Yalçın Bayer

Atatürk kimdir

10 Kasım 2023
- Türkiye Cumhuriyeti’nin önderidir.- Eşsiz bir devlet adamıdır.- Bugün ölümünün 85’inci yıldönümüdür.- Onu saygı ile anıyoruz.

ADNAN Nur Baykal’ın, uzun yılları bulan bir çalışma ile ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün Liderlik Sırları’ kitabından bazı sunuşları anlatmaya devam ediyoruz.

‘Adam yetiştirme’ nedir?

“Herkesin kendine göre bir zevki var. Kimi bahçe ile uğraşmak, güzel çiçekler yetiştirmek ister. Bazı insanlar da adam yetiştirmekten hoşlanır. Bahçesinde çiçek yetiştiren adam çiçekten bir şey bekler mi? Adam yetiştiren adam da, çiçek yetiştirendeki duygularla hareket edebilmelidir. Ancak bu biçimde düşünen ve çalışan adamlar ki, memleketlerine milletvekillerine ve geleceğe faydalı olabilirler.”

(Atatürk’ten Anılar: Kemal Arıburnu, S: 332)

Tanıklar Atatürk’ü anlatıyor:

“ATATÜRK milli bir banka kurulmasına karar veriyor. Bir dostuna ‘Bankanın başına getirmek için İktisat Vekili Celal Bey’i düşünüyorum’ diyor. Benim onun ahlakına çok itimadım vardır. ‘Kendisi ne der’ diyor. Muhatabı:

* “Efendim. Celal Bey siz ne emrederseniz gözünü kırpmadan yapacak kadar size bağlıdır” cevabını veriyor. Aradan zaman geçtikten sonra Atatürk, Celal Bey’i çağırıyor ve doğudan konuyu açıyor. Celal Bey yine her ne emrederse yapacağını tekrarlıyor. Bu sefer Atatürk “Ama vekilliği terk etmek lazım gelecek” diyor. Atatürk bu sefer daha ileri gidiyor.

“Mebusluğu da bırakman lazım gelecek.”

Yazının Devamını Oku

Hatırla kalbim 85 yıl oldu... Atatürk’e özlem şükran ve minnet

9 Kasım 2023
100 yıllık Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 85’inci yıldönümünde tüm Türkiye’de ve İstanbul’da büyük bir özlem, şükran ve minnetle anılacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Lokantaları’nda 10 Kasım’da Atatürk’ün sevdiği yemekler servis edilecek. Şehir Hatları iskeleleri ve metro istasyonlarında sokak sanatçıları Atatürk’ün sevdiği şarkıları söyleyecek.

AÇIK OLMA...

Dün sözünü ettiğimiz ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün Liderlik Sırları’ adlı kitabına devam ediyoruz. Atatürk’ün ne dediğini, ‘Tanıklardan Atatürk ve Atatürk’ten alınacak dersler başlıklarıyla özetliyoruz:

- Mustafa Kemal Atatürk dedi ki:

- “Arkadaşlar! Birbirimize daima hakikati söyleyeceğiz. Felaket ve saadet getirsin, iyi ve fena olsun, daima hakikatten ayrılmayacağız.” (Atatürk’ün Hayatı, Konuşmaları ve Yurt Gezileri; Necati Çankaya, S 227)

- “Ben düşündüklerimi sevdiklerime olduğu gibi söylerim. Aynı zamanda lüzumlu olmayan bir sırrı kalbimde taşımak iktidarında olmayan bir adamım.” (Atatürk’ten Düşünceler, Prof. Enver Ziya Karal, S:147)

- “Kamuoyunu gerçek durumla karşı karşıya bırakmayı yeğlerim.” (Söylev Cilt I-II, Gazi M. Kemal Atatürk, S:339)

TANIKLAR ATATÜRK’Ü ANLATIYOR

Yazının Devamını Oku

Atatürk’ün liderlik sırları

8 Kasım 2023
Size önümüzdeki üç gün içinde ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün Liderlik Sırları’ kitabını tanıtacağız.

Alman Lisesi ve Alman Aachen Teknik Üniversitesi’nden Elektrik Yüksek Mühendisi olarak mezun olan Adnan Nur Baykal çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra Türkiye ve Amerika’daki dört şirketi yönetiyor.

