Yalçın Bayer

FB Üniversitesi eski Rum Rahip Okulu’nda açılacak

17 Kasım 2016
TBMM’den önceki gün kuruluşuna ilişkin yasası çıkan Fenerbahçe Kulübü’nün, Silivri Belediyesi’nce binaları 30 yıllığına tahsis edilen Selimpaşa’daki tarihi ‘Rahibe Okulu’nda faaliyete geçeceği bildirildi.

Belediye Başkanı Özcan Işıklar, “Bize ‘Fenerbahçe Üniversitesi en az üç yıl önce kurulduysa bu Silivri’nin çabasıdır’ diyen Grup Başkanvekilimiz Akif Hamzaçebi’ye şükranlarımızı sunarım. Şimdi sıra Türkiye’de ilk kez kurulacak olan Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitesi’nde... Haydi Silivri! Büyük hedefler büyük ilçenin insanlarına yakışıyor. İlçemize hayırlı olsun” dedi.

 

Üniversite Selimiye’de kurulacak. Silivri’nin mahallesi olan, eski Selimiye beldesindeki ek hizmet binaları ile
3 tarihi konak, Fenerbahçe Üniversitesi Vakfı’na 30 yıllığına tahsis edildi. 2538 m2’lik beş parselden oluşan yapılarda; spor, sağlık, mühendislik-mimarlık, iktisadi-idari bilimler ve iletişim fakülteleri ile sosyal bilimler, sağlık ve fen bilimleri enstitüleri yer alacak.

 

Rum asıllı Dr. Sarandi Arhiyeni’nin temellerini attığı eğitim kurumlarının uzun bir geçmişi var. ‘Arhiyeni Vakfı Okulları’ olarak bilinen yapı topluluğu, 1857-63 yılları arasında yapıldı. O dönem için kız ortaöğretim ve öğretmen eğitimi okulu olarak inşa edildi. Okullar bugünkü lise dengi olup rahibe, rahip, öğretmen, hemşire ve sağlık memuru yetiştirmekteydi. 1800’lü yıllarda tıp fakültesinin kuruluşu ve Galatasaray Lisesi’nin oluşumunu sağlayan Rum asıllı Selimpaşalı Dr. Sarandi Arhiyeni, Padişah Abdülmecid’in başhekimliğini de yapmıştı.

 

GÜNÜN SÖZÜ

Yazının Devamını Oku

Danıştay saldırısı 10 yıldır neden çözülemiyor

16 Kasım 2016
ÜSKÜDAR’da ‘Sarhoş İmamlar Tekkesi’ adıyla bilinen bir çay ocağı vardır.

Daha çok Sakarya Üniversitesi (SAÜ) öğretim üyelerinin bir araya geldiği yerdir. Üniversitenin sosyoloji profesörü Hayrullah Şanzumi’nin esprisi ile ortaya attığı bu ismin verildiği çayhane, bir yıl önce belediye binası yıkıldığından bugün böyle bir yer yok...



Çayhanenin eski müdavimleri arasında en bilinenler; Prof. Emin Gürses, Prof. Musa Taşdelen, Avukat Mehmet Taşdelen, Prof. Dr. Mehmet Sait Doğan ve Üsküdar’daki emekli imamlarıdır. Türkiye’nin günlük siyasi meseleleri tartışılır, üniversite ile ilgili olarak bol bol dedikodu yapılır(dı). Bu vesile ile ‘ünlü’ iki isme dikkat çekmek istiyoruz:



Musa Taşdelen ve kardeşi Mehmet Taşdelen.


Yazının Devamını Oku

‘Kuyudan adam çıkarmak’

15 Kasım 2016
MHP Genel Başkanı Bahçeli son gurup toplantısında CHP’ye çağrı yaptı, “Kafa kafaya verip sorunları çözelim” dedi. Bununla anayasal sorunlar ve özellikle de ‘başkanlık meselesini’ kastettiği anlaşılıyor.


Buzdolabına kaldırılmış konunun, aniden Türkiye’nin gündemine -suni bir fay hattı gibi- sokulup, siyaseti ‘başkanlık’ sorununa indirgemekten ne amaçlandığı henüz açık değil.

