- Bizim buralarda sanayi kültürü yok. Oluşması da zaman alır. İşsizlik yüksek ama sanayi işçisi bulmak da zor olur. Sınır ticaretini kolaylaştırın, o zaman buralar canlanır.
Tüfenkci, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlı GTİ’nin modernize ettiği Esendere Gümrük Kapısı’nın açılışı vesilesiyle sınır ticareti verilerini bir kez daha inceledi:
- Hakkari’nin yıllık ihracatı 190 milyon dolar. Bunun 170 milyon doları sınır ticaretinden sağlanıyor. Sınır ticareti ile İran’dan gerçekleşen ithalat 500 bin doları geçmiyor.
Bunun üzerine sınır ticaretinin daha sistematik hale getirilmesi kararı alındı:
- Sınır Ticareti Müteşebbis Heyeti kurulacak. Heyet, kamu kurumları temsilcileri ile işadamlarından oluşacak. Sınır ticareti yapanlara belge verilecek. Bir “sınır tüccarı”nın İran’dan mal getirme frekansı ayda 4-5 defa ile sınırlanacak.
Tüfenkci’yle, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, TİSK Başkanı Kudret Önen’in de aralarında bulunduğu 15 sivil toplum örgütü başkan ve temsilcilerinin katıldığı “Üreten Türkiye Konuşuyor” platformu Bursa toplantısı sonrası sohbet ettik. Tüfenkci, “sınır ticareti” planlarını aktardı:
- Şu anda sınır ticaretine tabi olan ürün sayısı az. İthalatın yapısını bozmadan sınır ticaretiyle gelecek ürün sayısını artıracağız ama miktar sınırı olacak. Kotaya bağlanacak.
Sınır ticareti ile getirilecek ürünün, sınır ili dışına çıkarılmasına izin verilmeyeceğini belirtti:
1980’lerin başı, San Francisco’daki Stanford Üniversitesi... İstanbul Moda doğumlu Magdalena Yeşil, 1976’da Üsküdar Amerikan Koleji’ni bitirdikten sonra tıp-biyoloji öğrenimi için Chicago’ya gitmiş, oradan San Francisco’daki Stanford Üniversitesi’ne geçmiş, endüstri mühendisliğini bitirip, lisans üstü eğitimini de elektrik mühendisliği dalında tamamlamıştı.
Lisansüstü eğitimini tamamladığı yıl, üniversitede yeni eleman avına çıkan 7 farklı şirketten iş teklifi aldı. O günleri hiç unutmadı:
- Teklifin biri, küçük bir şirkettendi. Adı “Apple”dı. İki adamla görüştüm. Steve Jobs ve Steve Wozniak. Maaş teklifleri de iyi görünüyordu.
Üniversitedeki danışman hocasına Apple’ın teklifini anlattı, şu yanıtı aldı:
- Senin çalışacağın şirketin ismi bir meyve (elma) olmamalı. Bu çok saçma. Doğru dürüst bir şirkete gir.
Hocasını dinledi, AMD adlı şirkete girdi. Kısa bir deneyim sonrası ayrılıp, MBA niyetine Booz Allen Hamilton’a geçti. Çok fazla sürmeden oradan ayrılıp kendi danışmanlık şirketini kurdu:
- Teknolojik tüketici ürünleri konusunda danışmanlık veriyordum. İki kez ofisime hırsız girdi, büyük darbe yedim. Sıfıra insem de yılmadım.
Daha sonra bir konferansta karşılaştığı kişiyle internet erişim şirketi kurdu:
- Dükkana gitme yaşın geldi. Dükkanda bu önlükle çalışacaksın.
Önlüğü aldı, babası Ramiz Taşkınlar’ın Akhisar’ın merkezindeki küçük köfteci dükkanının yolunu tuttu. Ancak, orada çalışmayı pek sevmedi. Birkaç gün sonra evde makası aldı, önlüğünü kesti. Annesi uyardı:
- Baban çok kızacak.
Akşam babası eve girdiği anda annesi olanı anlattı:
- Birtan önlüğünü kesti.
Babası Birtan’ı ensesinden kavradı:
- Gel benim aslan oğlum.
Turgut Işık, soluğu komşusu Dr. Ayan Gülgönen’in yanında aldı. Gülgönen, Uğur Işık’ın tedavisinde yardımcı oldu. Telaşı atlatan Turgut Işık, Gülgönen’le sohbeti koyulaştırdı:
- Doktor Bey, uzmanlık alanınız ne?
- Mikrocerrahi...
Ardından detaya girdi:
- Mikrocerrah, mikroskop desteğiyle ameliyat yapar. İnsanların kopan organlarını ameliyatla yeniden vücutla birleştirir. Kol, parmak, birçok vakada organ ve hasta zamanında hastaneye yetişirse başarı oranı yüzde 98’dir.
Türkiye’deki eksikliğe işaret etti:
- Şu anda Türkiye’nin tek mikrocerrahı benim. Meslaktaşlarımın bu alanda yetişmesi, hastanelerde özel birimler kurulması için desteğe ihtiyaç var.