Dilerim bu kitabı kitapçılarda bulunur ya da yeni baskıları yapılır. Keşke yeni nesil bu kitapları okuyup da yetişse. Bir sigorta şirketinin genel müdürü Levent Nart, “Atatürk hakkında bugüne kadar yazılmış kitapların ne sayısını bilmek, ne de akademik değerini tartışmak mümkün değil. Dostum Baykal’ın titiz çalışmasının bir ürünü olan bu kitap, yaşadığımız çağda kişilerin ve kuruluşların sıklıkla ihtiyaç duydukları ‘liderlik’ kavramının ne olduğunu, onun değerli kişiliğinde anlatan bir başucu kitabıdır” diyor. Adnan Nur Baykal, kitap boyutundan daha geniş hacimde, 180 sayfalık ‘Atatürk’ün Liderlik Sırları’ kitabının daha sonra ‘Osmanlı Yönetim Anlayışı’, ‘Türklerde Yöneticilik Geleneği’ adlarıyla devam edeceğini söylüyor.

1932-1933 yılları arasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi olan General Sherrill “Türk milletinin karakterini tespit etmek, anlamak için onun liderlerini tetkik etmekten daha isabetli bir yol ve bir vasıta yoktur” diyor.

Baykal, kitabı bir liderde olması gereken özellikler etrafında şekillendirmiş. 50 ana özellik tespit edip bunları alfabetik olarak düzenlemiş. Atatürk’ün seçme sözlerini, anekdotlarını, prensiplerini ana özellikleriyle toplamış ve kitabın sonuna Amerikalıların ‘Management Checklist’ dedikleri ‘Kendinizi Test Edin! Listesi’ni de koymuş. Her bölümün sonunda, alıntı yapılan kitaplar ve alıntı yapılan sayfalara da yer verilmiş.

ATATÜRK’TEN İLK DERS

Atatürk’ten alınacak dersler:

- Olduğunuz gibi görünün, göründüğünüz gibi olun.

- Başkalarını yanıltan, kendini de yanıltır.

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu’nun karizmasını Sabri Ergül çizdi

7 Kasım 2023
‘Doğruları söylemedi, partiyi krize sürükledi, hem kendi hem de Türkiye kaybetti’

BU sözü söylemek kolay değil, ama biz biliyoruz, ona dönük yaptığı eleştirileri ve kurultaydaki iki konuşması ile çarpıcı veriler ortaya koydu. Bu iddialar, Kemal Bey’i yaraladı. Bir delegeyi de ikna ettiği savunuldu.

CHP kendine yeni yol ‘ararken’, seçim ve parti hukuku konusunda tam bir uzman olan eski CHP İzmir Milletvekili Sabri Ergül ortaya çıktı ve ağzını açtı; bütün bildiklerini ve gördüklerini açık bir dille anlattı. Daha önce de Baykal döneminde tüzük ve programla ilgili olarak çarpıcı uyarılar yaptığı biliniyor.

Özetle Sabri Ergül şöyle konuştu:

Adıgüzel’in beş anketle ilgili araştırması, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun anketlerde Tayyip Bey’i geçmesi konusunda yanlış söylenmesi, tüzük konusundaki gereksiz söylemleri ve 39 milletvekilinin dağılımı konusunda bir sürü açmazı oldu Kemal Bey’in. Bizi kandırdı ama sonunda hem kendi hem partisi hem de Türkiye kaybetti. Her şeyi kendine göre ayarladı, tek başına karar verdi. Ne tüzük, ne program dinledi, ‘tek adam’ olarak her şeyi yaptı; ama halktan oy alamadınız, ayrılmanız gerekir Sayın Kılıçdaroğlu. Ne yazık ki artık söyleyecek yeni bir şeyiniz yok.”

Ergül’ün anlattığı doğrular genç delegeler üzerinde olumlu yankı uyandırdı.

