<B>Adana Belediye Başkanı Durak, İçişleri Bakanı'nı suçluyor</B>
FAKSI geçtiğinde inanamadık. Bir Büyükşehir Belediye Başkanı, İçişleri Bakanı'nı tarafsız olmamakla suçluyordu.
Seçim döneminde tarafsız bakan kuralı nedeniyle
İçişleri Bakanlığı'na getirilen
Muzaffer Ecemiş iddiaya göre
'hemşerilik' sevdasıyla bir kentin belediye başkanını isyan noktasına getiriyor.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı
Aytaç Durak'ın ‘‘Tarafsız bakan taraf oluyor...’’ başlıklı yazısını okuyalım:
‘‘Seçimlerin tarafsızlık şartı gereği İçişleri Bakanlığı'na getirilen
Muzaffer Ecemiş partili bakanları aratıyor.
Sayın Bakan yazışmaları engelliyor. 9.5.2002 tarihli 4 aylık Bakanlık talimatını uygulatmıyor. 22.8.2002 günlü kendi bakanlığından çıkan 81-103/3099 sayılı yazının postaya verilmesini bizzat engelliyor.
Bürokratlara baskı yapıyor.
Adana'da toplu taşımada dolmuşçular arasında taraf tutuyor.
Çünkü kendisi
Niğdeli. Daha doğrusu
Niğde'nin Çamardı İlçesi'nden..
Adana'da 46 Çamardılı (Niğde) midibüs toplu taşımayı ruhsat almadan yapıyor.
Adana Trafik Müdürü
Arif Yılmaz da Niğdeli...
Böylece
Niğdeli tarafsız (!) bakan, Niğdeli midibüsçü hemşerilerinin kanunsuz çalışmalarına, tayin ettirdiği Niğdeli Trafik Müdürü ile kanunları çiğnetiyor.
Vali
Oğuz Kaan Köksal ve ben, bu kanunsuzluğa dur diyemiyoruz.’’
Aytaç Durak, telefonda çok tepkiliydi. ‘‘Sayın İçişleri Bakanı bu tasarrufu ile kargaşaya sebep oluyor. Kendisiyle de görüştüm; bakın bu işin peşini bırakmam dedim, dinlemedi.’’ dedi.
Bir belediye başkanının, bir içişleri bakanına diklenmesi ilginç değil mi?
Nerede halkın iradesi
ADIYLA uyuşmayan ve adaletsiz bir aday listesi çıkaran AKP yöneticileri... Bir
MHP, bir
DYP, bir
ANAP kadar olamadılar. İstenilmeyen ve seçim bölgeleri ile hiç irtibatlı olmayan milletvekillerini yine ilk sıralara koydu. Nerede halkın iradesi? Biz ikinci sıraya konulan
Mahmut Göksu'yu sevmiyoruz. Düne kadar beş parasız diye biliyorduk; ama İstanbul'da kardeşleri ile kurduğu Göksu İnşaat, Dekorasyon ve Otomotiv Şirketi varmış;
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden ihale aldırıyormuş.
Ayak oyunları ile elenen adaylar sizden hesap soracaktır.
AKP örgütünden bir grup imza ADIYAMAN Ben 24 ayar Baykalcıyım yine de yendim
1962'de Gençlik Kolları'ndan başladığımız ve 40 yıl süren
CHP üyeliğimizde en ufak bir çizgi kırıklığımız yoktur. Yaşamınız boyunca başınızı dik tutmuşsunuz; hile ve yalanla ilişkiniz olmamış, haksızlığa karşı hep mücadele etmişsiniz... Kimseye yalakalık yapmamışsınız... Ve bir hizip tarafından dışlanmışsınız... Elbette 200 aday adayı arasında şansınız olmayabilir ama 24 ayar
Baykalcı olduğum bilinmesine rağmen sizi hatırlamamışlar... Biri bana söylesin ben ne yapmalıyım? Bugün bana yarın bir başkasına... Artık bu tür haksızlıklar yapılmasın. Biz CHP'li doğduk, öyle ölürüz. Her şeye rağmen bu seçimden zaferle çıkacağız.
ORDU'dan S.G. şunları anlatıyor:
‘‘Ordu'da
CHP listesine nasıl oy verelim? Bunu genel merkez bize açıklamalıdır. Eski Belediye Başkanı
Kazım Türkmen 1999'da önseçimi
Seyit Torun'a karşı kaybetti.
ANAP adayı
Fikret Türkyılmaz'a destek vererek onun kazanmasına yol açtı ve parti disiplinine aykırı davrandı.
Altan Öymen'in geldiği sıralarda ise ihraç edildi.
Baykal yeniden genel başkan olunca
Türkmen'in ilçe örgütlerinin ne kadar rahatsız oldukları bir süre sonra anlaşılacaktır. Zaten bunun belirtisi dünden itibaren ortaya çıktı;
CHP sıralamasına sevinen
AKP il binası önünde davul-zurna çalınmaya başladı.’’
KASTAMONU'dan
K.Y. yazıyor:
CHP 1. sıra adayı olan müteahhit
Mehmet Yıldırım, 20 yıldır il başkanlığı yapmaktadır. 1999 seçimleri hariç bütün dönemlerde 1. sıradan aday olmuştur. 37 bin oyu 8 bine düşürmekten başka bir başarısı yoktur. Listeler açıklandığında
'ikiz kuleler' gibi yıkıldık ve benim gibi yüzlerce kişi
'yine mi o aday!' diyerek hüsrana uğradık. Yerine il başkanlığına kim mi getirildi; bir cemaatle yakın ilişkisi bulunan biri... Genel Merkez, 17 Eylül itiraz süresine kadar aday listesini değiştirmediği sürece
AKP'nin ekmeğine yağ sürecektir. CHP Genel Merkezi adaylar için dikensiz gül bahçesi istiyoruz, diyordu oysa şimdi dikenlerle dolu bir kaktüs...
Orhan CEVAHİROĞLU / İSTANBUL Çiller-Günday pazarlığı
BEN AP'den sonra
DYP'nin bayrağını sallamış bir kişiyim. Sayın
Çiller partimizin küçülmesi için elinden geleni ardına koymuyor. Örgütün desteğini almış olan Emniyet Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanı
İrfan Bayar'ı, aday olarak önerdik ve otobüslerle
Bolu'dan Genel Merkeze giderek tam destek verdiğimizi gösterdik. Ancak
Çiller, TESK-TŞOF Başkanı
Derviş Günday'la yaptığı gizli anlaşmalar doğrultusunda
Bolu'yu harcadı. İlkokul mezunu bir adayı 1. sıraya getirdi.
Bir grup partili-BOLU
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığı yapan
Turan Tayan, 1999 seçimlerinde yaptığı gibi yine partisini değiştirerek
ANAP'tan
DYP'ye geçti.
İzmir'in saygın milletvekili
Süha Tanık da, 18 yıldır hakarete varan eleştiriler yaptığı
Çiller'in kanatlarının altına dünürü
Ali Şen tarafından yerleştirildi. Soruyorum; sadece bu insanlar mı etik davranmıyor: Bunlara kucak acan genel başkanların hiç mi suçu yok?
Ahmet AVCI-İZMİR Arkadaş grubu listesi
CHP İstanbul İl Başkanı
Cemal Canpolat, İstanbul'da örgütün hiçbir isteminin yerine getirilmediğini iddia ederek şunları söyledi: ‘‘İl ve ilçe örgütlerimiz, önseçim kararı almasına rağmen Genel Merkezimiz hiçbir talebimizi yerine getirmemiştir. 3 bölgede atanan listeler çoğunlukla
İstanbul örgütünün istemi dışındadır. Açıkçası bu Genel Merkez'in arkadaş grubu listesidir. Ancak İl örgütü olarak partimizin iktidar olması için sonuna kadar çalışıp mücadele edeceğiz.’’
Canpolat, CHP'nin derhal kendi kimliğine, pogramına ve tüzüğüne dönmesini,
Atatürk’ün söylediği gibi Kuvayi Milliye ruhuna dönmesi gerektiğini belirterek,
‘‘CHP yönetiminde olup CHP'li olmayanlara karşı partiiçi muhalefeti başlatacağız’’ dedi.
Savarona devredilemez
ASYA Finans Kurumu AŞ Genel Müdür Yardımcısı
H. Furkan Erdeğer ile Hukuk Başmüşaviri
Osman Nuri Ersen, Savarona yatıyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptılar:
‘‘Asya Finans Kurumu (AFK) tarafından
Kahraman Sadıkoğlu'nun ortaklığı bulunduğu şirketlere tahsis edilen krediler ve ilgili mevzuat hükümleri ile fon kullandırım esas ve usüllerimize uygun bir şekilde kullandırılmış olup geri ödemeleri vadelerine uygun olarak yapılan bu kredilerin tahsisinde
M.İhsan Kalkavan'ın veya herhangi bir başka kişinin telkini, tavsiyesi ya da aracılığı olmamıştır.
AFK, hiçbir zaman
Savarona yatının maliki, donatanı olmadığı gibi yatın intifa hakkını haiz şirketin hissedarları arasında da yer almamıştır. Diğer taraftan
Kahraman Sadıkoğlu'nun ortağı bulunduğu şirketlere kullandırılan krediler karşılığında alınan teminatlar arasında
Savarona yatı da bulunmamaktadır.
Savarona yatı
Hazine adına kayıtlı olduğundan, mer'i mevzuat çerçevesinde mülkiyet devri, rehin, intifa hakkı devri vs. şeklindeki tasarrufi muameleler, intifa hakkını haiz şirket tarafından da yapılamaz. Bu bakımdan,
Savarona yatının mülkiyetinin veya intifa hakkının
AFK'ya devri yahut rehnedilmesi mümkün bulunmadığı gibi yatın geleceğiyle ilgili sorunun muhatabanın da
AFK veya
M.İhsan Kalkavan olamayacağı açıktır.’’
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Türkiye'de doğruları söylemek ve ilkeli olmak kolay değil.’’
(Işın Çelebi)
MESAJ
A.Ü. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı iken 1998'de kendi isteğimle emekli oldum. Daire Başkanı ve daha üst düzeydeki memurlara ve emeklilere ocak ayından geçerli olmak üzere nisan ayında verilen farktan
YÖK'ün üniversitedeki daire başkanlarını kapsam dışı tutmasından ötürü yararlanamadım
(YÖK'te çalışan daire başkanlarının bu zamdan yararlanmasına rağmen). Şimdi de memurlara yapılacak zam daire başkanları ve daha üst düzeydekilere 65; alttakilere 100 milyon olarak ifade ediliyor. Ben ve benimle aynı pozisyonda olan bir grup daire başkanı hangi grupta tutulacak merak ediyorum.
Dr. Savaş TÜREL-ANTALYA ÇİLLER'in kendisini
Muğla'ya nakletmesinden sonra
İzmir'den
İstanbul 3. bölgeden aday gösterilen
Ufuk Söylemez, ‘‘Ben hiçbir zaman inanç kökeni üzerinden siyaset yapmadım; yapanları da tasvip etmedim’’ dedi.
ADALET Bakanı
H.Sami Türk ile dün telefonla konuşurken Cumhurbaşkanı'nın doğruyu yaptığını belirterek, 3 Kasım'da seçimlerin kesin yapılacağı kanaatinde olduğunu söyledi.Tarafsız bakan taraf oluyor
Adana Belediye Başkanı Durak, İçişleri Bakanı'nı suçluyorFAKSI geçtiğinde inanamadık. Bir Büyükşehir Belediye Başkanı, İçişleri Bakanı'nı tarafsız olmamakla suçluyordu.
Seçim döneminde tarafsız bakan kuralı nedeniyle
İçişleri Bakanlığı'na getirilen
Muzaffer Ecemiş iddiaya göre
'hemşerilik' sevdasıyla bir kentin belediye başkanını isyan noktasına getiriyor.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı
Aytaç Durak'ın ‘‘Tarafsız bakan taraf oluyor...’’ başlıklı yazısını okuyalım:
‘‘Seçimlerin tarafsızlık şartı gereği İçişleri Bakanlığı'na getirilen
Muzaffer Ecemiş partili bakanları aratıyor.
Sayın Bakan yazışmaları engelliyor. 9.5.2002 tarihli 4 aylık Bakanlık talimatını uygulatmıyor. 22.8.2002 günlü kendi bakanlığından çıkan 81-103/3099 sayılı yazının postaya verilmesini bizzat engelliyor.
Bürokratlara baskı yapıyor.
Adana'da toplu taşımada dolmuşçular arasında taraf tutuyor.
Çünkü kendisi
Niğdeli. Daha doğrusu
Niğde'nin Çamardı İlçesi'nden..
Adana'da 46 Çamardılı (Niğde) midibüs toplu taşımayı ruhsat almadan yapıyor.
Adana Trafik Müdürü
Arif Yılmaz da Niğdeli...
Böylece
Niğdeli tarafsız (!) bakan, Niğdeli midibüsçü hemşerilerinin kanunsuz çalışmalarına, tayin ettirdiği Niğdeli Trafik Müdürü ile kanunları çiğnetiyor.
Vali
Oğuz Kaan Köksal ve ben, bu kanunsuzluğa dur diyemiyoruz.’’
Aytaç Durak, telefonda çok tepkiliydi. ‘‘Sayın İçişleri Bakanı bu tasarrufu ile kargaşaya sebep oluyor. Kendisiyle de görüştüm; bakın bu işin peşini bırakmam dedim, dinlemedi.’’ dedi.
Bir belediye başkanının, bir içişleri bakanına diklenmesi ilginç değil mi?
