Türkiye kritik bir yerel seçime gidiyor. AK Parti’nin korkulu rüyası emekliler ve bir türlü düzelemeyen ekonomi. CHP’nin korkulu rüyası ise bu yerel seçime neredeyse her yerde tek başına girecek olması. 2019’da CHP ittifakla girdiği yerel seçimlerde büyük bir başarı elde ederek çıktı. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere 11 büyükşehir belediyesi çok sayıda il, ilçe ve belde belediyesi kazandı.
2019’da AK Parti hem CHP-İYİ Parti’ye hem de MHP’ye birçok belediye başkanlığını kaptırdı. Ancak bu seçimlerde hiçbir parti sonuçları açık ve net olarak göremiyor. 1989’da bütün anketler ve sokaklar ANAP’ın başarılı olacağını görüyordu. Hatta öylesine bir hâkimiyet vardı ki SHP aday bulmakta zorlanıyordu.
1989-ANAP
Hele İstanbul’da efsane bir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan vardı. Herkes Dalan’ın en az yüzde 65 oyla seçimi kazanacağına kesin gözüyle bakıyordu. Ama öyle olmadı; ANAP büyük bir yenilgi yaşadı. SHP ise hiç beklemediği bir tarihi başarı elde etti. Nurettin Sözen, İstanbul’u aldı.
Ancak 1994’te yapılan yerel seçimlerinde ise tam tersi yaşandı. Hiç dikkate alınmayan Refah Partisi başta İstanbul ve Ankara olmak üzere neredeyse bütün belediyeleri kazandı. SHP ise silindi gitti. SHP’nin yenilgisinin nedeni, ilki kötü bir yönetim sergilenmesi ve seçimlere bölünmüş olarak girmiş olması. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere her kentte yenilginin esas nedeni bu bölünmüşlük durumuydu. Merkez sağ ve merkez sol seçimlere bölünmüş olarak girince SHP, ANAP, DYP, CHP, DSP kaybetti, her yerde RP kazandı.
ERDOĞAN’IN ÖNÜ AÇILDI
1994 yerel seçim başarısı Recep Tayyip Erdoğan’ı önce belediye başkanlığına, sonra başbakanlığa, daha sonra da cumhurbaşkanlığına taşıdı. Peki bu seçimlerde bizi neler bekliyor? CHP’yi bekleyen 1989 mu yoksa 1994 mü? AK Parti’yi bekleyen 1989 mu yoksa 1994 mü? Eğer İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük kentleri kazanamazsa AK Parti’yi farklı bir süreç bekliyor. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere elindeki 11 büyükşehri koruyamazsa CHP’yi de büyük sıkıntı bekliyor.
Bu yerel seçim yerel olmaktan çıkmış durumda; bırakın yerelliği birçok partinin ve liderin geleceği bu yerel seçim sonuçlarına bağlı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ‘kazanacak aday’ tartışmasıyla Kemal Kılıçdaroğlu’na seçimleri kaybettiren Akşener, şimdi de her yerde ‘kaybedecek aday’ çıkararak CHP’yi kaybettirmeyi hedefliyor. ‘Bu siyaset kendi partisine ve Akşener’e ne kazandıracak?’ sorusu merak uyandırıyor. Evet hesap ve plan nedir?
EYÜP’TE İSTİFALAR
Eyüpsultan’da İYİ Parti İlçe Başkanı Hatice Gürbulak ve yönetimi istifa ederek, CHP adayı Dr. Mithat Bülent Özmen’e destek açıkladı. Gürbulak bu seçimlerde bütün cumhuriyetçi ve demokrat güçlerin birleşmesi gerektiğini açıklayarak, Eyüpsultan’da CHP adayı Özmen’e ve Ekrem İmamoğlu’na oy vermek gerektiğini ifade etti. Eyüpsultan’ın ve İstanbul’un ranta kurban edilmemesi için Eyüpsultan ve İstanbul ittifakı oluşturduklarını söyledi ve vatandaşları ittifaka davet etti.
