Paylaş
Hatta “Diğer ülkelerin neler yaptıklarını öğrendiğimizde utanıyoruz” diye de eklemişiz. Tarım ve Orman Bakanlığı gerekli atakları niye yapamadı diye de sormuşuz.
Demek ki, böyle bir bitkinin gelişiminden endişe duyuyormuşuz, onun için bugün geldiğimiz noktada yaşadığımız sevincin büyük bir anlamı olduğunu; önce yeşil bitkinin, bir ay sonra (bugünlerdeki) sap hasadının nasıl yapıldığını, köylünün cebine buğday, ayçiçeği ve pancardan daha fazla para girdiğini bunun tarım ekonomimiz için büyük bir başarı olduğunu daha iyi anlıyoruz, demek istiyoruz.
KENDİR-KENEVİRE EMEK VERENLER
‘Kenevir sevdalıları’ dört yıl önce kimdi dersek... Bir süre önce kaybettiğimiz Dr./makine müh/milletvekili Yalçın Koçak, Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın, gazeteci ve sosyolog Abdurrahman Dilipak, gıda ve kenevir uzmanı, tarihçi yazar İsmail Tokalak, ‘Kenevirci Dede’ (Baykal) ve kenevir yağ uzmanı Nevzat Kesifoğlu... Bu sektöre çok hizmetleri oldu. Ve bu sektöre tekstilden sonra ‘endüstriyel kenevir’ konusunda en büyük yatırımı yapan Uğur Balkuv ve iki oğlu.
Hem dünyada hem de Türkiye’de çok önemli ekonomisi olan bir ürün kenevir. Kenevir tekstilin yanı sıra kozmetik, ilaç, inşaat ve otomotiv gibi birçok sektörde kullanılıyor. Antibakteriyel ve terletmeyen özelliğe sahip olması kenevirin tekstil sektöründe çok önemli bir yer etmeye başlamasında önemli. Kenevirin düşündüğümüz gibi tam olarak gelişmesi için -Avrupa ayarında- bir yer alması için önümüzde bir engel kaldı. O da ilgili tarım yasasında kenevir filizinin ve yaprağının işlenmesi ve ticaretinin yasak olması. Evet bu engel kaldırıldığı zaman önü tamamen açılacak.
Yani umutlar yeşerecek.
DOKTORA TEZİ
Bu yasanın yıllar önce konulmasının nedeni; filizinden (çiçek) ve yaprağından çıkan yağın belirli olarak ‘narkotik’ maddenin içinde dünya standartlarına uygun şekilnde indirilmesi gerekiyordu. Fakat son yıllarda yapılan çalışmalarda tohumunda az da olsa narkotik madde son yapılan çalışmalarda yüzde 0.3’e indirilerek dünyanın kabul edilir standardına kavuşturuldu. (THC) maddesinin, onu kullananlara narkotik etki yapacak bir durum kalmadı.
Bundan dolayı çiftçimize, sanayicimize, ülkemize milyonlarca dolar getirecek bir kapı açıldı.
Bundan sonra bu yasağın bir an önce kaldırılması gerekiyor. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, 1993 yılında doktora tezini kenevir üzerinde hazırladı. Aytaç’ın kenevir konusundaki uzmanlığı öncelikle jandarma ve emniyetin dikkatini çekti. “Hocam, ekiplerimize kaçak keneviri nasıl anlayacakları konusunda eğitim verin” dediler. Ders verirken yaptığı iş aklına takıldı: “Ziraat mühendisleri olarak keneviri sadece kötüleyen tarafta bulunmamız yanlış. Bizim özellikle endüstriyel kenevir konusu üzerinde durmamız lazım. Yedi yıl önce üniversitenin keneviri ‘uyuşturucu’ diye çalınırdı, bugün artık yok.”
- Uzmanların çabaları sonuç verdi 2016 yılında kenevir yönetmeliği yayınlandı. Aytaç, aynı yıl TÜBİTAK’tan kenevirle ilgili bir projeye destek alınmasını sağladı. Ancak o günlerde bu proje “TÜBİTAK, esrar işine el attı”, “Artık esrar serbest kalıyor” başlıklarıyla yer aldı.