Nerede halkın iradesi
ADIYLA uyuşmayan ve adaletsiz bir aday listesi çıkaran AKP yöneticileri... Bir
MHP, bir
DYP, bir
ANAP kadar olamadılar. İstenilmeyen ve seçim bölgeleri ile hiç irtibatlı olmayan milletvekillerini yine ilk sıralara koydu. Nerede halkın iradesi? Biz ikinci sıraya konulan
Mahmut Göksu'yu sevmiyoruz. Düne kadar beş parasız diye biliyorduk; ama İstanbul'da kardeşleri ile kurduğu Göksu İnşaat, Dekorasyon ve Otomotiv Şirketi varmış;
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden ihale aldırıyormuş.
Ayak oyunları ile elenen adaylar sizden hesap soracaktır.
AKP örgütünden bir grup imza ADIYAMAN Ben 24 ayar Baykalcıyım yine de yendim
1962'de Gençlik Kolları'ndan başladığımız ve 40 yıl süren
CHP üyeliğimizde en ufak bir çizgi kırıklığımız yoktur. Yaşamınız boyunca başınızı dik tutmuşsunuz; hile ve yalanla ilişkiniz olmamış, haksızlığa karşı hep mücadele etmişsiniz... Kimseye yalakalık yapmamışsınız... Ve bir hizip tarafından dışlanmışsınız... Elbette 200 aday adayı arasında şansınız olmayabilir ama 24 ayar
Baykalcı olduğum bilinmesine rağmen sizi hatırlamamışlar... Biri bana söylesin ben ne yapmalıyım? Bugün bana yarın bir başkasına... Artık bu tür haksızlıklar yapılmasın. Biz CHP'li doğduk, öyle ölürüz. Her şeye rağmen bu seçimden zaferle çıkacağız.
ORDU'dan S.G. şunları anlatıyor:
‘‘Ordu'da
CHP listesine nasıl oy verelim? Bunu genel merkez bize açıklamalıdır. Eski Belediye Başkanı
Kazım Türkmen 1999'da önseçimi
Seyit Torun'a karşı kaybetti.
ANAP adayı
Fikret Türkyılmaz'a destek vererek onun kazanmasına yol açtı ve parti disiplinine aykırı davrandı.
Altan Öymen'in geldiği sıralarda ise ihraç edildi.
Baykal yeniden genel başkan olunca
Türkmen'in ilçe örgütlerinin ne kadar rahatsız oldukları bir süre sonra anlaşılacaktır. Zaten bunun belirtisi dünden itibaren ortaya çıktı;
CHP sıralamasına sevinen
AKP il binası önünde davul-zurna çalınmaya başladı.’’
KASTAMONU'dan
K.Y. yazıyor:
CHP 1. sıra adayı olan müteahhit
Mehmet Yıldırım, 20 yıldır il başkanlığı yapmaktadır. 1999 seçimleri hariç bütün dönemlerde 1. sıradan aday olmuştur. 37 bin oyu 8 bine düşürmekten başka bir başarısı yoktur. Listeler açıklandığında
'ikiz kuleler' gibi yıkıldık ve benim gibi yüzlerce kişi
'yine mi o aday!' diyerek hüsrana uğradık. Yerine il başkanlığına kim mi getirildi; bir cemaatle yakın ilişkisi bulunan biri... Genel Merkez, 17 Eylül itiraz süresine kadar aday listesini değiştirmediği sürece
AKP'nin ekmeğine yağ sürecektir. CHP Genel Merkezi adaylar için dikensiz gül bahçesi istiyoruz, diyordu oysa şimdi dikenlerle dolu bir kaktüs...
Orhan CEVAHİROĞLU / İSTANBUL Çiller-Günday pazarlığı
BEN AP'den sonra
DYP'nin bayrağını sallamış bir kişiyim. Sayın
Çiller partimizin küçülmesi için elinden geleni ardına koymuyor. Örgütün desteğini almış olan Emniyet Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanı
İrfan Bayar'ı, aday olarak önerdik ve otobüslerle
Bolu'dan Genel Merkeze giderek tam destek verdiğimizi gösterdik. Ancak
Çiller, TESK-TŞOF Başkanı
Derviş Günday'la yaptığı gizli anlaşmalar doğrultusunda
Bolu'yu harcadı. İlkokul mezunu bir adayı 1. sıraya getirdi.
Bir grup partili-BOLU
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığı yapan
Turan Tayan, 1999 seçimlerinde yaptığı gibi yine partisini değiştirerek
ANAP'tan
DYP'ye geçti.
