Paylaş
Yasa ile 8 Eylül 1999 öncesi çalışma yaşamına atılanlara emeklilik olanağı tanınırken, 9 Eylül sonrası işe girenler bu haktan yoksun bırakıldı. Yani 9 Eylül 1999 sonrası sigortalı olanlar açısından emeklilik koşulları arasında derin uçurum ve eşitsizlik oluştu. Sosyal devlet uygulamasına aykırı yasal uygulama vicdanları incitti.
Bu durum bir gün farkla emekliliği kaçıran ve uzun yıllar çalışması gerekenlerin tepkisine yol açtı. Düşünsenize 8 Eylül 1999’da işe başlayanlar yasadan yararlanıp hemen emekli olabiliyor. 8 Eylül’den bir gün, bir ay sonra çalışmaya başlayanlar kapsam dışı bırakılıyor.
Buna göre erkekler 17 yıl, kadınlar 20 yıl çalışıp emekliliğe hak kazanacak. 8 Eylül’den önce sigorta girişi olanlar 43 yaşında emekli olabilirken, yasayı bir günle kaçıranlar emeklilik için 60 yaşına dek beklemek zorunda kalacak.
9 Eylül 1999 sonrası sigortalı olup da EYT yasasından yararlanamayanlar hak arayışlarını sürdürüyor, siyasi iradeye çağrıda bulunuyor. Bu doğrultuda 5 bin üyesi olan Emeklilikte Adalet Derneği, 15 Ekim’deki ilk mitingin ardından 21 Ocak’ta İstanbul- Kartal’da ikinci kez miting yaparak, seslerini bir kez daha duyurmaya çalışacak. Onların isteği kademeli emeklilik sistemine ilişkin yasanın bir an önce çıkarılarak haksızlığın giderilmesi. Bakalım hükümet seslerini duyacak mı?
Bu arada 7438 sayılı EYT yasasından yararlanıp emekli olan 5 milyona yakın kişiden hâlâ aylıkları bağlanmayanlar var. Onlar da bir an önce işlemlerin hızlandırılarak aylıklarına kavuşmak istiyor. Zira hayat çok pahalı ve ivedi paraya gereksinimleri var. Şükrü KARAMAN
GÜNÜN SÖZÜ
“Özçelik-İş Sendikası ile Metal Sanayicileri İşverenleri Sendikası (MESS) arasındaki toplu sözleşmeyi yüzde 99 gibi rekor bir ücret artışıyla imzaladık.” (ÖZÇELİK İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci)
ADAY KRİTERLERİ NEDİR
CHP’nin aday kriterleri nedir, gerçekten bunu bilen var mı? Önseçim sözlerinden nasıl vazgeçilir? Geride nasıl bir çöküntü yaşanacağı hiç düşünülmüyor mu? Yanlışların üzerine yanlış yapılınca ‘çözümsüzlük’ artıyor. Böyle bir sıkıntıyı önceden sezip çare üreten kadrolar nerede? Mevcut başkan kırgın, karşısında bir sürü aday adayı var, kendilerine sözler verilmiş. Herkes şaşkın, biz de dahil...
Bir aday adayı bizi arayarak “Beni buraya gönderdiler, hâlâ bir karar çıkmadı. Ben çekiliyorum” diyor. “Teşkilatında konuş” diyoruz, “Böyle bir irade yok ki” karşılığını veriyorlar. Bir başkası “Ben aday adayıydım ama Ankara’dan torpilli bir aday varmış, o konulacakmış listeye” diyor. Ne kadar ayıp!
Bir örgütte üyeler ve delegeler birbirlerinin kuyularını kazıyorlar.
CHP’de Alevicilik ve bölgecilik pazarlığının bu kadar güçlü olduğunu görmemiştik. Bu kadar ahbap-çavuş ilişkisi bu partiyi sarsar. İstanbul’da kentsel dönüşüm ‘pazarı’ başkanlardan belediyenin meclis üyelerine kadar geniş bir kitlenin iştahlarını kabartıyor.
Böyle bir yerel seçim olmaz. Emekli maaşlarını almak üzere bankalarına gidenlerin, banka önlerinde ne dediklerini dinler misiniz?
TAŞIMA ADAYLARLA OLMUYOR
EVET soru şu; gerçekten de Beşiktaş’ın suçu ne! Taşıma adayların hiç suçu yok mu?
Gerçekten de Beşiktaş’ın suçu ne? CHP’ye en yüksek oy veren Beşiktaşlılar neden cezalandırılıyor! Neden her dönem Beşiktaş’a Beşiktaş’ta oturmayan, Beşiktaş’ın yolunu bilmeyenler aday yapılıyor. Beşiktaş’a yeniden aday yapılacağı konuşulan Rıza Akpolat’ın Beşiktaş’a yaptığı bir tek hizmet var mı? Ailesinin kaçak inşaatları için partisinden hiç uyarı aldı mı? Özel yaşamı ve belediyedeki eş dost kayırmacılığıyla konusunda kulağı neden çekilmiyor?
Beşiktaş gibi ‘yıldız’ bir ilçe, belediye çalışanlarının maaşını ödeyemiyor. Tazminatlarını alamayan çalışanlarının nefret suçlamalarına CHP’nin tahammülü olmaması gerekir.
Beşiktaş’ın isyanı Genel Merkez’de gerçekten duyulmuyor. Beşiktaş’a yazık ediliyor. Bir partinin belirli kriterleri olmaz mı? Beşiktaş’a yazık etmeyin sözleri ağırlıklı olarak duyuluyor. Sarıyer’de AK Partililerin “Şükrü Genç hariç kim aday olursa olsun Sarıyer’i biz alıyoruz” demesi dikkat çekiyor. Beşiktaş’a kıymayın efendiler.
CHP’DE DEĞİŞİM BU MU
CHP’de Kılıçdaroğlu’na karşı değişim iddiasıyla yola çıkan Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel kurultayı bu rüzgârla kazandı. Ancak bu değişim iddiası havada kaldı! CHP’de olanlar herkese aynı tas aynı hamam dedirtiyor da aday kriteri nedir kimse bilmiyor. Üç-dört dönem milletvekilliği yapanlar şimdi CHP için ‘kupon’ yerlerde aday oluyor. CHP adaylarının bir kısmı eski milletvekilleri, bir kısmı genel merkez yöneticilerinin eş dostu ya da İBB bürokratları. CHP’de adaylar neye göre belirleniyor belli değil.
CHP’de öfke büyüyünce gözler Kılıçdaroğlu’na çevriliyor. Daha şimdiden olağanüstü kurultay gündemi birinci sırada yer alıyor. Kurultayda Kılıçdaroğlu’na oy vermeyen bir delegenin Kılıçdaroğlu’nun ofisini ziyaret ettiği söyleniyor. CHP’lilerde pişmanlık eğilimi güçleniyor. Abartı değil ama gelen gideni aratıyor, herkes Kılıçdaroğlu yönetimini arıyor.
KADİR ABİ HARCANIRSA
TEKİRDAĞ Büyükşehir’de AK Parti adayı Cüneyt Yüksel oldu. Daha önce merkez ilçe Süleymanpaşa Belediye Başkanı’yken sahnede bir sanatçıya sarılması olay olan Cüneyt Yüksel bundan dolayı belediye başkanlığından istifa etmek zorunda bırakılmıştı. Baktı aday bulunamadı; Tekirdağ’da Yüksel’i ‘sarılma affına’ soktu, bu vesile ile parti seçmenini de memnun etti. AK Partili seçmen, Cüneyt Yüksel’i seviyor. Aday gösterilince CHP’nin adayı Dr. Candan Yüceer’i sıkıntıya sokacağı konuşulurken, CHP’nin adayını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağı yorumları dikkat çekiyor. Bu ildeki mücadelenin GS-FB mücadelesi tadında olacağı konuşuluyor. CHP, Süleymanpaşa ve Muratlı’da pazar günü önseçim yapacak.
Paylaş