O dönemde Kağıt İşverenleri Sendikası Başkanı olan
- Fuat Bey, sizi Toprakkale’ye de yatırıma bekliyoruz.
Tosyalı, Kaymakam Yönden’in bu davetini ilk aşamada geçiştirdi:
- Biz şimdilik İskenderun’da büyümemizi sürdürüyoruz.
Yönden, Tosyalı’nın peşini bırakmadı, her karşılaştığında, kimi zaman da telefonla arayarak ısrar etti:
- Fuat Abi, ne olur Toprakkale’ye gel.
Tosyalı, Yönden’in telefonlarına çıkmamaya başlayınca Holding CEO’su Suhat Korkmaz devreye girdi:
- Fuat Bey, lütfen Kaymakam Yönden’le bir görüşün. Kaymakam Bey’i refüze etmeyin.
Bunun üzerine birlikte Toprakkale’ye gittiler.
Öncelikle görevinin kapsama alanını merak ettim, paylaştı:
- 80 ülkedeki 264 bin personelin hayatına yönelik uygulama ve süreçleri ekibimle birlikte tasarlıyoruz.
Dijital dönüşümün işgücü piyasasını da değiştirdiğini vurguladı:
- Şirketlerin insan kaynakları yönetimi yaklaşımı dönüşüyor. Yetenek kazanımından çalışan eğitimine, performans yönetimi ve ödüllendirmeye kadar her konu yeniden ele alınıyor.
PepsiCo’nun da son 4 yıldır İK (insan kaynakları) modelini dönüştürmeye odaklandığını kaydetti:
- Çalışanlara müşteri gibi odaklanıyoruz. Onların sorularını, endişelerini, arzularını ve PepsiCo’da geçirdikleri zamanı iş mi, kariyer olarak mı gördüklerini bilmek istiyorum.
PepsiCo’nun 80 ülkedeki 264 bin çalışanı için “tek bulut tabanlı İK platformu”na geçiş yapan ilk çok uluslu büyük işveren olduğunun altını çizdi:
- Data ve analizlerle desteklenen süreçlerle ortak bir dil üzerinden verileri küresel olarak paylaşmak, daha çevik hareket sağlıyor.
Bu konuda kaynak olarak o dönemde Hürriyet Gazetesi’nin sadece İstanbul’da yayınladığı İK (İnsan Kaynakları) Gazetesi’ni seçti. Ankara’da askerlik yaptığı için, Hürriyet İK’nın adresine postalanmasını sağladı.
Derken Hürriyet İK’da Midland Bank’ın ilanını gördü, başvurusunu yaptı. Bankanın ilgili birimi Kervancı’yı görüşmeye çağırdı. İzin alıp görüşmeye gitti. 2-3 görüşme sonrası bankanın ilgili yöneticileri, o günü bir başka gün görüşme davetiyle noktalamak istedi:
- Genel Müdürümüz sizinle son görüşmeyi yapacak, sonra karar verilecek.
Askerliğinin henüz bitmediğini anımsattı:
- Ankara’ya dönmem gerekiyor. Genel müdürünüz bugün görüşsün. Tekrar gelemem.
Konu aktarıldı, genel müdür görüşmeye aldı. Kervancı, o anı hiç unutmadı:
- Odaya girdim, Midland Bank Türkiye’nin o dönemki Genel Müdürü Piraye Antika karşımdaydı. İlk kez o gün tanıdığım Piraye Hanım, bana bankacılık kapısını açmış oldu. Uzun süre HSBC Türkiye’de birlikte çalıştık.
2001-2005’te HSBC Türkiye Finansal Kurumlar ve Muhabir Bankacılığı Grup Başkanı, 2005-2010 döneminde Yatırım Bankacılığı Grup Başkanı olarak görev yaptı. Daha sonra HSBC Türkiye Küresel Bankacılık ve Yatırım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı oldu.
MİLLİ Savunma Bakanlığı Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. İsmail Demir, Aselsan’ın tesislerinden birini gezmeyi önerdi, meslektaşım Şeref Oğuz’la anında kabul ettik. Aselsan’da bizi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Murat Şeker, Başkan Yardımcısı Murat Üçüncü ve Genel Müdür Faik Eken’in başında yer aldığı ekip karşıladı.
Faik Eken, sunumuna Aselsan’ın ortaklık yapısıyla girdi:
- Hisselerimizin yüzde 84.58’i Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na ait. Yüzde 15.30’u halka açık. Kalan 0.12’lik pay da Axa’nın.
Yıllık toplam teslimatlarındaki gelişime işaret etti:
- 2006’da 335 milyon dolarken, 2016’da 1 milyar 232 milyon dolara çıktı.
BIST (Borsa İstanbul) tablosunu ekrana yansıttı:
- Piyasa değerimiz Mart 2017’de 15 milyar 770 milyon lirayı buldu, BIST’te 13’üncü olduk.
Defence News Top 100 tablosunu paylaştı: