- Benim “Yılın Annesi” adayım Nilgün Çiçek. Oğlu cerabrel palsy (beyin felci) hastası Murat Can Çiçek, üniversitemizde Bilgisayar Mühendisliği’ne tam burslu girip, mezuniyet noktasına geldi. Murat Can, Google’dan burs kazanan ilk engelli oldu. Şimdi California’ya gidecekler. Yanında hep Nilgün Hanım var.
Ardından önerisini ortaya koydu:
- Murat Can Çiçek ve annesiyle ilgili kısa film hazırlayalım. Tüm engellilere, onların ailelerine örnek olur.
İBN Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. İrfan Gündüz aradı:
- Malezya’nın Alor Setar şehrindeki Albukhary Uluslararası Üniversitesi’nde bir mezuniyet ve imza törenimiz var. Bizimle gelmenizi arzu ediyoruz.
Davet cümlesinin ardından selam ekledi:
- Bilal Erdoğan bey ile birlikteyiz. Size selamları var.
Malezya seyahati bu telefon görüşmesiyle gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu, TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Malezya’nın ilk 5 milyarderi arasında bulunan Syed Mokhtar Albukhary’nin 200 milyon dolara kurduğu Albukhary Uluslararası Üniversitesi’ndeki tören ve tur sırasında Manhattan’da (New York) bir merkez planladıklarını belirtti.
Araya başka konular girse de Manhattan’daki merkezi merak ettim, anlattı:
- Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) olarak ABD ve İngiltere’de TURKEN Foundation’ı kurmuş, faaliyete geçirmiştik. TURKEN, ABD’de bağış toplama yetkisine de sahip.
New York ve Londra’da şu anda da öğrencilerin barınma problemlerine yardımcı oluyor.
- Kuveyt ziyaretimiz Limak Holding’in yüklendiği havalimanı projesinin temel atma töreni vesilesiyle gerçekleşti. Limak, 4.4 milyar dolarlık Kuveyt Yeni Uluslararası Havalimanı’nı inşa edecek. Bu havalimanıyla Türkiye inşallah Kuveyt’e mührünü vuracak. Ardından ekonomide, piyasalarda referandum sonrasına dönük beklentileri anımsatıp, sordum:
- Yeni sistemin ilk ayağı, partili cumhurbaşkanlığı başladı. Önümüzde 2 yıl seçimsiz süre var. Bu dönemde ekonominin yeniden atağa geçmesi konusunda tavsiyeleriniz var mı?
- Aslında piyasalarda canlanma kendini şu anda ciddi manada hissettirdi. 21 Mayıs’ta malum kongremiz var. Bununla birlikte bu sürecin çok daha hızlanacağı inancındayım.
Türkiye’nin şu anda ekonomide ciddi sıkıntılar yaşamadığını savundu:
- Yaşananlar bir anlamda dünya ekonomisinin yaşadığı med cezir hareketi gibidir. Gelir geçer. Yeter ki sizin ayaklarınız yere sağlam bassın. Türkiye ekonomisi artık o geçmişteki gibi bir ekonomi değil. Artık yere sağlam basan bir ekonomik yapıya sahibiz. Hem devlet hem özel sektör olarak bunu yakaladık.
Önümüzdeki dönemde “tırmanma sürecini farklı şekilde yakalamak istediklerini” kaydetip, sürdürdü:
- Başta finans sektörü olmak üzere ki –onlar bile soru işaretleriyle dolu dönemi geride bıraktı – girişimcilere, yatırımcılara kapılar açan yaklaşımlar içindeler. Aksi halde finans sektörü biliyor ki kendisi için de bunlar olumsuz şekilde dönecektir. Bizim finans sektörüyle girişimci arasındaki bağı güçlendirmemiz, zaten sıçrama için çok büyük önem arz ediyor.
Limak’a Kuveyt’te Türk bankalarının verdiği desteği örnek gösterdi:
- Albukhary International University...
İçinde bir caminin de bulunduğu kompleksi kurarken şu hedefi koydu:
- Dünyanın çeşitli noktalarında eğitime erişim güçlüğü çeken Müslüman çocuklar buraya gelsin. İyi eğitim görüp, ülkesine dönsün ve hizmet etsin.
Albukhary Üniversitesi 3-4 yıllık eğitim dönemi sonrasında faaliyetine ara verdi. Albukhary, üniversitede eğitim kalitesini yükseltecek, öğrenciler için cazibeyi artıracak formül arayışına girişti. Finlandiya ve Japonya başta olmak üzere bazı ülkelerdeki eğitim kurumlarıyla görüşmeler yaptı.
