarında böylesine köklü bir değişiklik için en az bir yıl bir geçiş süreci tanınması gerekmektedir. Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi olarak süreci titizlikle takip etmekteyiz. Üyelerimiz ve teşkilatlarımızdan gelen talepler doğrultusunda, doçentlik başvuru şartlarındaki hukuka aykırı değişikliklerin iptal edilmesine yönelik yasal süreç başlatılacaktır. Şartların tekrar bütün taraflarca kabul görecek şekilde revize edilmesi ve uygulamaya konulmasına yönelik makul bir süre verilmesi konusunda ısrarcı olacağız”

Yazının Devamını Oku

Gençler neden Gerontoloji okumalı

15 Ağustos 2023
Gelecek için gençlerin en büyük kaygısı “Hangi mesleği seçmeliyim?” sorusu ile ortaya çıkıyor.

Çünkü teknoloji ve robotlaşma arttıkça, bazı meslekler doğal olarak önemini kaybedecek insanlar için. Pek çok işi robotlara kaptırma kaygısı, şimdiden insanları kara kara düşündürüyor! Ama bazı mesleklerin de hiç kuşkusuz yıldızı parlayacak. Çünkü onları en mükemmel robotlar bile yapamayacak! İşte bu mesleklerden biri ve bence en önemlisi de “gerontolog” yetiştiren, “Gerontoloji Anabilim Dalı” olacak! Neden derseniz:

* Gerontoloji, yaşlılık ve yaşlı sorunlarını ele alan bir bilim dalı olduğu için, giderek yaşlı nüfusu çoğalan bir dünyada, en çok ‘gerontolog’lara ihtiyaç duyulacak! Şu anda Sağlık Bakanlığı, gerontologları bakanlık bünyesinde, sağlık elemanı olarak değerlendirmeye başladı bile.

* Aslında geç bile kaldılar. Çünkü hâlâ, yaşlı bakımevlerinde, huzurevlerinde, ‘gerontolog’ yok! Olanlar da, yetersiz sayıda. Onların devletin her kurumunda, hatta özel kurumlarda da istihdam edilmeleri lazım. Çünkü bizim ülkemiz de artık yaşlı bir nüfusa sahip ve o insanlara da her kurumda hayatlarını kolaylaştıracak, yeniliklere uyumlarını sağlayacak ve en önemlisi de onları anlayacak gerontologlar gerekiyor!

* Hiçbir robot yaşlı davranışlarını, yaşlıların sınırlı güç ve becerilerini, yeni dünyaya uyumları için nasıl desteklenmeleri gerektiğini bilemez! Yaşlı psikolojisini anlayamaz. Dahası, zaten homojen bir yaşlı grubu da olmadığı için; her bir yaşlıya eğitimi, sosyal yaşamı, eğilimleri ve farklı rahatsızlıklarına göre ne yapılması gerektiğini ancak bireysel çalışmalarla, ‘gerontologlar’ bilir ve yardımcı olabilir.

* Her toplum için, o toplumsal kültüre uygun yetişmiş gerontologlar, yaşlılar için olmazsa olmaz bir meslek grubu olarak ön plana çıkacaklar. Artık yaşlı dünyamızın, giderek yaşlı insanların dünyası olmaya başlaması ile, yaşlılar için uygun şehirler, evler, yaşam alanları hızla planlanmak zorunda. Bu konuda nelerin gerekli olduğu konusunda en çok fikir sahibi insanlar “gerontologlar” olacak. Onlara danışılacak!

* Sağlıklı yaşlanmayı öğretecek olan gerontologlardır. Ama yaşlılık hastalıkları olan demans, Alzheimer, Parkinson ve başka tür unutkankanlıklar için, eğitim yoluyla hastalıkları yavaşlatmak, kişiye özel çalışmalarla, beyinde yeni sinapslar oluşturmak ve hasta yakınlarını eğitip yol göstermek de yine gerontologların işidir.

Yazının Devamını Oku

Çiftçiler zorlanıyor

11 Ağustos 2023
CHP Niğde Milletvekili, Tarım, Orman ve Köy işleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, bazı ürünlerde üreticinin hasat yapmaktan çekinir noktaya geldiğini söyledi.

Gürer, “Girdi maliyetleri çiftçiyi zorluyor. Üretilen ürün fiyatının oluşumunda da tüccar belirleyici oluyor ve tüccar çiftçiyi boğarak düşük fiyatlar ile ürünleri almak istiyor. Çiftçi borcu var. Çiftçi tüccara mahkûm kalıyor” diye konuştu.