GÜNÜN SÖZÜ
“Yaşamımızdaki hırsızlıkları azaltan edebiyat, sanat, felsefe ile bilim gibi her türlü entelektüel, çalışmaya elimizden geldiğince daha çok zaman ayırmanın yollarını bulmalıyız.” Prof. Dr. Coşkun TECİMER
CUMHURİYETİN BEKÇİLERİ SİRMEN’İ YALNIZ BIRAKMADI
1992 yılında söküm için MKE’ye devredilen gemi Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından satın alınarak Haliç ve Tuzla-Rota tersanelerinde beş yıl sürecek tadilata alındı. Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Boğazı’na mayın döken 4 gemiden birisi olarak hayatta kalabilmiş ve gelecek nesillere intikal edebilme olanağı bulmuş, çok az sayıda gemiden birisidir. 32x6 metre ebadındaki geminin İngiltere’de inşa edildiği değerlendiriliyor.
Konca (Selanik) daha sonra Gonca adını aldı. Türkiye’de Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Boğazı’na mayın döken 4 gemiden biri olarak hayatta kalabilmiş. Gelecek nesillere intikal edebilme olanağı bulmuş çok az sayıda gemiden biri.
Çanakkale’de toplam 48 mayın döktü. Nusret’ın stratejik baskın yaratan ünlü 26 karbonit mayını 2 Mart 1915 günü İstanbul’dan getiren gemi de Selanik’ti.
Savaşın sonuna doğru temmuz ayında İstanbul’a intikal eden gemi, 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros ateşkesine kadar mayın dökücü gemi olarak İstanbul’da görevine devam etti.
Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra Selanik, Konca Mayın Grup Kumandanlığı’nda ve yeni kurulan Gölcük Deniz Üssü’nde görev aldı. Gerek romorkör gerekse mayın dökücü gemi olarak değişik görevlerde kullanıldı. Selanik, 1958 yılına kadar çoğunluk zamanını harekattan sakıt şekilde Gölcük üssü ve Konca Mayın Grup Komutanlığı’nda geçirdi.
KURAKLIK GEÇMİŞ DEĞİL DAHA DA ARTABİLİR
TÜRKİYE
17 Mart Pazar günü, Hasköy’de Rahmi Koç Müzesi çok önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu (KÜDENFOR) ve Rahmi Koç Müzesi ortaklığında gerçekleşen ‘Büyük Bir Deniz Zaferinin Kahramanları’ başlıklı panelde, 1997’den bu yana Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenen Gonca buharlı gezi teknesinin Çanakkale Savaşı’nda Boğaza 3 Ağustos 1914 günü ilk mayın hattını oluşturan ve 2 Mart 1915 günü Nusrat’ın tarih değiştiren 26 mayınını İstanbul’dan Çanakkale’ye getiren Selanik Mayın Dökücü Gemisi olduğu E. Deniz Kurmay Albay Bora Serdar’ın uzun soluklu çalışmaları sonrası belgelerle ispat edildi. KÜDENFOR Direktörü Amiral Cem Gürdeniz tarafından, Selanik gemisinin ilk mayın hattını döken serdümeni Çavuş İsmail Can’ın torunu Fahrettin Can ve Nusrat mayın gemisinin Komutanı Yzb. İsmail Hakkı Bey’in torunu Cihat Gündoğdu ile birlikte hazırlanan bir Onur Plaketi, Müze Genel Müdürü Mine Sofuoğlu’na takdim edildi.
Mustafa Kemal Atatürk, Anafartalar Grup Komutanıyken, Rahmi Koç Müzesi’nde bulunan bu otomobilin bir benzerini kullanıyordu.
Panelde ayrıca Rahmi Koç Müzesi’nde bulunan Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal’in cephede kullandığı İtalyan Fiat Zero otomobilin aynı dönemdeki benzerinin de tanıtımı yapıldı. Çanakkale Savaşları Enstitüsü Araştırmacılarından Buğra Terzi araç hakkında detaylı bir sunum yaptı.
Halen Rahmi Koç Müzesi, 1992 yılında hurdaya gitmekten kurtardığı şimdiki adıyla Gonca olan Selanik Mayın gemisine ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bu yönüyle Gonca İtalyan, Balkan, Birinci Dünya ve Kurtuluş Savaşlarını görmüş bir gemi olarak deniz tarihimizde 109 yıl öncesindeki 18 Mart deniz zaferinin tek canlı tanığı gemi olma özelliğini koruyor. Törende, 18 Mart Üniversitesi Tarih Bölümü, Çanakkale Savaşları Enstitüsü Başkanı Murat Karataş da bir konuşma yaptı.
