Savarona, Asya Finans’ın oldu

ATATÜRK'ün Savarona yatını, Turgut Özal döneminde armatör Kahraman Sadıkoğlu satın almıştı.

Savarona 1931'de Hamburg'da inşa edildi; 1938'de Atatürk için 1 milyon dolara satın alındı... Atatürk yatta ancak 6 hafta kalabildi. 1950'de Deniz Kuvvetleri'ne teslim edilen Savarona, yandığı 1979'a kadar okul gemisi olarak kullanıldı. 1989'da Turgut Özal tarafından yap-işlet-devret yöntemiyle Kahraman Sadıkoğlu'na 49 yıllığına kiralandı. (Kahraman Sadıkoğlu'nun annesi Vuslat Sadıkoğlu'nun, bu dönemde Özallar için yazdığı 'Eller Eller' şiiri unutulmaz.) Yat, Japon ortakla 28 milyon dolar harcamayla bugünkü durumuna getirildi. Sadıkoğlu, 1955'te hissesini Japon Kajima Co'ya devretti. 1999'a kadar %100 hissesi Japon şirketine ait olan Savarona'nın 1999 Haziran ayında Sadıkoğlu tarafından 49 yıllık işletme hakkının tekrar satın alındığı belirtildi.

Kiralık iken Monaca'da yatın yüz kızartıcı, utanç verici olaylara sahne olduğu gazetelerde yer aldı.

Ancak ekonomik kriz Kahraman Sadıkoğlu'nu vurdu; ilk önce Hyatt Otel'deki hisselerini devretti. Daha sonra Göcek'te turizmciliğe soyundu. Tuzla'daki tersanesi sıkıntılar yaşamaya başladı.

Fethullah Gülen cemaatine yakın olarak bilinen İhsan Kalkavan'ın aracılığıyla Asya Finans'tan kredi aldı; ödeyemeyince de Atatürk'ün mirası olan yat bu kuruluşun eline geçti.

Manevi değeri büyük olan bu yatın bundan sonra ne olacağına İhsan Kalkavan açıklık getirecektir.

Yahnici 3 yıldır neredeydi


ANKARA'dan ‘Şehit babası ve eşi’ imzasıyla gelen faksta yazılanlar Şevket Bülent Yahnici'ye, daha doğrusu MHP'ye sitem dolu:

‘‘Sayın Yahnici üç yıldır neredeydi. O malum şahıs, İmralı'da genel başkan sıfatıyla makaleler yayınlıyor, demeçler veriyordu. Yahnici'yi defalarca uyaran biziz, kendisi bunu yeni mi öğreniyor? Şimdi mi aklına geliyor? Binlerce şehit ailesi gibi bu sözlere inana inana nihayet aldatıldığımızı, çocuklarımızın kanı üzerinde birilerinin siyaset yaptığını, makam, şöhret ve rant için bizi kullandıklarını geç de olsa anlamış bulunuyoruz.’’

Vah ANAP’a; seni kimler kurtaracak


SİYASET adamı rezil de eder, vezir de derler.

RASİM Zaimoğlu (Giresun), 1999'da Mesut Yılmaz'a kızdı; partisinden ayrılarak DYP adayı olmayı başardı. Şimdi önseçimde 3. sıraya düşünce DYP'yi suçlayarak istifa etti.

BURHAN Kara'yı (Giresun), 1999'den önce Mesut Yılmaz bakan yaptı, 1999'de yeniden seçtirtti. Ancak son ANAP kongresinden sonra kızarak DYP'ye geçti.

İBRAHİM Özdemir (Giresun), Özal tarafından bakan yapıldı; Yılmaz'la ters düştü, 1994'te DYP'ye geçti. ANAP'ın 1997 genel kongresinde yönetime aday oldu, ancak 3 oy alabildi. Yeniden DYP'ye döndü; 1999'da Sarıyer'den belediye başkan adayı oldu ancak 3 bine yakın oy çıkarabildi. Daha sonra ANAP saflarına yeniden yanaştı. 17 Nisan'da Özal'ı anma töreninde, görüşmek istediği Mesut Yılmaz kendisine yüz vermedi. Bir ara dünürü Bülent Tanla aracılığıyla CHP'ye gireceği yolundaki söylentiler ise doğru çıkmadı.

TURHAN Tayan (Bursa) da müzmin 'transfercilerden'... DYP'den 1999'da önseçime girdi, sırasını beğenmediğinden aday tespitine bir gün kala ANAP'a gitti. Şimdi de ANAP'ın barajı aşamayacağını anlayınca listelerin ilanına bir gün kala DYP'ye girdi.

'İlkeli demokrat'lar yeniden yuvaya dönerken Yılmaz kendilerini kucakladı.

ANAP'ta; Yılmaz içinden neler söylemiştir acaba? DYP ve AKP'de zemin yoklayan, CHP'den de 'teğet' geçtikten sonra ANAP'a dönen Ali Talip Özdemir gibi...

Bir grup Giresunlu aradı ‘‘Bunlar bitik adamlardır; siyaset yapacak öteki Giresunluların itibarını ayaklar altına almaktadırlar; hiçbirinin tabanı yoktur. Ama denize düşmüş olan Mesut Yılmaz ne yapsın; kim gelirse sarılıyor; hayır olsun’’ dediler.

Timsah’ın gözyaşları


İSTANBUL Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Mustafa Yeşil'in (43), kaçak büfesi belediyece yıkılan Nevzat Bayrak tarafından silahlı saldırı sonucu öldürülmesi öyle gözardı edilecek bir olay değildir.Tayyip Erdoğan'ın 'adamı', GOP'nin 'ünlü' Belediye Başkanı Recep Koral dokunulmazlık zırhına kavuşmak için AKP'den aday oldu. Yerine de AKP Meclis üyesi Yeşil'i seçtirtti. Yeşil belediyenin çok sevilen adamıydı.

Koral'ın başkanlığı döneminde çok sayıda yolsuzluğu ve usulsüzlüğü ortaya çıkarıldı; bazı yeşil alanları tarikatçı vakıflara ve Albayraklar'a tahsis etti; bazılarını da yandaşlarına kiraladı. Milli Eğitim'in arsalarına İmam Hatip Okulu yapmaya kalkıştı. Koral bu dosyaların bazılarından 'Rahşan affı' veya zamanaşımı nedeniyle kurtuldu.

‘‘Artık ben milletvekili oluyorum’’ diyerek belediyeden istifa ederken Yeşil'e gereğini yerine getirilmek üzere bir sürü imzalanmış dosya bıraktı. Yani, Nevzat Bayrak gibi birçok kişiye usulsüz büfe tahsis etmişti Koral... Yasadışı duruma düşmemek için bunların yıkılması gerekiyordu.

Vakfıbekir doğumlu olan Yeşil böyle bir yıkım sonucu can verdi. Koral önce bu tür yasadışı izinler vermiş, ayrıldıktan sonra da yık demişti. Yeşil de yapılan yanlışların bedelini ödemişti.

Peki bunun sorumlusu kim?

Urfa’da neler oldu


ŞANLIURFA'nın 11 milletvekiliği için AKP'den 56; CHP'den de 13 adayın başvurduğunu; AKP'den liste başına Tayyip Erdoğan'ın yanında yer alan ilk milletvekili olan Zülfikar İzo'nun seçildiğini, AKP'den aday olanlar arasında Şanlıurfalılar Dayanışma Derneği Başkanı, Alfa ve Everest Yayınları sahibi Faruk Bayrak'ın (kardeşleri MHP'li...) bulunduğunu... MHP Milletvekili Muzaffer Çakmaklı'nın desteklediği listenin kazançlı çıktığını, (Harran Belediye Başkanı ANAP'lı İbrahim Özyavuz'un kardeşi Mahmut Özyavuz da ikinci sırada yer aldı) temayül yoklaması sırasında tarafların kavga ettiğini ve 7 aday adayının çekildiğini, durumun genel merkeze intikal ettirildiğini... biliyor musunuz?

Aslen Konyalıyım


DÜNKÜ ‘‘Kritik 24 saat’’ yazısında geçen ‘‘Muş Milletvekili gelip Konya'dan aday olup listenin başına geçiyor. Nasıl mı; müteahhit demek yeter’’ sözüne alınan Mümtaz Yavuz aradı... ‘‘Ben gökten inmedim. Çeçen kökenliyim. Ailem Konya'ya gelmiş buradan yayılmış, bir kolumuz da Muş'a gitmiş... Ben orada doğmuşum... İTÜ'yü bitirip müteahhit olmuşum; şimdi bütün aile yakınlarımız Konya'da... Konya'dan aday olmak yasak mı? Size mi soracağım. Çıktım kendimi izah ettim, 10 bin delegenin güvenini aldım 1. çıktım. 'Vurgun Operasyonu'nda da beni karaladınız. Bakın ben bir can taşıyorum...’’ dediği anda izin alarak telefonu kapattık.
Yazarın Tüm Yazıları