 

Zamanlaması tartışmalı siyasi hamleler ile Türk siyasi hayatını sürekli olarak etkileyen bir lider Bahçeli... 2002 seçimlerinden bu yana bu tutumu adeta istikrar kazandı. Türkiye’nin gerçek gündemi ile Bahçeli’nin gündemi ne kadar örtüşüyor, tartışmalı.

 

Muhafazakâr Türkçülük damarının temsilcisi bir hareket olarak, AKP’ye yakın durması anlaşılabilir bir tutum. CHP bu konjonktürde bu ortaklık ile hangi noktalarda işbirliği yapabilir sorusuna cevap vermek kolay değil.

 

AKP muhalifi, jargonda

Yazının Devamını Oku

ESK niye toplanmıyor?

14 Kasım 2016
12 Eylül 2010’daki referandum ile anayasal kurum haline getirilen Ekonomik ve Sosyal Konsey’den (ESK) hâlâ bir ses yok. İşçi, memur, işveren, esnaf ve çiftçi örgütü temsilcilerinden oluşan ESK, yedi yılı aşkın süredir toplanamıyor. Neden toplanamadığı da sır.


Konseyin toplanamamasından ötürü toplumun büyük kesimini çok yakından ilgilendiren sorunlar ele alınıp yeterince değerlendirilemiyor.

 

Hükümetin 2017 yılı programında kıdem tazminatı fonunun kurulması, kamu personel yasasında değişiklik yapılması gibi işçi ve memuru yakından ilgilendiren önemli düzenlemeler de yer alıyor. Yine kamuda çalışan taşeron işçilere hâlâ kadro verilmedi. Emekli, intibak yasasının çıkmasını bekliyor, çiftçi ve esnafın bir dizi sıkıntısı var. Kuşkusuz bu sorunların ele alınıp değerlendirileceği, hükümete öneriler üretileceği platform, Ekonomik ve Sosyal Konsey.

 

Anayasa değişikliği referandumuyla anayasal bir kurum haline getirilen ESK’nın bir yıl içinde yasası çıkarılacak, düzenli olarak toplanacaktı. Ne yazık ki ESK’ya ilişkin yasal bir düzenleme hâlâ yapılamadı.

 

Konsey hükümete öneriler sunacak hem de alınan kararların topluma sağlıklı şekilde ulaşmasını sağlayacaktı. Kıdem tazminatı, kamu personel reform yasası gibi işçiyi, memuru çok ama çok yakından ilgilendiren düzenlemeler gündemdeyken toplanmayacak da ne zaman toplanacak? 

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu tek başına Taksim’e mi çıksın?

10 Kasım 2016
KEMAL Kılıçdaroğlu dün İstanbul’daydı; Şişli’de Cumhuriyet binasını ziyaret etti.

 “Atatürk’ü minnet ve şükranla anıyoruz. Onun koyduğu ilkelerin ne kadar önemli olduğunu bugün çok daha iyi biliyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet’e verdiği güçlü desteği bir kez daha gösterdi. Her zaman gazetecilerin yanında olduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu’nu, CHP’nin çağrısı üzerine Cumhuriyet’in önünde 2000’e yakın bir topluluk karşıladı. Bu sayı daha kalabalık olmalı ve güçlü mesajlar verilmeliydi. Birçok CHP’liden gelen bu eleştiri şöyleydi: “CHP’nin 39 ilçe örgütü var; bu tepki çok zayıf kaldı, Cumhuriyet’in önünde gücünü gösteremeyen meydanlarda ne yapacak?” diye sordu. DİSK Başkanı Kani Beko arkadaşlarıyla Cumhuriyetçileri gün boyu yalnız bırakmadı. Hayri İnönü, Şükrü Genç’in dışında belediye başkanı yoktu kendisiyle birlikte gelen. Nedense bazı belediye başkanları ‘tepki’li etkinliklere katılmaktan çekiniyor. Cumhuriyet’e 220 belediyeden Ataşehir, Beşiktaş, Hatay, Bakırköy, Nilüfer, Çanakkale, Kartal, Mudanya, Yalova, Keşan ve Kepez gibi belediyelerin Ata’yı anma için ilan vermeleri yetmiyordu.