Derken annesi Sharifah Rokiah devreye girdi:
- Oğlum sen en iyisi üniversitenin anahtarını götür Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ver. Erdoğan, üniversitenin hedeflediğin şekilde işletilmesinin formülünü bulur.
Syed Mokhtar Albukhary, annesinin sözünü dinledi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştü. Erdoğan, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV) 2015’te kuruluş kanunu çıkan üniversitesinden söz etti:
- Çalışan, risk gördüğü anda işi durdurur...
Sonra 1992’de girdiği, halen Securitas Ülke Başkanlığı ve dernek başkanlığını yürüttüğü kendi sektörünü düşündü:
- Bizde durum tam tersidir. Riskin üstüne gitmek gerekir. Bizim iş kolu, “Ölümü göze al, riskin üstüne git” mantığıyla çalışır. Zaten silahlı görev birinci derecede risktir.
Sektörün büyüklüğünü gözünün önüne getirdi:
- 1400 dolayında kayıtlı özel güvenlik şirketi var. Toplam çalışan sayısı 320 bin dolayında. Sektörün yıllık cirosu da 12 milyar lirayı buluyor.
Katıldığı uluslararası toplantılardan birinde İsviçre’den bir sektör temsilcisine Türkiye’deki özel güvenlikle ilgili yasayı, mevzuatı anlattı, şu yorumu duydu:
- Türkiye’de özel güvenlik sektöründe “aşırı regüle” denebilecek bir durum var. Ancak, yine de biz bu konuda ülkenizin yasasını örnek almak isteriz.
Bu yorum üzerine sektöre ilk girdiği günleri anımsadı:
Akça ve ekip, Baltimore’de Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Roy Ziegelstein’le buluştu. Akça, konuyu açtı:
- Fakültenizle eğitimde işbirliği yapmak istiyoruz.
Ziegelstein, konuklarına sordu:
- Biz sizinle neden işbirliği yapalım?
Akça, yanıta Sultan Abdülmecit’in annesi Bezmiâlem Valide Sultan’dan girdi:
- Tarihçemiz Valide Sultan’ın kurduğu “Bezmiâlem Gurebai Müslümin Hastanesi”ne uzanır. Hastane o dönemde Müslüman fakirlere tahsis edilmişti. Hastane, 173 yıldır hizmet veriyor. Üniversitemiz de 2010’da kuruldu.
Üniversitenin yapısı üzerinde durdu:
- Gerçek anlamda vakıf üniversitesiyiz. Kesinlikle kâr amacı gütmüyoruz.
- Kartal’da eskiden 5 plaj vardı. Özal döneminde sahil yolu yapılınca plaj kalmadı. 2008’de Hac öncesi adaptasyon yeri olarak kullanmak üzere bir kuruluş 276 bin liraya kiralamış. Ancak, düşündükleri gibi işletememişler.
2009’da yeniden açılan ihalede Büyükada’daki tesisi 1.2 milyon liraya Kartal Belediyesi’nin aldığını vurguladı:
- Biz alınca ihaleye fesat soruşturması açıldı. Soruşturma aklanma ile sonuçlandı.
Büyükada’daki tesisi almalarına Kartal Belediye Meclisi’ndeki CHP’lilerin de karşı çıktığını kaydetti:
- Önce kendi partime mensup üyelerden tepki oldu. AK Partili üyeler 4 yıl eleştiriyi sürdürdü.
Sonrası için şu cümleyi kullandı:
- Halk memnun kaldı, herkes sustu...
Büyükada’da Kartal Belediyesi’nin uzun vadeli kiralamayla kullandığı tesiste 50 oda ve plaj olduğunu aktardı:
- Evde tükettiğimiz zeytinyağı en iyisi mi?
Alper Alhat, eşinin sorusuna şaşırdı:
- Kendi ürettiğimiz zeytinyağından şüphen mi var?
Eşi, sorusunun gerekçesini açtı:
- Doktor, bebeğimiz Alp’in mamasına zeytinyağı koymamı tavsiye etti. O nedenle sordum, yanlış anlama.
Şaşkınlık, yerini yeni ürün düşünmeye bıraktı:
- Evde sızma, erken hasat yağ tüketiyoruz. Acımsı tadı bebeğe ağır gelebilir, zeytinyağından nefret edebilir. Bebek ve çocuklar için tadı daha yumuşak zeytinyağı üretsek iyi olur.
Fikrini abisi