BEŞİKTAŞ’TA AKPOLAT’I 3 ADAY KORKUTUYOR
BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı Rıza Akpolat, karşısında dişli üç adayın bulunmasının kendisini tedirgin ettiği, hiç olmadığı şekilde Etiler, Levent ve Beşiktaş’taki mahalleleri gezmeye başlaması dikkati çekiyor. AK Parti-MHP adayı Av. Serkan Toper, bağımsız aday Nasuh Mahruki ve yarışa hızla bir giriş yapan Memleket Partisi adayı Av. Dr. Özgün Öztunç’tan tedirgin olduğu belirtiliyor.
Toplumdan uzak kapalı kapılar ardında
Gaziantep’ten Hassa, Kırıkhan, Belen, Reyhanlı’ya kadar olan güzergâhtaki yapıların çokluğu dikkat çekiyor. Nurhak tarafında da öyle.
Nurhak’a giriş ve çıkış yollarında bu kadar ikinci el araç olur mu; minibüsten, kamyona, traktörden taksiye kadar. Nurhak depremden büyük hasar görmüş, o kadar da araç harap olmuş. Nurhak’ın Türkiye’nin ikinci el araç merkezi olduğunu söylediler. Araç pazarından dolayı ekonomik olarak daha toparlanmış gibi geldi bize Nurhak.
Kadın kooperatiflerinin el emeği göz nuruyla ürettiklerini dünyaya tanıtmak adına ‘HAYATHATAY’ın işlevini zaman zaman yazdık. Bu lojistik merkezinin araç konusunda bir pazar görevi yürüttüğü konusunda bir bilgi edinemedik. Hatay Valiliği’nden bu konuda açıklama yapılırsa okurlarımızı bilgilendirmek isteriz.
RAKAM HENÜZ BELLİ DEĞİL
Gelelim, depremzedeler için yapılan konutlara. Gaziantep-Kırıkhan üzerinden Hatay’a giderken, her yer baraka ile dolu, ama aralarda yapılan konutları ve siteleri gördük. TOKİ büyük bir beceriyle yapıları bitirmeye çalışıyor. Hepsi depremzedeleri mutlu edecek demek istemiyoruz, çok tartışmalar olacak. Yolda bir durakta ayran içmek için durduğumuzda bize pideler yaptı 50 yaşlarına yakın çiftçi-esnaf kardeş. Tepedeki dağın arkasında kendi köyü varmış, konutlar için “Biz köylüler için daha bir hareket yok” diyor. Beklentisi başlarını sokacak bir evmiş. Nitekim kurada şehir kontenjanından bir daire kendine çıkmış ama kafası karışık, köy kontenjanından hayvanlarını yetiştirmek istiyor. “Çünkü para kazanırım” diyor. “Deprem bölgelerinde ya da köyde bir ev kaça mal olacak?” diye sorduk.
Hiç belli değil. Ona “1.5 milyon olur mu?” dedim. O da öyle tahmin ediyor. Evlerin bazıları teslim edilmiş. Ama bedelleri henüz açıklanmamış. “Neden?” diye sormamızın ardından cevabı patlattı.
MÜJDEYİ NE ZAMAN VERİR
“
Siyasi iradenin kararı uyarınca 2024 yılı için brüt 20 bin 2 TL, net 17 bin 2 TL olarak saptanan asgari ücrete önceki iki yılda olduğu gibi temmuzda ara zam yapılmayacağı açıklanmıştı. Buna göre 10 milyona yakın emekçi bir yıl boyunca yüzde 49 artışla net 17 bin 2 TL’ye yükseltilen ücretle geçinmeye çalışacak.
Asgari ücret TÜİK’e göre iki ayda yüzde 11.54 oranında gerçekleşen TÜFE karşısında erimeye başladı. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ile baş etmekte zorlanan emekçinin satın alma gücü gerilemeye başladı. Asgari ücretlinin eline geçen para ilerleyen aylarda kuşa dönecek, açlık sınırının altında kalacak. Mayıs-haziran aylarında asgari ücrete ara zam tartışmaları gündeme gelecek. Masaya işçileri temsilen oturan Türk-İş’in ikinci zam talebini ortaya koyması kaçınılmaz olacak. Zira tabanı zorlayacak ve zam talebini haykıracaktır. Asgari ücret ara zammında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takınacağı tavır kuşkusuz belirleyici olacaktır. Şükrü KARAMAN
PROF. ARIK DAVASI 17 YIL SONRA KAPANDI
BOĞAZİÇİ Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Engin Arık ve beraberindeki biliminsanlarının da arasında olduğu 57 kişinin hayatını kaybettiği 2007’deki uçak kazasıyla ilgili açılan 20 sanıklı dava, yeniden yargılanan iki sanık olan Atlasjet Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Tuncay Mustafa Doğaner ile uçuş işletme sorumlusu Mehmet Şerif Erbilin’e ‘taksirli öldürme’ suçundan verilen 5 yıl 10’ar ay hapis cezaları Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından onandı. Bu kararla birlikte dava dosyası 17 yıl sonra kapanmış oldu.
