- İBB Meclisi CHP grubu, 1’inci Başkanvekilliği’ne Beylikdüzü Meclis Üyesi Nuri Aslan’ı getirdi. Aslan, Ekrem İmamoğlu’nun güvendiği bir isim. 2’nci Başkanvekili ise eski AK Parti Grup Başkanvekili Göksel Gümüşdağ’ın amcaoğlu Gökhan Gümüşdağ (Küçükçekmece) oldu. Gümüşdağ dört dönemdir Meclis’te ve sevilen bir isim.
- Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, partisinin üye sayısının azlığından ötürü grup başkanvekilliğini kabul etmedi ve yerine İnşaat Mühendisi Zeynel Abidin Okul (Fatih) getirildi. Okul, Erdoğan’ın ilk belediye başkanlığında döneminde İBB Genel Sekreteri olan rahmetli Kahraman Emmioğlu’nun damadı. AK Parti Grup Sözcüsü de Murat Türkyılmaz (Pendik) oldu.
- CHP’nin İstanbul’da kazandığı 26 ilçenin belediye başkan yardımcılıkları atamalarında ‘sıkıştığı’ söyleniyor. Kendilerine dıştan çok baskı olduğu belirtiliyor. İsimlerin ‘güvenilir’ ve ‘temiz’ olması konusunda titizlik gösterildiği duyumlarımız arasında. Ancak biz ‘şerhimizi’ şimdiden rezerv etmek durumunda olduğumuzu belirtmek isteriz. Bilindiği gibi ilçe belediye başkan yardımcılarını başkanlar atıyor. Atanacakların arasında iddialar çeşitli. Öyle isimler varmış ki, yolsuzluktan hapse girmiş, yargılanmış kişiler. Bizim gibi bazı meclis üyelerinin de bu konuda hassas olduğunu gördük. CHP’li belediye başkanlarının birçoğu atama yetkisi olmasına karşın siyasi yani Meclis üyelerini başkan yardımcısı olarak atamıyorlar. Şöyle bir tuhaf gerekçe gösteriliyor: “Meclis üyesini başkan yardımcısı olarak atarsam belediye başkanı olma potansiyeli olur, yani bana rakip olur.”
Ne kadar bencil ve egoist bir anlayış!
Dünkü yazımızdaki ‘Tek ses, tek nefes’ başlığı üzerine bazı İBB Meclis üyeleri aradı; “Yalçın Bey biz konu mankeni olmayız. İlk dönem diye böyle davrandık, bir dahaki grup seçimlerinde en az 100 meclis üyesi muhalefet eder, göreceksiniz. Bunun bir de cumhurbaşkanlığı seçim dönemi var. Ekrem İmamoğlu aday olursa, istediği meclis üyesini başkan seçtiremez, grup olarak karşı aday çıkaracağız şimdiden biline” diye konuştular. Demek savaş olacak!
GÜNÜN SÖZÜ
“Osmanlı’dan sonra 100 yıl duraklama olacak ama sonra kurulacak Türk Devleti, 10 Osmanlı gücünde olacak.” Muhyiddin İbnü’l Arabi-Endülüslü Mutasavvıf
HEM DEVLET SANATÇISI HEM SİYASET BİLİMCİ
Değişimciler daha çok ‘demokrasi, ön seçim’ diyerek seçimi kazandı. Gelin görün ki, ilk uygulama hiç de öyle olmadı.
31 Mart yerel seçimlerinden sonra İBB CHP grubu, grup yönetimi ve ihtisas komisyonları seçim gündemi ile dün İBB Yenikapı Tesisleri’nde toplandı, ancak seçim yapılmadı! Daha önceden CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Ekrem İmamoğlu tarafından hazırlanan listeler usulen CHP İBB Meclis üyelerinin oylarına sunuldu. Açık oylamada 180 İBB Meclis üyesinden tek bir kişi itiraz etmedi, edemedi ya da tek bir üye hariçten aday olma cesaretini gösteremedi, Tüzükten gelen seçme ve seçilme hakkını kullanamadı. Parmaklar kalktı indi. Anlaşılıyor ki, bir üyenin bize telefonla söylediği gibi “5 yıl boyunca bizler konu mankeniyiz” diyerek en doğru tespiti yaptı. Biz de ona “Hayırlı olsun, her dönemde zaten böyle oluyor” dedik.
