16 milyonu aşkın tüm emekliye ocaktan geçerli yüzde 49.25 oranında eşit zam verilecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan sürpriz şekilde 14 milyon işçi, esnaf ve çiftçi emekli aylıklarına 2024’ün ilk altı ayı için memur emekli maaşına yapılacak yüzde 49.25 oranındaki artışın aynen yansıtılacağını açıkladı. Emekli dahil hiç kimse böyle karar beklemiyordu. Doğrusu garibanlara sevindirici haber oldu.
Bilindiği üzere TÜİK verilerine göre SSK ve Bağ-Kur emekli aylığına yüzde 37.57 oranında artış yapılacaktı. Oluşan tepkiler üzerine geçen hafta yapılan Kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 5 ek zam ile bu kitleye yüzde 42.60 oranında zam verileceğini duyurmuştu. Ancak yüzde 5 ek zammı yetersiz bulan dar ve sabit gelirli kitle hoşnutsuzluğunu, tepkisini medyada ve alanlarda dile getirdi. Bu süreçte Anadolu Ajansı’nda uzun yıllar çalışma yaşamı muhabirliğini yürüten gazeteci Şükrü Karaman’ın emekli, dul ve yetimin taleplerine ilişkin yazıları köşemizde yayınlandı.
Karaman’ın 6 Aralık 2023’te ‘Emekli en az yüzde 50 zam bekliyor’, 26 Aralık 2023’te ‘İşçi ve Bağ-Kur emeklisi üvey evlat mı? Makas giderek açılıyor’, 2 Ocak 2024’te ‘SGK ve Bağ-Kur emeklisi üzüldü, memur emeklisi bir ölçüde sevindi. Emekliye refah payı kaçınılmaz’, 9 Ocak 2024’te ‘Emeklinin gözü Erdoğan’da’, 18 Ocak 2024’te ‘İşçi ve Bağ-Kur emeklisi hala yüzde 7 oranında alacaklı’, 19 Ocak 2024’te ‘EYT’yi bir günle kaçıranlar miting yapıyor’ başlıklı yazıları kamuoyunda oldukça ses getirdi, dikkatle okundu.
Yasa teklifinin TBMM’den bu hafta içinde çıkması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayı ve Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından oluşan aylık farkları önümüzdeki hafta emeklinin hesabına yatırılacak.
Evet artık en önemlisi aylıklar arasındaki derin uçurumu gidermek amacıyla intibak düzenlemesinin hayata geçirilmesi kaçınılmaz değil mi?
GOOGLE’LI TAYLAN YILDIZ İBB’YE BAĞIMSIZ ADAY OLDU
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ‘bağımsız’ bir aday çıktı. İYİ Parti kuruluşu sırasında genel başkan yardımcılığı yapan İBB Meclis üyeliğinde bulunan Taylan Yıldız, İstanbul metrolarında internetin kullanılabilmesi için 2020 yılında başlattığı kampanya sonucu ‘internetçi abi’ mahlası ile tanındı.
1980’de Ankara’da doğdu. Röntgen teknisyeni anne ve doktor babanın çocuğu. İzmir’de Karşıyaka Anadolu Lisesi ve İzmir Fen Lisesi’nde okudu. Türkiye 31’incisi olarak girdiği Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’ni 2001 yılında bitirdi. Endüstri mühendisliği alanında Massachusetts Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı ve 2003 yılında Stanford Üniversitesi’nin işletme doktorasının pazarlama programına kabul edildi. Doktora eğitimi sırasında Google firmasında yöneticilik yaptı. 2017’de Türkiye’ye döndü, siyasete girdi. 15 Mart 2023 tarihinde Sarıyer ve İBB Meclisi üyeliklerinden istifa etti. 19 Haziran 2023’te İYİ Parti’den istifasını duyurdu. İBB Başkanlığı yarışında bağımsız aday olarak yarışacağını 25 Ocak 2024’te açıkladı.
Saygıdeğer Uğur Mumcu, bir araştırmacı gazeteci olarak, sanki kendi yaşamının bir özeti sayılan “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz” özdeyişini bizlere armağan etmiştir.
Yaptığı araştırmalarla, güzel ülkemizin ulusal çıkarlarını gözeten ve korumaya çalışan değerli Mumcu, MOSSAD ile Barzani arasında 70’li yıllardan beri süregelen ilişkiyi açıklayan 7 Ocak 1993 tarihli yazısından sonra öldürülmüştür. Birçok araştırmacı da, ABD emperyalizminin gerçek amacını ortaya koyan ve bugün de geçerliğini koruyan bu yazı nedeniyle onun hayatını kaybettiğini ileri sürmektedir.