Tecrübeli siyasetçi, daha sonra şöyle devam etti:

“Partinin ve gençliğin önünü açın, Türkiye’nin önünü açın, çok sesli bir yapı oluşturmaya ön ayak olun. Gençlik sizi iyi anımsar. Size bir şey hatırlatmak isterim. Ben 50 yıl içinde -büyük İnönü’den Deniz Baykal’a kadar- CHP Genel Başkanları hep halka açık konuşurlardı. Bizi kandırabilirsiniz ama halkı kandıramazsınız; halkın ve partinin önünden çekilin.”

Ergül

Yazının Devamını Oku

Kurultay notları I Kılıçdaroğlu kırgın Özel ise hiddetliydi

5 Kasım 2023
İlginç kurultay yaşadık dün.

Bir kere eski beklenen kurultaylardan farklıydı. Hem içerde hem dışarda yoğun kalabalık vardı. Belki neden diye sorulabilir. “İddialı iki aday olduğu için” dediler. Bu CHP için bir mücadele ve rekabet ortamı açısından olumlu sayılabilir, gelecek için... Salonun solunda Özgür Özel taraftarları, karşısında Kılıçdaroğlu’nun taraftarları yer alıyordu.

Salona girdiğimizde bir düzensizlik olduğu açık şekilde görülüyordu. Böyle bir organizasyon olamaz, bir milletvekilinin gücünü aşar. Partinin gerekli ‘memurları’ vardır ama CHP dağılmış mı nedir?

HARARETLİ TOKALAŞMA

Divan Başkanlığı’na daha önce belirlendiği gibi Ekrem İmamoğlu seçildi. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu seçimden sonra hararetli şekilde el sıkıştılar, bu tablo gerekliydi. Ama ‘öpüşmüş olsalar’ daha iyi olmaz mıydı? İmamoğlu’nun ‘gücünü’ anlatmamız gerekiyor. İmamoğlu önceki akşam yaklaşık 196 delege dahil toplam 3 bin partiliye 10’a yakın otelde zengin menülü-içkili ve alkışlı bir yemek verdi. Dün öğle saatlerinde de sofra açıktı.

‘EN ZAYIF GİRİŞ’ OLDU

Kılıçdaroğlu salona saat 12.15’te Ankara İl Başkanı Doç. Dr. Ümit Erkol, parti grup başkanvekili Burcu Köksal ve parti çalışanları ile girdi. Mustafa Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül de Kılıçdaroğlu’na destek veriyor artık. Oğul Sarıgül, sosyal medyada “Onun rehberliğinde muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracağız” dedi. Bir dostumuz “Kılıçdaroğlu 7 kurultay yaşadı bugüne kadar. Ancak bugünkü kurultaya girişi en zayıfı idi” dedi.

Yazının Devamını Oku

Adaylık yarışında eşitlik sağlanması gerekiyor... ‘Kurultay’ın kuralları nedir!

3 Kasım 2023
Kurultay salonuna giriş kartla olacaksa, giriş kartları genel başkan adaylarına eşit miktarda verilmeli; il başkanlarına da delege sayıları kadar verilmeli, kartların dağıtımında eşitlik ilkesine uyulmalıdır.

 

Bu kurultayın, tek yanlı baskı olmadan hukuka ve demokrasi kurallarına uygun yapılmasını sağlayacak en önemli kuraldır.

Şimdi bazı hususlara dikkat çekmek istiyoruz:

- Genel Başkan olduğu için Atatürk ve ‘Altı Ok’ pankartları yanında Kemal Kılıçdaroğlu’nun pankartı ve fotoğrafı asılabilir.

- Adayların tanıtım pankartları ve dövizleri için yalnız Genel Başkan’a değil diğer adaylara da imkân verilmesi gerekir. Salonda, müzik ve slogan yayınları ve afişler yalnızca Kemal Kılıçdaroğlu’nu gösteren, Onur Akın’ın ‘Geliyor geliyor, Kılıçdaroğlu geliyor’ marşı değil; ‘Dağ başı’, ‘Onuncu Yıl Marşı’, ‘Sarı Saçlı’ ve ‘İzmir Marşı’ da çalınmalı, müzik yayınları adayların kişisel propagandasını içermemelidir.

Kurultay kendi gündemine, yönetimine, işleyişine salonunun düzenine hâkimdir; bu konularda gereken tedbirler Divan Başkanı tarafından yerine getirilir.