CHP Tüzüğü açık, seçimler kapalı oy açık tasnif yöntemi ile yapılmak zorunda. Yönetmelik vaat edilen demokrasi gibi kâğıt üzerinde kaldı. Toplantıya hiçbir yetkisi olmayan eski CHP Grup başkan vekilleri Doğan Subaşı ve Tarık Balyalı da katıldılar. Bazı Meclis üyeleri bunu garip karşıladı ama bazıları da onlar tecrübeli siyasetçiler, belki ‘danışmanlık yetkileriyle bulunuyorlar’ dedi. Kağıthane’den aday gösterilen ancak kazanamayan, Mustafa Sarıgül’ün 20 yıllık danışmanlığı yapan Tonguç Çoban’ın, grup toplantısına gelmesi dikkat çekti.
Bir önceki dönemde olduğu gibi Beylikdüzü ekibi Meclis grubuna ağırlığını koydu. Grup Başkan vekili ise bir önceki dönem grup yönetimi seçimini kaybeden Ülkü Sakalar oldu. Dikkat çeken bir isim de bir önceki dönem İmamoğlu’nun büyük bütçeleri olan İBB şirketlerinden sorumlu danışmanı olan Ertan Yıldız (Bakırköy) yeni dönemde İştirakler ve Bağlı Kuruluşlar Komisyonu Başkanı oldu. Ekrem İmamoğlu’nun iştirakleri eski danışmanına teslim etmesi ilginç karşılandı.
İMAR KOMİSYONU SEÇİMİ
İhtisas Komisyonlarının en gözdesi her zamanki gibi İmar ve Bayındırlık Komisyonu idi.
Kimler mi seçildi: Bu komisyon üyeler açısından en cazibeli komisyon olarak kabul edilmiyor. Komisyona ‘tecrübeli’ bir üye kabul edilen, ancak her seçim döneminde “yorgunum, aday olmayacağım” diyen ve ‘Gümüş yılını’ yaşayan Mahmut Sedat Özkan (Küçükçekmece) ile köşemizde arkadaşlarının tanımıyla ‘muameleci’ diye adı geçmiş olan Sebahattin Öztürk (Beşiktaş), Erkan Erdoğan (Beylikdüzü), Önder Turmuş (Kartal), Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan kontenjanından hiçbir siyasi geçmişi olmayan Şehir Plancısı Elif Fındıkoğlu seçildi. 8 kişilik komisyona AKP’den 3 üye daha seçilecek.
GÜNÜN
Böyle bir sözü dikkate alan kaç belediye başkanı var acaba? Ben İstanbul seçmeniyim, CHP’de hiçbir başkanın böyle bir uygulama yaptığını görmedim, duymadım. 31 Mart’ta seçilen 27 ilçe başkanının bu ‘emri’ ne kadar uyguladıklarını tespit edemedim. Ama Ankara, İstanbul ve İzmir Belediye Başkanları açıklama yaptılar. Ancak belediyelerinin kapılarına özenli bir tablo halinde asıp asmadıklarını bilmiyoruz. Bunların içinde en ‘fakiri’nin bir evi ve arabası olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay olduğunu da öğrendim.
CHP son yerel seçimlerde büyükşehrinden beldesine kadar toplam 413 belediye başkanlığı kazandı ancak bir arkadaşımızın taramasıyla Balıkesir Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık ve Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’den başka bir bilgi görmedik. Varsa tabii ki yayınlamak isteriz.
Genel Başkan meydanlarda halka söz veriyor ama bu ‘emre’ tümüyle uyan belediye başkanı yok! Belediye başkanının utanılacak bir malvarlığı var da açıklamaktan mı utanıyor? Yoksa, görevden ayrılınca vereceği malvarlığının hesabını şimdiden mi yapıyor?
Medya olarak halkın talebinin takipçisi olmak zorundayız. Özgür Özel’e bu soru sorulduğu zaman ne cevap verecek; aksine ciddi bir fırça mı atacak! ‘Şeffaflık’ adına kapıları söktüren belediye başkanlarının ayrı bir odası olup olmadığı da izlenmeli.
İstanbul’da Prof. Dr. Nurettin Sözen’nin siyaset eliyle yaratılan ranta ve haksız mal edinmeye karşı mücadele verdiği, her siyasi görüşüne mensup kişilerce kabul görmüştür. Kendisi 1989 yılında İBB Başkanı olunca bürokrat atamalar yapmak için gelen notları incelerken bir ismin ‘malvarlığı’ dikkatini çeker ve yanındakilere dönerek “Ben bu kişiyi tanıyorum, bunun böyle bir malvarlığı olamaz. Bu görev alırsa çalacağını not etmiş...” Ve görev vermemiş. Kıssadan hisse!..
Unutmadan yazalım; sadece başkanlar değil, ‘iş’ takipçisi belediye meclis üyelerini de unutmuyoruz. Çünkü geçen dönemden çok adayın ismini listelerde gördük.
GÜNÜN ANMASI
EĞİTİM DEVRİMİNİN YERLİ VE MİLLİ ÜRÜNÜ
Bugün 13 şubesi ile ülke genelinde hizmetlerini sürdürüyor. Kuruluşundan bu yana 284 bin yurtiçi ve 2 bini aşkın yurtdışı burs imkânı sundu. Eğitime katkılarını 32 adet eğitim tesisi yaptırarak destekleyen TEV ayrıca, Türkiye’de üstün başarılı ve yüksek potansiyelli öğrencilere ihtiyaç duydukları eğitimi lise düzeyinde sağlamak amacıyla kurulan Özel İnanç Lisesi’ni 2001 yılında devraldı; okul halen Türk Eğitim Vakfı İnanç Türkeş Özel Lisesi (TEVİ-TÖL) adıyla eğitim faaliyetlerini sürdürüyor.
İzmir’de, Trabzon’da ve Ankara’da kız öğrenci yurdu açarak Türk Eğitim Vakfı Öğrenci Yurtları İktisadi İşletmesi bünyesinde faaliyet alanını genişletti. Ayrıca 2023 yılında Yenimahalle Belediyesi ile imzalanan protokol sayesinde, Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde bir kız öğrenci yurdu ve bağışçı desteği ile İzmir’de yaptırılacak yurt ile beraber toplam kız öğrenci yurtlarının sayısı beşe çıkacak. Bunun yanı sıra, uluslararası kuruluşlar ve üniversiteler ile işbirlikleri kapsamında gençleri yurtdışındaki yüksek lisans ve doktora programlarına gönderiyor. Yaklaşık 17 yıldır gençlerin üstün çaba ve başarılarının desteklendiği TEV Üstün Başarı Bursu veriyor. 2023-2024 öğretim yılında 137 başarılı genç daha TEV Üstün Başarı Bursu’nu almaya hak kazandı. Bununla birlikte Türkiye genelinde yaşayan 723 hibe ve vasiyet bağışçısı bulunuyor.
BURS TUTARLARI ARTTIRILDI
2023-2024 akademik yılında; önceki yıla göre burs tutarları yüzde 100’e yakın bir oranda artırıldı. Son iki yılda bursiyer sayımız iki katına, 17 bin 700’e yükseltildi. Ancak; bir önceki yıl yaklaşık 40 bin burs başvurusu alınmışken, bu yıl 107 bini aşkın öğrenciden başvuru alındı. Hâlâ ihtiyacın ne denli büyük ve yolumuzun uzun olduğunu görebiliyoruz. Çok zor bir seçim yapmak gerekti.
81 ilde 800 fakültede yaklaşık 17 bin aday ile 3 bin saatten fazla birebir mülakat gerçekleştirildi. Yeni bursiyerlerin yüzde 44.5’i, 6 Şubat depreminden etkilenen başarılı öğrenciler arasından seçildi. Toplam 17 bin üniversite öğrencisine kazandıkları okula devam etmeleri için burs desteği verildi. Ama on binlerce pırıl pırıl öğrenciye burs vermek, kaynakların yetersizliği nedeniyle, mümkün olmadı.
SEÇMEK İSTEMİYORUZ
Çünkü biz artık seçmek istemiyoruz. Gencecik bir kalbin hayallerini yıkmak, umutlarını kırmak istemiyoruz. Bize pırıl pırıl gözlerle bakan, başarılı, gayretli gençlere umut olmaya devam etmek istiyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılındaki aydınlığın ve refahın mimarı olacak istekli ve başarılı gençlerimizin hepsi okusun istiyoruz. Okutmak ister misiniz?