BAYRAMPAŞA ‘MUTLU’ OLACAK MI
BAYRAMPAŞA, İstanbul’daki 39 ilçe arasında kıran kırana rekabete sahne olacak ilçelerin başında geliyor. CHP ile AK Parti anketlerde şu an başa baş görünüyor. CHP Bayrampaşa Belediye Başkan adayı Hasan Mutlu’nun proje ve meclis üyesi adaylarını tanıttığı lansman büyük ilgi gördü. Bir oteldeki sunumda kendisini binden fazla kişi izledi ve hemen hemen her projesinin sonunda yoğun şekilde alkışlandı. Bugüne kadar bölgelerine bir çivi bile çakılmadığından şikâyet ediyordu Bayrampaşalılar. Karabüklü Mutlu’nun ‘harman’ meclis listesinden memnundular. Rumeli-Balkan nüfusunun ağırlıkta olduğu ilçede, ilk sırada Boşnak camiasının önde gelen isimlerinden Eczacı Mehmet Demirok, ikinci sırada Giresunlu mühendis İbrahim Kahraman ve üçüncü sırada Üsküp kökenli gazeteci Seda Türkoğlu’nun yer alması ve listede 13 Rumelili aday bulunması takdirle karşılanıyor.
ÖRGÜT NEDEN BAĞRINA BASAR
ADAYLAŞTIĞI
Bu İstanbul’dan deprem bölgesine kadar ciddi bir sorun olarak gündeme geliyor. Etiler’i, Levent’i, Levazım bölgelerini ciddi şekilde anlatın veya ilgili kişilerden dinleyin, depreme karşı ciddi bir yapı oluşturulamadı. Yerel seçimlerden sonra konunun daha sorunsal olarak gündeme geleceğini hiç unutmayalım. Bakırköy Belediyesi’nin gelecekte başını en çok ağrıtacak bu konu olacak. 1. Kısım’a dikkat edin. Turizm Bölgesi ilan edildi diye, herkesin gözü burada. Kaşla göz arasında imar durumu çıktı. Yaklaşık 60 daireyi bekliyorlar. Vatandaşlar buraların şimdiki haliyle kalmasını istiyorlar, ‘açıkgözler’ ise betonlaşma istiyor, yani yapı istiyorlar, rant deniyor açıkça. “Bu bloklara dokunulmasın” diye binlerce dilekçe verildi belediyeye. Şimdiki belediye başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu bu işlerin önünü niye engellemedi? “Ataköy’ü mevcut hali ile güçlendireceğiz” diyenlere karşı bir şeyler demesi gereken belediye başkan adayları da var. AK Parti’den Ali Talip Özdemir, CHP’den Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, ZP’den Tolga Topaloğlu, DP’den Necmettin Dönmez. İşler karıştığından, işin içinden nasıl çıkılacak? Seçimden önce bu beyanda neden bulunmuyorlar?
Demokrat Parti döneminde Menderes ve Medeni Berk’in yarattığı Ataköy’e lütfen dokunmayın, modern mimarının gerekli örneği olarak literatüre girmiştir. (Prof. N. Yöney, Prof. Dr. Güzin Kaya, Dr. Ercan Koç, Prof. Dr. Ayataç)
Biliniz ki, Ataköy kahır içindedir bugün.
HAYAT HATAY PROJESİ NEDİR
SİPARİŞ NASIL VERİLİYOR
Hayat Hatay Projesi’nin, Hatay Valiliği’nin deprem yaralarını sarmak adına, üreten, çalışan, ekonomiye katılımını artırarak toplumsal kalkınmaya önemli katkılar sağlayan bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu gördük. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 26.06.2023’te Hatay’a koordinatör vali olarak atanan Mustafa Masatlı’nın Amasya’dan getirdiği idareci ekibi tarafından kapalı spor salonunda yaptıkları düzenleme tam bir lojistik mahareti sayılıyor. Çalışanların hepsi eğitimden geçirilmiş, raflar nedir, ürünler posta ile nasıl gönderilir hepsi bir düzen içinde. En değerli ürün zeytinyağı. Zeytinyağının litresi 270’ten 350 liraya kadar değişiyor. Pahalı ama marketler fiyatlarının altında olduğunu söyleyebiliriz.