- Dr. Aytaç ve arkadaşları, endüstriyel kenevir ektirdi. Kenevir tam hasat aşamasındayken hırsızlık vakası yaşandı. 7 yıl önce üniversitenin keneviri ‘uyuşturucu’ diye çalınırdı ama bugün bitti artık. Yetiştirdiğimiz endüstriyel kenevirde uyuşturucu etkisi bindelerle ifade edilecek düzeydi bugün.
- Kendi tohumlarımızı 2021 yılında geliştirdik. Tohumluk olana ‘vezir’, lif amaçlı ekilene de ‘narlı’ adını koyduk. Avrupa’da dönüm başına verim 600-700 kilo iken bizim türlerde 1 tona ulaştı.
(Kenevir konusundaki yazılarımıza devam edeceğiz. Keneviro.com.tr hizmete açıldı.)
KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN #BAHANESİYOK
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nden başlayarak, 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne kadar devam eden 16 Günlük Aktivizm Kadınlara Yönelik Şiddete Son Kampanyası, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması çağrısında bulunuyor.
Birleşmiş Milletler bu yıl 16 Günlük Aktivizmi tüm dünyada ‘Birleşin! Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddeti Önlemek için Yatırım Yapın’ teması ile başlatıyor. #BahanesiYok sloganını kullanan kampanya, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi için yatırım yapılması ve toplumsal normların dönüştürülmesi için çağrıda bulunuyor.
YASAL ÇERÇEVELERİN ÖNEMİ
UN Women Türkiye (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) küresel kampanya ile paralel olarak #BahanesiYok kampanyası ile kadına yönelik şiddete hiçbir koşulda, hiçbir yerde ve hiçbir zaman müsamaha gösterilemeyeceğini vurguluyor.
UN Women Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova, “#BahanesiYok kampanyasıyla, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin olmadığı bir dünya inşa etme kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Kadınların ve tüm toplumun haklarını nasıl kullanabilecekleri konusunda bilgi sahibi olmalarının önemini ve politika ve yasaların etkili bir şekilde uygulanması için kamu kurumları ile kadın sivil toplum kuruluşlarının yakın işbirliği içinde çalıştıkları çok paydaşlı bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı vurgulayacağız” diyor.
#BahanesiYok kampanyası bugün Ankara’da Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ile ortaklaşa düzenlenecek bir etkinlikle başlıyor. Sanatçı ve avukat Kutlay Evrensel ile işbirliği içinde bir sanat performansı sergilenecek.
GÜNÜN SÖZÜ
“Kader, atılan adımın bedeli olduğunu unutmayalım. Safsatayı bırakalım. Akıl ve bilime önem ve öncelik verelim.”
Alaettin HACIMÜEZZİN
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN
Dünyanın hangi köşesinde olursa olsun, her türlü olumsuz koşullara, binbir güçlüklere karşın, Türk insanını duygu toplumundan bilgi toplumuna yöneltmede büyük emeği geçen; Atatürk’ün tasarımı ve öncülüğünde gerçekleştirilen Türk Devrimi’ni, Atatürk ilkelerini, Cumhuriyetimizin getirdiği değerler dizgesini, Atatürkçü aydınlanma ışığında, genç kuşakları bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için, bilgi gücünü yüreklice ortaya koyan Öğretmenler Günü’nü kutlarız.
“Öğretmenler! Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.”
Dursun ATILGAN-Avrupa ADD Başkanı
DOĞAYI TAKİP ET
Ağaçları çok seviyor, yemyeşil bir dünya hayal ediyorsan, çocuklar doğayı tanırsa sever, severse korur diye düşünüyorsan. Hem toprağın hem de bu topraklarda emek veren herkesin yanındaysan ve doğadaki tüm canlıların yaşamı senin için de önemliyse, sen de TEMA Vakfı’nı takip et! Hep birlikte umut yeşertelim.
Paylaş