Bu çağda, ulusal birlik ve beraberliğimizi korumak amacıyla yaptığı bir araştırma ve inceleme sonucunu içeren kendi yazısının, yazarının hayatına mal olması ne kadar acı ve kaygı vericidir!
Ne yazık ki bugüne kadar, bu hain ve gaddarca saldırının katilleri hâlâ bulunamamıştır. Muammer Aksoy (1990), Çetin Emeç (1990), Turan Dursun (1990), Bahriye Üçok (1990), Uğur Mumcu (1993), Eşref Bitlis (1993), Ahmet Taner Kışlalı (1999) ve Necip Hablemitoğlu (2002) gibi ulusal değerlerimizi, faili meçhul cinayetlere kurban ettik. Eğer onların katillerini bulamazsak, birilerinin cesareti giderek artacak ve ülkemizin daha birçok önemli değerini yitireceğiz.
Yine onun gerçek değerini ve amacını bilmeyenlere veya unutanlara yeniden anımsatmak için Köy Enstitüleri’nin ülkemizin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulayan bir konuşmasını da dinlemelerini isterim. Umarım, değerli Mumcu’nun bu önemli uyarısı sonucunda, güzel ülkemizin ulusal birliği ve bütünlüğü, laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti yapısı için kaygı duyan tüm vatanseverler; gereken değerlendirmeyi yaparak, güç birliği zamanının geldiğini ve geçmek üzere olduğunun farkına varırlar. Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
8 MİLYON EMEKLİNİN BEKLEDİĞİ YASA
8 milyon
İlaçların bir formülü var, fakat başarılı bir strateji geliştirmenin formülü yok. Çünkü her strateji her kişiye, partiye, lidere ve her zamana göre farklılıklar gösteriyor. Ama yeni bir strateji oluşturmanın sistematiği var. Bunlar oluşturmadığından karmaşa yaşıyor CHP. Demek gerekiyor ki, CHP Tekirdağ büyükşehir aday seçimiyle ilgili kararını gözden geçirmek zorunda!
Tekirdağ’da büyükşehir adaylığı açıklanan Canan Yüceer’e tepkiler büyüyerek sürüyor.
Özellikle Muratlı ve Merkez/Süleymanpaşa’da yapılan ön seçimlerde Candan Yüceer’in desteklediği adayların açık ara kaybetmesi sonrası tepkiler arttı.
CHP örgütlerinde üyelerin bile “Karşılığı olmayan bir kişi nasıl seçimleri kazanır” deniyor.
Candan Yüceer hem Tekirdağ’a yabancı hem de CHP örgütlerine.
AK Parti’nin Cüneyt Yüksel’i aday göstermesinden sonra Candan Yüceer’in seçim kazanması mucizelere bağlı. Yüceer’in hırsı kendisini de bitiriyor.
ALBAYRAK’I TANIMADINIZ MI
CHP’liler ve Tekirdağlı kanaat önderleri seçimleri ancak Tekirdağ’a büyük hizmetleri olan
Yasa ile 8 Eylül 1999 öncesi çalışma yaşamına atılanlara emeklilik olanağı tanınırken, 9 Eylül sonrası işe girenler bu haktan yoksun bırakıldı. Yani 9 Eylül 1999 sonrası sigortalı olanlar açısından emeklilik koşulları arasında derin uçurum ve eşitsizlik oluştu. Sosyal devlet uygulamasına aykırı yasal uygulama vicdanları incitti.
Bu durum bir gün farkla emekliliği kaçıran ve uzun yıllar çalışması gerekenlerin tepkisine yol açtı. Düşünsenize 8 Eylül 1999’da işe başlayanlar yasadan yararlanıp hemen emekli olabiliyor. 8 Eylül’den bir gün, bir ay sonra çalışmaya başlayanlar kapsam dışı bırakılıyor.
Buna göre erkekler 17 yıl, kadınlar 20 yıl çalışıp emekliliğe hak kazanacak. 8 Eylül’den önce sigorta girişi olanlar 43 yaşında emekli olabilirken, yasayı bir günle kaçıranlar emeklilik için 60 yaşına dek beklemek zorunda kalacak.
9 Eylül 1999 sonrası sigortalı olup da EYT yasasından yararlanamayanlar hak arayışlarını sürdürüyor, siyasi iradeye çağrıda bulunuyor. Bu doğrultuda 5 bin üyesi olan Emeklilikte Adalet Derneği, 15 Ekim’deki ilk mitingin ardından 21 Ocak’ta İstanbul- Kartal’da ikinci kez miting yaparak, seslerini bir kez daha duyurmaya çalışacak. Onların isteği kademeli emeklilik sistemine ilişkin yasanın bir an önce çıkarılarak haksızlığın giderilmesi. Bakalım hükümet seslerini duyacak mı?