Reçelden turşuya, sabundan kurabiyeye kadar her şeyi sipariş verebilirsiniz. 106 ürün düzenli şekilde istif edilmiş; siparişler sonucu toptan olarak Türkiye’nin her yerine gönderiliyor. 15 ilçede 40 kadın kooperatifinin 280 üyesinin 18 farklı kategoride ürettikleri 105.987 adet yöresel ürün “Hayat Hatay” markası ile www.hayathatay.com adlı e-ticaret sitesine sipariş verilebiliyor.
TEV’İN ÜSTÜN BAŞARI BURSLARI AÇIKLANIYOR
Depremden en büyük hasarı alan Hatay’da da Antakya Ticaret ve Sanayi Odası aynı etkinliği düzenledi. Buranın özelliği Emekçi Kadınlar Günü’nün kutlanmasıydı.
Büyük boyutlara varan göç hareketliliği, kaybolan yaşam alanları, tahrip olan kentsel ve kırsal altyapı, hasar gören tarım, sanayi ve hizmet sektörü nedeniyle iktisadi faaliyetin durma noktasında olduğunu vurgulamalıyız. Tek hareketlilik yapılan hastaneler ve TOKİ’nin yaptığı binalar. Köylerde henüz bir hareket olmadığı söyleniyor.
Her kesim, yaraların bir nebze olarak sarılması için çeşitli projeler gerçekleştirmeye çalışıyor. İlk hedef Hatay’daki ünlü lokantaların ayağa kaldırılmasıydı. Bunu İstanbul’daki ünlü restoran sahipleri yapmaya çalışıyor. İkincisi de marketlerin bölgeden ürün alma gücünü harekete geçirmesi. Ama en önemlisi kadın kooperatifleri gerçekleştiriyor bunu. Neler üretmiyorlar ki...
Daha önce Arsuz, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da gerçekleştirilen projenin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi il buluşması büyükşehirin desteği ile gerçekleştirildi. Toplantıya katılan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ekonomideki mücadeleyi maraton koşusu olarak değerlendirirken, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de Gaziantep’te gastronomi ile ilgili çalışmaların kente katkısını anlattı. Çok sayıda yerel üreticinin katıldığı buluşmaya Türkiye’nin önde gelen marketleri, online alıcıları da katılarak alım için görüşmeler yaptılar.
SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, deprem bölgesindeki yerel üreticilerin desteklenmesini amaçlayan etkinliğin yardım etmekten çok daha anlamlı olduğunu söyledi. Deprem bölgesi için çok önemli olan bu toplantıyı düzenlemelerinden dolayı Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak ve ekibine teşekkür eden Konukoğlu, “Herkes depremde büyük sıkıntı yaşadı. Yerel üreticileri desteklemek, yardım etmekten çok daha önemli ve anlamlı” dedi. Yerel üreticilerin bu destek sayesinde pazar sorununu aşabileceğine vurgu yapan Konukoğlu, şöyle devam etti:
“Çok değil, 13 ay önce bölgemizde birkaç saat ara ile meydana gelen depremler hepimizi derinden sarstı. Deprem gerçeği ile yalnız bölge insanları değil, adeta Türkiye böylesine ilk kez tanık oldu. Bölgemizde 53 bin vatandaşımız depremde hayatını kaybetti, konut ve işyerleri yıkıldı. Böyle sarsıntılı süreç yaşayan yerel üreticileri, potansiyel alıcılarla buluşturarak üretimi geliştirmeyi ve bölge ekonomisine katkı sağlamayı amaçlayan sizleri yürekten kutluyorum.”
Toplantıda Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber de ‘Tarladan Sofraya, Çiftlikten Çatala Güvenilir Gıda’ arzını ve izlenebilirliği sağladıklarını belirterek, “Bir yandan bu konuda dertlenirken, bir yandan da ülkemizin potansiyelini marka yapma derdindeyiz. Güçlü Türkiye’nin yolunun güçlü tarımdan geçtiğini unutmayalım” dedi. Toplantının açılışında Güvenilir Ürün Platformu adına Celal Toprak ve Innovation for Development (I4D) Direktörü Doğan Çelik de söz alarak projeye ilişkin görüşlerini aktardı.
Yarın bölgedeki notlarımıza devam edeceğiz.