 

Bu durum bazı vekilleri etkilemiş, içlerinden biri “Her şey genel başkana kalıyor” diye yakındı. Bir başkası da şöyle konuştu:

 

“Demek ki çok çalışmıyoruz, kitleleri etkileyemiyoruz... Tayyip Bey de bindirdikçe bindiriyor, nefes almakta zorlanıyoruz. Onun için genel başkan iradesini kullanmalı ya da galiba ben adam seçemiyorum diye düşünmeli... Sonrası mı? Tek başına Taksim’e çıkıp, ben bu ülkeyi yıktırmam diye haykırmalı.”

 

Biraz tuhaf oldu ama Kılıçdaroğlu buna benzer bir ifade kullandı:

 

Yazının Devamını Oku

Hiçbir şey bıraktığı gibi değil

9 Kasım 2016
GAZİ Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 78. yılında sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.

Ne yazık ki, hiçbir şey bıraktığı gibi değil Atatürk’ün...

 

Her şey saldırıya uğruyor, yıkılıyor, yok edilmek isteniyor.

 

Demokrasinin kaynağı laik Cumhuriyet ilkeleri unutturulmaya çalışılıyor.

 

Ama o eşsiz liderimizdi...

 

Yazının Devamını Oku

AYM, Anayasamız artık yok mu demek istiyor

8 Kasım 2016
ORTALIK toz duman içindeyken AYM’nin CHP’nin başvurusu üzerine aldığı kararı yeterince ilgi görmedi.

AYM bu kararıyla sadece OHAL KHK’larını denetleyemeyeceğini belirtmiş olmadı, Anayasasız bir döneme girdiğimizi ilan etti. Evet artık AYM sayesinde Türkiye’nin bir anayasası yok. En azından OHAL süresince. Ama şöyle de düşünülebilir; eğer OHAL süresince Anayasa yoksa, hükümetin her sıkıştığı durumda OHAL ilan edebileceği ve bu da denetlenmediğine göre aslında olağan dönemde de artık Anayasa’nın olmadığını söyleyebiliriz.

 

AYM, anayasasızlığı meşru kılan kararını şöyle gerekçelendiriyor: Anayasa’nın 148. maddesi “Ancak, Olağanüstü Hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerin şekil ve esas bakımından anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesi’nde dava açılamaz”. Eğer daha önce yaptığım gibi bir hükmün OHAL KHK’sı olup olmadığına bakarsam, esas denetimi yapmış olurum. Bunu da 148. madde yasaklıyor. Mahkeme 148. maddedeki bu bir cümleye verdiği mutlak değerle tüm Anayasa’yı işlevsiz kılıyor.

 

Çünkü bir anayasanın varlık sebebi erkler arası ilişkiyi düzenlemek ve temel hakları güvence altına almaktır. Oysa KHK’lar denetlenemediği takdirde anayasanın tümü işlevsiz kalır. Anayasa’nın 4. maddesine göre “Anayasa’nın 1. maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhuriyet’in nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”

 

Bir KHK ile bunun değiştirilmesini engelleyen ne var?

 

Yazının Devamını Oku

Muhalefet, terör, yargı

8 Kasım 2016
TÜRKİYE’de son dönemlerin en tartışmalı konusu, -yargı ve siyaset arasındaki ilişki- üzerinden şekilleniyor.

İktidar, yargının düzenleyici kurumu sayılabilecek HSYK’nın, darbeci bir planlama içinde olduğu, 15 Temmuz’da ortaya çıkan yapının işgalinde olduğunu fark ettiği andan itibaren, kendine uygun bir HSYK kompozisyonu için gerekli düzenlemeleri yaptı, yapmaya çalıştı.

 

Çürümenin ne kadarı tasfiye edildiği henüz belirsiz. Devlet kurumsal olarak, matruşka bebekleri gibi birbirinin içinden çıkan unsurlar tarafından, neredeyse istila edildiği için kurumlar arası enfeksiyon da had safhada. ‘Endazesinden’ çıkarılmış bir yapıyı, olması gereken düzene koymak zor.

 

Emniyet ve yargı -normalleşme sürecinde- en ağır sorumluluğu taşımak zorunda.

 

Dokunulmazlıkların belli süreye bağlı geçici kaldırılması ile ilgili ‘ucube’ düzenleme, yeni bir huzursuzluk kaynağı olarak gündeme girdi.

 

Yazının Devamını Oku