Bu arada 7438 sayılı EYT yasasından yararlanıp emekli olan 5 milyona yakın kişiden hâlâ aylıkları bağlanmayanlar var. Onlar da bir an önce işlemlerin hızlandırılarak aylıklarına kavuşmak istiyor. Zira hayat çok pahalı ve ivedi paraya gereksinimleri var. Şükrü KARAMAN
GÜNÜN SÖZÜ
“Özçelik-İş Sendikası ile Metal Sanayicileri İşverenleri Sendikası (MESS) arasındaki toplu sözleşmeyi yüzde 99 gibi rekor bir ücret artışıyla imzaladık.” (ÖZÇELİK İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci)
ADAY KRİTERLERİ NEDİR
TÜİK verileri doğrultusunda memur ile memur emekli maaşına yüzde 49.25, işçi, esnaf ve çiftçi emekli aylığına yüzde 37.57 oranında artış yapılacaktı. Zam oranındaki derin ayrımcılık büyük tepkilere yol açtı.
9 Ocak 2024’te ‘Emeklinin gözü Erdoğan’da’ başlıklı yazımızda milyonların sesine tercüman olmuştuk. Tepkiler ve yakınmalar karşısında hükümetten beklenen yüzde 12’lik zam yerine ancak yüzde 5 ek zam çıkabildi. Umutlar yine temmuz ayına kaldı; bu durumda işçi emeklisi, memur emeklisine göre yüzde 7 daha alacaklı bulunuyor. Her iki grubun maaş eşitlenmesi temmuz ayında bekleniyor.
ÇÖZÜM İNTİBAK YASASI
Hayat pahalılığı karşısında yüzde 42.60’lık zam ne denli yeterli olabilir? Radikal çözüm, aylıkları düzenleyecek yeni intibak yasası.
Şükrü KARAMAN
GÜNÜN SÖZÜ
“İran, Pakistan’dan sonra Azerbayacan’a, Türkiye’ye füze saldırıları yapar mı? Çok yeni, çok tehlikeli bir kapı açıldı. İran, hızla İsrailleşiyor!”
İbrahim KARAGÜL
CHP’nin güçlü olduğu kent merkezlerinde ön seçim olacak mı?
Örneğin Çankaya’da ön seçim olacak mı? Aynı şekilde Kadıköy’de, Konak’ta, Karşıyaka’da, Bornova’da, Beşiktaş’ta, Maltepe’de, Ataşehir’de, Sarıyer’de, Çeşme’de, Urla’da ön seçim mi sorusu da gündeme getiriliyor. Seçmen sayısı iki bin-üç bini geçmeyen Alpullu veya Büyükmandıra’da değil buralarda ön seçim yapılırsa anlamlı olur.
CHP kimi kandırıyor? Ön seçim yapacaksanız CHP’nin kalesi olan yerlerde ön seçim yapın.
Bizi arayan CHP’liler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel kurultayda ön seçim sözü verdi; sözünü tutsun diyorlar. Artık klasik soru oldu; “Özgür Özel sözünü tutacak mı?”
Yine bizi arayan CHP’liler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Belediye Meclis üyeleri içinde ön seçim sözü verdiğini hatırlatıyorlar. CHP meclis üyelerini belirlemede ön seçim yapacak mı?
Yapacaksa hangi ilçelerde yapacak biran önce açıklanmasını bekliyorlar.
İBRE SOYER’E DÖNÜYOR
CHP’de İzmir’de ibre
Bu ise aradaki farkı çok geriye çeken büyük bir handikaptır. Cumhur İttifakı blok halinde zaiyat vermeden giriyor. CHP’nin kimden, nasıl ve hangi aklı aldığını bilemem! Bildiğim bir şey var ki o da bizlerin telefonlarına cevap vermedikleri ve son seçimlerde sadece İstanbul’da aldığımız 50 binin üzerindeki oyu önemsemedikleridir.
Bana şimdi diyeceksiniz ki “Hocam siz yine de destek verin.” O iş öyle olmuyor maalesef! Seçmen partisini resmen ilan edilmiş bir birliktelik içinde görmediğinde oy vermiyor kardeşim. İttifak görüntüsü, katılan parti oylarının dışında sinerji oylarını beraberinde getiriyor. Sizler bizleri değil bunu göremeyen ya da görmek istemeyen CHP yönetimini ikaz ediniz. Zira bizler tüm iyi niyetimizle gerekeni yaptık.