İzmir'in saygın milletvekili
Süha Tanık da, 18 yıldır hakarete varan eleştiriler yaptığı
Çiller'in kanatlarının altına dünürü
Ali Şen tarafından yerleştirildi. Soruyorum; sadece bu insanlar mı etik davranmıyor: Bunlara kucak acan genel başkanların hiç mi suçu yok?
Ahmet AVCI-İZMİR Arkadaş grubu listesi
CHP İstanbul İl Başkanı
Cemal Canpolat, İstanbul'da örgütün hiçbir isteminin yerine getirilmediğini iddia ederek şunları söyledi: ‘‘İl ve ilçe örgütlerimiz, önseçim kararı almasına rağmen Genel Merkezimiz hiçbir talebimizi yerine getirmemiştir. 3 bölgede atanan listeler çoğunlukla
İstanbul örgütünün istemi dışındadır. Açıkçası bu Genel Merkez'in arkadaş grubu listesidir. Ancak İl örgütü olarak partimizin iktidar olması için sonuna kadar çalışıp mücadele edeceğiz.’’
Canpolat, CHP'nin derhal kendi kimliğine, pogramına ve tüzüğüne dönmesini,
Atatürk’ün söylediği gibi Kuvayi Milliye ruhuna dönmesi gerektiğini belirterek,
‘‘CHP yönetiminde olup CHP'li olmayanlara karşı partiiçi muhalefeti başlatacağız’’ dedi.
Savarona devredilemez
ASYA Finans Kurumu AŞ Genel Müdür Yardımcısı
H. Furkan Erdeğer ile Hukuk Başmüşaviri
Osman Nuri Ersen, Savarona yatıyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptılar:
‘‘Asya Finans Kurumu (AFK) tarafından
Kahraman Sadıkoğlu'nun ortaklığı bulunduğu şirketlere tahsis edilen krediler ve ilgili mevzuat hükümleri ile fon kullandırım esas ve usüllerimize uygun bir şekilde kullandırılmış olup geri ödemeleri vadelerine uygun olarak yapılan bu kredilerin tahsisinde
M.İhsan Kalkavan'ın veya herhangi bir başka kişinin telkini, tavsiyesi ya da aracılığı olmamıştır.
AFK, hiçbir zaman
Savarona yatının maliki, donatanı olmadığı gibi yatın intifa hakkını haiz şirketin hissedarları arasında da yer almamıştır. Diğer taraftan
Kahraman Sadıkoğlu'nun ortağı bulunduğu şirketlere kullandırılan krediler karşılığında alınan teminatlar arasında
Savarona yatı da bulunmamaktadır.
Savarona yatı
Hazine adına kayıtlı olduğundan, mer'i mevzuat çerçevesinde mülkiyet devri, rehin, intifa hakkı devri vs. şeklindeki tasarrufi muameleler, intifa hakkını haiz şirket tarafından da yapılamaz. Bu bakımdan,
Savarona yatının mülkiyetinin veya intifa hakkının
AFK'ya devri yahut rehnedilmesi mümkün bulunmadığı gibi yatın geleceğiyle ilgili sorunun muhatabanın da
AFK veya
M.İhsan Kalkavan olamayacağı açıktır.’’
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Türkiye'de doğruları söylemek ve ilkeli olmak kolay değil.’’
(Işın Çelebi)
MESAJ
A.Ü. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı iken 1998'de kendi isteğimle emekli oldum. Daire Başkanı ve daha üst düzeydeki memurlara ve emeklilere ocak ayından geçerli olmak üzere nisan ayında verilen farktan
YÖK'ün üniversitedeki daire başkanlarını kapsam dışı tutmasından ötürü yararlanamadım
(YÖK'te çalışan daire başkanlarının bu zamdan yararlanmasına rağmen). Şimdi de memurlara yapılacak zam daire başkanları ve daha üst düzeydekilere 65; alttakilere 100 milyon olarak ifade ediliyor. Ben ve benimle aynı pozisyonda olan bir grup daire başkanı hangi grupta tutulacak merak ediyorum.
Dr. Savaş TÜREL-ANTALYA ÇİLLER'in kendisini
Muğla'ya nakletmesinden sonra
İzmir'den
İstanbul 3. bölgeden aday gösterilen
Ufuk Söylemez, ‘‘Ben hiçbir zaman inanç kökeni üzerinden siyaset yapmadım; yapanları da tasvip etmedim’’ dedi.
ADALET Bakanı
H.Sami Türk ile dün telefonla konuşurken Cumhurbaşkanı'nın doğruyu yaptığını belirterek, 3 Kasım'da seçimlerin kesin yapılacağı kanaatinde olduğunu söyledi.