GÜNÜN
Reuters, BBC, El Cezire, France 24, hepsi veriyor. Haber şu, mart ayında sıcaklıklar rekor kırmış. Herkes bunu konuşuyor. Çünkü bu bir tesadüf değil. Son 10 aydır üst üste dünyada sıcaklık rekoru kırılıyor. Fakat mesele hava sıcaklığı da değil. Hava sıcaklığındaki artışın belirtisi olduğu bir hastalıkla boğuşuyoruz. Adı iklim krizi. Söndürülemeyen orman yangınlarımız, dizginlenemeyen sellerimiz, toprak kaymalarımız hepsi bu hastalığın sonucu. Tedavisi yok mu? Var. Ama düzeni ve alışkanlıklarımızı değiştirirsek var. Aksi takdirde hastalık bizi biz olmaktan çıkaracak. İnsan ile doğa arasındaki ilişkileri, farklı toplumlar ve devletler arasındaki ilişkileri, her şeyi, tüm sistemi tepetaklak edebilecek bir hastalık bu. Adına kapitalizm dediğimiz, arz ve talep dengesine göre işleyen, kişilerin kısa vadeli kârının maksimize edildiği anlayışa dayanan piyasacı bir sistemle bu hastalığı aşmamız mümkün değil. Ya uzun vadeli bakacağız ya da kısa vadeli. Ya adil sosyal bölüşüm diyeceğiz ya da yok oluşumuza sessiz kalacağız. Bana göre sosyal adalet ile iklim adaletini bağdaştıran, bireysel özgürlüklerimizi de insanların ve canlıların yaşam hakkıyla dengeleyen yepyeni bir siyasi perspektife şiddetle ihtiyacımız var. Yeşil enerji kaynaklarına yönelen, risk yönetimini önceleyen, sosyal adaleti gözeten ve piyasanın kör noktalarını dolduran bir sistemde uzlaşmak zorundayız. Dünyanın bekasına katkı yapmayan hiçbir devletin artık dünya siyasetinde önemli bir güç olamayacağını bilerek hareket etmek zorundayız. Oğuz Kaan SALICI
İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR
Seçim sonuçlarının etkili olduğu partilerden İYİ Parti’de sarsıntılar devam ediyor. Meral Akşener, cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki tavrından dolayı çok eleştirilmişti. Şimdi ise yerel seçimlerdeki yenilginin tek sorumlusu olarak Meral Akşener görülüyor. Meral Akşener yerel seçimlerde adeta Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na savaş ilan etmişti.
Görünen o ki, aday olmayacağını açıklayan Meral Akşener’in her hâlükârda elini partiden çekmeyeceği yorumları dikkat çekiyor. Özel kalemi ve genel seçimlerde en çok tartışılan isim Esma Bekar Hanım üzerinden Müsavat Dervişoğlu’na destek istiyor. Yerine “emanetçi” genel başkan adayı olarak Müsavat Dervişoğlu’nu destekliyor.
Ancak seçimler o kadar kolay olmayacak. Örgütte etkin olan Koray Aydın da adaylığını açıklamış durumda. Herkesten önce de Tolga Akalın genel başkanlığa adaylığını açıklamıştı. İYİ Parti kurucularından Günay Kodaz da ilk açıklama yapanlardan. Şu anda resmen adaylığını ilan eden 4 aday var.
KEŞANLI AKALIN
Kim ne derse desin, Edirne-Keşan kökenli olan hukuk fakültesi mezunu Tolga Akalın’ın ülkücü camia içinde yetişmesi, Anadolu lisesi mezunu olması, Edirne ve Tekirdağ siyasi kulislerinde dikkat çeken bir isim olması nedeniyle ismi etrafında olumlu işaretler gündeme getiriliyor. İYİ Parti’den, Ankara merkezinden bir isim “Tolga Akalın adı geçen adaylar arasında en nitelikli isim. Yarışta başabaş olursa kimse şaşırmasın! Ayrıca Trakya bölgesinde ilk kez bir siyasi ismin çıkmasının ilgi uyandırdığını da söylemek gerekiyor.
CİNDORUK’UN İLGİNÇ KUTLAMASI
- Akıllı adam, kendisinden çok daha akıllı ve bilgili kişilerin aklından yararlanan kişidir.
- Allah sevdiği yöneticilere açık sözlü danışmanlar lütfeder. Sevmediklerine de dalkavuklar musallat eder.
- Lütfen açık sözlü, dik duran kişilere saygı duyunuz. Gerçek dost kafasını devamlı olarak tasdik makamında aşağıya sallayan değil, yukarı sallayandır. Dalkavuklara yüz vermeyiniz.
- “Ben bilmem, bileni bulurum” derseniz çok az hata yaparsınız.
- Torpille işe giren iş üretmez, fitne üretir. Size ilk ihanet eden de bunlar olur.
- Dürüst olanın, daima Allah yardımcısı olur. Niyet hayırlı ise sonuç da mutlaka hayırlı olmaktadır. Ayrıca dürüst kişiye kimse baskı yapamaz, tehdit edemez.
- Ani karar vermek genellikle başarısızlık getirir. Planlama, fizibilite, istişare, maliyet analizleri vb. kavramlar ihmal edilmemelidir.