Kurultay Başkanlık Divanı yasa, tüzük ve yönetmelik hükümlerini tarafsız şekilde her delegeye, adaya eşitlik ilkesine uygun şekilde hareketle kurultayı yönetir ve sonlandırır. Divan Başkanı kurultaydaki oylamaları oturum ve karar nisaplarını gözeterek oylamaların hiçbir itiraza sebep olmayacak şekilde yapılmasını (işari ve açık oylama) sağlamalıdır. Divan Başkanı yazılı, sözlü öneride ve talepte bulunmak isteyen delegelerin kendisine kolay yoldan ulaşımını sağlayacak tedbirleri alır. Divan Başkanı veya Divan Kurulu’nda görevlendireceği üyeler; iş, işlem, uygulama ve sözlerinde özellikle genel başkan adaylarına karşı birisine öncelik verecek tavır ve muamelelerde bulunamazlar. Yani eşit davranırlar.

- Divan Başkanı’nın, kurultay salonunda mevcut genel başkana delegelerle görüşmesi için ayrılmış VIP dairesinin bir benzerini

Yazının Devamını Oku

“Parti benim, veliahtıma devrederim”

2 Kasım 2023
Hiçbir lider Kılıçdaroğlu kadar ağır eleştirilmedi

DÜNKÜ yazımıza devam ederek hatırlatmalara devam ediyoruz. Kılıçdaroğlu yine geçen hafta, “Bu kurultayda aday olacağım, ileride partiyi bilgili, birikimli, iyi bir sosyal demokrata devredeceğim; Böyle biri var ama görünür hale gelmesi lazım” diyerek, adeta “Parti benim malım, 2028 seçimlerinde 80 yaşında cumhurbaşkanı olunca, bu malımı 2028 yılına kadar yetiştireceğim veliahtıma devredeceğim” fermanını neşretti!

CAMBAZA BAK!..

CHP’li seçmen, halk, Genel Başkan ile en yakın yardımcıları arasında taban tabana zıt, birbirlerini yalanlayan açıklamalar konusunda 5 aydır bilgi, rapor, açıklama beklerken, Genel Başkan ‘Cambaza bak’ dercesine hâlâ “Muhteşem bir tüzük yapacağız” diyerek bu topa girmiyor, parti merkez oligarşisinin ‘kirli bohçası’ ortalığa saçılmasın diyor. Kılıçdaroğlu, “Veliahtımı da ben tayin ederim” diyerek, kurultay delegelerini tebaası, kapı kulları gibi görerek, “Beni seçmeye mecbursunuz, benden sonraki genel başkanı da ben belirlerim” buyruğunu tebliğ ediyor! Bu sözler, tavırlar normal bir aklın, psikolojik sağlığı yerinde bir beşerin ürünü olabilir mi?

Kılıçdaroğlu, 28 Mayıs’tan sonra sözleri ile her geçen gün düzeyini düşürüyor; Halktaki, CHP’li seçmendeki güvenini iyice yitiriyor; savruluyor, kendini ve partiyi daha da zora sokuyor; yerel seçimlerde bırakınız tavanda ittifakı, tabanda ittifakı bile riske sokuyor. Güvenilir anketlerde CHP’nin oyu yüzde 15’lerde!.. Anketlerde CHP’ye oy veren seçmenlerin yüzde 79’unun Kılıçdaroğlu’nun genel başkan kalmasını istemediği TV’lerde açıklanıyor; kalırsa sandığa gitmeyecekleri anlatılıyor. En önemlisi, sosyal medyada milyonlarca CHP’li seçmen bunu bizzat yazıyor! Halkın içinde yaşayan belediye başkanları, 2009 yerel seçimlerinde tıpkı şimdi Kılıçdaroğlu gibi o zamanda halk indinde ‘olumsuz obje, negatif figür’ olan Baykal’ın seçim propagandası için il ve ilçelerine gelmesini, o seçimlerde aday bulunanların istemedikleri gibi, Kılıçdaroğlu’nun da 2024 yerel seçimlerinde il ve ilçelere propaganda için gelmesinin istenmeyeceği endişesi ile ifade ediliyor ve genel başkanlıkta ibre Özgür Özel’e dönüyor dersek yandaşlık yapmak iddiamızın olmadığını belirtmişi olur muyuz?