Gürer, “Kuraklık farklı bölgelerde, özellikle kuru tarım alanlarında ürün veriminin düşük olmasına neden oluyor. Çok üründe benzer sorunlar var. Bazı bölgelerde değişim göstermesine karşın tarla kirası dönümü de 600-700 lira arasında. Şu anda piyasadaki ayçiçek fiyatı yüzde 43 randıman için 10 ile 11 lira arasında değişiyor. Girdi maliyetleri artmasına karşın geçen yıl 11.5 -12 lira arasında ayçiçeği tüccara veren çiftçi, bu yıl o fiyatı da görmedi. Kamu alım fiyatı da avans olarak 10.5 lira. Tüccar  alımında çekirdeğin kalitesine göre fiyat değişse de küçük çiftçinin elindeki ürünü borçlarını ödemek adına bir an önce satmak istemesi de hasat döneminde fiyatları baskılıyor” dedi.

HASAT ÖNCESİ YAPILMASI GEREKENLER

Gürer, ithalatın özellikle hasat döneminde sürmesinin piyasanın dengeli oluşumunu engellediğini ve hasat dönemi ile öncesi ithalat yapılmasının özellikle kırsalda borcu olan küçük çiftçileri tüccar karşısında dayanaksız bıraktığını da ifade etti. Çiftçinin bu yıl en az 15 TL bir fiyat beklentisi olduğunu söyleyen Gürer, bölgelere göre fiyat değişkenliğinin de olabildiğini, bu yıl Çukobirlik’in 10.3 lira ile alıma girip fiyatını ağustos ayında 11.25 liraya yükseltmesinin piyasanın değerine ermesine vesile olmadığına işaret etti.

GÜNÜN SÖZÜ
‘ŞANSSIZ NESİLİZ’

Yazının Devamını Oku

Bir pazar izlenimi… Alışveriş eden de esnaf da birbirinin yüzüne bakamıyor

10 Ağustos 2023
MARMARAEREĞLİSİ’nde önceki salı, pazara gittik.

Farklı bölgelerden gelen meyve sebze bol, Trakya bölgesinde yetişen bir tek karpuz-kavun var. O da bir göletten vali su verince 500 dönüm kadar iyi cins karpuz yetişmiş. Tanesi en az 11 kilo geliyor. Yanına da bir kavun da alırsan 400 liradan fazla veriyorsun, herkes şaşırıyor.

Fasulye türlerinin en düşük fiyatı 70 lira. Biri alışveriş ederken,-öğretmen olabilir- bizim hanıma “1000 lira bütçe ayırıyorum, ne yazık ki yetmiyor” diyor. İki çocuğu için iki soyulmuş enginar almak istedi, 100 lira olunca vazgeçti. Bamya 100 lira. Şeftali de, kiraz da alamadığını söyledi. Tekirdağ köylerinde yazlık ürün bittiği için Bursa’dan getirildiğinden fiyatı da yüksek oluyor. Aydın’dan gelen incir 120 TL idi. Domates 20 lira civarındaydı, iyi ki üretimin çokluğundan fiyatı düşük sayılabilir. Tanıdık bir sebzecimiz vardı, iki yıl önce karısı kanserden öldüğü için hayata kırgın. Hiç keyfi yok bir yıldan beri. “Nasılsın?” diye sorunca “Ne yapayım, tezgâh bu, işi bırakacağım, müşterimiz geliyor, yarım kilo ya alıyor ya da alamıyor, onlara karşı çok mahcubuz esnaf olarak. Biz satıyoruz ama bu fiyatlar hem can hem de cep yakıyor. Kazancımız mazota gidiyor” diyor.

En üzücü tarafı bu koşullarda pazara alışveriş için gelenlerin, -çoğu yazlıkçı- en az yarısı küçük oranlarda alışveriş yaparak evine dönüyor ama bir sorsan neler söylediğini burada yazamayız. Yani pazar kalabalığı her iki kesim için ‘utanç pazarı’na dönüşmüş.

GÜNÜN SÖZÜ

EMEKLİ, orta gelirli vatandaşlarımız Türkiye’nin temel direğidir. Bu temel direk kırılırsa Türkiye büyük zarar görür.”      

(Sadettin TANTAN)

AVCILARA DUYURULUR

- “

Yazının Devamını Oku

İstanbul’da üç kılıç

9 Ağustos 2023
CHP’de Kılıçdaroğlu, Toprak ve İmamoğlu ekipleri savaşıyor

CHP kaynıyor. Hangi gruplar diye sorarsanız: Ekrem İmamoğlu ile Erdoğan Toprak ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında demek gerekiyor. En sessizi Toprak çünkü Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasındaki çekişmenin sonucuna göre pozisyon alacağı biliniyor. Yani ilçe ve il seçim sonuçlarına göre tercih yapacak.

Geçen hafta dört ilçe kongresi yapıldı, bunlar Beylikdüzü, Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa ve Tuzla. Kongreler bu hafta da sürecek. “Çekişme beklenenden de öte” diye konuşuyor üyeler.

Soru soran çok. İstanbul örgütünde gruplar kimlerden oluşuyor diye.

1- Genel Başkan (Kemal Kılıçdaroğlu)

2- Ekremgiller (İmamoğlu)

3- Toprakgiller (Erdoğan)

Böyle tabir ediyorlar.

En oynak ‘

Yazının Devamını Oku