Ne yazık ki kazanma ihtimalimiz olmazsa dahi ülke genelinde seçime katılmak zorundayız. Çünkü aksi halde hukuken bundan sonraki seçimlere katılma hakkımızı kaybederiz. Aynı şey CHP’nin araması gereken diğer partiler için de geçerlidir. Başta CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel olmak üzere tüm adayların da bunu biliyor ve görüyor olması gerekirdi. Ne yapılmaya çalışılıyor anlamak mümkün değildir.
Kimse hayal görmesin. Başta İstanbul olmak üzere ülke genelinde büyük bir hüsran yaşanacaktır.
Demedi demeyin!
Bakın huzurunuzda Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş beylere son kez çağrı yapıyorum: Bırakın televizyonlarda gereksiz tartışmaları.
Millet İttifakı bileşenlerini, Adalet Partisi’ni, Genç Parti’yi, Zafer Partisi’ni, Memleket Partisi’ni, Doğru Parti’yi, Bağımsız Türkiye Partisi’ni, Milli Yol Partisi’ni tekrar tekrar arayın, ikna edin, aday koymuşlarsa geri çektirin ve ne yapıp edip büyük bir ittifak kurun. Katılmayanı ifşa edin zira bu seçim bundan sonra müspet ya da menfi yönde olacakların önünü açacak bir kader seçimi olacaktır. Biz hazırız ve bir telefon kadar yakınız. Aksi halde sizler de aynı yere hizmet ediyorsunuz.
Tarih sizleri affetmeyecektir.
“Candan Hanım aday yapılırsa bu makamı kaybedeceğiz.” Çok iddialı bir söz. O anda Büyükşehir Belediye Meclis toplantısı sürüyormuş; arkadaşları Kadir Bey’in moralinin çok bozuk olduğunu söylediler. Albayrak şunları da söyledi bize:
“Ben başarılı iki dönem geçirdim. Bu kez adaylığı düşünmüyordum. Ancak çevremden çok baskı gördüm. Güvendiğim bir araştırma firmasına yoklama yaptırdım.”
Birinde yüzde 45 çıkmış, daha sonra yüzde 80’li bir ifade kullandı Albayrak. Anket başarısını yakalamıştı ama buna rağmen üzüntülüydü. CHP’li büyükşehirler arasında başarısını anlatırken “Ben 6 milyar TL’lik yatırım yaptım. Belediyemizin hiçbir yolsuzluk ve usulsüzlüğü yoktur. Ciddiye alınacak iki küçük olay dışında hiçbir teftişimiz, sorgulanmamız, raporumuz yoktur. Hırsızlık ve soygun kapımızdan girmemiştir. Kesinlikle borcumuz da yoktur, hatta kasamızda paramız vardır.”
Bu ifadeleri kullanırken çok kırgın sayılırdı. Muğla Belediye Başkanı ile kendisinin ismini ‘Yenilikçiler’ hemen ortaya attılar, aday gösterilmeyecek diye. Bunların nasıl yazdırıldığını da biliyor. Tekirdağlılar ve yakın çevresi ise aday olacağını düşünüyorlardı. Aksine Candan Hanım ise aday olacağına güveniyordu, çünkü kurultaydan çok önce Özgür Özel ve ‘yenilikçi’ ekibiyle safını belirlemişti. Malatyalı hemşehrisi Veli Ağbaba ve kendisini siyasete sokan, kendisi gibi doktor olan eşinin Karslı arkadaşı Gürsel Tekin’in ve çevresinin gücüne güveniyordu.
Dr. Candan Yüceer, (biri 4 aylık) dört dönem milletvekilliğinde, üç dönem de Parti Meclisi üyeliğinde bulundu. Sağlık başta olmak üzere çeşitli komisyonlarda görev yaptı.
Önceki akşam CHP adayları duyururken, Kılıçdaroğlu’nun son döneminde medyadan sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Eren Erdem ironik bir paylaşımda bulundu.
Erdem sosyal medya hesabından, “24, 24, 26, ve 27. dönem Tekirdağ milletvekilimiz; 34, 35, 36 ve 37. dönem PM üyemiz (parti yöneticimiz) Sayın Candan Yüceer’in Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi başkan adaylığını tebrik ederim. Partimizdeki değişimin siyasetimize kazandırdığı ‘bu yepyeni yüzler’ sayesinde değişim, Tekirdağ’dan tüm ülkeye yayılacak, partimiz CHP tarih yazacak” diye yazdı.