DEĞİŞİM TALEBİ

Türkiye’nin 70 yıllık çok partili siyasi hayatında sağda, solda gelmiş, geçmiş hiçbir partinin genel başkanı kendi parti üyeleri ve kendi seçmenleri tarafından Kılıçdaroğlu kadar ağır eleştirilmedi, protesto edilmedi ve genel başkanlıktan çekilmesi istenmedi; Kılıçdaroğlu kadar da pişkini görülmedi, yargısının ittifakla kabul gördüğü bir Türkiye’de kurultay delegelerinin halkın değişim talebi yönünde oy kullanacağı ifade ediliyor.

GÜNÜN SÖZÜ

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu koltuğu koruyabilecek mi?

1 Kasım 2023
Kemal Kılıçdaroğlu’na önce sağlık, sıhhat dilemek gerekiyor; kolay değil durumu, zor!

Kendisini uzun süredir izliyoruz, eski parti görevlileriyle yenileriyle konuşuyoruz. Gelecek olanlarla da. Hepsi CHP’yi ayağa kaldırmak istiyor. Biz de bu notlarla bir değerlendirme yapmak istiyoruz. Kendileri ders alsın diye. Senteze şöyle başlamak istiyoruz:

Tek adam’ olarak kendini cumhurbaşkanı adayı ilan etmek için, kendine göre iyi bir plan-proje ile, önce parti kurullarını baskıladı, peşine kattı; sonra kazanabilir CHP’li Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın adaylıklarını engelledi. Sonrada kendince sağ, İslamcı, tutucu kesimlerin oyunu, desteğini alabilmek için laikliği, Cumhuriyet kazanımlarını savunmama, helalleşme, sağcılaşma politikalarını genişleterek sürdürdü. İttifakın küçük partilerine adaylığını desteklemeleri için, onların taleplerinden çok sayıda (39) milletvekilliğini ‘ulufe’ diye verdi. Tek adam olarak CHP milletvekillerini belirledi. Parti yetkili kurullarını dışlayarak, yakın yardımcısı iki can ve açık, bilinen-bilinmeyen gizli danışmanları ile tüzüğe ve programa aykırı şekilde seçim stratejisini, tanıtım programlarını ve (tabii katrilyon liralar ödedikleri) reklam-tanıtım şirketlerini belirlediler. ‘Böyle kazanacağız’ söylemi ve umudu ile bu politikaları uyguladılar, uygulattırdılar. Olmadı!

HEM KENDİ HEM ÜLKE KAYBETTİ

1) Esasen, kendini cumhurbaşkanı adayı ilan etmekle baştan yanlış yapmıştı, yalnız kendi kaybetmedi, CHP’ye de ülkeye de kaybettirdi!

2) Kılıçdaroğlu, 28 Mayıs seçimlerini kaybettiği gece “Ben buradayım, mücadeleye devam” diyerek aslında koltuğunu bırakmayacağını ilan etmişti.

YALAN SÖYLEYEN KİM?

3) Kılıçdaroğlu, seçim gecesinden tam 12 gün sonra Sözcü TV’de göründü, Uğur Dündar ve İsmail Saymaz’ın soruları üzerine; “Seçimlerde başarısız değiliz; seçimlerde hiç hata yapmadım, bir pişmanlığım da yoktur; seçmen listelerinde sığınmacılar ve sandık güvenliği konularında kayda değer bir hata yoktur; milletvekili listelerine hiç karışmadım; ‘Seçimlerin Değerlendirme Raporu’nu önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacağız; ilk kurultayımızda her yerde (Önümüzdeki yerel seçimler dahil) ön seçim olacak şekilde muhteşem bir tüzük yapacağız” dediler, ama tüzük değişikliğini ötelediler! Daha sonraki süreçte ortaya çıkan Zafer Partisi’yle imzalanmış ‘gizli protokol’ ile ‘radikal İslamcı bir kadın danışmanı’ olduğu konularında, “Öyle bir protokol yoktur ve öyle bir danışman da atamadım” yanıtlarını verdiler.

NE DEDİLER, İYİ ANLATMADILAR

Yazının Devamını Oku