- Açık, şeffaf, denetime açık, katılımcı uygulamalar, başarı, rahatlık ve kendinize güveni sağlar. Her konuda (Özellikle ihalelerde ve akçeli işlerde) şeffaflık, size itibar kazandırır. Her türlü dedikoduyu önler.
İzmir’de çıkan ‘Gözlem’ gazetesinde “Belediye bakanları kardeşlerime” başlıklı yazısında önemli uyarılar yapıyor. Özetliyoruz:
- Başkan adaylarının tamamına yakını, gökteki yıldızları bile vaat ettiler. Ölçü ve sınır tanımadılar. Halbuki başlarına geçecekleri belediyelerin çoğu müflis durumdadır. Gırtlaklarına kadar borçludurlar. Hepsinde aşırı istihdam, oy avcılığı uğruna kabul edilmiş aşırı ücretler söz konusudur. Çoğu bırakalım yatırıma, ücret ödemeye bile kaynak bulamayacaktır. Cami satarak bu borçların ödenmesi de mümkün değildir.
- Hele hiçbir zaman denetlenmeyen belediye şirketleri, tam anlamı ile bir dipsiz kuyu ve kara deliktir. Her türlü israfın, aşırı istihdamın, yolsuzluğun merkezidirler. Halka ait kaynakları yandaşlara akıtmaktadırlar.
KAPASİTESİZ BAŞKANLAR
- Bunların yanı sıra göreve gelenlerin önemli bir kısmı, belediye yönetecek kapasitede değildirler. Zira tüm genel başkanlar, liyakati değil sadakati ölçü almışlardır. (Bu durumu telafi etmenin tek yolu; başkanların dürüst, liyakat ve vizyon sahibi, kaliteli kişilerden müteşekkil kadro kurmasıdır.)
- Bu tabloya rağmen bütün başkanlarımıza, sağlık, huzur ve başarılar diliyorum. Allah yardımcıları olsun; gururdan, harama bulaşmaktan, saçı bitmemiş yetim hakkına el uzatmaktan, partizanlıktan, adaletsiz davranışlardan, dalkavuklardan, çıkarcılardan, koltuk dostlarından, din bezirgânlarından, kamu kaynaklarını hortumlayanlardan, her devrin adamlarından, siyaset cambazlarından korusun. Basiret, feraset versin. Rüşvete, israfa, lüks tutkusuna, yalana, şirke, adaletsizliğe bulaştırmasın. Güzel ahlak sahibi kılsın. Herkesi kucaklasınlar.
GÜNÜN SÖZÜ
Veli Ağbaba
Emeği ile üretenler 12 yılın özlemini gidermek için yetkililerin izin vermesini bekliyor. AYM, DİSK ve diğer sendikaların başvurusu üzerine, 12 Aralık 2023’te aldığı kararda Taksim Meydanı’nda ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde kutlamaların engellenmesini ‘hak ihlali’ olarak değerlendirdi. Yüksek Mahkeme, DİSK Başkanları Arzu Çerkezoğlu, Kani Beko ve dönemin KESK Genel Başkanı Lami Özgen’in de aralarında bulunduğu başvuruculara 18’er bin TL manevi tazminat ödenmesini de kararlaştırmıştı.
DİSK, bu yıl 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlayacağını açıkladı. Genel Başkan Çerkezoğlu, AYM kararı uyarınca 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamanın emekçinin yasal hakkı olduğunu bildirdi.
Ya en büyük işçi sendikaları konfederasyonu Türk İş ile Hak-İş ne yapacak? Eğer, izin verilir, diğer işçi ve memur konfederasyonları da katılırsa emekçiler büyük coşku ile yılların ardından Taksim ile buluşacak. Gözler iki konfederasyonun saptayacağı tutumda. Hükümet ne yönde karar alacak bakalım? Şükrü KARAMAN
GÜNÜN SÖZÜ
‘AVARA KASNAK’ NEDİR?
* SİYASET adamlarının ‘Avara kasnak, Lagara lugara, Tencere tava hep aynı hava’ gibi kalite kokan sözleri, bazı siyasetçilerin eseridir! ‘N.. alırsın’ diyen de vardır. ‘Avara kasnak’ nedir? Daha çok ‘işe yaramaz, faydasız iş veya kişi’ demek için kullanılır. Sular durulunca, toz bulutları kalkınca daha iyi anlaşılacak bu söz! Bizim işimiz siyaset. Ama hukuk yoksa hayat da yoktur.” Rifat SERDAROĞLU
YENİ BAŞKANLARA İLGİNÇ ÖNERİLERHALKIN